Atatürk Üniversitesi'nde Biyoçesitliligi Koruma Çalistayi

Biyoçesitlilik Uygulama ve Arastirma Merkezi tarafindan düzenlenen ‘Biyoçesitliligi Koruma Çalistayi’ Atatürk Üniversitesi ev sahipliginde gerçeklesti.

Atatürk Üniversitesi'nde Biyoçesitliligi Koruma Çalistayi
Bitkisel biyoçesitliligin korunmasi, sürdürülebilirligine katkida bulunulmasi, korunan türlerin tanitilmasi, bireylerde çevreyi koruma ve sahiplenme bilincinin olusturulmasi, materyallerin ulusal ve uluslararasi bilim insanlarinin yapacaklari çalismalara açilmasi, bölge ve ülke turizmine katkida bulunulmasi amaciyla Yeni Nesil Üniversite Tasarim ve Dönüsüm Projesinin bir ürünü olarak Atatürk Üniversitesi bünyesinde kurulan Biyoçesitlilik Uygulama ve Arastirma Merkezi (BUAM) ilk etkinligini düzenledi.

Mimarlik ve Tasarim Fakültesi arkasinda yer alan ve oldukça elverisli bir alana kurulan BUAM ev sahipliginde, Erzurum Il Jandarma Komutanligi ve Doga Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlügünün paydasliginda düzenlenen etkinlik çerçevesinde bölgede yer alan canli ekosistemi hakkinda bilgi sahibi olunmasi ve özel türlerin korunmasina yönelik farkindaligin olusturulmasi hedeflendi.

“Degerlerimizi Korumak, Gelecek Nesillere Aktarilma Noktasinda Kritik Bir Rol Oynuyor”

Program çerçevesinde ilk olarak kürsüye çikan DKMP 13. Bölge Müdürü Okan Gün; biyolojik çesitliligin oldukça fazla oldugu ülkemizde bu alana yönelik önemli çalismalarin yapildigini belirterek degerlerimizi korumanin gelecek nesillere aktarma noktasinda kritik bir rol oynadigini söyledi.

Bu baglamda farkindalik olusturulmasi ve dikkatlerin bu alana çekilmesi için birçok etkinlik düzenlediklerini söyleyen Gün, Atatürk Üniversitesi ile bu çerçevede bir araya gelmekten ve özellikle sahada olan jandarma ekiplerine yönelik farkindalik programi düzenlemekten memnuniyet duyduklarini söyledi.



“Asiri Nüfus Artisi Biyolojik Çesitliligin Kaybina Neden Oldu”

Atatürk Üniversitesi bünyesinde kurulan Biyoçesitlilik Uygulama ve Arastirma Merkezinin bir bölgedeki genlerin, bu genleri tasiyan türlerin, bu türleri barindiran ekosistemlerin ve bunlari birbirine baglayan ekolojik süreçlerin bir bütünü olan biyolojik çesitliligin dünyanin gelecegi için korunmasi gereken en önemli degerlerin basinda geldigine vurgu yaparak konusmasina baslayan Merkez Müdürü Prof. Dr. Levent Gültekin, son yillarda asiri nüfus artisinin insanoglunun gereksinimlerinin artmasina, dolayisiyla biyolojik çesitliligin kaybina neden oldugunu söyledi.

Bu tahribatin gözle görünür derecelere ulasmasi ile biyoçesitliligin korunmasi yönünde önemli adimlar atildigina deginen Prof. Dr. Gültekin: “Bunun için küresel ölçekte farkli koruma stratejileri gelistirilmis ve ülkemizin de taraf oldugu biyoçesitliligin korunmasina yönelik antlasmalar imzalanmaktadir. Birlesmis Milletler ile dünyanin önde gelen ilgili örgütleri bu alanin gelecegini koruma altina almaya yönelik çalismalar yapmakta. Bizler de Atatürk Üniversitesi olarak barindirdigimiz yüzbinlerce canli örnegini ve on binlerce canli türünü hem koruma altina alarak gelecek nesillere aktarma hem de bilimsel çalismalar ile akademik alana katki sunmayi hedefliyoruz” dedi.

Erzurum basta olmak üzere bölgede bulunan illeri de yakindan ilgilendiren böylesine önemli bir etkinlige ev sahipligi yapmaktan dolayi duydugun memnuniyeti dile getirerek konusmasina baslayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomakli, son yillarda küresel anlamda biyolojik çesitliligin odak merkezi haline gelmesi neticesinde önemi daha da artan bu alana yönelik üniversite olarak önemli adimlarin atildigini söyledi.



