Türkiye'de Profesörlerin Yüzde 68'İ Erkek, Yüzde 31'İ Kadın
1984-2018 yılları arasında Türkiye’deki kadın ve erkek öğretim üyelerinin, bölgelere ve fakültelere göre dağılımı incelendi. Araştırmanın sonucuna göre, Türkiye’de akademisyenlerin yüzde 61,8’inin erkek yüzde 38,2’sinin kadın olduğu saptandı.
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi, Ufuk 2020 Programı kapsamında, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Sistematik Eylem Projesi bünyesinde gerçekleştirdiği “Türkiye’de Yükseköğretimdeki Cinsiyet Eşit(siz)liği” araştırmasınıyayınladı. Araştırmanın öncelikli hedeflerinden biri, yükseköğretimdeki cinsiyet eşitsizliğinin zaman içerisindeki değişimini incelemek oldu.
Üst yönetimdeki eşitsizlik göze çarpıyor
Araştırma sonucuna göre, Türkiye’deki rektörlerin yüzde 90,9’u erkek iken, yüzde 9,1’inin kadın olduğu görülüyor.Rektor yardımcılarının ise yalnızca yüzde 10,3’unün kadın olduğu dikkat çekiyor.Esitsizlik profesor kadrolarında da kendini gösteriyor ve ust yonetimlerdeki esitsizlige de zemin hazırlıyor. Araştırma sonucuna göre, Türkiye’de profesorlerin yüzde 68,8’i erkek, yüzde 31,2’si kadın.
Güneydoğu Anadolu bölgesi akademide çok eşitsiz
Yükseköğretimde cinsiyet eşitsizliği bölgesel olarak incelendiğinde,Marmara, Ic Anadolu ve Ege bolgelerininyüzde 60 erkek, yüzde 40 kadın esitligine uyarken, Guneydogu Anadolu Bolgesi’nin, akademide yüzde 22,8 kadın oranı ile butun bolgeler arasında en esitsiz bölge olarak öneçıktığı görülüyor.
Kadın akademisyenler en çok mimarlık, iletişim ve sağlık bilimleri bölümlerinde
Sonuçlara göre, Türkiye’de akademisyenlerin yüzde 61,8’i erkek iken, yüzde 38,2’si kadın. Özellikle fakülte dağılımlarına bakıldığında akademide yüzde 10 kadın oranıyla en eşitsiz fakültenin “İlahiyat Fakültesi” olduğu göze çarpıyor. Mimarlık, İletişim ve Sağlık Bilimleri Fakülteleri ise kadınların sayıca çoğunlukta olduğu fakülteler arasında alıyor.
Vakıf üniversiteleri daha eşit
Son 30 yılda yükseköğretimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin artması yönündebir eğilim olduğunu ortaya koyanrapora göre, Türkiye genelinde akademisyenlerin yüzde 61,8’i erkek, yüzde 38,2’si ise kadın iken devlet üniversiteleri ve vakıf üniversiteleri arasında da dikkat çekici bir fark var. Vakıf üniversitelerine baktığımız zaman öğretim üyelerininyüzde 57’si erkek, yüzde 43’ü kadın iken, devlet üniversitelerinde bu durum yüzde 63 erkek, yüzde 37 kadın olarak karşımıza çıkıyor.
Kaynak: İHA
Üst yönetimdeki eşitsizlik göze çarpıyor
Araştırma sonucuna göre, Türkiye’deki rektörlerin yüzde 90,9’u erkek iken, yüzde 9,1’inin kadın olduğu görülüyor.Rektor yardımcılarının ise yalnızca yüzde 10,3’unün kadın olduğu dikkat çekiyor.Esitsizlik profesor kadrolarında da kendini gösteriyor ve ust yonetimlerdeki esitsizlige de zemin hazırlıyor. Araştırma sonucuna göre, Türkiye’de profesorlerin yüzde 68,8’i erkek, yüzde 31,2’si kadın.
Güneydoğu Anadolu bölgesi akademide çok eşitsiz
Yükseköğretimde cinsiyet eşitsizliği bölgesel olarak incelendiğinde,Marmara, Ic Anadolu ve Ege bolgelerininyüzde 60 erkek, yüzde 40 kadın esitligine uyarken, Guneydogu Anadolu Bolgesi’nin, akademide yüzde 22,8 kadın oranı ile butun bolgeler arasında en esitsiz bölge olarak öneçıktığı görülüyor.
Kadın akademisyenler en çok mimarlık, iletişim ve sağlık bilimleri bölümlerinde
Sonuçlara göre, Türkiye’de akademisyenlerin yüzde 61,8’i erkek iken, yüzde 38,2’si kadın. Özellikle fakülte dağılımlarına bakıldığında akademide yüzde 10 kadın oranıyla en eşitsiz fakültenin “İlahiyat Fakültesi” olduğu göze çarpıyor. Mimarlık, İletişim ve Sağlık Bilimleri Fakülteleri ise kadınların sayıca çoğunlukta olduğu fakülteler arasında alıyor.
Vakıf üniversiteleri daha eşit
Son 30 yılda yükseköğretimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin artması yönündebir eğilim olduğunu ortaya koyanrapora göre, Türkiye genelinde akademisyenlerin yüzde 61,8’i erkek, yüzde 38,2’si ise kadın iken devlet üniversiteleri ve vakıf üniversiteleri arasında da dikkat çekici bir fark var. Vakıf üniversitelerine baktığımız zaman öğretim üyelerininyüzde 57’si erkek, yüzde 43’ü kadın iken, devlet üniversitelerinde bu durum yüzde 63 erkek, yüzde 37 kadın olarak karşımıza çıkıyor.