'Otomotivde İleriye Dönük Olarak Yapısal Bir Vergi Düzenlemesi Yapılmalı'
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Başkanı Murat Şahsuvaroğlu: 'Bugün AB ülkelerinde bizim ÖTV+KDV dediğimiz toplam vergi yükü, yüzde 17 ile yüzde 27 arasındadır. Ülkemizde ise aracın motor hacmine göre yüzde 71 ile yüzde 204 arasındadır. İleriye dönük olarak yapısal bir vergi düzenlemesi yapılmalıdır' 'Otomotiv sektörü yatırımlarını karşılayacak satışlar minimum 750800 bin adetler aralığındadır. Bunun altındaki pazar rakamları şirketlerin kapanmasına, yerli sermayenin tükenmesi ve istihdamda yoğun kayıpların yaşanmasına neden olabilir. Bugün araç satışları, maalesef bu rakamların altında seyretmektedir. Bunun sebeplerinden biri de kredilerde yaşanan sorunlardır' 'Yılın son çeyreğinde de faiz indirimlerinin devam edeceğini düşünüyoruz. Eğer faizlerde bu gerilemenin devam etmesi ve bankaların da tüketicilerin kredi taleplerini onaylamaları durumunda seneyi 400 450 bin civarında kapatırız diye öngörüyoruz'
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, "Bugün AB ülkelerinde bizim ÖTV+KDV dediğimiz toplam vergi yükü, yüzde 17 ile yüzde 27 arasındadır. Ülkemizde ise aracın motor hacmine göre yüzde 71 ile yüzde 204 arasındadır. İleriye dönük olarak yapısal bir vergi düzenlemesi yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.
Şahsuvaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de bu yılın 7 ayında toplam 213 bin adet binek ve hafifi ticari araç satıldığını, bu rakamın 2018 ile kıyaslandığında yüzde 47,5, 2017 ile kıyasladığında da yüzde 55,9 düşüş yaşandığını, temmuz ayında ise toplam 17 bin 927 adetlik satışla pazarın yüzde 66 oranında azaldığını bildirdi.
Şahsuvaroğlu, şunları kaydetti:
"İlk 7 ayın muhasebesini yaptığımızda, toplam pazarda haziran ayında yüzde 45 olan düşüş, temmuz ayında yüzde 66'ya çıkmıştır. 2019 yılının toplamda 400-450 bin seviyelerinde kapanması bekleniyordu. Ancak ÖTV-KDV desteklerinin sonlanmasının ardından geçen bir ay içinde talep tarafında yaşanan durgunluk ile beraber bu, yıl sonu satışlarının 350-400 bin aralığında gerçekleşeceğini gösteriyor. Bugün AB ülkelerinde bizim ÖTV+KDV dediğimiz toplam vergi yükü, yüzde 17 ile yüzde 27 arasındadır. Ülkemizde ise aracın motor hacmine göre yüzde 71 ile yüzde 204 arasındadır. İleriye dönük olarak yapısal bir vergi düzenlemesi yapılmalıdır. Şu anda içinde bulunduğumuz koşulları aşacak güce sahip bir ülkeyiz. Hükümetimiz, bundan önce olduğu gibi yine bu koşullar karşısında pozisyonunu alacak ve kısa sürede çıkacak olumsuz şartlar düzelecektir.
Otomotiv sektörü yatırımlarını karşılayacak satışlar, minimum 750-800 bin adetler aralığındadır. Bunun altındaki pazar rakamları şirketlerin kapanmasına, yerli sermayenin tükenmesi ve istihdamda yoğun kayıpların yaşanmasına neden olabilir. Bugün araç satışları maalesef bu rakamların altında seyretmektedir. Bunun sebeplerinden biri de kredilerde yaşanan sorunlardır. Yılın ilk çeyreğinde taşıt kredilerindeki faiz oranları aylık 3 puana yükselmişti hatta faiz oranları en üst seviyelere çıktığında aylık yüzde 3,10'ları görmüştük."
- "Merkez Bankası kararı çok yerinde"
Murat Şahsuvaroğlu, 2019'un 2. çeyreğinde biraz daha normalleşmeye girildiğini ve yüzde 2,20- 2,50'ler arasında faizleri gördüklerini belirterek, "En son Merkez Bankamızın faiz indirimi kararıyla birlikte bazı bankalar, proaktif davranarak oranı yüzde 1,70'lere doğru aşağı çektiler. Bu bağlamda, Merkez Bankası kararının çok doğru, yerinde olduğunu ve bunun devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Faizlerin düşmesiyle yılın son çeyreğinde satış adetlerinin yukarı yönlü hareket edeceğini tahmin ediyorum." ifadelerini kullandı.
Bu faiz oranlarının işe yarayıp yaramayacağı konusunda geçmiş istatistiklere bakmak gerektiğini vurgulayan Şahsuvaroğlu, aylık taşıt kredisi faizlerinin yüzde 1 mertebesinde olduğu dönemlerde pazarın sürekli büyüdüğünü gördüklerini, bu oranın yüzde 1,5-1,7'lere çıktığında ise her zaman pazarın düşüşe geçtiğini kaydetti.
