Tiroit Nodülleri Kanser Açısından Risk Oluşturuyor
Doç.Dr. Yavuz Selim Yıldırım, tiroit nodüllerinin kanser açısından risk oluşturduğunu söyledi.

Doç.Dr. Yıldırım, hangi hastalar risk altında olduğunu şöyle sıraladı:
“Çocuk yaşta saptanan nodüller, ultrasonografide şüpheli bulgusu olanlar, ailesinde tiroit kanseri olanlar, erkek cinsiyette ve 45 yaş sonrası görülenler, daha önce tiroit ameliyatı olanlar, son altı ay bir yılda nodülün boyutunda belirgin artış saptananlar, nodüllerde düzensiz sınırların olması, ince iğne biyopsisinde mutasyon saptanması, nodülün soluk borusuna baskı yapması, nodül de kalsifikasyonların olması, nodülün çevre dokulara yapışık olması, boyunda tiroid ile ilişkili lenf nodülleri de olması. Boyunda nodül saptanan hastalar yukarıda saydığımız belirtileri taşıyorsa daha yakından takip edilmeli, bu nodüllerin kansere dönme ihtimali daha fazladır. Gerekli durumda geç kalınmadan tiroid (guatr) ameliyatı olmalıdır. Eğer risk taşıyan belirtiler yoksa, bu nodüller muhtemelen Selim’dir periyodik takip etmek gerekir.”
Günümüzde teknolojinin sağladığı imkanlar ile beraber tiroit bezindeki sadece kanserleşmiş bölümün alınarak sağlam dokuların korunabildiğini ifade eden Doç.Dr. Yıldırım, “Hastaların devamlı hormon kullanmasına gerek kalmayabilir, kalsiyum metabolizmasını düzenleyen para tiroit bezleri korunur. Ses teli felcini önlemek için sinir monitörü kullanılır. Boyunda iz kalmasın diye küçük kesiler yapılır” şeklinde konuştu.
