Akkuyu NGS, En Gelişmiş Güvenlik Teknolojileriyle Donatılacak
İçel’de inşası devam eden ve Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu Rosatom tarafından yapılan Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali, en gelişmiş güvenlik teknolojileriyle donatılacak. Bu teknolojilerin başında reaktör tesisinin kendi kendini koruma prensibi ile çalışması ve erimiş yakıtı hapsetme düzeneği geliyor.
Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak Akkuyu NGS, özel güvenlik sistemlerine sahip 3+ nesil olarak tanımlanan son model teknoloji ile donatılacak. Santralde derinlemesine güvenlik sisteminin sağlanması ve koruyucu engellerin emniyeti için aktif ve pasif güvenlik sistemleri kullanılacak. Aktif güvenlik sistemleri, güç kaynağı ile beslenirken, pasif güvenlik sistemleri, dış güç kaynağı ve personele ihtiyaç olmaksızın doğal koşullarda çalışan bir sistem özelliği taşıyor.
4 ana güvenlik koruma sistemi bulunacak santralde, ilk üç koruyucu güvenlik sistemini yakıt peleti, yakıt zarfı, birinci devre reaktör soğutucu sistemi ve ekipmanların bozulmasını veya arızalanmasını önlemek için kullanılan sistemler oluşturuyor. Santralde bulunan ‘erimiş yakıtı muhafaza etme (hapsetme) düzeneği ve kor tutucu kap’, radyoaktif salınımı önleyecek en etkili pasif güvenlik sistemi olarak dikkat çekiyor.
Akkuyu NGS’de diğer güvenlik bariyerlerini oluşturan kontrol ve destekleme sistemleri de güvenlik sistemlerinin en iyi şekilde çalışması için gereken koşulları oluşturuyor.
Kor tutucu ile risk yok
Güç ünitesinin güvenliğini artırmak amacıyla tasarlanan ‘erimiş yakıtı muhafaza etme (hapsetme) düzeneği ve kor tutucu kap’, sıvı ve katı radyoaktif maddelerinin sızmasını engellemek üzere kullanılacak çok özel bir düzenek olarak dikkat çekiyor. Reaktör tabanının altında, reaktör boşluğunda yer alan 750 ton ağırlığında ve çanak şeklinde bir düzenek olan kor tutucu kap, eriyen yakıtın hapsolmasını sağlayacak. Rusya’da tasarlanan bu düzenek, 2007 yılından beri işletmede olan Tyanvan Nükleer Güç Santrali’nin yanı sıra, Kudankulam, Novovoronej ve Leningrad NGS’lerde kullanılıyor.
5 ton uçak çarpmasına bile dayanıklı
Akkuyu NGS’nin güç ünitelerinin dış kabuğu, fırtına, kasırga, patlama gibi dış etkenlerin yanı sıra, 5 g/s2 iç basınca, 30 kPa gücünde bir baskı oluşturan çarpma dalgasına ve 5 ton ağırlığındaki uçak düşmesine dayanacak şekilde tasarlandı. Ön gerilmeli betondan yapılan iç kabuk ise içeride olası yüksek dereceli bir basınca karşı dayanıklı olarak yapılacak ve santralin güvenliğini artıracak. Santralde ayrıca, siber savunma sistemleri de yer alacak.
"Kor tutucu, Rus mühendislerin eseri"
Geçtiğimiz günlerde ATOMEXPO Fuarı’nda gazetecilerle bir araya gelen Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, Akkuyu’da önceki nesillere göre daha fazla koruyucu önlem ve sistemlerin yer aldığını ifade etmiş ve ’erimiş yakıtı muhafaza etme düzeneği ve kor tutucu kap’ sisteminin Fukuşima’dan sonra Rus mühendisler tarafından geliştirilen en önemli güvenlik sistemi olduğuna dikkat çekmişti.