Şahsuvaroğlu, "Bugün hala yüzde 1,5'ların üstündeyiz. Dolayısıyla pazarın yukarı yönlü hareketini beklemek de çok gerçekçi olmayacaktır. Ancak yılın ilerleyen aylarında faizlerdeki düşüşlerin devam etmesi durumunda ve belirttiğim seviyelerde faizlere gelebilirsek yılın son çeyreğinde bugüne göre daha iyi bir performans yakalamamız ihtimal dahilinde olacaktır. Biz, yılın son çeyreğinde de faiz indirimlerinin devam edeceğini düşünüyoruz. Eğer faizlerde bu gerilemenin devam etmesi ve bankaların da tüketicilerin kredi taleplerini onaylamaları durumunda seneyi 400- 450 bin civarında kapatırız diye öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Tüketici, faizlerden elde edeceği ekonomik kazancı düşünüyor"
OYDER Başkanı Şahsuvaroğlu, talebin azlığının tüketici güveninden ziyade finansmanla ilgili olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bu durum, otomotiv sektöründe de hemen hemen aynı. Çünkü insanların güven problemi yok ancak ekonomik kazancını düşünüyorlar. İnsanlar elbette böyle bir rahat kazanç durumu varken konut almayı, araç almayı, ticaret yapmayı, personel çalıştırmayı tercih etmiyorlar. Şu anda önümüzdeki en büyük engellerden birisi de mevduat faiz oranlarının yüksekliği. Umuyoruz ki son kararlar ile mevduatlardaki faizler de düşüş gösterecek ve bu durum değişecektir.
Sektörün kendini kısa sürede toparlaması adına uygun faizli kampanyaları kamu ve özel bankalarla yapılmalı. Dolayısıyla sektörlerin ayakta kalması adına finans sektörünün muhakkak tüketicileri desteklemeleri, bayileri desteklemeleri, yanlarında olmaları gerektiğini düşünüyor ve talep ediyoruz."
Tamamen yerli sermaye ile çok önemli bir istihdam kaynağı olan ve otomotiv sektörünün belkemiği konumunda olan otomotiv yetkili satıcılarının geçen yıl 725 şirket iken, bu yılın ilk çeyreğinde 50 adet azalarak 675 adede gerilediğini bildiren Şahsuvaroğlu, "Görünen şudur ki; pazarın 350-400 bin aralığında kapanması ihtimali ile beraber yetkili satıcılık sistemindeki çözülmenin devam etmesi de muhtemeldir." ifadesini kullandı.
Bütün bunlarla beraber şu anda devam eden 15 bin liralık hurda araç indirimi ve markaların yaptıkları kampanyalar ile ÖTV indirimlerinin hemen hemen devam ettiğini, düşük faizli veya sıfır faizli kampanyalar da yapıldığını belirten Şahsuvaroğlu, "Araç almayı düşünenler o planlarını ötelemesinler. Çünkü ÖTV ve KDV indirimi bundan sonra hayatımızda olmayacak. Kampanyalarımız devreye girdi, hurda teşviki yıl sonuna kadar devam ediyor. Kıymetli bir adım, hurda teşviki de yıl sonunda bitiyor. Yıl sonunda hurda teşvikinin bitmesi ile beraber araç fiyatları 15 bin lira daha pahalı olmuş olacak. Dolayısıyla hala bir fırsat var ve bu fırsatı değerlendirmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Şahsuvaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de bu yılın 7 ayında toplam 213 bin adet binek ve hafifi ticari araç satıldığını, bu rakamın 2018 ile kıyaslandığında yüzde 47,5, 2017 ile kıyasladığında da yüzde 55,9 düşüş yaşandığını, temmuz ayında ise toplam 17 bin 927 adetlik satışla pazarın yüzde 66 oranında azaldığını bildirdi.
Şahsuvaroğlu, şunları kaydetti:
"İlk 7 ayın muhasebesini yaptığımızda, toplam pazarda haziran ayında yüzde 45 olan düşüş, temmuz ayında yüzde 66'ya çıkmıştır. 2019 yılının toplamda 400-450 bin seviyelerinde kapanması bekleniyordu. Ancak ÖTV-KDV desteklerinin sonlanmasının ardından geçen bir ay içinde talep tarafında yaşanan durgunluk ile beraber bu, yıl sonu satışlarının 350-400 bin aralığında gerçekleşeceğini gösteriyor. Bugün AB ülkelerinde bizim ÖTV+KDV dediğimiz toplam vergi yükü, yüzde 17 ile yüzde 27 arasındadır. Ülkemizde ise aracın motor hacmine göre yüzde 71 ile yüzde 204 arasındadır. İleriye dönük olarak yapısal bir vergi düzenlemesi yapılmalıdır. Şu anda içinde bulunduğumuz koşulları aşacak güce sahip bir ülkeyiz. Hükümetimiz, bundan önce olduğu gibi yine bu koşullar karşısında pozisyonunu alacak ve kısa sürede çıkacak olumsuz şartlar düzelecektir.
