DEAŞ'ın Sözde 'Kocaeli Emirleri' Davasında 4 Tutuklu Sanık Tahliye Edildi
Biri firari 49 kişinin yargılandığı davada tutuklu sanık kalmadı.
Terör örgütü DEAŞ'a yönelik davada örgütün sözde "Kocaeli emirleri"nin de aralarında olduğu 4'ü tutuklu, biri firari 49 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesince, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar, tanıklar, avukatlar ve sanık yakınları katıldı.
Polis ve jandarma ekiplerinin duruşma salonu çevresinde geniş güvenlik önlemi aldığı duruşmayı takip etmek isteyenler, X-ray cihazları ve arama noktalarından geçirilerek salona alındı. Gazeteciler de kendilerine ayrılan bölümde duruşmayı izledi, salona ses ve görüntü kaydeden cihazlar alınmadı.
Mahkeme başkanı, DEAŞ'a yönelik soruşturma kapsamında "Takva Mescidi" yapılanmasıyla ilgili 15 sanıklı dosyanın, Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin bu dosyayla birleştirilmesine yönelik talebini içeren yazısını okudu.
Bazı sanık avukatları, söz konusu dosyayla bu dosya arasında bağlantı bulunmadığını ileri sürerek, birleştirme talebinin reddedilmesini istedi.
Mahkeme Başkanı'nın "Takva Mescidi soruşturmasında yakalanan sanıkların bazıları senin adını veriyor. Ne diyorsun?" sorusu üzerine tutuklu sanık Cem E, "Bu kişilerden bazılarını tanıyorum. Şu ana kadar duruşmalarda hep şeffaf oldum. Terör örgütüyle bir ilişkim yok. Suça karışmadım hatta engelledim. Tahliyemi talep ediyorum." yanıtını verdi.
Tutuklu sanık Turgut K. ise söz konusu isimlerin bazılarını aynı mahallede oturduğu için tanıdığını, dosyadaki dijital materyallerde, bu kişilerle WhatsApp yazışmalarında sosyal ve kültürel faaliyetler olduğunu belirterek, "Bu arkadaşlarla geziye, düğüne, pikniğe gittim. Suç oluşturacak bir faaliyette bulunmadım. Bugüne kadar kimseyle bir anlaşmazlık bile yaşamadım. Terör örgütü üyesi olduğuma dair iddialar doğru değildir. Zaten dosyada da somut bir delil yoktur. Yaklaşık 1,5 yıldır cezaevindeyim. Ben ve ailem mağdur olduk. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.
Tutuklu sanık Mehmet Z.Y. de kendisini tanıdığını söyleyen diğer dosyadaki sanıklarla halı saha maçlarında tanıştığını, çay içip sohbet ettiklerini, suç oluşturacak eylemlerde bulunmadığını öne sürerek, tahliyesini istedi.
Söz verilen tutuklu sanık Cem E. de diğer dosyadaki sanıkların ifadelerinde isminin geçmesinin suça yönelik olmadığını, bazı sanıkları aynı mahallede oturdukları için tanıdığını söyledi.
Sanık avukatları ise müvekkillerinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan A.P'nin ifadelerine dayanılarak suçlandığını, bunun dışında dosyada herhangi bir delil ve belge olmadığını savunarak, tahliyelerini talep etti.
Sanık Fatih A. da suçsuz olduğunu öne sürerek, tahliyesini istedi.
Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla tutuklu bulunduğu Tarsus'tan katılan Y.A, "namus ve vicdan" üzerine yemin etmek istemedi.
Sadece Allah'ın adına yemin edebileceğini belirten Y.A, CMK'nin amir hükmünü hatırlatan Mahkeme Başkanı'nın "Namus ve vicdan üzerine yemin etmeye İslamiyet izin vermiyor mu?" sorusu üzerine, "Ben sadece İslami değerler üzerine yemin ederim. Bu, inancımın gereğidir." şeklinde cevap verdi.