‘Kor tutucu’nun dört gemiyle aynı anda taşınarak Türkiye’ye getirileceğini aktaran Zoteeva, "Kor tutucu kabı, bizim mühendislerimizin geliştirdiği yeni bir Rus teknolojisi ve Fukuşima sonrası güvenlik tedbirlerinin en önemli unsuru. Bunu çeşitli metallerin alaşımından yapılmış dev bir tas gibi düşünün. Herhangi bir erimiş uranyum kaçışı olursa o tasın içine girecek ve tas venüs çiçeği gibi kapanacak, uranyum orada hapsolacak. Bu nedenle toprağa ve suya sızma olmuyor, tamamen gömülmüş oluyor. O nedenle herhangi bir risk yok. Eylül ayında bu kor tutucuyu reaktörün temeline monte etmeye başlayacağız” dedi.
Kaynak: İHA
4 ana güvenlik koruma sistemi bulunacak santralde, ilk üç koruyucu güvenlik sistemini yakıt peleti, yakıt zarfı, birinci devre reaktör soğutucu sistemi ve ekipmanların bozulmasını veya arızalanmasını önlemek için kullanılan sistemler oluşturuyor. Santralde bulunan ‘erimiş yakıtı muhafaza etme (hapsetme) düzeneği ve kor tutucu kap’, radyoaktif salınımı önleyecek en etkili pasif güvenlik sistemi olarak dikkat çekiyor.
Akkuyu NGS’de diğer güvenlik bariyerlerini oluşturan kontrol ve destekleme sistemleri de güvenlik sistemlerinin en iyi şekilde çalışması için gereken koşulları oluşturuyor.
Kor tutucu ile risk yok
Güç ünitesinin güvenliğini artırmak amacıyla tasarlanan ‘erimiş yakıtı muhafaza etme (hapsetme) düzeneği ve kor tutucu kap’, sıvı ve katı radyoaktif maddelerinin sızmasını engellemek üzere kullanılacak çok özel bir düzenek olarak dikkat çekiyor. Reaktör tabanının altında, reaktör boşluğunda yer alan 750 ton ağırlığında ve çanak şeklinde bir düzenek olan kor tutucu kap, eriyen yakıtın hapsolmasını sağlayacak. Rusya’da tasarlanan bu düzenek, 2007 yılından beri işletmede olan Tyanvan Nükleer Güç Santrali’nin yanı sıra, Kudankulam, Novovoronej ve Leningrad NGS’lerde kullanılıyor.
5 ton uçak çarpmasına bile dayanıklı
Akkuyu NGS’nin güç ünitelerinin dış kabuğu, fırtına, kasırga, patlama gibi dış etkenlerin yanı sıra, 5 g/s2 iç basınca, 30 kPa gücünde bir baskı oluşturan çarpma dalgasına ve 5 ton ağırlığındaki uçak düşmesine dayanacak şekilde tasarlandı. Ön gerilmeli betondan yapılan iç kabuk ise içeride olası yüksek dereceli bir basınca karşı dayanıklı olarak yapılacak ve santralin güvenliğini artıracak. Santralde ayrıca, siber savunma sistemleri de yer alacak.
"Kor tutucu, Rus mühendislerin eseri"
Geçtiğimiz günlerde ATOMEXPO Fuarı’nda gazetecilerle bir araya gelen Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, Akkuyu’da önceki nesillere göre daha fazla koruyucu önlem ve sistemlerin yer aldığını ifade etmiş ve ’erimiş yakıtı muhafaza etme düzeneği ve kor tutucu kap’ sisteminin Fukuşima’dan sonra Rus mühendisler tarafından geliştirilen en önemli güvenlik sistemi olduğuna dikkat çekmişti.
‘Kor tutucu’nun dört gemiyle aynı anda taşınarak Türkiye’ye getirileceğini aktaran Zoteeva, "Kor tutucu kabı, bizim mühendislerimizin geliştirdiği yeni bir Rus teknolojisi ve Fukuşima sonrası güvenlik tedbirlerinin en önemli unsuru. Bunu çeşitli metallerin alaşımından yapılmış dev bir tas gibi düşünün. Herhangi bir erimiş uranyum kaçışı olursa o tasın içine girecek ve tas venüs çiçeği gibi kapanacak, uranyum orada hapsolacak. Bu nedenle toprağa ve suya sızma olmuyor, tamamen gömülmüş oluyor. O nedenle herhangi bir risk yok. Eylül ayında bu kor tutucuyu reaktörün temeline monte etmeye başlayacağız” dedi.