Ege Üniversitesi Organ Bağışında Da Zirvede
Organ naklinde Türkiye’nin referans merkezleri arasında yer alan Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde, organ bağışında da büyük bir başarıya imza atıldı.
Türkiye’de beyin ölümü gerçekleşen hastaların organ nakli bağış oranı yüzde 20 olurken, Ege Üniversitesi (EÜ)’nde sürdürülen organ bağışı konusundaki bilgilendirici çalışmalar ve hasta yakınlarının desteği ile bu oran yüzde 50’nin üzerine taşındı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Ünitesinde geçtiğimiz yıl beyin ölümü gerçekleşen ve organ nakline uygun olan hastaların organları, ailelerinin onayıyla organ nakli bekleyen hastalara ikinci yaşam şansı oldu.
Organ bağışının önemine dikkat çeken EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinin pek çok konuda olduğu gibi organ bağışında da toplumsal sorumluluğunu yerine getirdiğini söyledi.
Anesteziyoloji anabilim dalını ziyaret eden ve sürdürülen çalışmalar konusunda bilgi alan Rektör Prof. Dr. Budak, "Anesteziyoloji ve reanimasyon anabilim dalımızın özellikle organ bağışı konusunda ayrı bir önemi var. Anabilim dalımız hastalarımızın beyin ölümünün gerçekleştiğine karar verilen bir ünite. Bu yıl anabilim dalımızda gerçekleşen beyin ölümlerinin yarısından fazlasında hastalarımızın organları bağışlandı. Ülkemizde bu oran yüzde 20 iken, hastanemizde sürdürülen bilgilendirme çalışmaları sonucunda bu oran yüzde 50’nin üzerine taşındı. Bu başarının arkasında ailelerimizin duyarlılığı ve çalışanlarımızın özverisi bulunuyor. Burada hastalarımız için hemşirelerimizden, doktorlarımıza ve anabilim dalı başkanımıza kadar büyük bir hassasiyet gösteriliyor. Bu tedavi süreci içerisinde hastalarımıza sağlık hizmeti sunmanın yanında hasta yakınlarına bilgi vermek ve onları rehabilite etmek gerçekten zor bir görev. Tüm bu zorluklara rağmen çalışanlarımız bu görevi başarı ile yerine getiriyorlar. Hasta yakınlarımıza da yapmış oldukları örnek davranıştan dolayı devletimiz ve milletimiz adına müteşekkir olduğumuzu belirtmek istiyorum" diye konuştu
Türkiye’de 30 bin hasta organ nakli bekliyor
EÜ Rektör Yardımcısı ve Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kutsal Turhan da, Türkiye’de 30 bin hastanın organ nakli beklediğini ifade ederek, "Organ nakli bekleyen hastalarımızın çok küçük bir kısmına organ nakledebiliyoruz. Bu nakiller ile hastalarımız yeni bir hayata başlıyorlar. O nedenle organ bağışı bizim için son derece önemli. Bu yıl, anestezi yoğun bakım kliniğimizde beyin ölümü gerçekleşen hastalarımızda ciddi bir organ bağışına ulaştık. Burada amacımız; sağlığına kavuşmak için artık organ naklinden başka bir çaresi kalmamış hastalara yeni bir yaşam sunabilmek. Biz de bunun için uğraşıyoruz. Bu bilinci insanlarımıza da yaymaya çalışıyoruz. Bu başarıdan dolayı anestezi yoğun bakım ekibimizi canı gönülden kutluyorum" dedi.
Anestezi Yoğun Bakım Servisi Şefi Prof. Dr. Mehmet Uyar da, yoğun bakım servislerinin organ nakli sürecinde kilit rol oynadığını belirten Prof. Dr. Uyar, sözlerine şöyle devam etti:
"Hem canlı hem kadavradan yapılan organ nakil ameliyatları sonrasında hastaların önemli bir bölümü yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyuyorlar. Bunun dışında beyin ölümü gerçekleşen ve potansiyel organ donörü olabilecek hastalara beyin ölümü tanısı sadece yoğun bakım şartlarında konulabiliyor. Bu durumun yanı sıra beyin ölümü gerçekleştikten sonra hasta ailelerinin organ bağışına karar verme süreçlerinde potansiyel donörlerin organlarına yoğun bakımlarda çok hassas tedaviler uygulanması gerekiyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi Yoğun Bakım Ünitesi toplumdaki organ nakli ihtiyacının ve bu ihtiyacın karşılanmasının toplum sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunun bilinciyle çalışmaktadır."
