Anne Sütündeki Enfeksiyon Baskilayicilar Mikro RNA Düzeyinde Incelendi

Selçuk Üniversitesinde, dogumdan sonraki ilk 5 günde salgilanan, 'kolostrum' olarak adlandirilan sütün dogum sekline göre mikro RNA düzeyinde nasil degistigine iliskin yürütülen çalisma iki yil sürdü SÜ Tip Fakültesi Biyokimya Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Hümeyra Yerlikaya Aydemir: 'Yaptigimiz çalisma, anne sütünün zaten var olan, bildigimiz mucizevi degerine bir deger daha katti. Annenin dogum sekli, metabolik olarak negatif yasadigi durum ne olursa olsun çocuguna mutlaka koruyucu bazda, en azindan RNA düzeyinde molekül geçtigini tekrar ispatlamis olduk'

ZEHRA MELEK ÇAT - Selçuk Üniversitesi Tip Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Hümeyra Yerlikaya Aydemir ve ekibinin yaptigi çalisma, dogum sekli ne olursa olsun anne sütündeki mikro RNA'nin, bebegin bagisiklik sistemini güçlendirdigini ve enfeksiyonu baskilamada büyük rol oynadigini ortaya koydu.

Prof. Dr. Aydemir, 4 kisilik ekibiyle 2 yil süren çalismada, normal veya sezaryenle olan dogumlarin, ilk 5 günde salgilanan ve bebegin gelisimi açisindan oldukça önemli olan anne sütünün içerigine etkisini arastirdi.

American Journal of Reproductive Immunology dergisinde yayimlanan çalismanin sonucunda, anne ve bebek için enfeksiyon açisindan riskli oldugu düsünülen sezaryenle dogumdan sonraki anne sütünde mikro RNA düzeyinde enfeksiyonu baskilayan moleküller gözlendi.

Prof. Dr. Fatma Hümeyra Yerlikaya Aydemir, AA muhabirine, annenin bebegine ilk 5 günde verdigi sütün çok kiymetli oldugunu hatirlatti.

Ilk 5 günde salgilanan ve "kolostrum" olarak adlandirilan sütün olgun sütten bazi farkliliklari oldugunu ifade eden Aydemir, "Kolostrumun asil özelligi, enfeksiyonlara karsi bebegi korumak ve mide bagirsak sistemini düzenleyici içerigiyle bebegi rahatlatmak. Olgun sütten farkliligi burada ortaya çikiyor. Enfeksiyonlara karsi koruma, bagisiklik sistemini güçlendirme noktasinda bazi zengin içerigi var. Bu literatürde kanitlanmistir." diye konustu.

Aydemir, kendilerinin kolostrumun dogum sekline göre mikro RNA düzeyinde nasil degistigini incelediklerini bildirerek, "Mikro RNA düzeyinde yapilan bu çalisma dünyada bir ilk." dedi.

Mikro RNA'nin tek iplikli küçük RNA molekülü türü oldugunu ve gen ifadesinin düzenlenmesinde rol oynadigini anlatan Aydemir, "Mikro RNA'lar, hücre döngüsü, hücre farklilasmasi, büyüme, metabolizma, tümör olusumu ve apoptoz (programli hücre ölümü) gibi önemli fizyolojik süreçlerin kontrolünde rol oynamaktadirlar. Bu küçük moleküllerin seviyesinde artis ya da azalis yönünde olan degisimler, kontrol mekanizmalarinda farklilasmaya neden olup, hastaliklarin olus mekanizmasinda rol oynamaktadir." ifadelerini kullandi.

Sezaryen ve normal dogum yapan annelerde, özellikle bagisiklik sistemi ve enfeksiyon üzerinde mikro RNA taramasi yaptiklarini anlatan Aydemir, sunlari kaydetti:

"Her seyden önce kolostrumda mikro RNA'larin varligini ispat ettik. Çalismalarimizda sezaryenle dogumda da normal dogumda da annenin bebege verdigi sütte mikro RNA'larin varligini gözlemledik. Bu noktada yaptigimiz çalisma, anne sütünün zaten var olan, bildigimiz mucizevi degerine bir deger daha katti. Annenin dogum sekli ne olursa olsun, annenin metabolik olarak negatif yasadigi durum ne olursa olsun çocuguna mutlaka koruyucu bazda, en azindan RNA düzeyinde molekül geçtigini tekrar ispatlamis olduk."

Aydemir, 4 kisilik ekiple 2 yil süren çalismada 50 sezaryen dogum, 40 normal dogum yapan anneden aldiklari kolostrumu kullandiklarini söyledi.

Sezaryenle dogum yapmis annelerde süt üretiminin gecikebilecegini hatirlatan Aydemir, sütü toplamanin, analize hazirlamanin zorluguna isaret etti.

- "Özellikle ilk 5 gün çok degerli bir süt, bunu çocuga esirgemeden vermek gerekiyor"

Aydemir, arastirmaya basladiklari dönemde kendisinin de emzirme döneminde oldugunu dile getirerek, söyle devam etti:

"Merakim buradan da geldi. Mikro RNA'larla ilgili çok çalismamiz var, çok farkli hastalikta seviyelerine baktik. Ilk çikisim aslinda sütte bunun varligini ispatlamak. Dogum sekli ne olursa olsun bu küçük RNA molekülleri düzeyinde bir farklilik var mi? Biz bunu merak ettik, buradan yola çiktik. Hem normal dogum hem sezaryen dogum yapmis standardize edilmis iki hasta grubunda bu RNA molekülleri farkli mi? Özellikle bagisiklik sistemi yönünden ve enfeksiyonu düzenleme noktasinda etkili bu RNA partiküllerinde bir farklilik var mi? Bu merak üzerine bu çalismayi baslattik. Anne sütü zaten kabul edilmis bir gerçek. Özellikle kolostrumun mucizevi olmasi kabul edilmis bir gerçek. Annenin dogum sekli ne olursa olsun, annenin üzerinde tasidigi negatif durum ne olursa olsun bebegi beslemekten asla vazgeçmemeli, korkmamali. Çünkü mutlaka RNA düzeyinde bile bebegi koruyacak etken maddeler süte geçiyor ve sütten de bebege geçiyor. Bol bol emzirmek çok önemli. Özellikle ilk 5 gün çok degerli bir süt, bunu çocuga esirgemeden vermek gerekiyor."

Kaynak: AA