Milli Eğitim Bakanı Yılmaz 'Ulusal Eğitim Araştırmaları Öğretmenler Sempozyumu'na Katıldı
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ikili eğitime ilişkin, “58 bin dersliğe ihtiyacımız var. Şuan da 47 bin dersliğimizde inşaat halindedir. Çok kısa zamanda tamamladığımızda 2019 sonunda ikili eğitimi kaldıracağımızı düşünüyoruz” dedi.
Din Öğretimi Genel Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen “Ulusal Eğitim Araştırmaları Öğretmenler Sempozyumu” Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın katılımlarıyla Başkent Öğretmenevinde gerçekleştirdi. Sempozyumda konuşan Bakan Yılmaz, 20 bin öğretmen alımının gerçekleştirileceğini ifade etti.
Yılmaz, “20 bin öğretmen alımı için ilana çıktık. Dün akşam itibaren 120 bin başvuru oldu. 60 bin kişiyi mülakata çağıracağız. Geriye kalan 60 bin kişi mülakata giremiyor. Türkiye’de öğretmenin algısı çok daha iyidir. Çok daha iyi yapılması gerekir mi? Kesin yapılması gerekir. 584 bin öğretmen ataması gerçekleştirdik. Bu atayacağımız öğretmenlerle beraber 600 bin üzerine çıkacağız. Bazı ülkelerin nüfusundan daha fazladır. 904 bin öğretmenimiz var. Özel okullarımızla beraber 1 milyon üzerinde öğretmenimiz var. 1 milyon üzerindeki öğretmenlerimizle birlikte 18 milyona yakın evlatlığımıza çağın gerektirdiği kendilerini 21. Yüzyıla hazırlayacak eğitim vermek istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“Standardı sağlayacak yollardan birisi öğretmen yeterlilikleridir”
Öğretmenlerin istenilen nitelikle olabilmeleri için bir takım standartların olması gerektiğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Standardı sağlayacak yollardan birisi öğretmen yeterlilikleridir. Öğretmen yetiştirmesinde birçok ülke yenilikler yaptı. Finlandiya öğretmen eğitimini 1971 yılından bu yana üniversitelere bıraktı. Daha sonra her bir öğretmenin yüksek lisans almasını söyledi.
Birde başvuranların yüze 15’ini alıyorlar. Her öğretmen olmak isteyeni almıyorlar. Girerken bir seçicilikte bulunuyorlar. Buna rağmen öğretmenlerle ilgili tartışma Finlandiya dahil her bir ülkede devam ediyor. PISA direktörü geçenlerde bir gazeteye röportaj verdi. Çok güzel bir cümlesi var. ‘Eğitimin kalitesi öğretmenin kalitesini aşamaz’ diye. Dolayısıyla öğretmenler ne kadar çağın gereklilikleriyle donatılmışsa, ne kadar nitelikliyse eğitim de o kadar çağa uygun o kadar niteliktedir.”
Bakan Yılmaz şunları kaydetti:
"Hükümet, merkez hükümet bütçesinden yüzde 18’den fazlasını eğitime ayırıyor. 2002 yılında 10,5 milyar bütün eğitimin bütçesi şimdi ise 134 milyar 727 milyonun üstünde bir rakamdır. 2002 yılındaki bütçeye oranı yüzde 10 civarında şimdi yüzde 18 üzerindedir."
“580 bin üstünde öğretmen ataması yaptık”
Türkiye’de eğitim alt yapısının büyük oranda çözüldüğünü söyleyen Yılmaz, “Kaliteli bir eğitim için öncelikle eğitimin alt yapının tamamlanması gerekir. Eğitim alt yapısı tamamlanmadan kaliteyi konuşamıyorsunuz. Bugün kalite konuşuluyorsa eğitimde, eğitim alt yapısının büyük oranda çözülmüş olmasından kaynaklanmaktadır. 580 bin üstünde öğretmen ataması yaptık. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı İlköğretimde 28’den 17’ye, ortaöğretim de ise 18’den 13’e düştü. Bu değer ile İngiltere, Japonya ve Güney Kore ile aynıyız. Fransa’dan da daha iyi” dedi.
Türkiye’de 2019 yılı sonunda ikili eğitimin son bulacağını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
“Türkiye’de 2 yüz 82 bin üzerinde yeni derslik yapıldı. Derslik başına düşen öğrenci sayısı da Türkiye geneli ilkokullarda 36’dan 24’e düştü. Başbakanımızın talimatı var. İkili eğitimi mutlaka ortadan kaldırmak lazımdır. Bu daha kaliteli eğitim için olmazsa olmaz unsurlardan birisidir. 58 bin dersliğe ihtiyacımız var. Şuan da 47 bin dersliğimizde inşaat halindedir. Çok kısa zamanda tamamladığımızda 2019 sonunda ikili eğitimi kaldıracağımızı düşünüyoruz.”
“Bu yılın sonu 10’uncu Kalkınma Planının hedef yılıdır”
10’uncu Kalkınma Planın hedeflerine ulaşıldığını söyleyen Yılmaz, “Eğitimde nerden nereye geldiğimizi görmek isteyen 10’uncu Kalkınma Planı baksın. 2014-2018 yıllarını kapsar. Bu yılın sonu 10’uncu Kalkınma Planının hedef yılıdır. Bu hedeflere ulaşılması gerekir. Bu planda hangi hedefler konulduysa hemen hemen o hedeflere ulaşıldı. Hatta bazı kalemlerde o hedeflerinde önüne geçildi” diye konuştu.
Eğitimi teknolojiyle buluşturduklarını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Kaliteli bir eğitim için olmazsa olmaz unsurlardan birisi eğitimin teknolojiyle buluşturulmasıydı. FATİH projesini başlattık. 1 milyon 400 bin üzerinde tablet bilgisayarı dağıttık. 430 bin üzerinde akıllı tahtalarımızla okullarımızı donattık. Önümüzdeki dönemde ilkokulları da bu sistemin içerisine alacağız. Meslek ve Özel okulları da FATİH projesinin içerisine alacağız.”
Türkiye eğitimde büyük bir mesafe kat ettiğini söyleyen Yılmaz, “Bir bankanın Genel Müdür geldi. “Türkiye’de verilen eğitimin dünyanın hemen hemen hiçbir ülkesinde olmuyor” dedi.
Ön yargısız, tarafsız bir gözle bakılırsa 1 milyon 200 bin üzerinde öğrenciyi okullara taşıyacaksınız, 1 milyon üzerindeki öğrenciye öğle yemeği de vereceksiniz. Okul bittikten sonra da alıp tekrar evlerine taşıyacaksınız. Dünya’nın hangi ülkesinde var. Genel Müdürün söylediğini söylüyorum. Batıya da açık birisi. Hollanda’da bir bankanın yönetim kurulunda dolayısıyla Türkiye çok büyük bir mesafe kat etti” dedi.
Kaynak: İHA
Yılmaz, “20 bin öğretmen alımı için ilana çıktık. Dün akşam itibaren 120 bin başvuru oldu. 60 bin kişiyi mülakata çağıracağız. Geriye kalan 60 bin kişi mülakata giremiyor. Türkiye’de öğretmenin algısı çok daha iyidir. Çok daha iyi yapılması gerekir mi? Kesin yapılması gerekir. 584 bin öğretmen ataması gerçekleştirdik. Bu atayacağımız öğretmenlerle beraber 600 bin üzerine çıkacağız. Bazı ülkelerin nüfusundan daha fazladır. 904 bin öğretmenimiz var. Özel okullarımızla beraber 1 milyon üzerinde öğretmenimiz var. 1 milyon üzerindeki öğretmenlerimizle birlikte 18 milyona yakın evlatlığımıza çağın gerektirdiği kendilerini 21. Yüzyıla hazırlayacak eğitim vermek istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“Standardı sağlayacak yollardan birisi öğretmen yeterlilikleridir”
Öğretmenlerin istenilen nitelikle olabilmeleri için bir takım standartların olması gerektiğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Standardı sağlayacak yollardan birisi öğretmen yeterlilikleridir. Öğretmen yetiştirmesinde birçok ülke yenilikler yaptı. Finlandiya öğretmen eğitimini 1971 yılından bu yana üniversitelere bıraktı. Daha sonra her bir öğretmenin yüksek lisans almasını söyledi.
