'Şerbet-İ Fünun' Projesiyle Trakya Üniversitesi Öğrencilerinden Şerbet Hazırlığı
Trakya Üniversitesinin yaz okulunda öğrenim gören öğrenciler, unutulmaya yüz tutan şerbet yapımını öğreniyor.
Osmanlı Şerbeti’ni tekrar canlandırmak, şerbet başta olmak üzere Osmanlı Mutfağını tanıtmak amacıyla Trakya Üniversitesi ve Trakya Kalkınma Ajansı iş birliğinde hayata geçirilen Şerbet Evi projesi, Osmanlı Saray Mutfağı’ndan örneklerini misafirlerine tadım imkanı sağlamasının yanı sıra verdiği eğitimlerle de bölge turizmine önemli canlılık katmaya devam ediyor.
Hem şerbet ikramı yapılan hem de çeşitli şerbetlerin yapımını öğrenmek isteyenlere kapılarını sonuna kadar açan Şerbet Evi’nin yeni kursiyerleri, yaz okulunda eğitim alan öğrenciler oldu.
Öğrenciler derslerinin ardından tarihi yerleşkede akademisyenler eşliğinde reyhan, nane, gül, kayısı, tarçından Osmanlı şerbetlerinin yapımını öğreniyor. Şerbet yapımını öğrenmek isteyen öğrenciler bir gün boyunca eğitim alıyor. Şerbetin mutfak tarihimizdeki öneminin anlatıldığı eğitimlerde öğrenciler, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Burak İşçimen yönetiminde Osmanlı şerbetleri hazırlayarak derslerin stresinden bir nebze olsun uzaklaştılar.
"Şerbet-i Fünun" projesi koordinatörü ve Trakya Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Atakişi konuya ilişkin açıklamalarında, Şerbet Evi Projesi ile kaybolmuş lezzetleri tekrar gün yüzüne çıkarmayı amaçladıklarını belirterek “Trakya Üniversitesi olarak Trakya Kalkınma Ajansı ile birlikte yaptığımız Şerbet Evi Projesinde yürüttüğümüz son çalışmalardan biri de yerli ve yabancı öğrencilere Şerbet Evi’nde gün yüzüne çıkan tatlıların, şerbetlerin yapımıyla ilgili eğitimler düzenlemekti. Burada özellikle Mimar Kemalettin’in bu güzel eserinin restore edilmesiyle birlikte gün yüzüne çıkan projeyle, hem turizme hem de bölgenin tanıtımına katkılar sunmayı amaçlıyoruz. Bizler öncelikle bir eğitim kurumuyuz ve eğitim bizim en önemli hedeflerimizden biri. Öğrencilerimize, Osmanlı kültürünün tanıtılması ve kaybolmuş lezzetlerin tekrar gün yüzüne çıkması yönünde başlattığımız çalışmalar giderek ivme kazanıyor. Gastronomi hocalarımızın eşliğinde, tamamen Osmanlı tarifleriyle şekillenen şerbetleri ve tatlıları ilk defa bu proje kapsamında ziyaretçilerle buluşturuyoruz. Birlikte güzel işlere imza atmaya devam edeceğimizi düşünüyorum” dedi.
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Burak İşçimen, Şerbet Evi’nin eğitim mutfağında gerçekleştirdikleri eğitimlere ilişkin açıklamalarda bulunarak önemli bilgiler paylaştı: “Yaz dönemi için ziyaretçilerle buluşacak soğuk şerbetler hazırlıyoruz. Şu an, öğrencilerimizle birlikte Reyhan şerbeti hazırlıyoruz. Reyhan şerbeti, serinlik ve şifa maksadıyla yaptığımız şerbetlerden biri. Günümüzde kullanılan yaygın bir terime rastlıyoruz, ‘Nabza göre şerbet vermek’ şeklinde. Osmanlı’da şerbetler, tıbbi alanda şifa dağıtmak niyetiyle kullanılıyor. Bu kavramla da aslında tıbbi terminolojiye bir telmihte bulunulmak isteniyor. Osmanlı tıbbında, tansiyon yükseldiğinde veya düştüğünde şerbetle tedaviyi desteklemek amacıyla çalışmalar olduğunu görüyoruz. Yaş kayısıdan yapılan şerbetler var, kuru kayısıdan yapılan şerbetler var. Kuru duttan yapılan şerbetimiz var. Tarçın, nane, limon, elma, reyhan gibi birçok çeşitten yapılan şerbetler var.”
Şerbet Evi Projesine de özel bir başlık açan Öğr. Gör. Burak İşçimen “Projenin amacı, daha çok Trakya Üniversitesi’ndeki öğrencilerimizin, akademisyenlerimizin birlikteliğiyle Edirne’ye gelen ziyaretçilerimizi eğitimlerle karşılayarak onlara güzel şerbetler hazırlayabilecekleri ve sunabilecekleri bir atmosfer oluşturmaktı. Bu niyetin uygulama bulmuş biçimiyle sizlerle birlikteyiz. Kişiler burada daha önceden yaptırdıkları rezervasyonlarla yemek ve tatlı tadımında bulunabildiği gibi eğitimlere de kayıt olarak çeşitli şerbetlerin hazırlanışı ilgili eğitim alıyorlar. Bu proje ile kaybolmuş veya unutulmaya yüz tutmuş pek çok lezzeti tekrar gün yüzüne çıkarmış olduk. Edirne’yi ziyarete gelen misafirlerimiz burada şerbet yapıldığını görünce çok şaşıyorlar. Farklı ve günümüzde karşılaşmadıkları bir lezzet olarak denemek istiyorlar. Ziyaretçilerimizden bu konuda çok güzel geri dönüşler alıyoruz” dedi.
Eğitimler sırasında Trakya Üniversitesi Karaağaç Yerleşkesini ziyaret eden turistlerin de uygulamalara ilgisinin yoğun olduğu görülürken, mevcut çalışmaların kent turizmine önemli katkı sağlayacağını düşündüklerini belirtti.
Kaynak: İHA
Hem şerbet ikramı yapılan hem de çeşitli şerbetlerin yapımını öğrenmek isteyenlere kapılarını sonuna kadar açan Şerbet Evi’nin yeni kursiyerleri, yaz okulunda eğitim alan öğrenciler oldu.
Öğrenciler derslerinin ardından tarihi yerleşkede akademisyenler eşliğinde reyhan, nane, gül, kayısı, tarçından Osmanlı şerbetlerinin yapımını öğreniyor. Şerbet yapımını öğrenmek isteyen öğrenciler bir gün boyunca eğitim alıyor. Şerbetin mutfak tarihimizdeki öneminin anlatıldığı eğitimlerde öğrenciler, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Burak İşçimen yönetiminde Osmanlı şerbetleri hazırlayarak derslerin stresinden bir nebze olsun uzaklaştılar.
"Şerbet-i Fünun" projesi koordinatörü ve Trakya Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Atakişi konuya ilişkin açıklamalarında, Şerbet Evi Projesi ile kaybolmuş lezzetleri tekrar gün yüzüne çıkarmayı amaçladıklarını belirterek “Trakya Üniversitesi olarak Trakya Kalkınma Ajansı ile birlikte yaptığımız Şerbet Evi Projesinde yürüttüğümüz son çalışmalardan biri de yerli ve yabancı öğrencilere Şerbet Evi’nde gün yüzüne çıkan tatlıların, şerbetlerin yapımıyla ilgili eğitimler düzenlemekti. Burada özellikle Mimar Kemalettin’in bu güzel eserinin restore edilmesiyle birlikte gün yüzüne çıkan projeyle, hem turizme hem de bölgenin tanıtımına katkılar sunmayı amaçlıyoruz. Bizler öncelikle bir eğitim kurumuyuz ve eğitim bizim en önemli hedeflerimizden biri. Öğrencilerimize, Osmanlı kültürünün tanıtılması ve kaybolmuş lezzetlerin tekrar gün yüzüne çıkması yönünde başlattığımız çalışmalar giderek ivme kazanıyor. Gastronomi hocalarımızın eşliğinde, tamamen Osmanlı tarifleriyle şekillenen şerbetleri ve tatlıları ilk defa bu proje kapsamında ziyaretçilerle buluşturuyoruz. Birlikte güzel işlere imza atmaya devam edeceğimizi düşünüyorum” dedi.
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Öğr. Gör. Burak İşçimen, Şerbet Evi’nin eğitim mutfağında gerçekleştirdikleri eğitimlere ilişkin açıklamalarda bulunarak önemli bilgiler paylaştı: “Yaz dönemi için ziyaretçilerle buluşacak soğuk şerbetler hazırlıyoruz. Şu an, öğrencilerimizle birlikte Reyhan şerbeti hazırlıyoruz. Reyhan şerbeti, serinlik ve şifa maksadıyla yaptığımız şerbetlerden biri. Günümüzde kullanılan yaygın bir terime rastlıyoruz, ‘Nabza göre şerbet vermek’ şeklinde. Osmanlı’da şerbetler, tıbbi alanda şifa dağıtmak niyetiyle kullanılıyor. Bu kavramla da aslında tıbbi terminolojiye bir telmihte bulunulmak isteniyor. Osmanlı tıbbında, tansiyon yükseldiğinde veya düştüğünde şerbetle tedaviyi desteklemek amacıyla çalışmalar olduğunu görüyoruz. Yaş kayısıdan yapılan şerbetler var, kuru kayısıdan yapılan şerbetler var. Kuru duttan yapılan şerbetimiz var. Tarçın, nane, limon, elma, reyhan gibi birçok çeşitten yapılan şerbetler var.”
Şerbet Evi Projesine de özel bir başlık açan Öğr. Gör. Burak İşçimen “Projenin amacı, daha çok Trakya Üniversitesi’ndeki öğrencilerimizin, akademisyenlerimizin birlikteliğiyle Edirne’ye gelen ziyaretçilerimizi eğitimlerle karşılayarak onlara güzel şerbetler hazırlayabilecekleri ve sunabilecekleri bir atmosfer oluşturmaktı. Bu niyetin uygulama bulmuş biçimiyle sizlerle birlikteyiz. Kişiler burada daha önceden yaptırdıkları rezervasyonlarla yemek ve tatlı tadımında bulunabildiği gibi eğitimlere de kayıt olarak çeşitli şerbetlerin hazırlanışı ilgili eğitim alıyorlar. Bu proje ile kaybolmuş veya unutulmaya yüz tutmuş pek çok lezzeti tekrar gün yüzüne çıkarmış olduk. Edirne’yi ziyarete gelen misafirlerimiz burada şerbet yapıldığını görünce çok şaşıyorlar. Farklı ve günümüzde karşılaşmadıkları bir lezzet olarak denemek istiyorlar. Ziyaretçilerimizden bu konuda çok güzel geri dönüşler alıyoruz” dedi.
Eğitimler sırasında Trakya Üniversitesi Karaağaç Yerleşkesini ziyaret eden turistlerin de uygulamalara ilgisinin yoğun olduğu görülürken, mevcut çalışmaların kent turizmine önemli katkı sağlayacağını düşündüklerini belirtti.