Skolyoz Hastaliginda En Önemli Adim 'Erken Tani'
Skolyoz farkindalik haftasi nedeniyle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yesil renkle aydinlatildi. Skolyoz hastaliginin geç fark edilmesinden korkulmasi gerektigini ifade eden Basaksehir Çam ve Sakura Sehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Klinik Koordinatörü Prof. Dr. Evrim Coskun, “Skolyoz’dan korkmayin, geç kalmaktan korkun“ dedi.
Tüm dünyada her yil Haziran ayi Skolyoz Farkindalik Ayi ve Haziran ayinin 3’üncü Cumartesi günü Skolyoz Farkindalik Günü olarak kabul ediliyor. Türkiye’de de skolyoz hastaligina dikkat çekmek için dün aksam saatlerinde Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü, 26 Haziran Skolyoz Farkindalik Günü’ne dikkati çekmek amaciyla yesil renkle aydinlatildi.
Basaksehir Çam ve Sakura Sehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Klinik Koordinatörü ve ayni zamanda Skolyoz Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Evrim Coskun da, Skolyoz Farkindalik Ayi’nda bu hastalikta mücadelede nelerin yapilmasi gerektigini anlatti. Prof. Dr. Coskun, skolyoz hastaliginda en önemli seyin hastaligin tanisinda geç kalmamak oldugunu söylerken, “Skolyozdan korkmayin, geç kalmaktan korkun” ifadelerini kullandi.
“En çok üzüldügümüz nokta Skolyoz’u olan çocuklarin ve ailelerinin farkinda olmamasi”
Skolyoz’un sadece bir durus bozuklugu olmadigini dile getiren Prof. Dr. Evrim Coskun, “Skolyoz sadece bir durus bozuklugu degildir. Kitaplara baktigimizda skolyozun önden bakildiginda veya arkadan bakildiginda kisinin omurgalarinda sag tarafa veya sol tarafa dogru egrilmesi olarak ifade edilir. Aslinda bu tanim çok yeterli bir tanim degildir. Skolyoz ayni zamanda omurganin öne ve arkaya dogru da egimlenmesi veya omurga gövdelerinin saga ya da sola dönmesiyle karsimiza çikabilmektedir. Türkiye’de büyüme çagindaki her 100 çocuktan 3’ünde skolyoz oldugu tespit edildi. Burada en çok üzüldügümüz nokta bu tespit edilen çocuklarin ne kendilerinin ne de ailelerinin yüzde 95 gibi çok büyük bir oranda Skolyoz’u oldugunun farkinda olmamasi“ diye konustu.
“Skolyoza dikkat çekmek için Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yesil renge büründü
Skolyozda tanida tüm dünyada gecikme oldugunu belirten Prof. Dr. Evrim Coskun, “Tüm dünyada da bu böyle. Skolyozda tanida bir gecikme vardir. O zaman dünya, her yilin Haziran ayini Skolyoz Farkindalik Ayi olarak belirleyelim ve her Haziran ayinin 3’üncü Cumartesi’ni Skolyoz Farkindalik Günü olarak kutlayalim demis. Skolyoz’un rengi yesil olarak belirlenmis. Bu sene de Skolyoz Dernegi olarak Karayollari Genel Müdürlügü’yle yaptigimiz bir is birligi sonucunda 26 Haziran Cumartesi aksami saat 21.00 ile 22.00 arasinda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yesil renk ile aydinlatildi“ seklinde konustu.
“Çocuklarinizi çiplak olarak mutlaka önden ve arkadan gözlemleyin”
Skolyoz hastaliginin farkina varmak için nelere dikkat edilmesi gerektigini anlatan Prof. Dr. Coskun, “Hekimler olarak biz mutlaka çocuklarinizi çiplak olarak önden ve arkadan gözlemleyin diyoruz. Sirttan baktigimiz zaman bas her iki omuzun ortasinda simetrik olarak duruyor mu? Omuza baktigimizda omuzun bir tanesi yukarida, asagida, önde ya da arkada duruyor mu? Kürek kemiklerinden bir tanesi çikinti veya küçük mü? Bunlara bir bakmak lazim. En çok bizim farkindaligimizi saglayacak alanlar cilt kivrimlarinin simetrik ve ayni büyüklükte olduguna bakmak. Dirsek ve ön kol bölgelerinden gövdeyle olan mesafelerin ayni mi diye sirtindan izlememiz gerekmektedir. Halk arasinda legen kemigi olarak bilinen Pelvis Kemigi ayni sekilde duruyor mu yoksa bir taraf öne bir taraf arkaya dogru mu? diye bakmak lazim“ dedi.
