55. Uluslararası Antalya Film Festivali
Festivalde 'Onur Ödülü' alacak Fransız aktör Vincent Cassel: '(Fransa'nın mültecilere yaklaşımına ilişkin) Trump'ın Amerikası değil ama ona yakın bir şey oldu. O kadar terör olayları yaşandı, insanlar tamamen korkuya büründü ' 'Dünyada sınırları kapatma gereği duymayan bir insanım ama Suriye'den gelen her insanın doğru düzgün bir insan olduğunu düşünmek de doğru değil' 'Benim için sinemanın ülkesi yok. Sahne, film, öykü vardır. Bunlara bakarım. Benim için sahneye ne koyabildiklerimiz önemli'
Fransız aktör Vincent Cassel, Fransa'nın mültecilere yaklaşımına ilişkin, "Trump'ın Amerikası değil ama ona yakın bir şey oldu. O kadar terör olayları yaşandı, insanlar tamamen korkuya büründü. Dünyada sınırları kapatma gereği duymayan bir insanım ama Suriye'den gelen her insanın doğru düzgün bir insan olduğunu düşünmek de doğru değil." dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesince düzenlenen 55. Uluslararası Antalya Film Festivali'nde "Onur Ödülü" alacak olan Cassel, bir otelde gerçekleştirilen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Uluslararası filmleri takip edip etmediğine ilişkin soru üzerine Cassel, film izlemediğini ve film seyretmekle vakit kaybedemeyeceğini belirterek, kendi filmleri için zaman ayırması gerektiğini ifade etti.
Cassel, başkalarının ne yaptığına değil, kendisinin sanata ne sunduğunu önemsediğini bildirdi.
Bir Kuzey Afrikalı'nın polis tarafından dövülmesi ve sonrası Paris'in kenar mahallelerinde yaşanan olayların konu edildiği "Protesto" filminin anımsatılarak, Fransa'nın ve kendisinin mülteciler hakkında ne düşündüğüyle ilgili soruya Cassel, şöyle karşılık verdi:
"25 yıl önce çekilmiş bir film. O dönemde Fransa kucak açan bir ülke konumunda. Bugün olaylar o kadar büyüdü ki Fransa da doğal olarak kendini kapatmak zorunda kaldı. 'Onlar bu ülkede bizden daha fazla olacaklar' korkusu var. Trump'ın Amerikası değil ama ona yakın bir şey oldu. O kadar terör olayları oldu, insanlar tamamen korkuya büründü. Dünyada sınırları kapatma gereği duymayan bir insanım ama Suriye'den gelen her insanın doğru düzgün bir insan olduğunu düşünmek de doğru değil."
Uluslararası Antalya Film Festivali'nde "Onur Ödülü" alacağının hatırlatılması üzerine Cassel, "Beklemiyordum ama benim için en güzel ödül 25 yıllık bir filmin tekrar önünüze sürülmesi. O kadar zaman geçiyor, her yıl değişik filmler, karakterler çıkıyor, buna rağmen sizin oynadığınız film önünüze sunuluyor. İşte en güzel ödül bu." dedi.
Antalya Film Festivali'nin ismini daha önce duyduğunu ve festivale defalarca çağrıldığını anlatan Cassel, bu yıl gelme imkanı bulduğunu kaydetti. Çok sayıda film festivalinin düzenlendiğini belirten Cassel, ancak sadece Cannes'a gittiğini ve bu yıl da Antalya'ya geldiğini belirtti.
- "Benim için sinemanın ülkesi yok"
Rol alacağı filmleri seçerken ülkesine değil, hikayesine baktığını vurgulayan Cassel, "Benim için sinemanın ülkesi yok. Sahne, film, öykü vardır. Bunlara bakarım. Benim için sahneye ne koyabildiklerimiz önemli. Film yapmak için film yapmam, hikayesi önemlidir. Oynadığım filmlerde kötü karekterler daha dikkati çekiyor. Kötü kahramanları biraz daha gerçekçi buluyorum. Oyuncuların filme kendi ruhlarını da katmaları gerekiyor. Oynamak çok kolay. En zoru oynadığın şeyin çok kolay olduğunu kabul etmek." diye konuştu.
