Denizli'de Kazilarin Basladigi Asagiseyit Höyügü'nde Hitit Izleri Araniyor
Kazi Baskani Doç. Dr. Erim Konakçi: 'Hitit metinlerine baktigimizda Arzava kentleri arasinda Louwanda isimli bir kentten söz edildigini biliyoruz. Lounda olarak anilan bölgeyle eslesmenin dogrulugunu kabul edecek olursak buranin Arzava kentlerinden biri olabilecegini öngörüyoruz' 'Günümüzden 6 bin yil önce iskanin basladigi bölge, milattan sonra 5. yüzyila kadar kullanilmis'
MUSTAFA DEGIRMENCIOGLU - Denizli'nin Çal ilçesinde yer alan ve yüzey arastirmalari sonucu Bakir Çagi'ndan bu yana yerlesimin oldugu tahmin edilen Asagiseyit Höyügü'nde baslayan kazilarda Hitit kentlerinden Louwanda'nin izi sürülüyor.
Ilçeye bagli Dayilar Mahallesi'ndeki Eksi Höyük'te devam eden kazilarda, 8 bin 600 yil öncesine ait bulgularin tespit edilmesinin ardindan Asagiseyit Mahallesi'ndeki höyükte de yüzey arastirmasi yapildi.
Bu höyügün de Kalkolitik dönemden (Bakir Çagi) baslayarak Tunç Çagi ve Roma dönemlerinde yerlesim yeri oldugunun tespit edilmesi üzerine, Kültür ve Turizm Bakanliginin onayi ve Cumhurbaskani karari ile kazi çalismasi baslatildi.
Izmir Demokrasi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Erim Konakçi baskanligindaki heyetin kazilara baslamasi dolayisiyla düzenlenen törene, Rektör Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, Il Kültür ve Turizm Müdürü Turhan Veli Akyol ve Denizli Arkeoloji Müdürü Nail Uyar da katildi.
Doç. Dr. Konakçi, AA muhabirine, bölgede Prof. Dr. Esref Abay ve Doç. Dr. Fulya Dedeoglu tarafindan yapilan yüzey arastirmalarinda 200'ün üzerinde yerlesim yeri tespit edildigini, basladiklari kazi çalismalariyla Anadolu arkeolojisine yönelik önemli bilgilere ulasmayi hedeflediklerini söyledi.
Kalkolitik dönemden baslayarak Roma dönemine kadar kullanilan höyügün kale görünümünde olduguna isaret eden Konakçi, söyle konustu:
"Bölgede yaptigimiz arastirmalar daginik bir Roma yerleskesinin izlerini bize sunmustu. Hitit metinlerine baktigimizda Arzava kentleri arasinda 'Louwanda' isimli bir kentten söz edildigini biliyoruz. Lounda olarak anilan bölgeyle eslesmenin dogrulugunu kabul edecek olursak buranin Arzava kentlerinden biri olabilecegini öngörüyoruz. Tabii bu konunun anlasilmasi için kazi çalismalarina ihtiyaç var, biz de büyük bir merakla bu sonuçlari bekliyoruz. Günümüzden 6 bin yil önce iskanin basladigi bölge, milattan sonra 5. yüzyila kadar kullanilmis. En güçlü dönem olarak Orta ve Geç Tunç Çagi'na ait bulgular yüzeyde çok yogun geliyor. Mimari anlamda tespit ettigimiz izlerin yine bu çaga, yani milattan önce 2. binin içine yayildigini görüyoruz."
- Kurtulus Savasi'nda cephe olarak kullanilmis
Yerlesimin yüksek bir noktada, genis cografyaya hakim tepede kurulmasinin savunma amaçli oldugunu gösterdigini aktaran Konakçi, bölge yakinlarindan Beycesultan Höyügü'nün de ovanin merkezi olarak gözüktügünü, iki höyükten elde edilecek verilerin söz konusu çagdaki yasam biçimlerine iliskin bilgiler sunabilecegini vurguladi.