Birde başvuranların yüze 15’ini alıyorlar. Her öğretmen olmak isteyeni almıyorlar. Girerken bir seçicilikte bulunuyorlar. Buna rağmen öğretmenlerle ilgili tartışma Finlandiya dahil her bir ülkede devam ediyor. PISA direktörü geçenlerde bir gazeteye röportaj verdi. Çok güzel bir cümlesi var. ‘Eğitimin kalitesi öğretmenin kalitesini aşamaz’ diye. Dolayısıyla öğretmenler ne kadar çağın gereklilikleriyle donatılmışsa, ne kadar nitelikliyse eğitim de o kadar çağa uygun o kadar niteliktedir.”
Bakan Yılmaz şunları kaydetti:
"Hükümet, merkez hükümet bütçesinden yüzde 18’den fazlasını eğitime ayırıyor. 2002 yılında 10,5 milyar bütün eğitimin bütçesi şimdi ise 134 milyar 727 milyonun üstünde bir rakamdır. 2002 yılındaki bütçeye oranı yüzde 10 civarında şimdi yüzde 18 üzerindedir."
“580 bin üstünde öğretmen ataması yaptık”
Türkiye’de eğitim alt yapısının büyük oranda çözüldüğünü söyleyen Yılmaz, “Kaliteli bir eğitim için öncelikle eğitimin alt yapının tamamlanması gerekir. Eğitim alt yapısı tamamlanmadan kaliteyi konuşamıyorsunuz. Bugün kalite konuşuluyorsa eğitimde, eğitim alt yapısının büyük oranda çözülmüş olmasından kaynaklanmaktadır. 580 bin üstünde öğretmen ataması yaptık. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı İlköğretimde 28’den 17’ye, ortaöğretim de ise 18’den 13’e düştü. Bu değer ile İngiltere, Japonya ve Güney Kore ile aynıyız. Fransa’dan da daha iyi” dedi.
Türkiye’de 2019 yılı sonunda ikili eğitimin son bulacağını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
“Türkiye’de 2 yüz 82 bin üzerinde yeni derslik yapıldı. Derslik başına düşen öğrenci sayısı da Türkiye geneli ilkokullarda 36’dan 24’e düştü. Başbakanımızın talimatı var. İkili eğitimi mutlaka ortadan kaldırmak lazımdır. Bu daha kaliteli eğitim için olmazsa olmaz unsurlardan birisidir. 58 bin dersliğe ihtiyacımız var. Şuan da 47 bin dersliğimizde inşaat halindedir. Çok kısa zamanda tamamladığımızda 2019 sonunda ikili eğitimi kaldıracağımızı düşünüyoruz.”
“Bu yılın sonu 10’uncu Kalkınma Planının hedef yılıdır”
10’uncu Kalkınma Planın hedeflerine ulaşıldığını söyleyen Yılmaz, “Eğitimde nerden nereye geldiğimizi görmek isteyen 10’uncu Kalkınma Planı baksın. 2014-2018 yıllarını kapsar. Bu yılın sonu 10’uncu Kalkınma Planının hedef yılıdır. Bu hedeflere ulaşılması gerekir. Bu planda hangi hedefler konulduysa hemen hemen o hedeflere ulaşıldı. Hatta bazı kalemlerde o hedeflerinde önüne geçildi” diye konuştu.
Eğitimi teknolojiyle buluşturduklarını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Kaliteli bir eğitim için olmazsa olmaz unsurlardan birisi eğitimin teknolojiyle buluşturulmasıydı. FATİH projesini başlattık. 1 milyon 400 bin üzerinde tablet bilgisayarı dağıttık. 430 bin üzerinde akıllı tahtalarımızla okullarımızı donattık. Önümüzdeki dönemde ilkokulları da bu sistemin içerisine alacağız. Meslek ve Özel okulları da FATİH projesinin içerisine alacağız.”
Türkiye eğitimde büyük bir mesafe kat ettiğini söyleyen Yılmaz, “Bir bankanın Genel Müdür geldi. “Türkiye’de verilen eğitimin dünyanın hemen hemen hiçbir ülkesinde olmuyor” dedi.
Ön yargısız, tarafsız bir gözle bakılırsa 1 milyon 200 bin üzerinde öğrenciyi okullara taşıyacaksınız, 1 milyon üzerindeki öğrenciye öğle yemeği de vereceksiniz. Okul bittikten sonra da alıp tekrar evlerine taşıyacaksınız. Dünya’nın hangi ülkesinde var. Genel Müdürün söylediğini söylüyorum. Batıya da açık birisi. Hollanda’da bir bankanın yönetim kurulunda dolayısıyla Türkiye çok büyük bir mesafe kat etti” dedi.