Yorgun Mermi Ölümü 'Cinayet Sayilmali' Çagrisi

Bu agustos ayinda Tekirdag’dan Sanliurfa’ya, Trabzon’dan Tokat’a kadar Türkiye’nin dört bir yaninda rastgele silahla açilan atesler nedeniyle iki çocuk hayatini kaybederken, birçok kisi de yaralandi.

Yasar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ögretim Üyesi ve bireysel silahlanmaya karsi yillardir mücadele veren Umut Vakfi’nin Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbas, bu tür olaylarin önlenebilmesinin yetkili kurumlar tarafindan etkin mücadele edilip önlemler alinmasiyla mümkün olabilecegini belirtti.

Demirbas, bu önlemlerin basinda, bireysel silahlanmanin azaltilmasi, dügün, asker ugurlamalari, bayram ve yilbasi gibi etkinliklerde sözde kutlama adi altinda yapilan atislarinin önlenmesinin geldigini ifade etti.

Prof. Dr. Demirbas, “Yalnizca bu ay basina yansiyan olaylara baktigimizda, birçok kisinin magandalarin kursunlarina hedef oldugunu görüyoruz. Ne yazik ki iki çocugumuz hayatini kaybetti, aralarinda durumu agir olanlarin da bulundugu birçok da yarali var. Bu tür trajik olaylar bireysel silahlanmanin sonucudur. Ruhsatsiz silahlar ve pompali tüfekler çok yaygin görülüyor. 20- 25 milyon silah oldugu tahmin ediliyor. Yaklasik 4 bin insan her yil silahlarla islenen suçlarin magduru oluyor. Öncelikle etkin cezalandirma gerekiyor. Çesitli cezai yaptirimlari öngören kanunlarimiz var, ancak asil önemlisi kontrollerin kolluk kuvvetleri tarafindan etkin olarak yapilmasi. Baktigimizda son yasal düzenlemelerle birlikte ruhsatsiz silahlarla ilgili suçlarin, tutuklanmayi gerektirmeyen ya da hükmün açiklanmasinin geri birakilmasina hükmedilen durumlar oldugunu görüyoruz. Sadece ceza olmasi yetmiyor, etkin uygulanmasi önemli” diye konustu.



OLASI KAST OLARAK DEGERLENDIRILMELI

Daha önce gerçeklesen benzer olaylara bakildiginda, bu tür maganda kursunlarinin neden oldugu ölümlerin olasi kast ve bilinçli taksir esaslari kapsaminda cezalandirildiginin görüldügünü ifade eden Prof. Dr. Timur Demirbas, Yargitay Ceza Genel Kurulu’nun bu tarz olaylardaki kararlarina bakildiginda ise ölümlerin olasi kast kapsaminda degerlendirildigini belirtti.

Somut bir olayda olasi kast ile bilinçli taksiri birbirinden ayirt ederken, iki sorunun sorulmasi gerektigini belirten Prof. Dr. Timur Demirbas, söyle devam etti:

“Ilk olarak, failin öngördügü bu neticenin gerçeklesmesini istemedigi mi, yoksa kayitsiz mi kaldigi. Ikinci olarak ise failin öngördügü neticenin gerçeklesmemesi için gayret edip etmedigidir. Dolayisiyla eger fail, öngördügü neticenin gerçeklesmesini istememis ve bunun için çaba da göstermisse bilinçli taksir; buna karsilik fail öngördügü neticeyi ne istiyor ne de istemiyor, buna kayitsiz da kalarak neticenin gerçeklesmemesi için hiçbir sey de yapmiyorsa yani ‘Olursa olsun’ diyerek hareket ediyorsa olasi kast söz konusu olacaktir. Bu nedenle, maganda kursunu veya yorgun mermi seklinde gerçeklesen olaylar, olasi kast kapsamina girmektedir. Faillerin TCK m.81’de düzenlenen kasten insan öldürme hükümlerine göre 20 yildan 25 yila kadar hapis cezasiyla cezalandirilmalari gerekir. Olasi kast halinde, failin maksat disinda hangi netice ya da neticeleri kabullendiginin açikça belirlenebildigi durumlarda, tesebbüs hükümleri de uygulanabilir.”