Uygulama Evinde Hayatı Öğreniyorlar

Sakarya'nın Hendek ilçesinde otizmli ve zihinsel engelli çocukların sosyal gelişim ve iletişim becerilerini artırmak, hayata tutunmalarını sağlamak amacıyla Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde 1+1 uygulama evi projesi hazırlandı Otizmli ve zihinsel engelli bireyler uygulama evinde eğitmenlerinin gözetiminde aileleri olmadan kendi başlarına yemek yapabilme, lavaboda ihtiyaçlarını giderme, ütü yapabilme ve yatak toplama gibi günlük yaşam becerilerini kazanmaya çalışıyor Hendek Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi Müdürü Orhan Karagözlü: 'Bizim amacımız, sosyalleşebilmek. Çocuklar günlük yaşam becerilerini kendileri yaptığı müddetçe hem veliler rahatlıyor hem çocuklarda stres yoğunluğu azalıyor' Otizmli Yılmaz'ın annesi İlknur Öksüz: 'En azından kendi ayakkabılarını alıyor, dolabına koyuyor, ayakkabısını kendi kendine giyme çabasını yapıyor. Bunları hiç yapmıyordu, artık kıyafetlerini kendi giyiniyor, bayağı ilerleme kaydettik'

ONUR ORHAN - Sakarya'da Hendek Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde eğitim gören otizmli ve zihinsel engelli çocuklar, 1+1 uygulama evi projesiyle günlük yaşam becerilerini kazanıyor.

Otizmli ve zihinsel engelli bireylerin sosyal gelişim ve iletişim becerilerini arttırmak, hayata tutunmalarına yardımcı olmak amacıyla Hendek Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde uygulama evi projesi hazırlandı.

Özel gereksinimli çocuklar, proje kapsamında 1+1 uygulama evinde aileleri olmadan mutfakta kendi başlarına yemek yapabilme, misafir ağırlama, lavaboda ihtiyaçlarını giderme, yüz yıkama, el yıkama, diş fırçalama, yatak toplama, kaldırma, ütü yapma gibi günlük yaşam becerilerini öğreniyor.

Merkezde çeşitli atölyelerde eğitim alan çocuklar, bir yandan sosyalleşirken, aileleri de onları beklerken filografi ve taş işleme kurslarında zamanlarını değerlendiriyor.

Merkezi müdürü Orhan Karagözlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yıl önce FETÖ'den devralınan okulun özel eğitim uygulama merkezi olarak 23 derslikle hizmete başladığını anlattı.

Okulda 86 öğrencinin eğitim gördüğünü dile getiren Karagözlü, "Çocuklarımızın hayata tutunması ilk amacımız. Çocukların sosyal gelişim becerilerini, iletişim becerilerini arttırmaya, hayata tutunmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda öğrencilerimizin okuma yazma ve iletişim becerilerini geliştirme anlamında elimizden geldiği ölçüde sosyal devlet gereğince üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz." dedi.

- "Velilerimizin rahatlamasını sağlıyoruz"

Karagözlü, velilerin çoğunda "Çocuğum benden sonra ne olacak?" anlayışının hakim olduğuna işaret ederek, bu kapsamda merkezde 1+1 uygulama evini açtıklarını söyledi.

Çocuklara kendi başlarına hareket edebilmeyi öğretmeye çalıştıklarını aktaran Karagözlü, şunları kaydetti:

"Proje sayesinde çocuklarımıza mutfakta, kendi başlarına yemek yapabilmeyi, misafir ağırlamayı, lavaboda ihtiyaçlarını gidermeyi, yüz yıkama, el yıkama, diş fırçalama gibi, yatak toplama, kaldırma, ütü yapma, kısacası günlük yaşam becerilerini kazandırmaya çalışıyoruz. Böyle bir anlayışla düşünen bir velinin biraz rahatlamasını sağlıyoruz. Bu şekilde çocukların kendilerinden sonra da kendileri yokken de hayata tutunabileceklerini gösteriyoruz onlara. Bir çocuk yumurtasını kırabilmeli, elini yüzünü yıkayabilmeli, kahvaltısını yapabilmeli, bağımsız şekilde çamaşırını değiştirip ayakkabısını giyebilmeli. Bizim amacımız, sosyalleşebilmek. Çocuklar günlük yaşam becerilerini kendileri yaptığı müddetçe hem veliler rahatlıyor, hem çocuklarda stres yoğunluğu azalıyor."

Karagözlü, uygulama evinin inanılmaz faydalarını görmeye başladıklarını dile getirerek, evlerinde kendi başlarına kek yapmaya, yumurta kırmaya çalıştıklarını belirtti.

Merkezde akıl oyunları sınıfı ve el sanatları atölyelerinin de bulunduğunu aktaran Karagözlü, 40 kadar velinin de açılan kurslarda beceri çalışmaları yaptığını belirtti.

Hedeflerinin ileride velilerin evlerine birer minyatür atölye koyup çocuklarıyla üretim yapabilir hale gelmelerini sağlamak olduğunu vurgulayan Karagözlü, "İleride avize, ahşap süsleme imalatı düşüncemiz var. Bu zamana kadar süngerlerle kartonlarla el sanatları yapmanın derdindeydik ama şöyle düşündük. Katma değeri yüksek ürünlerle daha az uğraşıp daha fazla gelir elde etmek herkesin problemi. 'Biz neden böyle yapmayalım?' dedik. Dolayısıyla atölyelerimizden birisini avize imalatı yapılacak duruma getirmeyi planlıyoruz. 10-15 lira gibi bir rakamla mal edebileceği bir ürünü 200-250 lira gibi rakamla satışını yapabilecek. Bizler de Okul Aile Birliği olarak bu ticarette aracı olma durumuna girebiliriz. İleride çocukların evlerine kuracağımız atölyelerde üretim şansları olacak." diye konuştu.

Karagözlü, ilçedeki müteahhitlerin de kendilerine çok büyük katkı sağladığına işaret ederek, merkezde yapılacak diğer atölyelerin yapımını üstleneceklerini kaydetti.

- "Çok ilerleme kaydettik"

Otizmli Yılmaz'ın annesi İlknur Öksüz de Yılmaz'ı ilk günlerde okula zor getirdiğini belirterek, "Çok sinirliydi, sürekli karşı koyuyordu. Otizmli olduğu için çok inadı vardı. Şu an çok iyi duruma geldi, söz dinliyor, yönergeler alıyor, kendi üstünü giyinebiliyor. Hocasını çok güzel dinliyor, eşlemelerini yapıyor, renkleri ayırt ediyor. Çok ilerleme kaydettik. Biz ilk geldiğimizde okulun kapısında bekliyordu, hiç okula gelmek istemiyordu. Artık topluma alıştı, insanların içinde durabiliyor. Daha agresifti, şimdi daha sakin davranıyor. Şu anda çok memnunuz." ifadelerini kullandı.

Uygulama evinin çok büyük faydasını gördüklerini dile getiren Öksüz, "En azından kendi ayakkabılarını alıyor, dolabına koyuyor, ayakkabısını kendi kendine giyme çabasını yapıyor. Bunları hiç yapmıyordu, artık kıyafetlerini kendi giyiniyor, baya ilerleme kaydettik." dedi.

Çocukları eğitim alırken kendilerinin de boş durmadığını anlatan Öksüz, hem psikolojik olarak rahatladıklarını hem de ailelerine katkıda bulunduklarını kaydetti.

Anne Funda Egeç de oğlunun baştan çok kötü durumda olduğunu, buraya geldikten sonra inanılmaz değiştiğini, çok memnun olduğunu söyledi.
Kaynak: AA