Doktorlar 'Sağlık İçin Çal'dı
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri, Türkiye'nin farklı yörelerinde çekilen 'Sağlık İçin Çal' klibinde, Kadın Doğum Uzmanı ve bestekar Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca'nın eserini seslendirdi Zor şartlarda hayat kurtaran doktorların sanatsal yönüne de dikkati çekmek isteyen öğrenci ve öğretim üyeleri, hastane koridorlarında hem çaldı hem söyledi SÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerefnur Öztürk: 'Bir hekim, bilimsel yetişmişliğin dışında, insanların kalbine dokunabilen bir hekim olmalıdır. Sanat bunun için en iyi yoldur'
Dekanlık personeli Murat Özgökmen öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmada doktorlar ve doktor adayları, hastane koridorları, ameliyathaneler, hasta ve hekim odalarında klip için hem enstrüman çaldı hem solistlik yaptı.
Çevre sorunlarına dikkati çekmek için ülkenin dört bir yanından bir araya gelen "Doğa İçin Çal" gönüllülerinden ilham alan ekiptekiler, seslendirdikleri beste ile zor şartlarda hayat kurtaran doktorların sanatsal yönüne de dikkati çekmek istedi.
- "Sağlığa adanmış bir meslek bu"
SÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Göktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversitede en fazla yayın yapan fakültenin Tıp Fakültesi olduğunu, öğretim üyeleri ve doktor adaylarının özveriyle çalıştığını söyledi.
Doktorların, ülkeyi bilimsel camiada en iyi şekilde temsil ettiklerini belirten Göktaş, "Hekimler, insanların nitelikli ve sağlıklı yaşamı için ömürlerini vakfeden kişilerdir. Yani sağlığa adanmış bir meslek bu. Ancak sadece hasta tedavisi ile ömürlerini sürdürmüyorlar. Aynı zamanda hekimler, insani yönü, sosyokültürel özellikleri olan, toplum lideri olma vasfı taşıyan insanlar. Ülkemizde sanat dünyasına Alaeddin Yavaşca, Münir Nurettin Selçuk gibi çok fazla katkıda bulunmuş hekimlerimiz var. Hekim arkadaşlarımızın sadece doktorluk yapmadığını, sanat faaliyetleri de yürüttüğünü, her şeyleriyle toplumun içinde olduklarını göstermek istedik." ifadelerini kullandı.
Fakültenin Nöroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk de hekimlerin zor bir eğitim sürecinden geçtiğini, sosyal aktiviteler ve sanatla bir nebze stres atıp hayata karıştıklarını vurguladı.
Dünya standartlarında hekim yetiştirmenin gayretinde olduklarını dile getiren Öztürk, "Bir hekim, bilimsel yetişmişliğin dışında, insanların kalbine dokunabilen bir hekim olmalıdır. Sanat bunun için en iyi yoldur." dedi.
- Hastane ortamında çekildi
Klibin sanat yönetmenliğini de yapan Özgökmen ise müziğin tıp dünyasında, hastalıkları tedavi edici unsur olarak kullanılmasından yola çıkarak doktorlar ve müziği birleştirecek bir proje ortaya çıkardıklarını aktardı.
Çekimleri hastanede gerçekleştirdiklerini anlatan Özgökmen, şöyle devam etti:
"Vokallerde, sazların tamamında fakültemizin öğrencileri ve öğretim üyeleri görev aldı. Zor olan tabiplik mesleğinin yanı sıra güzel sanatlarda da ne kadar başarılı olabileceklerini göstermiş oldular. Madem 'sağlık' için çalacaksak, hem bir tabip hem de müzisyen olan, aynı zamanda devlet sanatçısı Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca hocamızın 'Geçmesin Günümüz Sevgilim Yasla' eserini seslendirmeyi uygun bulduk."
- "Bizim de ilgimiz müzikti"
Vokallik yapan stajyer doktor Elif Hande Kızıltunç, mezuniyet töreninde gösterilecek klibin ailelerine ve Türk hekimlerine güzel bir hediye olacağını ifade etti.
Zorlu eğitim sürecinde sosyal aktivitelerle stres attıklarına işaret eden Kızıltunç, "Hepimizin dersleri dışında özel ilgileri var. Çok zor zamanlar geçiriyor, nefes alacak ortam, bir uğraş arıyoruz. Bizim de ilgimiz müzikti, müziğin altında birleştik. Son dönemde sağlıkta şiddet ön plana çıkmış durumda. Herkesin, doktorların mesleğinin dışında insan olduğunu farketmesi bizim en büyük amacımız." değerlendirmesinde bulundu.
Stajyer doktor Ömer Faruk Topçu ise klipte hem ney üflediğini hem de solistlik yaptığını belirterek, "Amacımız; derslerimizin arasında bir nebze olsun nefes alabilmek hem de doktorların hayatta sadece akademik anlamda yer almadığını, bunun dışında sanat, spor gibi alanlarda da olduğunu göstermekti." şeklinde konuştu.