Diyanet Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Açıklaması 'Hafızlıkta 1999'Da Kaybettiğimiz Sayıya 2014'Te Ulaştık'
Ankara Keçiören'deki kız Kur'an kurslarında öğrenimlerini tamamlayan 69 hafız için icazet ve taç giyme töreni yapıldı Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç: '1999 yılında hafız sayımız 5400’dü. 28 Şubat sürecinin sonuçları; 2014 yılına kadar maalesef yıkılı yıkıla ta 500’lü 600’lü rakamlara kadar düştük yıllık hafız sayısında. 1999’da kaybettiğimiz sayıya 2014 yılında ulaştık, 5 bin rakamına. Cenabıhakk’a sonsuz senalar olsun ki 2019'da belge alan hafız sayımız 10 bin 266 olmuştur'
Keçiören ilçesindeki kız Kur'an kurslarında öğrenimlerini tamamlayan 69 hafız için İlçe Müftülüğünce Keçiören Belediyesi Neşet Ertaş Sanat ve Gösteri Merkezi’nde "2019 Yılı Hafızlık Merasimi" gerçekleştirildi.
Muradiye Safiye Yüceler Kur'an Kursu Öğreticisi Türkan Yaman'ın sunduğu icazet ve taç giyme töreni, İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından 2018 yılında Kur’an-ı Kerimi Güzel Okuma Yarışması Türkiye birincisi olan Ankara Keçiören Abdurrahman Gürses Kur'an Kursu öğrencisi Musabcan Işık’ın Kur’an tilavetiyle başladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, törende yaptığı konuşmada, hafızları ve ebeveynlerini tebrik ederek, gençlerin Kur’an’ı ezberlemekle sorumluluklarının bitmediğini, bundan sonraki aşamanın onu anlamak ve yaşamak olduğunu vurguladı. Dinç, hafızların büyük bir hazineye sahip olduklarını, artık sıranın hazinenin kapağını açarak gereken yükümlülükleri yerine getirmelerinde olduğunu söyledi. Peygamber Efendimiz'in hadislerinden örnekler veren Dinç, içinde Kur'andan parça olmayan gönüllerin harap durumda olduğunu ifade etti.
- "28 Şubat'ın olumsuz etkisi"
28 Şubat sürecinin etkisiyle ebeveynlerin 2011 yılına değin ilkokul 5'inci sınıfı bitirmeden yaz Kur'an kurslarına, ortaokulu bitirmeden de hafızlık eğitimine çocuklarını gönderemediklerini hatırlatan Dinç, "Kur'an eğitiminin önündeki bu engelleri kaldıran, bu yolu açan Cumhurbaşkanı'mıza teşekkürlerimizi sunuyoruz." dedi.
Nesillerin popüler kültürün etkisinde olduğunu, televizyon dizilerindeki aile yapısının toplumu temsil etmediğini belirten Dinç, din eğitimi konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için azimle çalıştıklarını anlattı.
Kadir Dinç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyanet İşleri Başkanı'mızın Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü olduğu dönemde 2104'te 4-6 yaş çocuklarımız için başlattığımız Kur'an kurslarında bugün itibarıyla 170 bin yavrumuz eğitim görüyor. Bu kurslarımız milletimiz için doğan yeni bir güneş olmuştur. Buna sahip çıkmamız gerekir. Çocuklarımız oralarda kadim değerleriyle buluşuyor, Allah’ını, kitabını, Peygamber’ini tanıyor. Küçüğe sevgiyi, büyüğe saygıyı tanıyor. Biz o çocuklar 4-6 yaşında gelsin de hemen bülbül gibi Kur’an okusun, hafız olsun demiyoruz. Sadece o televizyon ekranlarındaki karanlık, zihin bulandırıcı yayınlardan çocuklarımızı kurtarmak istiyoruz. Bütün ailelerin bu noktada gerekli hassasiyeti göstermesi lazım."
- "1999'da kaybettiğimiz sayıya 2014'te ulaştık"
Dinç, 28 Şubat sürecinde din eğitimi konusunda gerileme yaşandığına işaret ederek, "28 Şubat döneminden söz ediyoruz. 1999 yılında hafız sayımız 5400’dü. 28 Şubat sürecinin sonuçları; 2014 yılına kadar maalesef yıkılı yıkıla ta 500’lü 600’lü rakamlara kadar düştük yıllık hafız sayısında. 1999’da kaybettiğimiz sayıya 2014 yılında ulaştık, 5 bin rakamına. Cenabıhakk’a sonsuz senalar olsun ki 2019 yılında Başkanlığımızdan belge alan hafız sayımız 10 bin 266 olmuştur." diye konuştu.
