Prof. Dr. Yol Açıklaması 'Kanserde Erken Teşhis Çok Önemli'

Onkolojik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, kişinin en küçük bir şüphede bile muayene olmasının kanserde erken teşhis için çok önemli olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Yol Açıklaması 'Kanserde Erken Teşhis Çok Önemli'
Samsun Büyük Anadolu Meydan Hastanesi Onkolojik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, kanser hakkında bilgi verdi. Kanserin vücudun bir organ veya dokusunda beliren bazı anormal hücrelerin kontrolsüz ve düzensiz bir şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkan kötü tabiatlı bir hastalık olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Yol, “Çoğalan bu hücreler (kanser hücreleri) bir araya gelir ve tümör olarak isimlendirilen bir kitle oluştururlar. Nasıl bir yerimizin kırılması, kesilmesi, zedelenmesi halinde hızlıca iyileşmesi ve bu iyileşme sürecinin tamamlanması sonucunda hücrelerin çoğalmasının durması söz konusuysa, kanserde bu kontrolün sağlanamadığı, hücrelerin bölünmeye devam ederek, vücudumuzda olmaması gereken bozukluklara yol açan kitleler ortaya çıkmasına sebep olmaktadır” dedi.



“Kanser oluşumunda kanserleşmeyi başlatıcı ve devam ettirici faktörler bilinmektedir”

Kanserin oluşmasında bireyin genetik yapısının rolü olduğu biliniyorsa bile tüm kanserlerin yüzde 70-80’inde çevresel faktörlerin etkili olduğunun tahmin edildiğini aktaran Yol, “Kanser oluşumunda kanserleşmeyi başlatıcı ve devam ettirici faktörler bilinmektedir. Bu açıdan bilinen kanser yapıcı maddelere karşı alınan tedbirler yararlı olabilir. Tüm kanserlerin gelişmesinde yüzde 70-80 oranında çevresel faktörlerin rolü olduğu kabul edilirse, bu faktörlerle temasın önlenmesi ile kanser sıklığında bir azalma beklenebilir. Bu şekilde kanser yapıcı etkileri bilinen maddelerden korunmayı hedefleyen çalışmalara birincil korunma denilmektedir. Diğer bir yöntem ise kanserin erken tanısına yönelik çalışmalarla, çok erken dönemde kanser tanısı koyarak erken ve etkin tedavi yollarının uygulanmasıdır. Bu da ikincil korunma olarak isimlendirilmektedir” diye konuştu.



“Hastalarda karın ağrısı, halsizlik, şişkinlik, kilo kaybı, makattan kanama gibi şikayetler gözlenebilir”

Kalsiyum, selenyum, A, C, E vitaminlerinin kolorektal kanser riskini azalttığına dikkat çeken Prof. Dr. Yol, “Diğer bir risk faktörü genetik bozukluklardır. Uzun süre sigara kullanma, alkol ve radyasyondur. İnflamatuar bağırsak hastalığı olanlarda özellikle ülseratif kolit hastalığı olanlarda kolon kanser riski artmaktadır. Kolorektal kanserler eğer tarama amaçlı tespit edilmemişse ancak kanser belirli boyuta ulaşınca teşhis konur. Kolon kanserinde kanserin şikayet verecek boyuta ulaşması yaklaşık 5 yıldır. Hastalarda karın ağrısı, halsizlik, şişkinlik, kilo kaybı, makattan kanama gibi şikayetler gözlenebilir” şeklinde konuştu.



“Nüks meydana geldiğinde cerrahi de zorlaşır”

Kanser cerrahisinde ilk ameliyatın en iyi şans olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yol, “Nüks meydana geldiğinde cerrahi de zorlaşır. Kanser cerrahisi ile çok fazla uğraşan olmasa da konunun önemine binaen bu kanser ameliyatlarının deneyimli ellerde yapılması çok büyük bir faydası olacağı kanaatindeyiz. Çünkü onkolojik cerrahi bir tecrübe gerektirir. Ekip işidir. Mutlaka multidisipliner yaklaşım gerektirir. Yani tedavisi tek başına cerrahi değildir. Bu tanı kısmından başladığınızda radyolojiden, patolojiden, dahili branşlardan ve daha sonra tedavi kısmı, ameliyat öncesi dediğimiz neodjuvan radyoterapilerden ve burada tıbbi onkoloji devreye girer. Ameliyatı ve ameliyat sonrası hastaların takibi bir bütündür. Bu yüzden bu onkolojik cerrahinin mutlaka deneyimli ve donanımlı merkezlerde yapılması çok büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA