Savunma Sanayii Baskani Demir Açiklamasi 'Savunma Projesi Sayisi 750'Yi Geçti'
Savunma Sanayii Baskani Ismail Demir, “Ülkemizin yürüttügü savunma projesi sayisi, 750’yi geçti. Bu projelerin yaklasik yarisini son 6-7 yilda baslattik Savunma projelerimizin büyüklügü 60 milyar dolarin üzerinde” dedi.
Demir, savunma projelerinin ekonomik büyüklügünün ise 60 milyar dolari geçtigini belirtti.
SAHA EXPO’nun her geçen yil artan katilimiyla sektöre kiymetli geri dönüsler saglamis olup, önceki yillarda birçok uluslararasi anlasmalar imzalanmasina ve birbirini tanimayan firmalarin tanismasina imkân sagladigini söyleyen Demir, “Fuarimiz her geçen gün büyüyerek dünyada düzenlenen en önemli savunma sanayii fuarlarindan biri olma yolunda önemli bir yol kat etmistir. Bu süreçte her daim güçlü irade ve liderligiyle katkilarini bizden esirgemeyen ve fuarimizin daha iyi noktalara gelmesi için Cumhurbaskanligi himayelerinde gerçeklesmesine olanak saglayan Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’a sükranlarimizi arz ediyorum. Baskanligimiz, ihtiyaç makamlarimiz, vakif ve özel firmalarimiz, KOBI’lerimiz, bakim ve onarim merkezlerimiz, kümelenmelerimiz, üniversitelerimiz, arastirma kurumlarimiz, bir aile gibi hep birlikte Savunma Sanayimizi gelistirmek için yillarca çalistik, çalismaya devam ediyoruz” dedi.
“Toplam proje büyüklügü 60 milyar dolari asti”
Türkiye’nin savunma sanayi projeleriyle ilgili bilgi veren Demir, “Savunma sanayiinde tüm süreçleri, gündemi ve ihtiyaçlari, geleneksel algi ve isleyisin ötesinde kapsamli bir alanda, stratejik perspektifle ele aliyor ve çalismalarimizi bu minvalde belirliyoruz. Bugün geldigimiz duruma bakarsak; Ülkemizin yürüttügü savunma projesi sayisi, 750’yi geçti. Bu projelerin yaklasik yarisini son 6-7 yilda baslattik savunma projelerimizin büyüklügü 60 Milyar Dolarin üzerine çikti” diye konustu.
Yilsonu ciro hedefi 4 milyar dolar
Demir, savunma sanayiinde faaliyet gösteren firma sayisinin 1600’ün üzerine çiktigini ve cirosunun 10 milyar dolari astigini açiklayarak, “2021 yili itibariyle 3 milyar 224 milyon dolarla tarihin en yüksek ihracat rakamina ulastik. Insallah bu yilsonunda 4 milyar dolari geçecegini düsünüyorum. AR-GE’ye ayrilan bütçe yillik 1.5 milyar dolari geçti. Kara ve deniz araçlarinda sadece kendimizin degil, dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarini karsilayan bir ülke haline geldik. Kendi savas gemisini tasarlayan, insa eden ve idamesini gerçeklestirebilen 10 ülke arasinda yer aliyoruz. IHA, SIHA ve TIHA teknolojisinde ise artik dünyanin ilk 3 ülkesi içindeyiz. Burada liderlige oynuyoruz. Bazi alanlarda dünyanin önde gelen ülkelerinden biriyiz, bazi alanlarda rekabetçi ürünler gelistiriyoruz. Ancak her zaman söylüyoruz, bizim hedefimiz savunma sanayiinde tam bagimsizlik. Yani kritik ve stratejik ne teknoloji varsa, onu kazanmamiz gerekiyor. Bu süreçte de iyi bir yürüyüsümüz oldugunu söyleyebiliriz ancak kosmamiz gerektiginin de farkindayiz. Ülkemizin dünyada savunma sanayii alaninda en gelismis 10 ülke arasina girme hedefine her geçen gün yaklasmaktayiz. Ama hâlâ kat etmemiz gereken çok yol oldugunu da biliyoruz” seklinde konustu.
“Dis pazarda Türkiye’nin çekici olabilecegi yönleri ortaya koyuyoruz” diyen Demir, sunlari söyledi:
“Savunma sanayii diplomasisinde bizim kadar sicak yaklasan, özellikle teknoloji ve bilgi açisindan eli açik olan baska bir ülke tanimiyorum. Bir taraftan bu bilgiyi ve teknolojiyi is birligi bazinda sunarken, kendimiz bir adim ötedeki teknolojiyi takip etmekten ve gelistirmekten geri kalmamamiz gerekiyor. O zaman temel olarak bu stratejik alanlarda kendi kendine yeterli olma ve milli teknoloji gelistirme gibi bir strateji gütmemiz lazim. Bizler hedeflerimizi dogru koyarsak ve dogru stratejiler üretebilirsek asamayacagimiz hiçbir engel kalmayacaktir.
Aslinda hedeflerimizin ve stratejilerimizin ne denli dogru oldugunu gösteren en önemli parametrelerden biri de bizlere gizli ve açik sekilde koyulmaya çalisilan ambargolardir. Savunma sanayiinde söz sahibi ülkeler, pazarlarina yeni bir aktör daha girmesini hazmedemedikleri için bizleri çesitli engellemelerle yolumuzdan çevirebileceklerini düsünüyorlar. Ancak bütün bu girisimler, bizim kendi gücümüzü ve birikimimizi kesfimiz konusunda bizleri motive ediyor. Ve yeni stratejiler üretebilme konusunda katki sagliyor. Bu tür girisimler uzun vadede bagimliliktan kurtulmamizi, özgüvenimizin artmasini sagliyor.
Savunma sanayiinde gerçeklesen büyümenin sürdürülebilirligini saglamanin en temel sarti ihracattir. Sadece kendi kendine yetebilen degil, ürettigimiz platformlari dünya pazarlarinda daha fazla ragbet görmesini saglayabildigimiz zaman, dünyada adindan daha da fazla söz ettiren bir Türkiye konumuna gelecegiz. Ihracatin arzu edilen seviyelere ulasmasi için devletten devlete satis ve finans destegi gibi konularda düzenlemelerin etkinlestirilmesinin yani sira; ürün çesitliligin artmasi, tasarim kabiliyetlerimiz ile isbirligi yapilacak ülkeler için özel çözümlerin hizli sekilde üretilebilmesidir.
Dis taleplere cevap verebilmek için yeterli üretim kapasitesine ulasmak amaciyla eko sistemin genisletilmesi, devletlerarasi satisa konu olan platform ihracatinin yani sira, katma degerli alt sistem, bilesen ihracatlarinin artmasi önem arz etmektedir. Bu sayede genis bir savunma sanayii ekosistemi ile hem ihracat firsatlarinin degerlendirilmesinde hem de çoklu kullanim prensibi ile diger sektörlere hizmet vermek suretiyle büyümeye devam edecegiz. Bir yandan da harbe çok daha hazir bir savunma sanayii olusturmus olacagiz.”