Baskentin Ilk Yürüyen Merdiveni 60'Larda Yasayan Çocuklarin Oyuncagiydi

ANKARA – Ankara’da 1964’te kurulan Anafartalar Çarsisi’nda bulunan ilk olma özelligi tasiyan yürüyen merdivenler, 60’li yillarin çocuklarinin anilarinda hala oyuncak olarak canlaniyor.

Baskentin Ilk Yürüyen Merdiveni 60'Larda Yasayan Çocuklarin Oyuncagiydi
Ankara Ulus’ta bulunan Anafartalar Çarsisi Ferzan Baydar, Affan Kirimli ve Tayfur Sahbaz’in ortak mimarliginda 1964 yilinda tamamlanarak hizmete girdi. Çarsida bulunan yürüyen merdivenler zamaninda Türkiye’de emsaline az rastlanir oldugu için Ankara’da ilk olma niteligi tasiyor. 1960’larda çocuk olanlarin anisinda ‘dönen merdiven oyuncagi’ olarak canlanan yürüyen merdivenler, simdi gayet basit bir sey olarak görülse de o zamanin çocuklari için vazgeçilmez eglencesiydi. Anafartalar Çarsisi’nin duvarlarinda ise 1963 yilinda hayata geçirilen Cevdet Altug, Füreya Koral, Seniye Fenmen ve Attila Galatali’nin seramik panolari ve rölyef eserleri bulunuyor.

Anafartalar Çarsisi’nda babasinin isini devam ettiren 55 yasindaki Mustafa Kara, ilk yürüyen merdivenlere binmek isteyen çocuklarin ebeveynlerine nasil israr ettigini ve ‘dönen merdivenlerin’ Anafartalar Çarsisi’ni bir cazibe merkezi haline getirdigini anlatti.

Anafartalar Çarsisi’nda bebek giyim magazasi olan Mustafa Kara, çarsinin kurulus hikayesinin aslinda Ulus Kompleksi’nin bir parçasi olmasina dayandigini ifade ederek sunlari söyledi:

“Modern Ankara’nin kurulmasi için modern bir proje istenildiginde Anafartalar Çarsisi ve çevresi o zamanlar Balkanlar’da dahi olmayan bir kompleks olarak projelendirilip hayata geçirilmisti. Yaklasik 10 yil gibi bir sürede bu kompleksin hepsi tamamlandi. Atatürk Heykeli’nin yeri orada sabitlendi. Tabii bunun kalbi Anafartalar Çarsisi idi. Onun da en büyük özelligi; yürüyen merdivenleri ya da dönen merdivenleriydi.”

“Çocuklar dönen merdivene binmek için büyüklerine, ebeveynlerine ‘hadi gidelim, hadi gidelim’ derlerdi”

Insanlarin dönen merdivenleri gördügü zaman gerçekten hosuna gittigini aktaran Kara, “Çocuklar dönen merdivene binmek için büyüklerine, ebeveynlerine ‘hadi gidelim, hadi gidelim’ derlerdi. Anadolu’nun çesitli yerlerinden merdivenleri görmeye insanlar geliyordu. Zamanin cazibe merkeziydi. Ankara’nin belki de en önemli ve güzel yapisi Anafartalar Çarsisi ama dönen merdivenler bunun da simgesiydi. Dolayisiyla dönen merdivenler birçok çocugun hayalinde olan ve gezip görmek istedigi çok güzel bir mekandi. Tabii zaman degisti, teknoloji gelisti dönen merdivenler artik olagan hale geldi. Ama bizim için anilarimizda yasayan güzel bir eserdi” diye konustu.



“Babam ‘çalismaya gel’ dediginde kabul etmezdim, ‘dönen merdivene binersin’ dediginde o zaman gelirim derdim”

Anafartalar Çarsisi’na yürüyen merdivenlere binmek istemesine ragmen korkan ama yine de merakini yenemeyip gelen birçok insan oldugunu dile getiren Kara, “Hayran olan çok insanimiz vardi. Hele çocuklar için vazgeçilmezdi. Benim ömrüm burada geçti diyebilirim. Biz 55 yildir Anafartalar Çarsisi’nin babadan ogula kiracisiyiz. Dolayisiyla çocuklugumda en büyük zevkim; babam gelsin, dükkana götürmesiydi. Babam çalis dediginde gelmek istemiyorum derdim. O zaman döner merdivene bin dediginde o zaman gelirim diyordum” dedi.



“Belki su an için basit gelebilir ama o zaman için müthis bir seydi”

Yürüyen merdivenlere binmenin müthis bir eglence oldugunu vurgulayan Kara, “Bu anilari insallah diger nesillere de aktaririz. Benim anilarimi tazeleyen, anilarimi yasatan güzel bir olgu. Belki su an için basit gelebilir ama o zaman için müthis bir seydi” ifadelerine yer verdi.

Bu yürüyen merdivenlerin Türkiye’nin en eski yürüyen merdivenleri oldugunu dile getiren 61 yasindaki Ali Ihsan Hondu, sunlari söyledi:

“Türkiye’nin de ilk alisveris merkezi. Buraya her kesimden insanlar gelir. Alisveris yapardi o zamanlar. Sadece yürüyen merdivenleri görmek ve buradaki esnaftan alisveris yapmak isteyenler buraya gelirdi. Gençler genelde burada toplanirdi. Yani biz çocuktuk o zamanlar. Babam Spor Il Müdürlügü’nde çalisirdi. Onun yanina gelirdik. Buradan yürüyen merdivenlere biner, öbür taraftan inerdik. Gençligimiz, çocuklugumuz burada geçti. Oyuncak gibi. Zaten bize bir oyuncak gelirdi. Biz oyuncak gibi gelir burada merdivenlere binerek mutlu olurduk.”
Kaynak: İHA