İç Savaştan Fakülte Birinciliğine Giden Başarı Hikayesi
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle lise son sınıfta annesi ve kardeşiyle Suriye'den Suudi Arabistan'a gitmek zorunda kalan 23 yaşındaki Mahmoud El Abrash, eğitim almak için geldiği Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi'ni birincilikle tamamlamanın gururunu yaşıyor Abrash: 'Fakülte çapında birinci olan ilk uluslararası öğrenci oldum. Bu çok büyük gururdu. Keşke ailem burada olsaydı bu sevinci onlarla kutlayabilseydim'
İBRAHİM YOZOĞLU - Suriye'deki iç savaş nedeniyle annesi ve kardeşiyle Suudi Arabistan'a gitmek zorunda kalan oradan da üniversite okumak için kardeşiyle Türkiye'ye gelen Mahmoud El Abrash, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Teknoloji Fakültesi'ni birincilikle bitirmenin gururunu yaşıyor.
Lise son sınıfa giderken mermiler ve bombalar altında okulunu tamamlayamadan babasını bırakıp annesi ve kardeşiyle Suudi Arabistan'a göç eden El Abrash (23), yüksek öğrenimi için annesinden de ayrılıp kardeşiyle Türkiye'ye geldi. İstanbul'da dil eğitimi almasının ardından Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Mekatronik Bölümüne kabul edilen El Abrash, yoğun çalışma temposuyla bölümünü ve fakülteyi birinci bitirmeyi başardı.
Eğitim hayatı boyunca annesini bir kez görebilen, mezuniyet töreninde ve nişanında ailesinin yanında olamamasından dolayı buruk sevinç yaşayan El Abrash, düğününe kadar ailesini Türkiye'ye getirmenin hayalini kuruyor.
Yüksek lisans eğitimi için İstanbul'daki özel bir üniversiteden burslu ön kabul alan El Abrash, iyi bir akademisyen olmayı hedefliyor.
El Abrash, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de lise son sınıfa kadar okuduğunu belirterek, "Orada mermiler ve bombalar altında okumak zorunda kaldım. Can güvenliğimiz için annem ve ikizimle Suudi Arabistan'a gitmek zorunda kaldık." dedi.
Misafir vizesi olduğu için üniversiteyi Suudi Arabistan'da okuyamadığını, ikiz kardeşiyle Türkiye'ye gelmeye karar verdiklerini ifade eden El Abrash, İstanbul'da Türkçe dil eğitimi aldıktan sonra Sakarya Üniversitesi'ne kabul edildiğini ifade etti.
Okulun ilk döneminde bütün derslerini düşük puanla geçebildiğini anlatan El Abrash, "İkinci dönem Allah'a şükür bölümümü birincilikle bitirdim. Daha sonra başarım gittikçe artmaya başladı. Birinci ve ikinci yıl akşama kadar kütüphanelerde kalıyordum Türkçem zayıf olduğu için dersleri iki dilde okumam gerekiyordu. Önce İngilizce sonra Türkçe okuyordum o da beni çok yoruyordu. Ama hasadını aldım, iki yıl temeli attıktan sonra son iki yıl kolay geçti. Derslerime devam ederek, severek, çalışarak bu başarıyı elde ettim. Fakülte çapında birinci olan ilk uluslararası öğrenci oldum. Bu çok büyük gururdu. Keşke ailem burada olsaydı bu sevinci onlarla kutlayabilseydim. Hatta nişanım da burada oldu ama gelemediler. İnşallah kısa sürede onları da yanıma getirebilmek nasip olur. Belki düğünümü ailemle yapabilirim." diye konuştu.
- Annesini 5 yılda bir kez görebildi
Babasının Suriye'de annesinin Suudi Arabistan'da ikiz kardeşiyle kendisinin de Türkiye'de yaşadığını aktaran El Abrash, annesini 5 yılda sadece bir kez görebildiğini ikiz kardeşinin ise hiç göremediğini kaydetti.
Ailesinin yanında olmamasından dolayı mezuniyet töreninin buruk geçtiğini anlatan El Abrash, "İçimde çok garip bir his vardı. Herkesin ailesi yanındaydı. Arkadaşlar annesinin elini öpüyor, babasına sarılıyordu. Benim de ailem özellikle annem çok gelmek istedi. Benden daha fazla anne ve babam için çok zor olduğunu düşünüyorum. Onlar da çok üzüldü. Ama maalesef yapacak bir şey yok, onlar buraya gelemiyor biz oraya gidemiyoruz. İnşallah bir çözüm olursa onları yanıma getirtip burada yaşamayı istiyoruz." şeklinde konuştu.
Yüksek lisans için İstanbul'da özel bir üniversiteden mekatronik tezli programından tam burslu olarak ön kabul aldığını dile getiren El Abrash, iyi bir akademisyen olmak istediğini ifade etti.
- "Borcumuzu bu millete, bu vatana hizmet edip ödeyeceğiz"
Türkiye'de eğitim alanında çok büyük imkanların bulunduğunu belirten El Abrash, öğrencilerin özellikle proje üretebilmek. geliştirebilmek için çalışma olanaklarının sınırsız olduğunu söyledi.
SAÜ Teknoloji Fakültesi'nin diğer üniversitelerden farklı olarak 7+1 programı özelliğinin bulunduğunu aktaran El Abrash, şöyle devam etti:
"Okulda 7 dönem eğitim aldıktan sonra bir dönem de mühendis olarak bir işletmede çalışıyoruz. Bunun çok faydalı olduğuna inanıyorum. Bu program kapsamında kartezyen robotu üzerinde çalışmalar yapma imkanı buldum. Çalıştığım firmada sıfırdan kartezyen robotu tasarlayıp üretmeyi başardım. Fakültedeki çalışmalarımız kapsamında da TÜBİTAK'a proje verdik. Kanser tedavisinde kullanılan düşük yan etkili tedavi yöntemi olarak bilinen fotodinamik terapi cihazı ürettik. Bu kanser hücrelerini lazerle öldürebilen bir cihaz. Orada da bursiyer olarak görev aldım."
Sakarya'nın insanından ve devletin kendilerine sağladığı hizmetlerden çok memnun olduğunu anlatan El Abrash, Sakara Üniversitesi'nden mezun olduğu için iftihar ettiğini dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına da yeni geçtiğini ifade eden El Abrash, "Türk insanı beni nasıl iyi karşıladılar ve bana nasıl iyi davranıp ilgi gösterdilerse... Biz bunu bir borç olarak görüyoruz. İnşallah bu borcu ödeyip daha fazlasını bu millete, bu vatana hizmet edip ödeyeceğiz. Elimizden gelenin daha fazlasını yapmak istiyorum." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Lise son sınıfa giderken mermiler ve bombalar altında okulunu tamamlayamadan babasını bırakıp annesi ve kardeşiyle Suudi Arabistan'a göç eden El Abrash (23), yüksek öğrenimi için annesinden de ayrılıp kardeşiyle Türkiye'ye geldi. İstanbul'da dil eğitimi almasının ardından Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Mekatronik Bölümüne kabul edilen El Abrash, yoğun çalışma temposuyla bölümünü ve fakülteyi birinci bitirmeyi başardı.
Eğitim hayatı boyunca annesini bir kez görebilen, mezuniyet töreninde ve nişanında ailesinin yanında olamamasından dolayı buruk sevinç yaşayan El Abrash, düğününe kadar ailesini Türkiye'ye getirmenin hayalini kuruyor.
Yüksek lisans eğitimi için İstanbul'daki özel bir üniversiteden burslu ön kabul alan El Abrash, iyi bir akademisyen olmayı hedefliyor.
El Abrash, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de lise son sınıfa kadar okuduğunu belirterek, "Orada mermiler ve bombalar altında okumak zorunda kaldım. Can güvenliğimiz için annem ve ikizimle Suudi Arabistan'a gitmek zorunda kaldık." dedi.
Misafir vizesi olduğu için üniversiteyi Suudi Arabistan'da okuyamadığını, ikiz kardeşiyle Türkiye'ye gelmeye karar verdiklerini ifade eden El Abrash, İstanbul'da Türkçe dil eğitimi aldıktan sonra Sakarya Üniversitesi'ne kabul edildiğini ifade etti.
Okulun ilk döneminde bütün derslerini düşük puanla geçebildiğini anlatan El Abrash, "İkinci dönem Allah'a şükür bölümümü birincilikle bitirdim. Daha sonra başarım gittikçe artmaya başladı. Birinci ve ikinci yıl akşama kadar kütüphanelerde kalıyordum Türkçem zayıf olduğu için dersleri iki dilde okumam gerekiyordu. Önce İngilizce sonra Türkçe okuyordum o da beni çok yoruyordu. Ama hasadını aldım, iki yıl temeli attıktan sonra son iki yıl kolay geçti. Derslerime devam ederek, severek, çalışarak bu başarıyı elde ettim. Fakülte çapında birinci olan ilk uluslararası öğrenci oldum. Bu çok büyük gururdu. Keşke ailem burada olsaydı bu sevinci onlarla kutlayabilseydim. Hatta nişanım da burada oldu ama gelemediler. İnşallah kısa sürede onları da yanıma getirebilmek nasip olur. Belki düğünümü ailemle yapabilirim." diye konuştu.
- Annesini 5 yılda bir kez görebildi
Babasının Suriye'de annesinin Suudi Arabistan'da ikiz kardeşiyle kendisinin de Türkiye'de yaşadığını aktaran El Abrash, annesini 5 yılda sadece bir kez görebildiğini ikiz kardeşinin ise hiç göremediğini kaydetti.
Ailesinin yanında olmamasından dolayı mezuniyet töreninin buruk geçtiğini anlatan El Abrash, "İçimde çok garip bir his vardı. Herkesin ailesi yanındaydı. Arkadaşlar annesinin elini öpüyor, babasına sarılıyordu. Benim de ailem özellikle annem çok gelmek istedi. Benden daha fazla anne ve babam için çok zor olduğunu düşünüyorum. Onlar da çok üzüldü. Ama maalesef yapacak bir şey yok, onlar buraya gelemiyor biz oraya gidemiyoruz. İnşallah bir çözüm olursa onları yanıma getirtip burada yaşamayı istiyoruz." şeklinde konuştu.
Yüksek lisans için İstanbul'da özel bir üniversiteden mekatronik tezli programından tam burslu olarak ön kabul aldığını dile getiren El Abrash, iyi bir akademisyen olmak istediğini ifade etti.
- "Borcumuzu bu millete, bu vatana hizmet edip ödeyeceğiz"
Türkiye'de eğitim alanında çok büyük imkanların bulunduğunu belirten El Abrash, öğrencilerin özellikle proje üretebilmek. geliştirebilmek için çalışma olanaklarının sınırsız olduğunu söyledi.
SAÜ Teknoloji Fakültesi'nin diğer üniversitelerden farklı olarak 7+1 programı özelliğinin bulunduğunu aktaran El Abrash, şöyle devam etti:
"Okulda 7 dönem eğitim aldıktan sonra bir dönem de mühendis olarak bir işletmede çalışıyoruz. Bunun çok faydalı olduğuna inanıyorum. Bu program kapsamında kartezyen robotu üzerinde çalışmalar yapma imkanı buldum. Çalıştığım firmada sıfırdan kartezyen robotu tasarlayıp üretmeyi başardım. Fakültedeki çalışmalarımız kapsamında da TÜBİTAK'a proje verdik. Kanser tedavisinde kullanılan düşük yan etkili tedavi yöntemi olarak bilinen fotodinamik terapi cihazı ürettik. Bu kanser hücrelerini lazerle öldürebilen bir cihaz. Orada da bursiyer olarak görev aldım."
Sakarya'nın insanından ve devletin kendilerine sağladığı hizmetlerden çok memnun olduğunu anlatan El Abrash, Sakara Üniversitesi'nden mezun olduğu için iftihar ettiğini dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına da yeni geçtiğini ifade eden El Abrash, "Türk insanı beni nasıl iyi karşıladılar ve bana nasıl iyi davranıp ilgi gösterdilerse... Biz bunu bir borç olarak görüyoruz. İnşallah bu borcu ödeyip daha fazlasını bu millete, bu vatana hizmet edip ödeyeceğiz. Elimizden gelenin daha fazlasını yapmak istiyorum." ifadesini kullandı.