Defacto'nun 'Kadının Güçlendirilmesi'ne Katkısı Ödüllendirildi
DeFacto, Avustralya’nın Perth kentinde düzenlenen Dünya Kadınlar Ekonomik Forumu’da (Women Economic Forum /WEF) Mutlu Kadın Hareketi ve Kumaştan Hayaller projeleri ile ’Kadının Güçlendirilmesi’ne olan katkısıyla ödüllendirildi.
Türkiye hazır giyim ve moda sektörünün önde gelen markalarından DeFacto tarafından hayata geçirilen Mutlu Kadın Hareketi ve Kumaştan Hayaller’in hikayeleri ödüllendirildi. Marka, 5-7 Temmuz tarihlerinde Avustralya’nın Perth kentinde “Kadınları Güçlendirmek: Fark Yaratmak” temasıyla düzenlenen Dünya Kadınlar Ekonomik Forumu’nda Mutlu Kadın Hareketi ve Kumaştan Hayaller projeleri ile ’Kadının Güçlendirilmesi’ne olan katkısıyla ödül aldı.
Markanın CFO’su Önder Şenol dünyanın farklı ülkelerinden gelen panelist ve katılımcılara beş farklı oturumda şirketin kadın çalışanlara yönelik politikalarını ve projelerini anlattı. Şenol, ayrıca şirketin sosyal sorumluluk anlayışıyla pekişen Kumaştan Hayaller Projesi’ni iyi uygulama örneği olarak paylaştı.
Şenol, iş hayatında cinsiyet eşitliği için çaba göstermekle beraber, topluma katkı sunan sosyal sorumluluk projelerinin kurumların kültürünü ve etkileşimde olunan iş ortaklarına yönelik iletişim biçimini yansıttığının altını çizdi. Şenol sözlerine, “Dünya nüfusunun yarısı kadınlardan oluşuyor. Dünyanın yarısına, diğer yarısıyla eşit olmadığını söylerseniz hayatı yönetemezsiniz. Güçlü bir ülke inşa edemez, demokratik bir ortam oluşturamaz ve ekonomik olarak kalkınamazsınız. Bu durum şirketler için de geçerlidir. Sürdürülebilir başarı için, kadın ve erkeklerin birlikte, eşit koşullarda çalıştığı bir organizasyon kurmanız gerekiyor” diyerek devam etti.
‘Çalışanlarımızın yüzde 53’ü kadın’
Kadınların ekonomik ve sosyal gelişimlerine destek vermenin, teşvik etmenin ve bu dönüşüme öncülük etmenin önemini vurgulayan Şenol “Yurtiçi ve yurtdışı operasyonlarımız kapsamında 14 bin kişiyi istihdam ediyoruz. Bunun yüzde 53’ünü kadın çalışanlarımız oluşturuyor. İlk günden itibaren kadın çalışanlarımızın iş şartlarının iyileştirilmesine yönelik projeler hayata geçiriyor, refah seviyelerine katkıda bulunuyor, kişisel gelişim ve mutluluklarına yatırım yapıyoruz” diye konuştu.
‘Türkiye’nin ilk Mutluluk Direktörlüğü’nü kurduk’
Şenol, kadınların toplum ve iş hayatında eşit fırsatlara sahip olarak, emeklerinin ve hayallerinin gerçekleşmesine özen gösterdiklerinin altını çizdi: “Çalışmalarımızı sürdürülebilir kılmak amacıyla 2011 yılında Mutluluk Departmanı’nı kurduk. Şirketimizin üst yönetimi, tacı çalışanların başına koydu ve ‘çalışan mutlu ise müşteri de hissedar da mutlu olacaktır’ anlayışı ile samimi bir gayret içine girdi. Aradan geçen sürede çabalarımızın meyvelerini fazlasıyla topladığımızı söyleyebilirim.”
‘2015’te Mutlu Kadın Hareketi’ni başlattık’
Şenol, “Şirket kültürü olarak sürdürülebilir büyüme için iş ve toplumsal hayatta cinsiyet eşitliliğinin oluşması ve bunun korunması adına üzerimize düşeni yerine getirmek hedefiyle 2015 yılında kadın çalışanlarımıza pozitif ayrımcılığın ötesinde uygulamalar sunan ve ekstra imkânlar tanıyan Mutlu Kadın Hareketi’ni başlattık. Aynı yıl, kadınlara iş hayatında verdiğimiz desteği devam ettireceğimizi taahhüt ettiğimiz Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne (WEPs) imzacı olduk. Devamında çalışanlarımızın memnuniyetini ve bağlılığını arttırmak için DeFacto Akademi’yi kurduk” dedi.
‘Kumaştan Hayaller ile kanserli çocuklarımıza umut oluyoruz’
Mutlu Kadın Hareketi ile kurum içinde elde ettikleri başarıyı dışarı taşıyarak tüm paydaşlara dokunmak istediklerini belirten Önder Şenol, “Eylül 2018’de Kumaştan Hayaller projemizi başlattık. Proje kapsamında DeFacto fabrikalarından elde edilen üretim fazlası kumaş ve aksesuarları, protokol imzaladığımız il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri aracılığıyla meslek liselerine gönderiyoruz. Bugüne kadar İstanbul başta olmak üzere Kocaeli, Balıkesir, Kırklareli, Tekirdağ ve Van illerimizde 21 lise ile protokol imzaladık. Ürünlerin tasarım ve üretimi bu okullarda okuyan kız öğrenciler tarafından yapılıyor. DeFacto mağazalarında satışa sunulan ürünlerden elde edilen gelirle, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) projelerini destekliyoruz. Böylece bir yandan kanser tedavisi gören çocuklarımız için farkındalık oluştururken, diğer yandan kız çocuklarımızın mesleki gelişimlerine katkı sağlıyoruz. Ayrıca, kullanılmayan veya üretim fazlası kumaş ve aksesuarın geri dönüşümünü de sağlayarak çevresel sürdürülebilirliği destekliyoruz. Amacımız; Kumaştan Hayaller projesini Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırarak, kanserli çocuklarımıza daha da fazla umut olmak” dedi.
Kaynak: İHA
Markanın CFO’su Önder Şenol dünyanın farklı ülkelerinden gelen panelist ve katılımcılara beş farklı oturumda şirketin kadın çalışanlara yönelik politikalarını ve projelerini anlattı. Şenol, ayrıca şirketin sosyal sorumluluk anlayışıyla pekişen Kumaştan Hayaller Projesi’ni iyi uygulama örneği olarak paylaştı.
Şenol, iş hayatında cinsiyet eşitliği için çaba göstermekle beraber, topluma katkı sunan sosyal sorumluluk projelerinin kurumların kültürünü ve etkileşimde olunan iş ortaklarına yönelik iletişim biçimini yansıttığının altını çizdi. Şenol sözlerine, “Dünya nüfusunun yarısı kadınlardan oluşuyor. Dünyanın yarısına, diğer yarısıyla eşit olmadığını söylerseniz hayatı yönetemezsiniz. Güçlü bir ülke inşa edemez, demokratik bir ortam oluşturamaz ve ekonomik olarak kalkınamazsınız. Bu durum şirketler için de geçerlidir. Sürdürülebilir başarı için, kadın ve erkeklerin birlikte, eşit koşullarda çalıştığı bir organizasyon kurmanız gerekiyor” diyerek devam etti.
‘Çalışanlarımızın yüzde 53’ü kadın’
Kadınların ekonomik ve sosyal gelişimlerine destek vermenin, teşvik etmenin ve bu dönüşüme öncülük etmenin önemini vurgulayan Şenol “Yurtiçi ve yurtdışı operasyonlarımız kapsamında 14 bin kişiyi istihdam ediyoruz. Bunun yüzde 53’ünü kadın çalışanlarımız oluşturuyor. İlk günden itibaren kadın çalışanlarımızın iş şartlarının iyileştirilmesine yönelik projeler hayata geçiriyor, refah seviyelerine katkıda bulunuyor, kişisel gelişim ve mutluluklarına yatırım yapıyoruz” diye konuştu.
‘Türkiye’nin ilk Mutluluk Direktörlüğü’nü kurduk’
Şenol, kadınların toplum ve iş hayatında eşit fırsatlara sahip olarak, emeklerinin ve hayallerinin gerçekleşmesine özen gösterdiklerinin altını çizdi: “Çalışmalarımızı sürdürülebilir kılmak amacıyla 2011 yılında Mutluluk Departmanı’nı kurduk. Şirketimizin üst yönetimi, tacı çalışanların başına koydu ve ‘çalışan mutlu ise müşteri de hissedar da mutlu olacaktır’ anlayışı ile samimi bir gayret içine girdi. Aradan geçen sürede çabalarımızın meyvelerini fazlasıyla topladığımızı söyleyebilirim.”
‘2015’te Mutlu Kadın Hareketi’ni başlattık’
Şenol, “Şirket kültürü olarak sürdürülebilir büyüme için iş ve toplumsal hayatta cinsiyet eşitliliğinin oluşması ve bunun korunması adına üzerimize düşeni yerine getirmek hedefiyle 2015 yılında kadın çalışanlarımıza pozitif ayrımcılığın ötesinde uygulamalar sunan ve ekstra imkânlar tanıyan Mutlu Kadın Hareketi’ni başlattık. Aynı yıl, kadınlara iş hayatında verdiğimiz desteği devam ettireceğimizi taahhüt ettiğimiz Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne (WEPs) imzacı olduk. Devamında çalışanlarımızın memnuniyetini ve bağlılığını arttırmak için DeFacto Akademi’yi kurduk” dedi.
‘Kumaştan Hayaller ile kanserli çocuklarımıza umut oluyoruz’
Mutlu Kadın Hareketi ile kurum içinde elde ettikleri başarıyı dışarı taşıyarak tüm paydaşlara dokunmak istediklerini belirten Önder Şenol, “Eylül 2018’de Kumaştan Hayaller projemizi başlattık. Proje kapsamında DeFacto fabrikalarından elde edilen üretim fazlası kumaş ve aksesuarları, protokol imzaladığımız il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri aracılığıyla meslek liselerine gönderiyoruz. Bugüne kadar İstanbul başta olmak üzere Kocaeli, Balıkesir, Kırklareli, Tekirdağ ve Van illerimizde 21 lise ile protokol imzaladık. Ürünlerin tasarım ve üretimi bu okullarda okuyan kız öğrenciler tarafından yapılıyor. DeFacto mağazalarında satışa sunulan ürünlerden elde edilen gelirle, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) projelerini destekliyoruz. Böylece bir yandan kanser tedavisi gören çocuklarımız için farkındalık oluştururken, diğer yandan kız çocuklarımızın mesleki gelişimlerine katkı sağlıyoruz. Ayrıca, kullanılmayan veya üretim fazlası kumaş ve aksesuarın geri dönüşümünü de sağlayarak çevresel sürdürülebilirliği destekliyoruz. Amacımız; Kumaştan Hayaller projesini Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırarak, kanserli çocuklarımıza daha da fazla umut olmak” dedi.