Kaynak: İHA
Organ bağışının önemine dikkat çeken EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinin pek çok konuda olduğu gibi organ bağışında da toplumsal sorumluluğunu yerine getirdiğini söyledi.
Anesteziyoloji anabilim dalını ziyaret eden ve sürdürülen çalışmalar konusunda bilgi alan Rektör Prof. Dr. Budak, "Anesteziyoloji ve reanimasyon anabilim dalımızın özellikle organ bağışı konusunda ayrı bir önemi var. Anabilim dalımız hastalarımızın beyin ölümünün gerçekleştiğine karar verilen bir ünite. Bu yıl anabilim dalımızda gerçekleşen beyin ölümlerinin yarısından fazlasında hastalarımızın organları bağışlandı. Ülkemizde bu oran yüzde 20 iken, hastanemizde sürdürülen bilgilendirme çalışmaları sonucunda bu oran yüzde 50’nin üzerine taşındı. Bu başarının arkasında ailelerimizin duyarlılığı ve çalışanlarımızın özverisi bulunuyor. Burada hastalarımız için hemşirelerimizden, doktorlarımıza ve anabilim dalı başkanımıza kadar büyük bir hassasiyet gösteriliyor. Bu tedavi süreci içerisinde hastalarımıza sağlık hizmeti sunmanın yanında hasta yakınlarına bilgi vermek ve onları rehabilite etmek gerçekten zor bir görev. Tüm bu zorluklara rağmen çalışanlarımız bu görevi başarı ile yerine getiriyorlar. Hasta yakınlarımıza da yapmış oldukları örnek davranıştan dolayı devletimiz ve milletimiz adına müteşekkir olduğumuzu belirtmek istiyorum" diye konuştu
Türkiye’de 30 bin hasta organ nakli bekliyor
EÜ Rektör Yardımcısı ve Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kutsal Turhan da, Türkiye’de 30 bin hastanın organ nakli beklediğini ifade ederek, "Organ nakli bekleyen hastalarımızın çok küçük bir kısmına organ nakledebiliyoruz. Bu nakiller ile hastalarımız yeni bir hayata başlıyorlar. O nedenle organ bağışı bizim için son derece önemli. Bu yıl, anestezi yoğun bakım kliniğimizde beyin ölümü gerçekleşen hastalarımızda ciddi bir organ bağışına ulaştık. Burada amacımız; sağlığına kavuşmak için artık organ naklinden başka bir çaresi kalmamış hastalara yeni bir yaşam sunabilmek. Biz de bunun için uğraşıyoruz. Bu bilinci insanlarımıza da yaymaya çalışıyoruz. Bu başarıdan dolayı anestezi yoğun bakım ekibimizi canı gönülden kutluyorum" dedi.
Anestezi Yoğun Bakım Servisi Şefi Prof. Dr. Mehmet Uyar da, yoğun bakım servislerinin organ nakli sürecinde kilit rol oynadığını belirten Prof. Dr. Uyar, sözlerine şöyle devam etti:
"Hem canlı hem kadavradan yapılan organ nakil ameliyatları sonrasında hastaların önemli bir bölümü yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyuyorlar. Bunun dışında beyin ölümü gerçekleşen ve potansiyel organ donörü olabilecek hastalara beyin ölümü tanısı sadece yoğun bakım şartlarında konulabiliyor. Bu durumun yanı sıra beyin ölümü gerçekleştikten sonra hasta ailelerinin organ bağışına karar verme süreçlerinde potansiyel donörlerin organlarına yoğun bakımlarda çok hassas tedaviler uygulanması gerekiyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi Yoğun Bakım Ünitesi toplumdaki organ nakli ihtiyacının ve bu ihtiyacın karşılanmasının toplum sağlığı açısından ne kadar önemli olduğunun bilinciyle çalışmaktadır."