Ağa Takılan Tarihi Çapa Su Altına Işık Olacak
Düzce'nin Akçakoca ilçesinde denize açılan balıkçının ağına takılan ve daha sonra Konuralp Müzesi'nin bahçesine getirilen tarihi çapa, 18. ve 19. yüzyıldaki tekne ve çapalar hakkında yol gösterecek DÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Ahmet Bilir: 'Böyle bir çapanın çıkmış olması bizim için son derece sevindirici bir haber oldu. Çapa ile ilgili analiz ve laboratuvar çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz' 'Bu çalışma, sadece Batı Karadeniz değil, tüm Karadeniz ve Doğu Akdeniz coğrafyası için önemli bir gelişme olacak çünkü 18. ve 19. yüzyıl tekne ve çapa tipolojisi hakkında çok bilgiye sahip değiliz'
TAYYİB HOŞBAŞ - Düzce'nin Akçakoca ilçesinde denize açılan balıkçının ağına takılan ve daha sonra Konuralp Müze'sinin bahçesine getirilen tarihi çapa, su altı araştırmacılarının 18. ve 19. yüzyıl tekne ve çapalar hakkındaki araştırmalara ışık tutacak.
Akçakoca açıklarında bir balıkçı teknesinin ağına takıldıktan sonra limana çekilen, balıkçıların teslim etmesi sonrası müzeye getirilen çapa, tarihe ışık tutması konusunda arkeologlar ve su altı araştırmacılarını heyecanlandırdı.
Konuralp Müze Müdürlüğü bünyesinde koruma altına alınan çapa, Karadeniz'in altında ulaşılamayan yüzlerce değerden biri olarak görülüyor. Osmanlı gemisine ait olduğu değerlendirilen tarihi çapa, arkeologlar tarafından incelenerek geçmişteki tekne ve çapa konuları hakkında bilgi verecek.
Düzce Üniversitesi (DÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Ahmet Bilir başkanlığında incelemeye alınan çapanın bulunduğu yerde, dalış yapılarak batık olup olmadığı da incelenecek.
- "Yol gösterici olacak"
Ahmet Bilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çapanın admiralti bir çapa olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.
Karadeniz'in altı hakkında çalışmalar yaptıklarını anlatan Bilir, böyle bir çapanın balıkçı ağına takılarak "tesadüf" ile kendilerine ulaşmasının çok sevindirici bir durum olduğunu kaydetti.
"Böyle bir çapanın çıkmış olması bizim için son derece sevindirici bir haber oldu. Çapa ile ilgili analiz ve laboratuvar çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz." diyen Bilir, çapada ahşap aplikasyonlar bulunduğunu, değerlendirmeler sonucunda bu ahşabın menşe neresi, bunu tayin etme çalışmaları olacağını, bu sayede çapanın yerli mi yoksa farklı bir coğrafyadan gelip gelmediğini öğreneceklerini bildirdi.
Bilir, çapanın ahşap olmasının kendileri için önemine değinerek, "Çünkü su altında teradonavaris ismi verilen bir bakteri nedeniyle bu ahşap günümüze ulaşamamakta. Karadeniz'de belli bir metrenin altında derinlikte bu canlının yaşamadığını ve ahşap batıkların sağlam bir şekilde geldiğini görüyoruz ancak bu derin sularda gerçekleşiyordu, sığ sularda olan ahşap bir malzemenin günümüze ulaşması demek çok önemli bir olgu. Bunun devamında o bölgede herhangi bir batık söz konusuysa o batığın da ahşap iskeletiyle görüntüleyebilmek fırsatını sunmuş oluyor." değerlendirmelerinde bulundu.
Bilir, çapanın bulunduğu yeri işaretlediklerini ve dalış yapmak için gün saydıklarını, çapanın şu an en küçük detayına kadar DÜ Orman Botaniği Anabilim Dalı ekiplerince incelendiğini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğer bir batık söz konusuysa onu da tespit etmeye yönelik çalışmalarımızı da gerçekleştireceğiz. Bu çalışma, sadece Batı Karadeniz değil, tüm Karadeniz ve Doğu Akdeniz coğrafyası için önemli bir gelişme olacak çünkü 18. ve 19. yüzyıl tekne ve çapa tipolojisi hakkında çok bilgiye sahip değiliz, biraz yabancıyız diyelim. Dolayısıyla çapa, bu konulara ışık tutma ve aydınlatma konusunda da son derece yol gösterici olacak."
