Deri Hastalıklarını Taklit Eden Kanser Hücrelerine Dikkat
Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, deriye yayılım gösteren kanser hücrelerinin lipomlar, epidermoid kistler, selülit gibi sıkça gözlenen deri hastalıklarını taklit edebilmesi sebebiyle teşhiste gecikmeler yaşanabileceğine dikkat çekti.
Vücudun başka bölgelerinden köken alan kanser hücreleri en sık akciğer, karaciğer ve kemik dokusuna yayılım göstermekle birlikte, nadiren de olsa yüzde 0.07 ile 9 oranında deriye de yayılım gösterebileceğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, "Deriye yayılım gösteren kanser hücreleri, lipomlar, epidermoid kistler, selülit gibi sıkça gözlenen deri hastalıklarını taklit edebilmesi sebebiyle teşhiste gecikmeler yaşanabilmesine sebep olabilmektedir. Ek olarak, deride gözlenebilen kanser hücreleri, bir iç organ kanserinin ilk bulgusu olabilmekte veya daha önceden geçirilmiş kanserin tekrarlamasının işareti olabilmektedir. Deriye yayılan kanser hücresi saptanmış hastalarda ortalama yaşam süresi 7,5 aydır. Bu yüzden birincil odağı bilinen kanserin kötü gidişatlı olacağının habercisi olması sebebiyle deriye yayılan kanser hücrelerinin tanınması oldukça önemlidir. Deriye yayılım gösteren kanser hücreleri genel olarak 60 yaşın üzerinde daha sık rastlanır. Kadınlarda en sık meme, kolon kanseri ve malign melanom, erkeklerde ise en sık akciğer, kolon kanseri ve malign melanom deriye yayılım gösteren kanser çeşitleridir" dedi.
DOKTORLAR UYARIYOR
Çocuklarda ise en sık deriye yayılan kanser türleri rabdomyosarkom, lösemi ve nöroblastom olduğuna dikkat çeken Küçükçakır, "Genel olarak ise deriye yayılım yapma eğilimi en yüksek kanser türleri melanom, meme kanseri ve üst solunum yolu kanserleridir. Bu tümörlerin diğer dokulara yayılımının yüzde 10’unundan fazlası deriye olmaktadır. Önceden birincil odağı bilinmeden deri yayılımı yapan en sık kanser türleri ise böbrek, akciğer, tiroid ve over kaynaklıdır. Deri yayılımı yapan kanser hücreleri sıklıkla deri renginde veya mavi-kahverengi, kırmızı-mor, sert kıvamlı nodüller şeklinde genellikle semptomsuz olmakla birlikte bazen kaşıntılı, geç dönemde ise ağrılı ve açık yaralar şeklinde olabilmektedir. Deriye yayılım gösteren kanser hücrelerinde tedavi yaklaşımı öncelikle tümörün kaynağını bulmak ve onu tedavi etmek ve daha sonra deriye yayılan kanser hücrelerinde fonksiyonel ve kozmetik iyileşme sağlamak amaçlı lokal tedaviler uygulamak olmalıdır. Sonuç olarak, toplumda kanser sıklığının artışı ile birlikte dermatologlar olarak kanserlerin deriye yayılımını da sık görmeye başladığımız aşikardır ve deriye kanser hücreleri yayılımı olan hastaların tanısını en kısa sürede koyarak, medikal ve cerrahi onkologlar, radyasyon onkologları ve psikiyatri uzmanları ile birlikte multidisipliner yaklaşım sergilemek en öncelikli hedefimiz olmaktadır" dedi.
Kaynak: İHA
DOKTORLAR UYARIYOR
Çocuklarda ise en sık deriye yayılan kanser türleri rabdomyosarkom, lösemi ve nöroblastom olduğuna dikkat çeken Küçükçakır, "Genel olarak ise deriye yayılım yapma eğilimi en yüksek kanser türleri melanom, meme kanseri ve üst solunum yolu kanserleridir. Bu tümörlerin diğer dokulara yayılımının yüzde 10’unundan fazlası deriye olmaktadır. Önceden birincil odağı bilinmeden deri yayılımı yapan en sık kanser türleri ise böbrek, akciğer, tiroid ve over kaynaklıdır. Deri yayılımı yapan kanser hücreleri sıklıkla deri renginde veya mavi-kahverengi, kırmızı-mor, sert kıvamlı nodüller şeklinde genellikle semptomsuz olmakla birlikte bazen kaşıntılı, geç dönemde ise ağrılı ve açık yaralar şeklinde olabilmektedir. Deriye yayılım gösteren kanser hücrelerinde tedavi yaklaşımı öncelikle tümörün kaynağını bulmak ve onu tedavi etmek ve daha sonra deriye yayılan kanser hücrelerinde fonksiyonel ve kozmetik iyileşme sağlamak amaçlı lokal tedaviler uygulamak olmalıdır. Sonuç olarak, toplumda kanser sıklığının artışı ile birlikte dermatologlar olarak kanserlerin deriye yayılımını da sık görmeye başladığımız aşikardır ve deriye kanser hücreleri yayılımı olan hastaların tanısını en kısa sürede koyarak, medikal ve cerrahi onkologlar, radyasyon onkologları ve psikiyatri uzmanları ile birlikte multidisipliner yaklaşım sergilemek en öncelikli hedefimiz olmaktadır" dedi.