TÜBITAK Baskani Prof. Dr. Mandal'dan Müsilaj Açiklamasi

Ege Denizi’nde 2020 yilinda meydana gelen yikici depremi arastirmak üzere sefere çikan ve ilk seferini bugün tamamlayan TÜBITAK MAM gemisini karsilayan TÜBITAK Baskani Prof. Dr. Hasan Mandal, müsilaj konusuna degerlendirdi. Prof. Dr. Mandal, müsilaja sebep veren gerekçeler oldugu sürece ayni riskin Ege Denizi kiyilarinda da geçerli oldugunu söyledi.

TÜBITAK Baskani Prof. Dr. Mandal'dan Müsilaj Açiklamasi
Izmir’de 30 Ekim 2020’de Sisam Adasi ile Kusadasi Körfezi arasindaki bölgede meydana gelen 6.6 büyüklügündeki depremin ardindan bu bölgedeki deprem tehlikesini ortaya koymak ve fay hatlarini incelemek üzere Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Arastirma Kurumu (TÜBITAK) koordinasyonunda olusturulan Türkiye Deprem Platformu’nun “Kusadasi Körfezi Içindeki Faylarin Depremselliginin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabani Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi” kapsaminda 31 Mayis’ta sefere çikan TÜBITAK MARMARA arastirma gemisi, ilk seferini bugün tamamlayarak Izmir Alsancak Limani’na döndü. Gemiyi karsilayan TÜBITAK Baskani Prof. Dr. Hasan Mandal, basin mensuplarinin sorularini yanitlarken, Marmara Denizi’nde meydana gelen müsilaj konusunda da merak edilen sorulari yanitladi.

"Müsilaj konusunda TÜBITAK’a verilen bir görev var"

Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBITAK olarak bu konuda verilen görevlerin oldugunun altini çizdi. Prof. Dr. Mandal, "Bu sefere çikarken tek gündemimiz depremle ilgili aktif fay hatlarinin incelenmesiydi ama hemen o esnada Marmara Denizi’ndeki müsilaj konusu gündeme geldi. Geçen hafta Sayin Cumhurbaskanimiz ifade ettiler; TÜBITAK’a verilen bir görev vardi Çevre ve Sehircilik Bakanligimiz tarafindan. TÜBITAK’in üzerine aldigi görev çerçevesinde öncelikle bu bölgeden degisik numuneler alindi müsilaj odakli ve bunlarla ilgili olarak iki grup çalisma yapilmasi istendi. Bunlardan bir tanesi bunun analizi, hem fiziksel, hem kimyasal hem de toksikolojik anlaminda. Bu çalismalarin önemli bir kismini tamamladik. Hafta ortasinda tamamini Çevre ve Sehircilik Bakanligimiza teslim etmis olacagiz. Içinde toksik maddeler var mi, metal var mi? Bunlarin bilimsel veriye dayanmasi lazim. Bizim su an elimizde veriler var ama açiklayacak olan kurum Çevre ve Sehircilik Bakanligimiz. Bunun yaninda ikinci çalisma olarak da su an bunun bertarafi konusuluyor tabii ama bu sürecin yaninda bu bir biokütle olarak kullanilabilir mi, gübre olarak kullanilabilir mi? Ikinci kapsamda da bu çalisma TÜBITAK Marmara Arastirma Merkezince gerçeklestiriliyor. Diger kurumlarimizla da is birligindeyiz. Bakanligimizin bugün ilan edilen genelgesi var. Bu süreçte katki vermeye devam edecegiz. Marmara Belediyeler Birligi tarafindan olusturulan bir bilim kurulu olacak. Oraya katki vermek için kisa dönemde, yani 3 ay gibi bir sürede, orta dönem 1 yil ve 3 yillik uzun dönemde neler yapilabilecegini paylastik" açiklamasinda bulundu.

Mühendislik odakli çözüm vurgusu

Müsilaj konusunda TÜBITAK olarak mühendislik odakli çözüm vurgusu yapan Prof. Dr. Mandal, "Biz süreci söyle görüyoruz; bu sürecin üç boyutu var. Bir tanesi yasal yaptirimlar süreci. Bilinen gerçek, ilk defa karsilasmiyoruz. Yasanan sürecin devami boyutunda bakildiginda tedbirlerin alinmasina yönelik hem bakanligimiz hem belediyelerimizin yapmasi gereken bir süreç var. Ikinci boyut hizli bir çözüm noktasi; mühendislik odakli çözüm. Bizim kurumumuzu ilgilendirecek olan bu sürecin bir bilimsel çalismaya dayanmasi gerekiyor. Çünkü veri olmadan korumak anlamli olmuyor. Yasanan Covid döneminde de ayni sey geçerliydi" dedi.

Çözüm olarak sadece bugün degil Marmara Denizi’nin gelecegini de kurtarmak gerektigine dikkat çeken Prof. Dr. Mandal, "Su an karsilastigimiz müsilaj; ama bunu olusturan bilesenler ne. Su an en çok bilinen deniz suyunun isinmasi, o sürecin içindeki azot ve fosfor odakli zenginlik. Müsilajin disinda birçok karsilasabilecegimiz, yosunlarin olusturdugu baska seyler de var. Biz sadece müsilaji yüzeyden kaldirdik degil. Bunun derinligi var. Bunun gelecegi var. Bilim temelli çözümler olmali. Yoksa alinacak tedbirler belki bugün için hizli çözüm ama Marmara Denizi’nin gelecegi korunmak isteniyorsa çözümlerin sadece bugün degil gelecegi de kurtarmis olmasi için bilim temelli çözüm olmali" diye konustu.



Müsilaj sorunu Ege’yi etkiler mi?

Marmara Denizi’ndeki müsilajin Ege Denizi’ni etkileme riskini de degerlendiren Prof. Dr. Mandal, "Marmara Denizi’miz su an bir göl noktasinda davranis gösteriyor. O yüzden risk boyutu yüksek. Ama buna sebep veren gerekçeler Ege Denizi kiyilarinda da oldugu sürece tabii ki ayni risk orada da yasanabilir" diye konustu.

Basin mensuplarinin arastirma gemisinin müsilaj ile ilgili arastirma yapip yapmadigi ile ilgili sorusunu da yanitlayan TÜBITAK Baskani Prof. Dr. Hasan Mandal, "TÜBITAK Marmara gemisi için müsilaj kelimesi 31 Mayis için yoktu. Arastirma gemimiz bu bölgede, Marmara Denizi’nde yerini alacak kendisine verilen görev dahilinde. Bu sefere çikarken tek gündemimiz depremle ilgili aktif fay hatlarinin incelenmesiydi. Ama hemen o esnada Marmara Denizi’ndeki müsilaj konusu gündeme geldi" dedi.

Kaynak: İHA