Kur’an-ı Kerim'in müminler için şifa olduğunu vurgulayan Dinç, şöyle devam etti:
"Okuyacağız, anlamını öğrenmek için çaba sarf edeceğiz, ileri tahsilleri için çocuklarımıza yardımcı olacağız. Mevla'mıza dua ve niyazda bulunacağız; aman Allah’ım bu yavrularımızın, bu hafız kardeşlerimizin kadrini kıymetini bilecek kimselerle bize akrabalık nasip et diye dua edeceğiz. Bunlar önemli.
Şimdi önlerinde imam hatip, ilahiyat tahsilleri olacak, oralarda Arapça eğitimleriyle beraber hafızlıklarını taçlandıracaklar. Aynı zamanda hafızlarımızın hıfzı bugünden itibaren zikre dönüşmüş olacaktır. Artık 'hafızı Kur’an' olanların Kur’an-ı Kerim bundan sonra muhafızı olacak. Sabah kalktıkları zaman Kur’an okumadan hayata başlayamayacaklar, akşam olduğunda günde bir cüz Kur’an okumadan yastığa başlarını koyamayacaklardır. İşte hafızın hıfzı böylece zikre dönüşmüş olacaktır. O zikir onun dünyasını, hayatını aydınlatacaktır."
Keçiören Kaymakamı Uğur Bulut, bu salonun sadece hafızlık törenlerin böylesine "hınca hınç" dolduğunu ifade ederek, "Hafizelerimiz büyük emeklerle Kur'an'ı hıfzettiler. Allah onlara bu şerefi bahşetti" diye konuştu.
Keçiören Müftüsü Mehmet Şahin de ilçede halihazırda 500 öğrencinin hafızlık eğitimi aldığını söyledi. Hafizelere seslenen Şahin, “Mukaddes vahyin yükünü yüklendiniz. Sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimiz'in büyük müjdesine mazhar oldunuz.” dedi.
Konuşmaların ardından taç giyme törenine geçilerek 69 hafizeye belgeleri ve çeşitli hediyeler takdim edildi.
Törende ayrıca Keçiören Müftülüğü Tasavvuf Musikisi Korosu ilahiler okudu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın eşi Seher Erbaş, Diyanet personeli, Kur’an kursu öğreticileri ile ailelerin katıldığı tören, kısa sureler ve şiirlerin okunmasının ardından dua ile son buldu.
Kaynak: AA
Muradiye Safiye Yüceler Kur'an Kursu Öğreticisi Türkan Yaman'ın sunduğu icazet ve taç giyme töreni, İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından 2018 yılında Kur’an-ı Kerimi Güzel Okuma Yarışması Türkiye birincisi olan Ankara Keçiören Abdurrahman Gürses Kur'an Kursu öğrencisi Musabcan Işık’ın Kur’an tilavetiyle başladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, törende yaptığı konuşmada, hafızları ve ebeveynlerini tebrik ederek, gençlerin Kur’an’ı ezberlemekle sorumluluklarının bitmediğini, bundan sonraki aşamanın onu anlamak ve yaşamak olduğunu vurguladı. Dinç, hafızların büyük bir hazineye sahip olduklarını, artık sıranın hazinenin kapağını açarak gereken yükümlülükleri yerine getirmelerinde olduğunu söyledi. Peygamber Efendimiz'in hadislerinden örnekler veren Dinç, içinde Kur'andan parça olmayan gönüllerin harap durumda olduğunu ifade etti.
- "28 Şubat'ın olumsuz etkisi"
28 Şubat sürecinin etkisiyle ebeveynlerin 2011 yılına değin ilkokul 5'inci sınıfı bitirmeden yaz Kur'an kurslarına, ortaokulu bitirmeden de hafızlık eğitimine çocuklarını gönderemediklerini hatırlatan Dinç, "Kur'an eğitiminin önündeki bu engelleri kaldıran, bu yolu açan Cumhurbaşkanı'mıza teşekkürlerimizi sunuyoruz." dedi.
