Başkan Kalkan Açıklaması 'Vesayetçiler Milletin Egemenlik Cüssesi Karşısında Kaybetmeye Mahkumdur'
Eğitim Bir Sen 1 No’lu Şube Başkanı Aydın Kalkan, Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan kadın personelin, başını örterek görev yapma hakkından yaralanmasını öngören yönetmelik değişikliğinin iptaline karşı açılan davayı, vesayet isteği olanların tekrar gün yüzüne çıkması olarak değerlendirdi.
Türkiye’nin son 15 yılda gerçekleştirdiği özgürleşme, sivilleşme ve Yeni Türkiye hedefli değişimin vesayetçiler tarafından hazmedilemediğini belirten Kalkan, öğrenci andıyla ilgili olarak Danıştay’a yapılan hamleler ile, Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan kadın personelin, başını örterek görev yapma hakkından yaralanmasını öngören yönetmelik değişikliğinin iptaline karşı açılan davanın, bunun göstergesi olduğunu ifade etti.
Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan kadın personelden isteyenlerin ‘başını örterek görev yapma hakkından’ yararlanmasını sağlayan yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle Halkın Kurtuluş Partisi adlı parti tarafından Danıştay’da dava açılmış, Danıştay Savcısı tarafından da hem milletin değerleriyle hem Türkiye’nin gerçekleriyle hem de demokrasinin, insan haklarının ve insan onurunun gerekleriyle bağdaşmayan içerikte mütalaa yazılmıştır. Açılan dava ve yazılan mütalaa, ‘millet iradesine vesayet’ ve ‘milletin inanç ve değerlerine esaret’ hedefleyenlerin pusuda olduğunu ve boş durmadığını belgeliyor. Kamuda görev yapan kadın personelden isteyenlerin başı örtülü olarak görev yapmasına engel olan vesayet dönemi artığı kılık ve kıyafet yasaklarını yeniden hayata döndürmek için süfli teneffüs yapmaya kalkışmışlar. Senaryo gayet net: Dava açılacak, mütalaa yazılacak ve başarılabilirse karar çıkarılacak, başarılamazsa, dikkate alınmayan mütalaa üzerinden gündem oluşturulacak. Görünen ve anlaşılması gereken odur ki, Danıştay bünyesinde toplumu germeye, vesayetle malul ‘Eski Türkiye’yi geri getirmeye, hak ve özgürlük temelli hukuk anlayışının hâkim olması noktasında ipe un sermeye meyilli bir yapı cirit atıyor.”
Kalkan, “Başörtüsüne özgürlük için milletin feraset kalemiyle attığı 12 milyon 300 bin imzanın toplanmasına, milletin egemenliğinin aşırıldığı vesayetin puslu havasının dağıtılmasına, kamu görevlilerinin hakkının ve hukukunun korunmasına hem öncülük eden hem de sözcülük yapan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak söz veriyoruz. TSK dâhil milletin hiçbir kurumunda, kuruluşunda, Türkiyemizin tek bir karışında, bugününde ve yarınında başörtüsü yasağına da başı örtülü olarak görev yapma istek ve iradesine sahip olan kadınların ve kızlarımızın inanç ve değerlerini yok sayacak bir yasanın yapılmasına da yargı kararının ve mütalaanın yazılmasına zemin oluşturacak bir iklime de iradeye de izin vermeyiz, vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Kalkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan kadın personelden isteyenlerin ‘başını örterek görev yapma hakkından’ yararlanmasını sağlayan yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle Halkın Kurtuluş Partisi adlı parti tarafından Danıştay’da dava açılmış, Danıştay Savcısı tarafından da hem milletin değerleriyle hem Türkiye’nin gerçekleriyle hem de demokrasinin, insan haklarının ve insan onurunun gerekleriyle bağdaşmayan içerikte mütalaa yazılmıştır. Açılan dava ve yazılan mütalaa, ‘millet iradesine vesayet’ ve ‘milletin inanç ve değerlerine esaret’ hedefleyenlerin pusuda olduğunu ve boş durmadığını belgeliyor. Kamuda görev yapan kadın personelden isteyenlerin başı örtülü olarak görev yapmasına engel olan vesayet dönemi artığı kılık ve kıyafet yasaklarını yeniden hayata döndürmek için süfli teneffüs yapmaya kalkışmışlar. Senaryo gayet net: Dava açılacak, mütalaa yazılacak ve başarılabilirse karar çıkarılacak, başarılamazsa, dikkate alınmayan mütalaa üzerinden gündem oluşturulacak. Görünen ve anlaşılması gereken odur ki, Danıştay bünyesinde toplumu germeye, vesayetle malul ‘Eski Türkiye’yi geri getirmeye, hak ve özgürlük temelli hukuk anlayışının hâkim olması noktasında ipe un sermeye meyilli bir yapı cirit atıyor.”
Kalkan, “Başörtüsüne özgürlük için milletin feraset kalemiyle attığı 12 milyon 300 bin imzanın toplanmasına, milletin egemenliğinin aşırıldığı vesayetin puslu havasının dağıtılmasına, kamu görevlilerinin hakkının ve hukukunun korunmasına hem öncülük eden hem de sözcülük yapan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak söz veriyoruz. TSK dâhil milletin hiçbir kurumunda, kuruluşunda, Türkiyemizin tek bir karışında, bugününde ve yarınında başörtüsü yasağına da başı örtülü olarak görev yapma istek ve iradesine sahip olan kadınların ve kızlarımızın inanç ve değerlerini yok sayacak bir yasanın yapılmasına da yargı kararının ve mütalaanın yazılmasına zemin oluşturacak bir iklime de iradeye de izin vermeyiz, vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.