“Her tespit edilen Skolyoz cerrahi olmak zorunda degil”
Skolyoz hastaliginda erken tani konuldugunda egzersiz veya korse gibi tedavilerle de hastaligin önüne geçilebildigini söyleyen Coskun, “Her tespit edilen skolyoz cerrahi mi olmak zorunda? Hayir, degil. Konservatif tedavi dedigimiz egzersizle veya korseyle de tedavisi olabilmektedir. Bazen çok daha ilerlemis durumlarda ise cerrahi müdahale düsünülebilmektedir. Skolyozdan korkmayin, geç kalmaktan korkun“ seklinde konustu.
Kaynak: İHA
Basaksehir Çam ve Sakura Sehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Klinik Koordinatörü ve ayni zamanda Skolyoz Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Evrim Coskun da, Skolyoz Farkindalik Ayi’nda bu hastalikta mücadelede nelerin yapilmasi gerektigini anlatti. Prof. Dr. Coskun, skolyoz hastaliginda en önemli seyin hastaligin tanisinda geç kalmamak oldugunu söylerken, “Skolyozdan korkmayin, geç kalmaktan korkun” ifadelerini kullandi.
“En çok üzüldügümüz nokta Skolyoz’u olan çocuklarin ve ailelerinin farkinda olmamasi”
Skolyoz’un sadece bir durus bozuklugu olmadigini dile getiren Prof. Dr. Evrim Coskun, “Skolyoz sadece bir durus bozuklugu degildir. Kitaplara baktigimizda skolyozun önden bakildiginda veya arkadan bakildiginda kisinin omurgalarinda sag tarafa veya sol tarafa dogru egrilmesi olarak ifade edilir. Aslinda bu tanim çok yeterli bir tanim degildir. Skolyoz ayni zamanda omurganin öne ve arkaya dogru da egimlenmesi veya omurga gövdelerinin saga ya da sola dönmesiyle karsimiza çikabilmektedir. Türkiye’de büyüme çagindaki her 100 çocuktan 3’ünde skolyoz oldugu tespit edildi. Burada en çok üzüldügümüz nokta bu tespit edilen çocuklarin ne kendilerinin ne de ailelerinin yüzde 95 gibi çok büyük bir oranda Skolyoz’u oldugunun farkinda olmamasi“ diye konustu.
“Skolyoza dikkat çekmek için Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yesil renge büründü
Skolyozda tanida tüm dünyada gecikme oldugunu belirten Prof. Dr. Evrim Coskun, “Tüm dünyada da bu böyle. Skolyozda tanida bir gecikme vardir. O zaman dünya, her yilin Haziran ayini Skolyoz Farkindalik Ayi olarak belirleyelim ve her Haziran ayinin 3’üncü Cumartesi’ni Skolyoz Farkindalik Günü olarak kutlayalim demis. Skolyoz’un rengi yesil olarak belirlenmis. Bu sene de Skolyoz Dernegi olarak Karayollari Genel Müdürlügü’yle yaptigimiz bir is birligi sonucunda 26 Haziran Cumartesi aksami saat 21.00 ile 22.00 arasinda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yesil renk ile aydinlatildi“ seklinde konustu.
“Çocuklarinizi çiplak olarak mutlaka önden ve arkadan gözlemleyin”
Skolyoz hastaliginin farkina varmak için nelere dikkat edilmesi gerektigini anlatan Prof. Dr. Coskun, “Hekimler olarak biz mutlaka çocuklarinizi çiplak olarak önden ve arkadan gözlemleyin diyoruz. Sirttan baktigimiz zaman bas her iki omuzun ortasinda simetrik olarak duruyor mu? Omuza baktigimizda omuzun bir tanesi yukarida, asagida, önde ya da arkada duruyor mu? Kürek kemiklerinden bir tanesi çikinti veya küçük mü? Bunlara bir bakmak lazim. En çok bizim farkindaligimizi saglayacak alanlar cilt kivrimlarinin simetrik ve ayni büyüklükte olduguna bakmak. Dirsek ve ön kol bölgelerinden gövdeyle olan mesafelerin ayni mi diye sirtindan izlememiz gerekmektedir. Halk arasinda legen kemigi olarak bilinen Pelvis Kemigi ayni sekilde duruyor mu yoksa bir taraf öne bir taraf arkaya dogru mu? diye bakmak lazim“ dedi.
“Her tespit edilen Skolyoz cerrahi olmak zorunda degil”
Skolyoz hastaliginda erken tani konuldugunda egzersiz veya korse gibi tedavilerle de hastaligin önüne geçilebildigini söyleyen Coskun, “Her tespit edilen skolyoz cerrahi mi olmak zorunda? Hayir, degil. Konservatif tedavi dedigimiz egzersizle veya korseyle de tedavisi olabilmektedir. Bazen çok daha ilerlemis durumlarda ise cerrahi müdahale düsünülebilmektedir. Skolyozdan korkmayin, geç kalmaktan korkun“ seklinde konustu.