Başkanın, tanığın yemin etmediğini kayda geçirmesinin ardından Y.A, "Suriye'ye kimsenin talimatı ve etkisi altında gitmedim. Orada Suriyeliler zor durumdaydı, onlara yardım etmek için gittim. Suriye'ye giden bu davada yargılanan kişiler ne yaptı, bilmiyorum. Onların DEAŞ'a katıldığına veya bir suç işlediğine dair bir bilgim yok." şeklinde konuştu.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında cezaevinde kaldıkları süre göz önünde tutularak tutuklu 4 sanığın adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesini, yemin etmeyen tanığa disiplin cezası verilmesini ve diğer dosyanın bu dosyayla birleştirilmesinin kararlaştırılmasını istedi.
Tutuklu sanıkların avukatları da mütalaaya katıldıklarını belirterek, müvekkillerinin tutukluluk süreleri göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verilmesini talep etti.
- Ara karar
Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 4 sanığın adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verdi.
Ayrıca, Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15 sanıklı dosyasıyla bu davanın birleştirilmesi talebinin kabulüne ve yemin etmeyen tanığa 3 gün disiplin cezası verilmesine hükmedilerek, duruşma 28 Şubat'a ertelendi.
Böylece, 4 tutuklunun tahliyesinin ardından davada tutuklu sanık kalmadı.
- İddianameden
İddianamede, farklı tarihlerde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan ve dosyaları birleştirilen sanıklar hakkında 4,5 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Örgüt mensuplarının deşifre olmamak için birbirleriyle "TrueCrypt", "Conversation" ve "Chat With" şifreli mesajlaşma programları üzerinden görüşme gerçekleştirdikleri iddianamede yer alıyor.
İddianamede, ele geçirilen cep telefonlarındaki video görüntülerinde tutuklu ve tutuksuz bazı şüphelilerin de aralarında olduğu DEAŞ üyelerinin gözleri kapalı sırtüstü yatarak bazı ayetlerin okunduğu seanslarda "rukye-cin çıkarma" işlemleri yaptıkları da kaydediliyor.
Kaynak: AA
Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesince, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar, tanıklar, avukatlar ve sanık yakınları katıldı.
Polis ve jandarma ekiplerinin duruşma salonu çevresinde geniş güvenlik önlemi aldığı duruşmayı takip etmek isteyenler, X-ray cihazları ve arama noktalarından geçirilerek salona alındı. Gazeteciler de kendilerine ayrılan bölümde duruşmayı izledi, salona ses ve görüntü kaydeden cihazlar alınmadı.
Mahkeme başkanı, DEAŞ'a yönelik soruşturma kapsamında "Takva Mescidi" yapılanmasıyla ilgili 15 sanıklı dosyanın, Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin bu dosyayla birleştirilmesine yönelik talebini içeren yazısını okudu.
Bazı sanık avukatları, söz konusu dosyayla bu dosya arasında bağlantı bulunmadığını ileri sürerek, birleştirme talebinin reddedilmesini istedi.
Mahkeme Başkanı'nın "Takva Mescidi soruşturmasında yakalanan sanıkların bazıları senin adını veriyor. Ne diyorsun?" sorusu üzerine tutuklu sanık Cem E, "Bu kişilerden bazılarını tanıyorum. Şu ana kadar duruşmalarda hep şeffaf oldum. Terör örgütüyle bir ilişkim yok. Suça karışmadım hatta engelledim. Tahliyemi talep ediyorum." yanıtını verdi.