Film festivallerinde verilen ödülleri politik bulduğunu ifade eden Cassel, "Neden bir film başka bir filmden iyi olabilir ki? Oscar da Cannes da politik. Her şey paraya bakıyor, paranız yoksa bu yarışmada da yoksunuz. Buralara katılmak için bir milyon dolarınız olmalı. Mesela 'Artist' filminin tanıtımı filmden daha pahalıya mal oldu." değerlendirmesini yaptı.
Şimdi bir komedi filmi üzerinde çalıştığını anlatan Cassel, "Film, Paris'in en güzel filimlerinden biri olacak." dedi.
Kaynak: AA
Antalya Büyükşehir Belediyesince düzenlenen 55. Uluslararası Antalya Film Festivali'nde "Onur Ödülü" alacak olan Cassel, bir otelde gerçekleştirilen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Uluslararası filmleri takip edip etmediğine ilişkin soru üzerine Cassel, film izlemediğini ve film seyretmekle vakit kaybedemeyeceğini belirterek, kendi filmleri için zaman ayırması gerektiğini ifade etti.
Cassel, başkalarının ne yaptığına değil, kendisinin sanata ne sunduğunu önemsediğini bildirdi.
Bir Kuzey Afrikalı'nın polis tarafından dövülmesi ve sonrası Paris'in kenar mahallelerinde yaşanan olayların konu edildiği "Protesto" filminin anımsatılarak, Fransa'nın ve kendisinin mülteciler hakkında ne düşündüğüyle ilgili soruya Cassel, şöyle karşılık verdi:
"25 yıl önce çekilmiş bir film. O dönemde Fransa kucak açan bir ülke konumunda. Bugün olaylar o kadar büyüdü ki Fransa da doğal olarak kendini kapatmak zorunda kaldı. 'Onlar bu ülkede bizden daha fazla olacaklar' korkusu var. Trump'ın Amerikası değil ama ona yakın bir şey oldu. O kadar terör olayları oldu, insanlar tamamen korkuya büründü. Dünyada sınırları kapatma gereği duymayan bir insanım ama Suriye'den gelen her insanın doğru düzgün bir insan olduğunu düşünmek de doğru değil."
Uluslararası Antalya Film Festivali'nde "Onur Ödülü" alacağının hatırlatılması üzerine Cassel, "Beklemiyordum ama benim için en güzel ödül 25 yıllık bir filmin tekrar önünüze sürülmesi. O kadar zaman geçiyor, her yıl değişik filmler, karakterler çıkıyor, buna rağmen sizin oynadığınız film önünüze sunuluyor. İşte en güzel ödül bu." dedi.
Antalya Film Festivali'nin ismini daha önce duyduğunu ve festivale defalarca çağrıldığını anlatan Cassel, bu yıl gelme imkanı bulduğunu kaydetti. Çok sayıda film festivalinin düzenlendiğini belirten Cassel, ancak sadece Cannes'a gittiğini ve bu yıl da Antalya'ya geldiğini belirtti.
- "Benim için sinemanın ülkesi yok"
Rol alacağı filmleri seçerken ülkesine değil, hikayesine baktığını vurgulayan Cassel, "Benim için sinemanın ülkesi yok. Sahne, film, öykü vardır. Bunlara bakarım. Benim için sahneye ne koyabildiklerimiz önemli. Film yapmak için film yapmam, hikayesi önemlidir. Oynadığım filmlerde kötü karekterler daha dikkati çekiyor. Kötü kahramanları biraz daha gerçekçi buluyorum. Oyuncuların filme kendi ruhlarını da katmaları gerekiyor. Oynamak çok kolay. En zoru oynadığın şeyin çok kolay olduğunu kabul etmek." diye konuştu.
Film festivallerinde verilen ödülleri politik bulduğunu ifade eden Cassel, "Neden bir film başka bir filmden iyi olabilir ki? Oscar da Cannes da politik. Her şey paraya bakıyor, paranız yoksa bu yarışmada da yoksunuz. Buralara katılmak için bir milyon dolarınız olmalı. Mesela 'Artist' filminin tanıtımı filmden daha pahalıya mal oldu." değerlendirmesini yaptı.
Şimdi bir komedi filmi üzerinde çalıştığını anlatan Cassel, "Film, Paris'in en güzel filimlerinden biri olacak." dedi.