Otomotiv sektörü yatırımlarını karşılayacak satışlar, minimum 750-800 bin adetler aralığındadır. Bunun altındaki pazar rakamları şirketlerin kapanmasına, yerli sermayenin tükenmesi ve istihdamda yoğun kayıpların yaşanmasına neden olabilir. Bugün araç satışları maalesef bu rakamların altında seyretmektedir. Bunun sebeplerinden biri de kredilerde yaşanan sorunlardır. Yılın ilk çeyreğinde taşıt kredilerindeki faiz oranları aylık 3 puana yükselmişti hatta faiz oranları en üst seviyelere çıktığında aylık yüzde 3,10'ları görmüştük."
- "Merkez Bankası kararı çok yerinde"
Murat Şahsuvaroğlu, 2019'un 2. çeyreğinde biraz daha normalleşmeye girildiğini ve yüzde 2,20- 2,50'ler arasında faizleri gördüklerini belirterek, "En son Merkez Bankamızın faiz indirimi kararıyla birlikte bazı bankalar, proaktif davranarak oranı yüzde 1,70'lere doğru aşağı çektiler. Bu bağlamda, Merkez Bankası kararının çok doğru, yerinde olduğunu ve bunun devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Faizlerin düşmesiyle yılın son çeyreğinde satış adetlerinin yukarı yönlü hareket edeceğini tahmin ediyorum." ifadelerini kullandı.
Bu faiz oranlarının işe yarayıp yaramayacağı konusunda geçmiş istatistiklere bakmak gerektiğini vurgulayan Şahsuvaroğlu, aylık taşıt kredisi faizlerinin yüzde 1 mertebesinde olduğu dönemlerde pazarın sürekli büyüdüğünü gördüklerini, bu oranın yüzde 1,5-1,7'lere çıktığında ise her zaman pazarın düşüşe geçtiğini kaydetti.
Şahsuvaroğlu, "Bugün hala yüzde 1,5'ların üstündeyiz. Dolayısıyla pazarın yukarı yönlü hareketini beklemek de çok gerçekçi olmayacaktır. Ancak yılın ilerleyen aylarında faizlerdeki düşüşlerin devam etmesi durumunda ve belirttiğim seviyelerde faizlere gelebilirsek yılın son çeyreğinde bugüne göre daha iyi bir performans yakalamamız ihtimal dahilinde olacaktır. Biz, yılın son çeyreğinde de faiz indirimlerinin devam edeceğini düşünüyoruz. Eğer faizlerde bu gerilemenin devam etmesi ve bankaların da tüketicilerin kredi taleplerini onaylamaları durumunda seneyi 400- 450 bin civarında kapatırız diye öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Tüketici, faizlerden elde edeceği ekonomik kazancı düşünüyor"
OYDER Başkanı Şahsuvaroğlu, talebin azlığının tüketici güveninden ziyade finansmanla ilgili olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bu durum, otomotiv sektöründe de hemen hemen aynı. Çünkü insanların güven problemi yok ancak ekonomik kazancını düşünüyorlar. İnsanlar elbette böyle bir rahat kazanç durumu varken konut almayı, araç almayı, ticaret yapmayı, personel çalıştırmayı tercih etmiyorlar. Şu anda önümüzdeki en büyük engellerden birisi de mevduat faiz oranlarının yüksekliği. Umuyoruz ki son kararlar ile mevduatlardaki faizler de düşüş gösterecek ve bu durum değişecektir.
Sektörün kendini kısa sürede toparlaması adına uygun faizli kampanyaları kamu ve özel bankalarla yapılmalı. Dolayısıyla sektörlerin ayakta kalması adına finans sektörünün muhakkak tüketicileri desteklemeleri, bayileri desteklemeleri, yanlarında olmaları gerektiğini düşünüyor ve talep ediyoruz."
Tamamen yerli sermaye ile çok önemli bir istihdam kaynağı olan ve otomotiv sektörünün belkemiği konumunda olan otomotiv yetkili satıcılarının geçen yıl 725 şirket iken, bu yılın ilk çeyreğinde 50 adet azalarak 675 adede gerilediğini bildiren Şahsuvaroğlu, "Görünen şudur ki; pazarın 350-400 bin aralığında kapanması ihtimali ile beraber yetkili satıcılık sistemindeki çözülmenin devam etmesi de muhtemeldir." ifadesini kullandı.
Bütün bunlarla beraber şu anda devam eden 15 bin liralık hurda araç indirimi ve markaların yaptıkları kampanyalar ile ÖTV indirimlerinin hemen hemen devam ettiğini, düşük faizli veya sıfır faizli kampanyalar da yapıldığını belirten Şahsuvaroğlu, "Araç almayı düşünenler o planlarını ötelemesinler. Çünkü ÖTV ve KDV indirimi bundan sonra hayatımızda olmayacak. Kampanyalarımız devreye girdi, hurda teşviki yıl sonuna kadar devam ediyor. Kıymetli bir adım, hurda teşviki de yıl sonunda bitiyor. Yıl sonunda hurda teşvikinin bitmesi ile beraber araç fiyatları 15 bin lira daha pahalı olmuş olacak. Dolayısıyla hala bir fırsat var ve bu fırsatı değerlendirmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.