'Günde 20 Dakika Güneşte Kalmak, D Vitamini İçin Yeterli'

Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Köse: 'Güneşte her gün 20 dakika uygun giysilerle kalmak D vitamini ihtiyacımızın doğal yollarla karşılanmasına yeteceği için daha uzun süre korunmasız güneşte kalmak sağlık açısından yararlı değildir' 'Çocukluk ve ergenlik döneminde çocukları güneşten korumak ailelerin en önemli görevleri olmalıdır. Çocuklarınıza bırakacağınız en iyi miras onları en az 18 yaşına dek güneşten korumaktır'

Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Köse, güneşte her gün 20 dakika uygun giysilerle kalmanın, D vitamini ihtiyacının doğal yollarla karşılanmasına yettiğini belirterek, özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde çocukları güneşten korumanın, ailelerin en önemli görevleri olması gerektiğini vurguladı.

Köse, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle yaz aylarında tatillerde veya uzun süre güneşte kalındığında deride bronzlaşma ortaya çıktığına değinerek, bunun güneşin cildin yaşlanmasındaki en önemli dış faktörlerden biri olduğunu kaydetti.

Güneşte korumasız kalmanın cilt için tehlike yaratacağına işaret eden Köse, şu bilgileri paylaştı:

"Güneşte uzun süre kalındığında derideki renk üreten hücrelerimiz olan melanositler derimizi güneş ışığının zararlı etkisinden korumak için renk (pigment) üretirler. Bu nedenle bronzlaşırız. Güneşte kalınan süre artıkça daha çok melanin üretilir ve daha koyu bir tene sahip oluruz. Dolayısıyla uzun süreli güneşte kalmak deri için zararlıdır. Güneş yüz ve el üstü derisinde açık-koyu kahverengi güneş lekeleri yapması yanında benlerin daha koyu hale gelmesine ve genişlemesine yol açabilir. Güneş ayrıca derinin alt tabakalarında kalınlaşma ile deriyi kabalaştırır."

Köse, Türkiye'de ilkbahar, yaz ve sonbahardaki 6-8 aylık sürede günde 15-20 dakika kısa kollu tişört, şort veya etekle güneşte kalmanın D vitamini ihtiyacını karşılamak için yeterli olduğunu, daha fazlasının D vitamini yıkımına yol açacağı için zararlı olabileceğini anlattı.

Yaz aylarında deniz ve havuzda kısa süre kalmak ve ardından duş alıp ıslak mayoyu değiştirmenin cilt sağlığı için uygun olduğunu ifade eden Köse, şunları kaydetti:

"Güneşte uzun süreli kalmamak gerekir. Havuz veya deniz sonrası üzerimizde mutlaka bir tişort ve şort olmalıdır. Sahilde veya havuz kenarında olduğunuz süre gölgede bile olsanız güneşe maruz kalırsınız. Bu nedenle güneşten koruyucu kreminizi mutlaka 2 saatte bir tekrarlamalısınız. Yüz bölgesi vücudumuzdaki toplam deri alanının yaklaşık yüzde 5 kadarını kapsar. Bu nedenle yüzümüzün mutlaka güneşten korunması gerekir. Yaşlanma iç ve dış faktörlerin etkisi ile ortaya çıkar. Güneş, yaşlanmaya neden olan en önemli dış faktördür. Güneşte korunmasız kalır ve yüzünüzü güneşten korumazsanız daha erken yaşlanırsınız. Yüzümüze çene, yanaklar ve alın olmak üzere her alana bir leblebi tanesi büyüklüğünde kremi (toplam 4 leblebi) güneşe çıkmadan 20 dakika önce sürmeli ve 2 saatte bir tekrar etmeliyiz. Vücudumuza sürülecek miktar ise tüm vücut için bir tenis topu kadar olmalıdır."

- "Güneşin deride ortaya çıkardığı etkilerin yüzde 80'i ilk 20-30 yıl içinde oluyor"

Prof. Dr. Osman Köse, güneşin deride ortaya çıkardığı etkilerin yüzde 80'inin ilk 20-30 yıl içinde olduğuna dikkati çekerek, çocukların özellikle yaz aylarında deniz veya havuz kenarında olmasalar da uzun süreli açık alanda kaldıklarında güneşten mutlaka korunması gerektiğinin altını çizdi.

Köse, "Güneşte her gün 20 dakika uygun giysilerle kalmak D vitamini ihtiyacımızın doğal yollarla karşılanmasına yeteceği için daha uzun süre korunmasız güneşte kalmak sağlık açısından yararlı değildir. Dolayısıyla özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde çocukları güneşten korumak ailelerin en önemli görevleri olmalıdır. Çocuklarınıza bırakacağınız en iyi miras onları en az 18 yaşına dek güneşten korumaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA