Zayıflamak İsterken Hayatından Oluyordu

Diyarbakır’da yaşayan 40 yaşındaki Canan Akta, zayıflamak için kullandığı bitkisel ilaç nedeniyle hayatını kaybetme noktasına geldi. Zayıflamak için aldığı ilaç sonucu 77 kilodan 160 kiloya çıkan Akta, ölümün kıyısından döndü.

Zayıflamak İsterken Hayatından Oluyordu
Diyarbakırlı Akta, 77 kiloyken zayıflamak istedi. Bunun için bitkisel ilaç alan Akta için geri dönülmez yolculuk başladı.

Kilo vermek için aldığı bitkisel ilaçlar nedeniyle bir anda 160 kiloya çıkan Akta, nefes alamaz duruma geldi. Arkadaşlarının tavsiyesiyle doktora giden Akta, 8 gün yoğun bakımda kaldı. Tedavisinin ardından 22 gün boyunca denetime tutulan Akta, 34 kilo vererek yürümeye başladı.

Bitkisel ilaçla zayıflamak isterken ölümle burun buruna gelen Akta, zayıflamak için bitkisel ilaçlar almak yerine uzman kontrolüne başvurulması gerektiğini söyledi.



“Yaşayacağıma hiç inanmıyordum”

Yaşadığı problemle ilgili konuşan Canan Akta, kullandığı bitkisel ilacın nefes almasına ve uyumasına engel olduğunu söyledi.

Aldığı kilolar nedeniyle yaşayacağına hiç inanmadığını belirten 40 yaşındaki Akta, "Öncelikle halk dilinde belli tabirleri vardır. Her şeyin en iyisi aktarlarda var, internette var görüyoruz. Reklam, billboardlar gerçekten de inandırıcı geliyor insanlara. Çok büyük bir kilom yokken başladım, artık önünü alamaz oldum. Bir bitkiyi kullanırken başka bir bitkiye geçtim. Bu fayda gösterir bundan fayda görürüm diyerek çıktım bu yüzün üzerine çıkmaya başladı.

Bu hızla artmaya başladı, artarken de bende artık bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkına varıyordum. Ama halende toz konduramıyorum yani. Bu bunu kullanmış evet bu kadar zayıflamış sende kullan diye bunu da kullanayım dedim, şunu da kullanayım dedim hep kullandım yani. En son kullandığım zaten bir faciaydı, 100 liralık gibi bir rakam para da ödedim. Onu aldıktan sonra vücudumda sertleşme hissettim, hareket etmede sıkıntı yaşadım, vücudumda şişmeler oldu. Gece bir iki saat sadece yatağın ucunda, koltuğun ucunda battaniyeyle uyumak zorunda kaldım. O bir saat içerisinde de konuşmaların, bağırmaların, çağırmalarım her şeyim çok fazla olmaya başladı.

Sonra nefes alamaz oldum artık, üç dört defa da kalp krizi geçireceğimi düşündüm de zaten. Yani yaşayacağıma da hiç inanmıyordum, çok gezdim doktor da gezdim. Hiçbir şekilde teşhis de konulmadı bana ve sürekli gezmeme rağmen en son Alpaslan hocamın ismini duydum, özel bir aile dostumuz önerdi. Geldikten sonra gerçekten de ikinci gün ben ayağa kalkıp yürümeye başladım. Nefes almaya, kendi kendime nefes almaya başladım. Zaten 8 günlük bir yoğun bakım sürecim oldu, 8 gün içerisinde de baya toparladım kendimi ve hızlı ilk hafta çok hızlı kilo vermeme rağmen, 7 günden sonra kilo vermeye de başladım. Şuan çok rahatım nefes alıyorum, her şeyimi kendim yapıyorum, yürüyebiliyorum, dışarı çıkamaz oldum, nefes alamaz oldum. Bir yere gidilecek gidemez oldum. Herkes bana bakıyor zannediyorum, konuşamıyorum, kendimi ifade edemiyorum. Çünkü her zaman on sıfır geride kalıyorsun. Şuan mesela taburcu oldum, çok rahatlıkla istediğim yere gidebildim, gezebildim. Özgüvenim arttı bu da değerli hocam sayesinde oldu. Ben herkese kesinlikle öneriyorum, kesinlikle hiçbir şekilde hiç kimse bir şey kullanmasın. Varsa bir sıkıntı değerli hocalarımız var onlardan destek almaları gerekiyor. 126 kiloya düştüm, kilo vermeye devam edeceğim" dedi.



Zayıflamak istedi, 2 kat kilo aldı

Hastanın zayıflamak için bitkisel ilaç kullandığını aktaran Dicle Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Kemal Tuzcu, su ve tuzun vücutta tutulması nedeniyle hastanın kilo aldığını söyledi.

Prof. Dr. Tuzcu, şöyle devam etti:

"Burada tabi endokrinoloji ve metabolizma hastalıklarıyla uğraşıyoruz, obezite ve şişmanlık bizim ilgilendiğimiz konulara arasında. Özellikle hastamız çok kilo alma şikayetleriyle bize başvurdu. Geldiğinde 160 kiloya aşkın kilosu vardı, nefes alamıyordu ayakları şişikti, gece ancak oturarak uyuyabiliyordu, yürüyemiyordu ve kendi optimal yaşam şartlarını sürdürecek kadar bile hareket edemiyordu. İşte bu takibi yaparken de hastayı incelemeye başladık, acaba bu kilo aldırıcı neden nedir? Acaba hasta diyetini mi uygulayamıyordu, yeterince hastalık şartlarını mı yerine getiremiyordu düşünürken hastanın aslında bir bitkisel çay kullandığını öğrendik. Bitkisel çayı günlük düzenli olarak kilo vermek amacıyla kullanıyordu. Ama o bitkisel çayı kilo vermek amacıyla kullanmaya devam ederken, aslında her geçen gün kilo aldığını söyledi.

Gerçekten de o bitkisel çayı kestik uygulanabilecek tedavileri, diyet tedavilerini ve birkaç obeziteyle ilgili ilaca başladıktan sonra çok hızla beklediğimizden çok daha hızlı kilo kaybı olduğunu gördük. Sonunda şuna kanaat getirdik kullandığı bitkisel ürününün onda su ve tuzun tutulmasına neden olmuştu, tansiyonunu yükseltmişti, kilo almasına neden olmuştu.”

"İnternet sitesi ve aktarlardan alınan bitkisel ilaçların tehlikeli"

İnternet sitesi ve aktarlardan alınan bitkisel ilaçların tehlikeli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tuzcu, hastaların doktorlara sormadan bitkisel ilaç kullanmaması gerektiğini dile getirerek her bitkisel ilacın faydası olmadığını aktardı. Prof. Dr. Tuzcu, şu ifadeleri kullandı:

"Özellikle burada vurgulamak istediğim şey internette ya da aktarlarda satılan her bitkisel ürün mutlaka zararsızdır demek değil, bunların zararları olabilir, ha yararları da olabilir. Ama her zaman işte bitkiselde zararsızdır demek yanlıştır. Çünkü hali hazırda kullandığımız ilaçların çoğu da zaten bitkilerden elde ediyoruz. Dozunu o zaman doktorlarda kullandıkları ilaçları yüksek dozda da kullanabilirler, hayır hepsi bizde sabit olarak ayarlanıyor belli gramlar, belli miligramlar çerçevesinde kullanıyoruz. Ama bitkisel ürünlerde aktarların tarifleri çok daha farklı olabiliyor, çok daha yüksek dozlarda ilaca maruz kalabiliyor kişiler. O yüzden mutlaka her zaman aldanmasınlar, iyice araştırsınlar, düşünsünler ve hekimlerine danışsınlar. İnsanlar bu konuda biraz daha uyanık olsunlar, mutlaka hekimlerine danışmadan bir bitkisel ürün kullanabiliyorlarsa bile hekimlere danışmadan bunları kullanmasınlar.”
Kaynak: İHA