'5. AB Üyesi Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi Ortak Bildirgesi Yok Hükmündedir'
KKTC Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı: 'Kıbrıs Türk halkını yok sayan bu siyasi ve tarihi gerçeklerden uzak bildirge bizim için yok hükmündedir' 'Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Adası üzerinde eşit hak ve çıkarlara sahip olduğunu, uluslararası anlaşma ve tarihi bağlarından kaynaklanan meşru hak ve çıkarlarına her halükarda sahip çıkmaya devam edeceğini, ilgili tüm taraflara hatırlatmak isteriz'.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı, AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri Beşinci Zirvesi sonunda yayımlanan ortak bildirinin yok hükmünde olduğunu bildirdi.
Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Güney Kıbrıs Rum kesiminin ev sahipliğinde Fransa, İtalya, İspanya, Malta, Portekiz ve Yunanistan'ın katılımıyla 29 Ocak'ta düzenlenen AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri Beşinci Zirvesi sonunda yayımlanan ortak bildirinin, Rum tarafının Avrupa Birliği üyeliğini kendi çıkarları yönünde kullanmaya devam ettiğinin son örneğini teşkil ettiği kaydedildi.
Açıklamada, bildiride Kıbrıs sorunuyla ilgili yer alan ifadelerin, "ilgili Avrupa ülkelerinin bağlılık belirttikleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları gibi tüm değerleri feda ettiklerinin talihsiz bir göstergesi" olduğuna dikkat çekilerek, "Bildiride, Birleşmiş Milletler'in İyi Niyet Misyonu'na destek verildiği ifade edilmekte ancak BM Genel Sekreteri'nin söz konusu misyona ilişkin son tespitlerinin hilafına, Rum tarafının çözüme yönelik var olmayan çabaları takdir edilmektedir." denildi.
Rum tarafının uzlaşmaya yanaşmayan politikalarına destek verme çabasının bildiriye doğal gaz konusunda da ciddi bir çelişki olarak yansıdığının altı çizilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Genel anlamda enerji güvenliği ve bu bağlamda birlik ve iş birliğinin öneminden bahsedilen bildiride, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin tek taraflı hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetlerine destek verilerek, bu konudaki haksız ve maceracı tutumu cesaretlendirilmektedir. Kıbrıs Türk halkını yok sayan bu siyasi ve tarihi gerçeklerden uzak bildirge de bizim için yok hükmündedir. Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Adası üzerinde eşit hak ve çıkarlara sahip olduğunu, uluslararası anlaşma ve tarihi bağlarından kaynaklanan meşru hak ve çıkarlarına her halükarda sahip çıkmaya devam edeceğini ilgili tüm taraflara hatırlatmak isteriz. Yine unutulmamalıdır ki 2017'de gerçekleşen Kıbrıs Konferansı'nı uzlaşmaz tutumuyla başarısızlığa mahkum etmiş olan Rum tarafı, o gün olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türk tarafının Ada üzerindeki eşit hak ve çıkarlarını teslim etmeye hazır olmadığını eylem ve söylemleriyle göstermeye devam etmektedir."
Kaynak: AA
Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Güney Kıbrıs Rum kesiminin ev sahipliğinde Fransa, İtalya, İspanya, Malta, Portekiz ve Yunanistan'ın katılımıyla 29 Ocak'ta düzenlenen AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri Beşinci Zirvesi sonunda yayımlanan ortak bildirinin, Rum tarafının Avrupa Birliği üyeliğini kendi çıkarları yönünde kullanmaya devam ettiğinin son örneğini teşkil ettiği kaydedildi.
Açıklamada, bildiride Kıbrıs sorunuyla ilgili yer alan ifadelerin, "ilgili Avrupa ülkelerinin bağlılık belirttikleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları gibi tüm değerleri feda ettiklerinin talihsiz bir göstergesi" olduğuna dikkat çekilerek, "Bildiride, Birleşmiş Milletler'in İyi Niyet Misyonu'na destek verildiği ifade edilmekte ancak BM Genel Sekreteri'nin söz konusu misyona ilişkin son tespitlerinin hilafına, Rum tarafının çözüme yönelik var olmayan çabaları takdir edilmektedir." denildi.
Rum tarafının uzlaşmaya yanaşmayan politikalarına destek verme çabasının bildiriye doğal gaz konusunda da ciddi bir çelişki olarak yansıdığının altı çizilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Genel anlamda enerji güvenliği ve bu bağlamda birlik ve iş birliğinin öneminden bahsedilen bildiride, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin tek taraflı hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetlerine destek verilerek, bu konudaki haksız ve maceracı tutumu cesaretlendirilmektedir. Kıbrıs Türk halkını yok sayan bu siyasi ve tarihi gerçeklerden uzak bildirge de bizim için yok hükmündedir. Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Adası üzerinde eşit hak ve çıkarlara sahip olduğunu, uluslararası anlaşma ve tarihi bağlarından kaynaklanan meşru hak ve çıkarlarına her halükarda sahip çıkmaya devam edeceğini ilgili tüm taraflara hatırlatmak isteriz. Yine unutulmamalıdır ki 2017'de gerçekleşen Kıbrıs Konferansı'nı uzlaşmaz tutumuyla başarısızlığa mahkum etmiş olan Rum tarafı, o gün olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türk tarafının Ada üzerindeki eşit hak ve çıkarlarını teslim etmeye hazır olmadığını eylem ve söylemleriyle göstermeye devam etmektedir."