Uzmanlardan Hızlı Kilo Verdiren Popüler Diyetlere Uyarı

Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tanju Besler:'Eğer söz konusu diyette ayda 24 kilonun ötesinde vücut ağırlığı kaybı öneriliyorsa dikkatli olunmalı. Çünkü, bu bir gelip geçici 'popüler' diyettir. Bazı besinlerin seçimini kısıtlıyorsa ya da tamamen ortadan kaldırıyorsa sunumunda genellikle ünlü kişiler kullanılıyorsa yine dikkatli olunmalıdır. Çünkü, bu da sağlık için uygun olmayan bir diyettir' Avrupa Gıda Bilgi Konseyi'nden (EUFIC) Raymond Gemen: 'Çoğu zaman bu diyetler, kalori miktarlarının bir anda hızla düşürülmesine dayanır. Bu da kısa vadede vücut ağırlığının azalmasıyla sonuçlanır, fakat insanların bir noktadan sonra buna devam etmek için irade ve motivasyonu kalmadığı için bu tip diyetler sürdürülebilir değildir'

YEŞİM SERT KARAASLAN - Beslenmede yurt içi ve yurt dışından konusunda uzman bilim insanları, kısa sürede hızlı kilo kaybı vadeden diyetlerin "gelip geçici" olarak nitelendirilen "popüler diyetler" grubunda yer aldığını ve bunların kalıcı kilo kaybı sağlamadığı uyarısında bulundu.

Sabri Ülker Vakfınca İstanbul Büyükada'da düzenlenen "Uluslararası Beslenme ve Sağlık İletişimi" programında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tanju Besler, doğru beslenmenin sağlığın korunmasında önem taşıdığını belirterek, kilo kontrolünün sağlanırken de bilimsel olarak ispatlanmamış uygulamalardan kaçınılması gerektiğini söyledi.

Sağlıklı kilo kaybının hızlı olmaması gerektiğine, diyet bittikten sonra verilen kilonun tekrar fazlasıyla alınabildiğine işaret eden Besler, bu durumun vücudun dengesini bozarak, sağlığı olumsuz etkilediğini ifade etti.

Besler, diyetin kişiye özgü olması gerektiğini ancak vücut ağırlığında azalmayı sağlayacak hızlı ve mükemmel diyet arayışına gidildiğini anlattı. Besler, bunu vadeden diyetlerin de çoğu zaman sorgulamadan ve bir uzmana danışmadan uygulanan ve "gelip geçici" diye tanımladığı popüler diyetler olduğunu ifade etti.

Popüler diyetlerin tarihinin çok eskilere dayandığını dile getiren Besler, "1825'te düşük karbonhidratlı diyetler, hatta 1925'te sigara diyeti, 1820'de sirke ve su diyeti, 1990'da lahana içerikli beslenme diyeti, 2000'lerde yüksek protein ağırlıklı diyet bulunuyordu." bilgisini verdi.

Obezitenin artmasıyla bunun sektörel bir alan haline gelmeye başladığını vurgulayan Prof. Dr. Besler, insanların hızlı kilo verme arzusundan faydalanmaya çalışıldığını savundu.

Besler, popüler diyetlerde temel prensibin kilo kaybı olduğunu ifade ederek, odaklanılan konunun toplam enerjinin karbonhidrat, protein ve yağdan gelen yüzdelerin besinlerdeki miktarına dayandığını bildirdi.

Popüler diyetlerde sağlıklı beslenmeden uzaklaşıldığını vurgulayan Besler, bunun kişinin sağlığının bozulmasına neden olduğunu, sıkıntıların uzun vadede kendini göstermeye başlayacağını söyledi. Popüler diyetlerle ciddi vitamin eksikliklerinin görülebileceğinin altını çizen Besler, şunları kaydetti:

"Üç gün aç kalındığında idrarda muazzam bir protein atılımı ile karşılaşılabilir, ancak daha sonra bu atım yavaşlar. Niye? Çünkü, kasın yıkılmaması lazım. Kas yıkımı olduğunda ise organizma hızlı bir şekilde ölüme doğru ilerler. Dolayısıyla, bir süre sonra metabolizma adaptasyon sağlayarak, yine eskisi gibi normalleşmeye başlar. Yani azla yetiniyor, enerjisini azaltıyor.