“Biyoçesitliligin Korunmasi Gerekliligi Dünyada En Önemli Gündem Maddelerinden Birisidir”

Ülke ekonomilerinin temel çarklari olan tip, eczacilik, tarim, ormancilik, hayvancilik, balikçilik ve turizmin temel hammadde kaynagi olarak biyoçesitlilige bagimli oldugunu; ülkemizin de Avrupa ve Asya arasinda köprü konumunda olmasinin biyoçesitlilik yönünden zengin türlere ev sahipligi yapmasina vesile oldugunu aktaran Rektör Çomakli sunlari söyledi: “Biyoçesitliligin korunmasi gerekliligi dünyada en önemli gündem maddelerinden birisidir. Ülkemizin bu konudaki stratejik hedefleri, taraf oldugu uluslararasi sözlesmeler ve Birlesmis Milletlerin SDG yapilanmasi ile Atatürk Üniversitesinin bilimsel birikimini bir araya getirmek için bir seri proje baslatmis durumdayiz. Sürdürülebilir Kalkinma Hedefleri ve biyoçesitliligin korunmasi gerekliligi dogrultusunda “Biyoçesitlilik Bilim Müzesi” kurulumu için yogun çalismalar yürütmekteyiz. Tamami, Atatürk Üniversitesi öz kaynaklari ile yapilmakta olan bu proje, arastirma merkezi ve bilim müzesini birlikte iç içe tasarlayarak, bölge ve ülkemize hizmet edecek modern bir arastirma altyapisi olusturacaktir” ifadelerini kullandi.

Atatürk Üniversitesinin vizyon projelerinden “Biyoçesitlilik Bilim Müzesi”nin sahip oldugu zengin bilimsel koleksiyonlari ve laboratuvarlari ile bilim insanlarina, halka açik olacak sergileri ile de bilimin toplumla bulusturulmasinda önemli katkilar sunacagini dile getiren Rektör Çomakli: “Essiz bir canli çesitliligine sahip olan bölgemiz için paydaslarimizla neler yapabiliriz, nasil is birlikleri gelistirebiliriz gibi konulari konustugumuz bu toplantinin hayirlara vesile olmasi diler, emegi olan herkese tesekkür ederim” diyerek sözlerini tamamladi.

“Çalisma Arkadaslarimiz, Tespit Ettikleri Her Türlü Canli Türünü Atatürk Üniversitesinin Ilgili Birimleriyle Paylasacaklar”

Tarihi eserleri korumak kadar biyoçesitliligi de korumanin oldukça önemli oldugunu vurgulayarak konusmasina baslayan Erzurum Jandarma Bölge Komutani Tuggeneral Metin Düz, Erzurum ile bölge komutanligina bagli tüm illerin ilgili personellerini ‘Biyoçesitliligi Koruma Çalistayi’na davet ettiklerini ve burada edindikleri bilgi ve tecrübeleri kendi bulunduklari illerde uygulamaya koyacaklarini dile getirdi.

Sahada çalisan ekiplerin tarihi eser kaçakçiligina gösterdikleri hassasiyetin aynisini da biyokaçakçilikla mücadele noktasinda gösterecegine vurgu yapan Tuggeneral Düz: “Daha yolun basinda olmamiza ragmen kendimizi gelistiriyor ve bu tür etkinliklerle farkindalik düzeyimizi artiriyoruz. 7 ilimizden, 62 karakolumuzdan icraci arkadaslarimizi buraya davet ettik. Erzincan’dan Artvin’e kadar burada arkadaslarimiz var. Her biri karakollarindan geldiler, buradan ögrendiklerini kendi bölgelerine gittiklerinde diger personel arkadaslarimiza da anlatmak, ögretmek ve onlara danismanlik yapmak üzere arkadaslarimizla bir araya geldik. Ayni sekilde bu arkadaslarimizin tamami görev yerlerinde sahada tespit ettikleri her türlü canli türünü Atatürk Üniversitesinin ilgili birimleri ve akademisyenleriyle paylasacaklar. Bu duygu ve düsüncelerle, hem böylesine ciddi bir meselenin konusulmasi hem de kurumlar arasi iletisimin güçlenmesi açisindan bu çalistayi oldukça önemli buluyor, emegi geçen herkese tesekkür ediyorum” diye konustu.

Çalistay, çesitli sunumlarla devam etti

Çalistay, Türkiye’de Korunan Alanlar ve Doga Koruma Yasal Mevzuati adli sunumuyla Doga Koruma ve Milli Parklar Bölge Sube Müdürü Ersin Özeg, Dogu Anadolu Bölgesinde Önemli Bitki Alanlari ve Kaynak Degerleri adli sunumuyla Prof. Dr. Akif Irmak, Dogu Anadolu Bölgesinde Biyokaçakçilik adli sunumuyla Prof. Dr. Ümit Incekara, 4915 Sayili Kara Avciligi Kanunu Uygulamalari adli sunumuyla Doga Koruma ve Milli Parklar Bölge Sube Müdürü Alpaslan Katirici ve Sahada Karsilasilan Güçlükler adli sunumuyla Kars Il Jandarma Komutanligi Jandarma Astsubay Üstçavus Cumali Kilinç konuklari bilgilendirdi.
Kaynak: İHA