Tutuklu sanık Turgut K. ise söz konusu isimlerin bazılarını aynı mahallede oturduğu için tanıdığını, dosyadaki dijital materyallerde, bu kişilerle WhatsApp yazışmalarında sosyal ve kültürel faaliyetler olduğunu belirterek, "Bu arkadaşlarla geziye, düğüne, pikniğe gittim. Suç oluşturacak bir faaliyette bulunmadım. Bugüne kadar kimseyle bir anlaşmazlık bile yaşamadım. Terör örgütü üyesi olduğuma dair iddialar doğru değildir. Zaten dosyada da somut bir delil yoktur. Yaklaşık 1,5 yıldır cezaevindeyim. Ben ve ailem mağdur olduk. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.
Tutuklu sanık Mehmet Z.Y. de kendisini tanıdığını söyleyen diğer dosyadaki sanıklarla halı saha maçlarında tanıştığını, çay içip sohbet ettiklerini, suç oluşturacak eylemlerde bulunmadığını öne sürerek, tahliyesini istedi.
Söz verilen tutuklu sanık Cem E. de diğer dosyadaki sanıkların ifadelerinde isminin geçmesinin suça yönelik olmadığını, bazı sanıkları aynı mahallede oturdukları için tanıdığını söyledi.
Sanık avukatları ise müvekkillerinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan A.P'nin ifadelerine dayanılarak suçlandığını, bunun dışında dosyada herhangi bir delil ve belge olmadığını savunarak, tahliyelerini talep etti.
Sanık Fatih A. da suçsuz olduğunu öne sürerek, tahliyesini istedi.
Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla tutuklu bulunduğu Tarsus'tan katılan Y.A, "namus ve vicdan" üzerine yemin etmek istemedi.
Sadece Allah'ın adına yemin edebileceğini belirten Y.A, CMK'nin amir hükmünü hatırlatan Mahkeme Başkanı'nın "Namus ve vicdan üzerine yemin etmeye İslamiyet izin vermiyor mu?" sorusu üzerine, "Ben sadece İslami değerler üzerine yemin ederim. Bu, inancımın gereğidir." şeklinde cevap verdi.
Başkanın, tanığın yemin etmediğini kayda geçirmesinin ardından Y.A, "Suriye'ye kimsenin talimatı ve etkisi altında gitmedim. Orada Suriyeliler zor durumdaydı, onlara yardım etmek için gittim. Suriye'ye giden bu davada yargılanan kişiler ne yaptı, bilmiyorum. Onların DEAŞ'a katıldığına veya bir suç işlediğine dair bir bilgim yok." şeklinde konuştu.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında cezaevinde kaldıkları süre göz önünde tutularak tutuklu 4 sanığın adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesini, yemin etmeyen tanığa disiplin cezası verilmesini ve diğer dosyanın bu dosyayla birleştirilmesinin kararlaştırılmasını istedi.
Tutuklu sanıkların avukatları da mütalaaya katıldıklarını belirterek, müvekkillerinin tutukluluk süreleri göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verilmesini talep etti.
- Ara karar
Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 4 sanığın adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verdi.
Ayrıca, Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 15 sanıklı dosyasıyla bu davanın birleştirilmesi talebinin kabulüne ve yemin etmeyen tanığa 3 gün disiplin cezası verilmesine hükmedilerek, duruşma 28 Şubat'a ertelendi.
Böylece, 4 tutuklunun tahliyesinin ardından davada tutuklu sanık kalmadı.
- İddianameden
İddianamede, farklı tarihlerde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan ve dosyaları birleştirilen sanıklar hakkında 4,5 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Örgüt mensuplarının deşifre olmamak için birbirleriyle "TrueCrypt", "Conversation" ve "Chat With" şifreli mesajlaşma programları üzerinden görüşme gerçekleştirdikleri iddianamede yer alıyor.
İddianamede, ele geçirilen cep telefonlarındaki video görüntülerinde tutuklu ve tutuksuz bazı şüphelilerin de aralarında olduğu DEAŞ üyelerinin gözleri kapalı sırtüstü yatarak bazı ayetlerin okunduğu seanslarda "rukye-cin çıkarma" işlemleri yaptıkları da kaydediliyor.