O ilimiz Türkiye'nin Vuhan'ı oldu!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs süreciyle ilgili olarak adeta Türkiye'nin Vuhan'ı olan ili açıkladı.
Türkiye, yeni tip koronavirüs salgınını kontrol edebilir düzeye getirirken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, süreçle ilgili gelişmeleri, geleceğe dair öngörüleri paylaştı.
Sabah gazetesinden Okan Müderrisoğlu'nun aktardığına göre Koca, Çin'de Kovid-19 vakalarının ilk görüldüğü Vuhan şehri ile İstanbul'u kıyasladı ve şu değerlendirmeleri yaptı: Türkiye'nin Vuhan'ı, İstanbul oldu. Hatta İstanbul, Vuhan'a göre daha iç içe bir kent. Salgını İstanbul'da kontrol altına aldık. 3'er uzmandan oluşan ekiplerimiz 1300 araçla tüm İstanbul'u bulaşı zincirini tespit için dolaştı. Tıbbi dedektif gibi iz sürdü. Bu yöntemi uygulamasaydık İstanbul'da salgını kontrol altına almamız çok zor olurdu. Neden? Çünkü ilk gelen hastalar solunum desteğine ihtiyaç duyacak halde idi. Bulaşı zinciri belirlendikçe hastalar erken tanı ile tedaviye alındı ve süreç yönetilebilir düzeyde gelişti.
''ÇİFTE BAYRAM YAŞAYACAĞIZ''
Ramazan ayında da toplumsal hareketliliğin kontrol edilmesi salgınla mücadelemizde kritik bir eşik. Henüz vaka sayısının sınırlı olduğu illerin önümüzdeki dönemde yeni odaklar haline gelmemesi için sosyal izolasyon mutlak gereklilik. Toplum sağlığı için bayramda tokalaşma, kucaklaşma olmamasını arzu ediyoruz. İnşallah bu zorlu günleri geride bıraktığımızda çifte bayram yaşayacağız.
ÖNCELİK GIDA VE TARIM
Nüfus hareketinin ve temasın en fazla olduğu alanlar, hizmetler sektöründe yoğunlaşıyor. Nispi olarak hareketliliğin daha az veya kontrol edilebilir olduğu alanların özellikle tarım, hayvancılık, gıda sanayi ve imalat sektörlerinin hızla önünün açılması çok mühim. Mevcut analizler 3-6 ay sonra gıda ve tarım sektörlerinin öncelik ve öneminin artacağını gösteriyor. Bu nedenle, salgının gıda ve tarımı olumsuz etkilememesi için hızlı davranmamız gerekiyor. Bugünkü gayretlerin yanında ekonomik açıdan hızlı toparlamayı da tüm yönleri ile düşünüyoruz. Plazma tedavisinde olumlu sonuçlar alınıyor. Fakat bir mucize değil. Henüz nihai değerlendirme yapacak kadar veri birikmiş değil. Tedaviye erken başlamamız ölüm oranlarının diğer ülkelere göre daha düşük oranlarda seyretmesini sağladı.
10 NİSAN'DA KORKULAN OLMADI
Sokağa çıkma yasağının ilk ilan edildiği 10 Nisan'daki tablonun, endişe edildiği kadar etkisi olmadı. Yani 2. dalga durumu oluşmadı. Süreç, 10 Nisan'daki ani hareketlenmeye karşın kontrol edilebilir düzeyde seyretti. Yakın zamana kadar görülen çaba, son 3-5 gün içinde biraz gevşemiş izlenimi verdi. Ancak, sokağa çıkıma kısıtlamaları, kontrolde önemli rol oynadı.
''TÜRKİYE BAĞIŞIKLIK HARİTASI HAZIRLIYORUZ''
Şimdi, Bilim Kurulu'nun da önerileri doğrultusunda Türkiye Bağışıklık Haritası hazırlıyoruz. 10 bin örneklem üzerinden, PCR yöntemi ile vatandaşlarımızdan numune alarak, Kovid 19 bağışıklığı gelişenleri, henüz bu hastalığa yakalanmamış olanları yüzde dağılım olarak belirlemeye çalışacağız. Bu veriler de ilerideki kararlarımıza ışık tutacak nitelikte olacak.
''BİRİKİMİMİZİ DOĞRU KULLANDIK''
Kovid19'la mücadeleye başlarken eldeki ilk veriler Çin kaynaklı idi. Sağlık Bakanlığı ve Türk hekimleri, kendi birikimini sahaya yansıttı. Birçok ülkenin yoğun bakım aşamasında kullandığı ilaçları biz, erken tedavi döneminde verdik ve olumlu sonuçlarını gördük. Bu sayede hastanelerimizde, ciddi hasta yükü oluşmadı. Yoğun bakım kapasitemizin gücü de tedaviye yansıdı.
Sabah gazetesinden Okan Müderrisoğlu'nun aktardığına göre Koca, Çin'de Kovid-19 vakalarının ilk görüldüğü Vuhan şehri ile İstanbul'u kıyasladı ve şu değerlendirmeleri yaptı: Türkiye'nin Vuhan'ı, İstanbul oldu. Hatta İstanbul, Vuhan'a göre daha iç içe bir kent. Salgını İstanbul'da kontrol altına aldık. 3'er uzmandan oluşan ekiplerimiz 1300 araçla tüm İstanbul'u bulaşı zincirini tespit için dolaştı. Tıbbi dedektif gibi iz sürdü. Bu yöntemi uygulamasaydık İstanbul'da salgını kontrol altına almamız çok zor olurdu. Neden? Çünkü ilk gelen hastalar solunum desteğine ihtiyaç duyacak halde idi. Bulaşı zinciri belirlendikçe hastalar erken tanı ile tedaviye alındı ve süreç yönetilebilir düzeyde gelişti.
''ÇİFTE BAYRAM YAŞAYACAĞIZ''
Ramazan ayında da toplumsal hareketliliğin kontrol edilmesi salgınla mücadelemizde kritik bir eşik. Henüz vaka sayısının sınırlı olduğu illerin önümüzdeki dönemde yeni odaklar haline gelmemesi için sosyal izolasyon mutlak gereklilik. Toplum sağlığı için bayramda tokalaşma, kucaklaşma olmamasını arzu ediyoruz. İnşallah bu zorlu günleri geride bıraktığımızda çifte bayram yaşayacağız.
ÖNCELİK GIDA VE TARIM
Nüfus hareketinin ve temasın en fazla olduğu alanlar, hizmetler sektöründe yoğunlaşıyor. Nispi olarak hareketliliğin daha az veya kontrol edilebilir olduğu alanların özellikle tarım, hayvancılık, gıda sanayi ve imalat sektörlerinin hızla önünün açılması çok mühim. Mevcut analizler 3-6 ay sonra gıda ve tarım sektörlerinin öncelik ve öneminin artacağını gösteriyor. Bu nedenle, salgının gıda ve tarımı olumsuz etkilememesi için hızlı davranmamız gerekiyor. Bugünkü gayretlerin yanında ekonomik açıdan hızlı toparlamayı da tüm yönleri ile düşünüyoruz. Plazma tedavisinde olumlu sonuçlar alınıyor. Fakat bir mucize değil. Henüz nihai değerlendirme yapacak kadar veri birikmiş değil. Tedaviye erken başlamamız ölüm oranlarının diğer ülkelere göre daha düşük oranlarda seyretmesini sağladı.
10 NİSAN'DA KORKULAN OLMADI
Sokağa çıkma yasağının ilk ilan edildiği 10 Nisan'daki tablonun, endişe edildiği kadar etkisi olmadı. Yani 2. dalga durumu oluşmadı. Süreç, 10 Nisan'daki ani hareketlenmeye karşın kontrol edilebilir düzeyde seyretti. Yakın zamana kadar görülen çaba, son 3-5 gün içinde biraz gevşemiş izlenimi verdi. Ancak, sokağa çıkıma kısıtlamaları, kontrolde önemli rol oynadı.
''TÜRKİYE BAĞIŞIKLIK HARİTASI HAZIRLIYORUZ''
Şimdi, Bilim Kurulu'nun da önerileri doğrultusunda Türkiye Bağışıklık Haritası hazırlıyoruz. 10 bin örneklem üzerinden, PCR yöntemi ile vatandaşlarımızdan numune alarak, Kovid 19 bağışıklığı gelişenleri, henüz bu hastalığa yakalanmamış olanları yüzde dağılım olarak belirlemeye çalışacağız. Bu veriler de ilerideki kararlarımıza ışık tutacak nitelikte olacak.
''BİRİKİMİMİZİ DOĞRU KULLANDIK''
Kovid19'la mücadeleye başlarken eldeki ilk veriler Çin kaynaklı idi. Sağlık Bakanlığı ve Türk hekimleri, kendi birikimini sahaya yansıttı. Birçok ülkenin yoğun bakım aşamasında kullandığı ilaçları biz, erken tedavi döneminde verdik ve olumlu sonuçlarını gördük. Bu sayede hastanelerimizde, ciddi hasta yükü oluşmadı. Yoğun bakım kapasitemizin gücü de tedaviye yansıdı.