Gelip geçici diyetlerin hepsi, birçok otoriteyle zıtlık göstermektedir ve o uzmanların önerileriyle uyuşmamaktadır. Eğer söz konusu diyette ayda 2-4 kilonun ötesinde vücut ağırlığı kaybı öneriliyorsa dikkatli olunmalı. Çünkü, bu bir gelip geçici popüler diyettir. Bazı besinlerin seçimini kısıtlıyorsa ya da tamamen ortadan kaldırıyorsa sunumunda genellikle ünlü kişiler kullanılıyorsa yine dikkatli olunmalıdır. Çünkü, bu da sağlık için uygun olmayan bir diyettir."

- Diyette önerilen gıda takviyesine dikkat

Birçok popüler diyetin arkasında önerilen bir de gıda takviyesinin yer alabileceğini alabileceğine işaret eden Besler, bunun sağlığın korunmasından çok ticari bir kazanımın göstergesi olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Besler, sağlıklı bir diyetin kişinin beslenme alışkanlığının değiştirilmesi esasına dayanmaması gerektiğine de dikkati çekerek, "Bir kişi, brokoli yemiyorsa o kişiye brokoli bulunan diyet vermek ne derece doğru olabilir. Çünkü, devamlılık olmaz, kişi bir süre sonra bırakır. Bunun yerine, kişinin sevmekten hoşlandığı yiyeceklerle yola çıkarak bir program hazırlanmalı." dedi.

- "Bu tip diyetler sürdürülebilir değil"

Avrupa Gıda Bilgi Konseyi'nden (EUFIC) Raymond Gemen de popüler diyetleri "ümit verici, çabucak olsun" diyetleri şeklinde tanımladığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Genellikle sosyal medyadaki iyi görünümlü ve niteliksiz 'uzmanlar', cesur ve yanıltıcı ifadelerle insanlara hızla kilo verilebileceğini anlatabiliyor. Bazen de bunu pahalı kilo verme ürünlerinin reklamı eşliğinde yapabiliyor. Ancak, aşırı kilo, obezite ve kilo verme ile ilgili bilimsel görüşler, aşırı kilonun gelişiminin ve kilo kaybının gelişiminin aşırı derecede karmaşık olduğunu ve burada çok çeşitli faktörlerin rol oynadığını göstermektedir."

"Popüler diyetlerin büyük çoğunluğunun, kalıcı kilo kaybı sağladığına ilişkin hiçbir bilimsel veri yoktur." ifadesini kullanan Gemen, "Çoğu zaman, bu diyetler kalori miktarlarının bir anda hızla düşürülmesine dayanır. Bu da kısa vadede vücut ağırlığının azalmasıyla sonuçlanır, fakat insanların bir noktadan sonra buna devam etmek için irade ve motivasyonu kalmadığı için bu tip diyetler sürdürülebilir değildir." uyarısında bulundu.

- "Bir ülkede sağlıklı olan bir diyet, başka bir ülkede sağlıklı olmak durumunda değil"

Hohenheim Üniversitesi Biyolojik Kimya ve Beslenme Bölüm Başkanı Gıda Güvenliği Merkezi Direktörü Prof. Hans Konrad Biesalski de diyetlerin bölgesel farklılıklar gösterebileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Birkaç yeni beslenme trendi, ya belirli bilimsel mesajları ya da kişisel içgüdüsel duyuyu takip ediyor. Bütün diyetler, genel olarak sağlığı ya da bireysel rahatsızlığı iyileştireceğini iddia ediyor. Üzerinde durulması gereken önemli bir nokta da bir ülkede sağlıklı olan bir diyet, başka bir ülkede sağlıklı olmak durumunda değildir. Genetik ve beslenme alışkanlıkları, sağlık mesajını etkisizleştirebilir. Bölgesel farklılıklara göre vücudun dengesi ve ihtiyaçları da farklılaşır. Tipik diyetler ve çevresel etkileşimler arasındaki ilişkiyi anlamak, sağlığa olan etkilerini tartışmakta yardımcı olabilir."
Kaynak: AA