Nesillerin popüler kültürün etkisinde olduğunu, televizyon dizilerindeki aile yapısının toplumu temsil etmediğini belirten Dinç, din eğitimi konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için azimle çalıştıklarını anlattı.
Kadir Dinç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyanet İşleri Başkanı'mızın Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü olduğu dönemde 2104'te 4-6 yaş çocuklarımız için başlattığımız Kur'an kurslarında bugün itibarıyla 170 bin yavrumuz eğitim görüyor. Bu kurslarımız milletimiz için doğan yeni bir güneş olmuştur. Buna sahip çıkmamız gerekir. Çocuklarımız oralarda kadim değerleriyle buluşuyor, Allah’ını, kitabını, Peygamber’ini tanıyor. Küçüğe sevgiyi, büyüğe saygıyı tanıyor. Biz o çocuklar 4-6 yaşında gelsin de hemen bülbül gibi Kur’an okusun, hafız olsun demiyoruz. Sadece o televizyon ekranlarındaki karanlık, zihin bulandırıcı yayınlardan çocuklarımızı kurtarmak istiyoruz. Bütün ailelerin bu noktada gerekli hassasiyeti göstermesi lazım."
- "1999'da kaybettiğimiz sayıya 2014'te ulaştık"
Dinç, 28 Şubat sürecinde din eğitimi konusunda gerileme yaşandığına işaret ederek, "28 Şubat döneminden söz ediyoruz. 1999 yılında hafız sayımız 5400’dü. 28 Şubat sürecinin sonuçları; 2014 yılına kadar maalesef yıkılı yıkıla ta 500’lü 600’lü rakamlara kadar düştük yıllık hafız sayısında. 1999’da kaybettiğimiz sayıya 2014 yılında ulaştık, 5 bin rakamına. Cenabıhakk’a sonsuz senalar olsun ki 2019 yılında Başkanlığımızdan belge alan hafız sayımız 10 bin 266 olmuştur." diye konuştu.
Kur’an-ı Kerim'in müminler için şifa olduğunu vurgulayan Dinç, şöyle devam etti:
"Okuyacağız, anlamını öğrenmek için çaba sarf edeceğiz, ileri tahsilleri için çocuklarımıza yardımcı olacağız. Mevla'mıza dua ve niyazda bulunacağız; aman Allah’ım bu yavrularımızın, bu hafız kardeşlerimizin kadrini kıymetini bilecek kimselerle bize akrabalık nasip et diye dua edeceğiz. Bunlar önemli.
Şimdi önlerinde imam hatip, ilahiyat tahsilleri olacak, oralarda Arapça eğitimleriyle beraber hafızlıklarını taçlandıracaklar. Aynı zamanda hafızlarımızın hıfzı bugünden itibaren zikre dönüşmüş olacaktır. Artık 'hafızı Kur’an' olanların Kur’an-ı Kerim bundan sonra muhafızı olacak. Sabah kalktıkları zaman Kur’an okumadan hayata başlayamayacaklar, akşam olduğunda günde bir cüz Kur’an okumadan yastığa başlarını koyamayacaklardır. İşte hafızın hıfzı böylece zikre dönüşmüş olacaktır. O zikir onun dünyasını, hayatını aydınlatacaktır."
Keçiören Kaymakamı Uğur Bulut, bu salonun sadece hafızlık törenlerin böylesine "hınca hınç" dolduğunu ifade ederek, "Hafizelerimiz büyük emeklerle Kur'an'ı hıfzettiler. Allah onlara bu şerefi bahşetti" diye konuştu.
Keçiören Müftüsü Mehmet Şahin de ilçede halihazırda 500 öğrencinin hafızlık eğitimi aldığını söyledi. Hafizelere seslenen Şahin, “Mukaddes vahyin yükünü yüklendiniz. Sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimiz'in büyük müjdesine mazhar oldunuz.” dedi.
Konuşmaların ardından taç giyme törenine geçilerek 69 hafizeye belgeleri ve çeşitli hediyeler takdim edildi.
Törende ayrıca Keçiören Müftülüğü Tasavvuf Musikisi Korosu ilahiler okudu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın eşi Seher Erbaş, Diyanet personeli, Kur’an kursu öğreticileri ile ailelerin katıldığı tören, kısa sureler ve şiirlerin okunmasının ardından dua ile son buldu.