GAÜN'de ''Gaziantep Arkeoloji İle 27.Yıl'' Konferansı
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından düzenlenen konuşmacılığını Dr. Rifat Ergeç’in yaptığı ’’Gaziantep Arkeoloji ile 27.Yıl’’ konferansı GAÜN Fen Edebiyat Fakültesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonunda gerçekleşti.
Arkeoloji Bölümü’nün kurucusu Dr. Rifat Ergeç onuruna düzenlenen etkinlikte Dr. Rifat Ergeç’e GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür tarafından Rifat Ergeç Armağanı kitabı takdim edildi.
Prof. Dr. Ali Gür konuşmasında vefası olmayanın aynı zamanda insanlığının da olmadığını belirterek, “Doğu geleneklerinde şark medeniyetinde ve inanç örgümüzde biz meseleye böyle bakıyoruz. Çünkü vefası olmayan insanlar hiçbir kural tanımıyor demektir. Özellikle öğrencilerimiz size ilim ve bilim aynı zamanda etik ve ahlak adına toplumda yaşayabileceğiniz değerleri oluşturma adına verilenlerin kıymetini bilin. Bakın ara kuşak, Rifat Hoca, onun yetiştirdiği öğrenciler ve o öğrencilerin yetiştireceği sizler dolayısıyla bu ara kuşaktaki bu güzel örneği emsal alın. Bir gün gelecek siz de ileri pozisyonlara geleceksiniz ve bugün nasıl davranıyorsanız gelecekteki nesiller de size aynı şekilde davranacaklar. Çünkü kural böyle işliyor” diyerek konuşmasının devamında Rifat Ergeç’e yaşadığı anılardan örnekler sundu.
“Zeugma’yı Gaziantep’e hediye ettik”
Dr. Rifat Ergeç ise müze müdürlüğü yaptığı yılları ve arkeoloji çalışmalarıyla geçen 27 yılı anlatan bir sunum yaptı. Dr. Ergeç konuşmasında “Özellikle 1989-1999 yılları arasında müze müdürlüğüm sırasında yaşadığım günleri bile unuttuğum çocuklarımın nasıl büyüdüğünün farkında olamadığım, hızlı ve yoğun çalışma süreci bu günlerin temelini oluşturdu. Batıda Yesemek ve Cıncıklı’dan doğu da Fırat Boylarına kadar Gaziantep ilinin çok büyük bir kesimine ayak basmak zorunda kaldığımız çalışmalarımızın asıl iki odak noktası Dülük ve Zeugma oldu. Hiçbir şey yapmadıysak, Zeugma’yı Gaziantep’e hediye ettik ve bugün adeta kentin simgesi haline gelen Çingene Kızı’nı ortaya çıkardık. Müze yenileştirme çalışmalarımız sonrasında ‘Gaziantep Müzesi’ dünya çapındaki meşhur ‘Blue Guide’ kitabında yer aldı. Müze ile halk arasındaki yakınlaşmayı sağlayan haftalık konferanslar ve gezilerimizle eskiye oranla Müzeyi tanıtmayı ve sevdirmeyi hedefledik ve başarılı olduğumuzu görüyorum” ifadelerini kullandı.
“Yaşadığınız kenti iyi tanıyın”
Konuşmasının devamında öğrencilere öğütlerde bulunan Dr. Ergeç, “Ders konuları her yerde öğrenilebilir. Ancak içinde yaşadığınız kenti iyi tanıyın ve kıymetini bilin. Bu gün burada görüp yaşadıklarınız sizin için değerli bir öğreti ve örnek olsun. Arkeoloji Bölümündeki, hatta Denizli ve Uşak’ta görev yapan değerli çalışma arkadaşlarımın bir vefa örneği göstererek büyük fedakârlıklarla hazırladıkları bu ‘Armağan’ kitabına verdikleri emekle makale göndererek ve güzel anıları belirterek katkıda bulunan herkese çok büyük teşekkürlerimi ve minnettarlığımı sunuyor, bütün bilim insanlarına böyle güzel bir final diliyorum” ifadelerine yer verdi.
“En kıymetli insani değerimiz vefa”
Sahip olunan insani değerlerin en kıymetlilerinden birisinin vefa olduğuna vurgu yapan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Erol ise konuşmasında şunları söyledi, “Vefanın içerisinde saygı, sevgi, kıymet bilme, alın teri, gözyaşı, mutluluk var. Aslında diğer bütün insani değerlerin pek çoğunu da içinde barındırıyor. Özellikle bizim camiamızda bizim işimizle uğraşanların, hocalarımızın en değerli anıları vefa örneklerinin kendilerine sergilendiği zamanlar çünkü hocalar ömürlerini bu işe vakfediyor. Teknik olarak, resmiyette bizim bir mesaimiz, tatillerimiz var ama uygulamada yok. Bütün bu fedakarları göstermek, bu işi hayatının merkezine almak, aileni de bu merkezin içerisine çekmek herkesin harcı değil. Harcı olabilen hocalar arkalarından böyle güzel anılarla anılıyor. Kıymetli öğrenciler yetiştiriyorlar, güzel mesai arkadaşlıkları, güzel dostluklar biriktiriyorlar. O açıdan Rifat Ergeç Hocama hazırlanan bu armağan kitabı ve anma toplantısı kendisi ve bizim için çok değerli.”
Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Engin de Dr. Rifat Ergeç’in sadece Arkeoloji Bölümü ve Gaziantep Üniversitesi’nde değil Gaziantep ili ve bölge arkeolojisi açısından da çok büyük emeği olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Engin, “Dr. Rifat Ergeç’i 1990 yılında henüz 18 yaşından gün alan bir arkeoloji birinci sınıf öğrencisiyken Oylum Höyük kazılarında tanıdım. Kilis’teki bu Oylum Höyük kazılarını da aslında vesile olan, başlatan Rifat Ergeç Hocamız. Bugün Oylum Höyük kazıları Cumhurbaşkanlığı kararıyla Gaziantep Üniversitesi projesi olarak bölümümüz tarafından yürütülecek. Bu projeyi de aslında Rifat Bey’e borçluyuz” şeklinde konuştu.
“Vefa borcu olarak görüyoruz”
Rifat Ergeç Armağanı kitabı editörleri adına konuşan Dr. Öğretim Üyesi Timur Demir, “Editörler adına Türk arkeolojisi ve müzeciliğine 40 yıla yakın bir süre müzeci, arkeolog ve akademisyen olarak meslek sorumluluklarının bilinciyle emek vermiş olan hocamız Dr. Rifat Ergeç’e değerli bilim insanlarının katkılarıyla bu kitabı sunmayı bir vefa borcu olarak görüyoruz. Hocamızın verdiği emeklerinin ve fedakarlıklarının yanında küçük bir teşekkür ve minnettarlık göstergesi olan bu eseri sunmamızda katkılarını esirgemeyen değerli yazarlara teşekkürlerimizi sunarız” diye konuştu.
Etkinlikte ayrıca Dr. Rifat Ergeç’e ile uzun yıllar Gaziantep’in kültür hayatına önemli katkılar sunan Gaziantep Müze Dostları Derneği Başkanı Elif Emel Binici tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.
Kaynak: İHA
Prof. Dr. Ali Gür konuşmasında vefası olmayanın aynı zamanda insanlığının da olmadığını belirterek, “Doğu geleneklerinde şark medeniyetinde ve inanç örgümüzde biz meseleye böyle bakıyoruz. Çünkü vefası olmayan insanlar hiçbir kural tanımıyor demektir. Özellikle öğrencilerimiz size ilim ve bilim aynı zamanda etik ve ahlak adına toplumda yaşayabileceğiniz değerleri oluşturma adına verilenlerin kıymetini bilin. Bakın ara kuşak, Rifat Hoca, onun yetiştirdiği öğrenciler ve o öğrencilerin yetiştireceği sizler dolayısıyla bu ara kuşaktaki bu güzel örneği emsal alın. Bir gün gelecek siz de ileri pozisyonlara geleceksiniz ve bugün nasıl davranıyorsanız gelecekteki nesiller de size aynı şekilde davranacaklar. Çünkü kural böyle işliyor” diyerek konuşmasının devamında Rifat Ergeç’e yaşadığı anılardan örnekler sundu.
“Zeugma’yı Gaziantep’e hediye ettik”
Dr. Rifat Ergeç ise müze müdürlüğü yaptığı yılları ve arkeoloji çalışmalarıyla geçen 27 yılı anlatan bir sunum yaptı. Dr. Ergeç konuşmasında “Özellikle 1989-1999 yılları arasında müze müdürlüğüm sırasında yaşadığım günleri bile unuttuğum çocuklarımın nasıl büyüdüğünün farkında olamadığım, hızlı ve yoğun çalışma süreci bu günlerin temelini oluşturdu. Batıda Yesemek ve Cıncıklı’dan doğu da Fırat Boylarına kadar Gaziantep ilinin çok büyük bir kesimine ayak basmak zorunda kaldığımız çalışmalarımızın asıl iki odak noktası Dülük ve Zeugma oldu. Hiçbir şey yapmadıysak, Zeugma’yı Gaziantep’e hediye ettik ve bugün adeta kentin simgesi haline gelen Çingene Kızı’nı ortaya çıkardık. Müze yenileştirme çalışmalarımız sonrasında ‘Gaziantep Müzesi’ dünya çapındaki meşhur ‘Blue Guide’ kitabında yer aldı. Müze ile halk arasındaki yakınlaşmayı sağlayan haftalık konferanslar ve gezilerimizle eskiye oranla Müzeyi tanıtmayı ve sevdirmeyi hedefledik ve başarılı olduğumuzu görüyorum” ifadelerini kullandı.
“Yaşadığınız kenti iyi tanıyın”
Konuşmasının devamında öğrencilere öğütlerde bulunan Dr. Ergeç, “Ders konuları her yerde öğrenilebilir. Ancak içinde yaşadığınız kenti iyi tanıyın ve kıymetini bilin. Bu gün burada görüp yaşadıklarınız sizin için değerli bir öğreti ve örnek olsun. Arkeoloji Bölümündeki, hatta Denizli ve Uşak’ta görev yapan değerli çalışma arkadaşlarımın bir vefa örneği göstererek büyük fedakârlıklarla hazırladıkları bu ‘Armağan’ kitabına verdikleri emekle makale göndererek ve güzel anıları belirterek katkıda bulunan herkese çok büyük teşekkürlerimi ve minnettarlığımı sunuyor, bütün bilim insanlarına böyle güzel bir final diliyorum” ifadelerine yer verdi.
“En kıymetli insani değerimiz vefa”
Sahip olunan insani değerlerin en kıymetlilerinden birisinin vefa olduğuna vurgu yapan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Erol ise konuşmasında şunları söyledi, “Vefanın içerisinde saygı, sevgi, kıymet bilme, alın teri, gözyaşı, mutluluk var. Aslında diğer bütün insani değerlerin pek çoğunu da içinde barındırıyor. Özellikle bizim camiamızda bizim işimizle uğraşanların, hocalarımızın en değerli anıları vefa örneklerinin kendilerine sergilendiği zamanlar çünkü hocalar ömürlerini bu işe vakfediyor. Teknik olarak, resmiyette bizim bir mesaimiz, tatillerimiz var ama uygulamada yok. Bütün bu fedakarları göstermek, bu işi hayatının merkezine almak, aileni de bu merkezin içerisine çekmek herkesin harcı değil. Harcı olabilen hocalar arkalarından böyle güzel anılarla anılıyor. Kıymetli öğrenciler yetiştiriyorlar, güzel mesai arkadaşlıkları, güzel dostluklar biriktiriyorlar. O açıdan Rifat Ergeç Hocama hazırlanan bu armağan kitabı ve anma toplantısı kendisi ve bizim için çok değerli.”
Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Engin de Dr. Rifat Ergeç’in sadece Arkeoloji Bölümü ve Gaziantep Üniversitesi’nde değil Gaziantep ili ve bölge arkeolojisi açısından da çok büyük emeği olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Engin, “Dr. Rifat Ergeç’i 1990 yılında henüz 18 yaşından gün alan bir arkeoloji birinci sınıf öğrencisiyken Oylum Höyük kazılarında tanıdım. Kilis’teki bu Oylum Höyük kazılarını da aslında vesile olan, başlatan Rifat Ergeç Hocamız. Bugün Oylum Höyük kazıları Cumhurbaşkanlığı kararıyla Gaziantep Üniversitesi projesi olarak bölümümüz tarafından yürütülecek. Bu projeyi de aslında Rifat Bey’e borçluyuz” şeklinde konuştu.
“Vefa borcu olarak görüyoruz”
Rifat Ergeç Armağanı kitabı editörleri adına konuşan Dr. Öğretim Üyesi Timur Demir, “Editörler adına Türk arkeolojisi ve müzeciliğine 40 yıla yakın bir süre müzeci, arkeolog ve akademisyen olarak meslek sorumluluklarının bilinciyle emek vermiş olan hocamız Dr. Rifat Ergeç’e değerli bilim insanlarının katkılarıyla bu kitabı sunmayı bir vefa borcu olarak görüyoruz. Hocamızın verdiği emeklerinin ve fedakarlıklarının yanında küçük bir teşekkür ve minnettarlık göstergesi olan bu eseri sunmamızda katkılarını esirgemeyen değerli yazarlara teşekkürlerimizi sunarız” diye konuştu.
Etkinlikte ayrıca Dr. Rifat Ergeç’e ile uzun yıllar Gaziantep’in kültür hayatına önemli katkılar sunan Gaziantep Müze Dostları Derneği Başkanı Elif Emel Binici tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.