Sakarya'da Tarimsal Üretimin 'Doku'sunu Çikaracak Merkez Ilk Ürünlerini Verdi

Türkiye'nin dis mekan süs bitkisi üretiminin yarisinin yapildigi Sakarya'da kurulan merkezde, sektör ürünlerinin yani sira katma degeri yüksek sebze ve meyvelerin fide, fidan ve tohumlarinin üretimi basladi SATSO Yönetim Kurulu Baskani Akgün Altug: 'Iki tarafli kazanç var, hem ithalati kestik hem de ihracata basladik. Simdiden yurt disindan çok ciddi taleplerle karsilasiyoruz, gerek çiçek gerek dis mekan süs bitkisi gerekse diger ihtiyaçlar açisindan' SUBÜ Ziraat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Taki Demir: 'Doku Kültürü Laboratuvari, kapali ortamda yüz binlerce bitki üretmek için 'in vitro' kosullarda hizli bir üretim imkani sunuyor'

ÖMER FARUK CEBECI - Türkiye'nin dis mekan süs bitkisi alaninda yillik üretiminin yarisinin karsilandigi Sakarya'da, sektörün en önemli girdisi olan fide, fidan ve tohumun yetistirilerek ithalatin önlenmesini amaçlayan "Tarimsal Ürünler Üretim Mükemmeliyet Merkezi"nde ilk üretimler gerçeklestirildi.

Dogu Marmara Kalkinma Ajansinin (MARKA) destegiyle Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasinca (SATSO) gelistirilen, Sakarya Büyüksehir Belediyesi ve Sakarya Uygulamali Bilimler Üniversitesinin (SUBÜ) de ortagi oldugu proje kapsaminda Hendek ilçesindeki 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde kurulan merkezde, dis mekan süs bitkilerinin yani sira katma degeri yüksek sebze ve meyve tohumlari üretiliyor.

1550 metrekaresi kapali 7 bin metrekarelik alanda kurulan, yillik 30 milyon adet üretim kapasitesine sahip merkezde 4 bin 700 çesit fide ve fidan üretimi yapilabilecek.

MARKA'nin 3,8 milyon lira destek verdigi, toplamda 6,7 milyon lira bütçeyle hayata geçirilen merkezde, kapali alanda en yüksek verim ve kalitedeki fide-fidan üretimi hedefleniyor.

Fidan üreticilerinin ihracat sürecini hizlandiracak merkezin 40 kisilik istihdam kapasitesi bulunuyor.

- "Yurt disindan çok ciddi taleple karsilasiyoruz"

SATSO Yönetim Kurulu Baskani Akgün Altug, AA muhabirine, dis mekan süs bitkisi üretiminde Sakarya'nin artik çok farkli boyutlara tasindigini söyledi.

Yaklasik 20 sene önce ev kadinlarinin arka bahçelerde yaptigi isin artik pazarlama anlamindaki fuarinin bile Sakarya'da gerçeklestigi dev bir sektör haline dönüstügünü belirten Altug, sehirde iç pazarin yani sira yabanci ülkelerin ihtiyacina cevap veren firmalarin bulundugunu ifade etti.

Sektörün son yillarda hizla gelistigini vurgulayan Altug, "Burada gördügümüz fide-fidan anaç kismini ithal ederdik. Artik bu ithalati kestik. Bu teknolojiyle üreticilerimizin fide-fidan, tohum, altlik ve anaç ihtiyacini burada karsilar duruma geldik. Bundan sonra bu kapasitemiz artacaktir. Doku Kültürü Laboratuvari yalnizca Sakarya'da ve çevre illerde dis mekan süs bitkiciligi anlaminda üretim yapan firmalarimizin degil, Türk tariminin da ayni zamanda hizmetinde olacak." dedi.

Altug, salgin sürecinde tarimin öneminin bir kez daha anlasildigina dikkati çekerek, artan dünya nüfusuyla tarimin daha da fazla deger kazanacagini söyledi.

Tarim alanlarinin ve sektörün çok daha üretken hale gelmesi gerektigini belirten Altug, söyle devam etti:

"Artik dünyada tarim teknolojisi çok farkli yerlerde. Doku Kültürü Laboratuvari gibi laboratuvarlarda birim alanlardan çok daha fazla verim almak adina kullanilan yöntemler... Biz de hem Sakarya'daki üreticilerin hem de etrafimizdaki birçok üreticinin fide-fidan tohum ihtiyacini Doku Kültürü Laboratuvarindan karsilayacagiz.

Iki tarafli kazanç var, hem ithalati kestik hem de ihracata basladik. Daha bu isin baslangiç noktasi. Laboratuvarin yillik kapasitesi 30 milyon fidan. Daha yolun basindayiz, bu hedeflere ulasacagiz. Simdiden yurt disindan çok ciddi taleplerle karsilasiyoruz, gerek çiçek gerek dis mekan süs bitkisi gerekse diger ihtiyaçlar açisindan."

- "Fidan üreticileri daha kolay ihracat yapabilecek"

SUBÜ Ziraat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Taki Demir de sektörün gelisebilmesi için laboratuvarda özellikle baz materyalli üretim yaptiklarini söyledi.

Daha küçük alanlarda daha yüksek miktarda fidan üretim ihtiyacini karsilamak amaciyla çalismalarina devam ettiklerini dile getiren Demir, "Laboratuvar ve Ar-Ge çalismalari neticesinde ürettigimiz bilgilerle yeni çesitlerin sistem içine alinmasi, üretilebilmesi, fidancilara dagitilmasi ya da talep edilen çesitlerin hizli çogaltiminin gerçeklestirmesini burada saglama imkanimiz var. Dolayisiyla Doku Kültürü Laboratuvarina Ar-Ge ve know-how (tecrübe, bilgi birikimi) destegini üniversitemiz, fakültemiz adina buradan karsiliyoruz." diye konustu.

Demir, dis mekan süs bitkileri ve meyve fidanlarinin laboratuvar kosullarinda çogaltildigini, daha sonra disariya alistirip dis ortamda gelistirildigini belirterek sunlari kaydetti:

"Oysa siz açik arazide bunu yapmaya çalistiginizda daha yüksek miktarda araziye ihtiyaciniz olacak ve daha çok ekolojiye bagimli olacaksiniz. Hava sicakligi, yagislar, havanin kötü olmasi sizi olumsuz yönde etkileyebilecek. Oysa Doku Kültürü Laboratuvarinda bir bitkiyle basladiginizda logaritmik artis dedigimiz, bir bes oluyor, bes on oluyor, daha fazla hizla çogaltma imkanina sahip oluyoruz. Doku Kültürü Laboratuvari, kapali ortamda yüz binlerce bitki üretmek için 'in vitro' kosullarda hizli bir üretim imkani sunuyor. Örnegin 25 metrekarelik alanda yilda 100 bin bitkiyi rahatlikla üretebilirsiniz. Oysa açik arazide bunu yapmaniz mümkün degil."

Demir, talep dogrultusunda bitkileri hizla çogaltip, fidancilara baz materyal saglayacaklarina isaret ederek, "Bundan sonrasinda ülkemizdeki fidan üreticileri daha kolay ihracat yapabilecek. Çünkü çogaltma materyalini bizden hizla elde ettikleri için onlara düsen hiz gelistirme asamasi olacak. Yani 1-2 yil gibi bir sürede yüz binlerce fidan üretme imkanina sahip olacagiz." dedi.
Kaynak: AA