Konakçi, yerlesimin Kurtulus Savasi'nda da cephe olarak kullanildigini, yüzey arastirmalarinda Türk askerlerine ait kursunlarin tespit edildigini anlatti.
Rektör Prof. Dr. Tunçsiper de üniversite olarak Yukari Menderes havzasinda iki arkeolojik kazi yürüttüklerini, Asagiseyit Höyügü'ndeki üçüncü kaziyla büyük potansiyele sahip yörenin turistik cazibesini de artirmayi öngördüklerini dile getirdi.
Kaynak: AA
Ilçeye bagli Dayilar Mahallesi'ndeki Eksi Höyük'te devam eden kazilarda, 8 bin 600 yil öncesine ait bulgularin tespit edilmesinin ardindan Asagiseyit Mahallesi'ndeki höyükte de yüzey arastirmasi yapildi.
Bu höyügün de Kalkolitik dönemden (Bakir Çagi) baslayarak Tunç Çagi ve Roma dönemlerinde yerlesim yeri oldugunun tespit edilmesi üzerine, Kültür ve Turizm Bakanliginin onayi ve Cumhurbaskani karari ile kazi çalismasi baslatildi.
Izmir Demokrasi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Erim Konakçi baskanligindaki heyetin kazilara baslamasi dolayisiyla düzenlenen törene, Rektör Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, Il Kültür ve Turizm Müdürü Turhan Veli Akyol ve Denizli Arkeoloji Müdürü Nail Uyar da katildi.
Doç. Dr. Konakçi, AA muhabirine, bölgede Prof. Dr. Esref Abay ve Doç. Dr. Fulya Dedeoglu tarafindan yapilan yüzey arastirmalarinda 200'ün üzerinde yerlesim yeri tespit edildigini, basladiklari kazi çalismalariyla Anadolu arkeolojisine yönelik önemli bilgilere ulasmayi hedeflediklerini söyledi.
Kalkolitik dönemden baslayarak Roma dönemine kadar kullanilan höyügün kale görünümünde olduguna isaret eden Konakçi, söyle konustu:
"Bölgede yaptigimiz arastirmalar daginik bir Roma yerleskesinin izlerini bize sunmustu. Hitit metinlerine baktigimizda Arzava kentleri arasinda 'Louwanda' isimli bir kentten söz edildigini biliyoruz. Lounda olarak anilan bölgeyle eslesmenin dogrulugunu kabul edecek olursak buranin Arzava kentlerinden biri olabilecegini öngörüyoruz. Tabii bu konunun anlasilmasi için kazi çalismalarina ihtiyaç var, biz de büyük bir merakla bu sonuçlari bekliyoruz. Günümüzden 6 bin yil önce iskanin basladigi bölge, milattan sonra 5. yüzyila kadar kullanilmis. En güçlü dönem olarak Orta ve Geç Tunç Çagi'na ait bulgular yüzeyde çok yogun geliyor. Mimari anlamda tespit ettigimiz izlerin yine bu çaga, yani milattan önce 2. binin içine yayildigini görüyoruz."
- Kurtulus Savasi'nda cephe olarak kullanilmis
Yerlesimin yüksek bir noktada, genis cografyaya hakim tepede kurulmasinin savunma amaçli oldugunu gösterdigini aktaran Konakçi, bölge yakinlarindan Beycesultan Höyügü'nün de ovanin merkezi olarak gözüktügünü, iki höyükten elde edilecek verilerin söz konusu çagdaki yasam biçimlerine iliskin bilgiler sunabilecegini vurguladi.
Konakçi, yerlesimin Kurtulus Savasi'nda da cephe olarak kullanildigini, yüzey arastirmalarinda Türk askerlerine ait kursunlarin tespit edildigini anlatti.
Rektör Prof. Dr. Tunçsiper de üniversite olarak Yukari Menderes havzasinda iki arkeolojik kazi yürüttüklerini, Asagiseyit Höyügü'ndeki üçüncü kaziyla büyük potansiyele sahip yörenin turistik cazibesini de artirmayi öngördüklerini dile getirdi.