- "250 yıllık bir çapa olduğunu tahmin ediyoruz"
Düzce İl Kültür ve Turizm Müdürü Resul Taştan ise Karadeniz'den çıkarılan tarihi çapa üzerinde analiz çalışması yaptıklarını söyledi.
Çapanın önemli bir değer olduğunu ifade eden Taştan, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 250 yıllık bir çapa olduğunu tahmin ediyoruz. Akçakoca açıklarında bir balıkçı ağına takıldı ve balıkçımız bu çapayı müzemize hibe etti. Şu an ahşap kısmını su içerisinde bekletiyoruz, havuzlama işlemini devam ettireceğiz. Daha büyük bir havuz dizaynı yaparak tüm kısımlarını 6 ay su içerisinde bekleteceğiz. Şu an incelenmek üzere bazı parçalar alındı üzerinden, İstanbul'da analiz ediliyor. Analiz sonucunda yaşı kesin olarak belli olacaktır."
Taştan, çapanın devamının olacağını umduklarını, bulunduğu yerde büyük bir kanyon ya da gemiye rastlamayı beklediklerini anlattı.
Melenağzı açıklarından Batı Karadeniz'e açılan balıkçı Hasan Yusufoğlu'nun ağına 27 Kasım'da çapa takılmış ve balıkçı çapayı limana çıkartarak Konuralp Müze Müdürlüğü'ne teslim etmişti.
Kaynak: AA
Akçakoca açıklarında bir balıkçı teknesinin ağına takıldıktan sonra limana çekilen, balıkçıların teslim etmesi sonrası müzeye getirilen çapa, tarihe ışık tutması konusunda arkeologlar ve su altı araştırmacılarını heyecanlandırdı.
Konuralp Müze Müdürlüğü bünyesinde koruma altına alınan çapa, Karadeniz'in altında ulaşılamayan yüzlerce değerden biri olarak görülüyor. Osmanlı gemisine ait olduğu değerlendirilen tarihi çapa, arkeologlar tarafından incelenerek geçmişteki tekne ve çapa konuları hakkında bilgi verecek.
Düzce Üniversitesi (DÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Ahmet Bilir başkanlığında incelemeye alınan çapanın bulunduğu yerde, dalış yapılarak batık olup olmadığı da incelenecek.
- "Yol gösterici olacak"
Ahmet Bilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çapanın admiralti bir çapa olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.
Karadeniz'in altı hakkında çalışmalar yaptıklarını anlatan Bilir, böyle bir çapanın balıkçı ağına takılarak "tesadüf" ile kendilerine ulaşmasının çok sevindirici bir durum olduğunu kaydetti.
"Böyle bir çapanın çıkmış olması bizim için son derece sevindirici bir haber oldu. Çapa ile ilgili analiz ve laboratuvar çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz." diyen Bilir, çapada ahşap aplikasyonlar bulunduğunu, değerlendirmeler sonucunda bu ahşabın menşe neresi, bunu tayin etme çalışmaları olacağını, bu sayede çapanın yerli mi yoksa farklı bir coğrafyadan gelip gelmediğini öğreneceklerini bildirdi.
Bilir, çapanın ahşap olmasının kendileri için önemine değinerek, "Çünkü su altında teradonavaris ismi verilen bir bakteri nedeniyle bu ahşap günümüze ulaşamamakta. Karadeniz'de belli bir metrenin altında derinlikte bu canlının yaşamadığını ve ahşap batıkların sağlam bir şekilde geldiğini görüyoruz ancak bu derin sularda gerçekleşiyordu, sığ sularda olan ahşap bir malzemenin günümüze ulaşması demek çok önemli bir olgu. Bunun devamında o bölgede herhangi bir batık söz konusuysa o batığın da ahşap iskeletiyle görüntüleyebilmek fırsatını sunmuş oluyor." değerlendirmelerinde bulundu.
Bilir, çapanın bulunduğu yeri işaretlediklerini ve dalış yapmak için gün saydıklarını, çapanın şu an en küçük detayına kadar DÜ Orman Botaniği Anabilim Dalı ekiplerince incelendiğini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğer bir batık söz konusuysa onu da tespit etmeye yönelik çalışmalarımızı da gerçekleştireceğiz. Bu çalışma, sadece Batı Karadeniz değil, tüm Karadeniz ve Doğu Akdeniz coğrafyası için önemli bir gelişme olacak çünkü 18. ve 19. yüzyıl tekne ve çapa tipolojisi hakkında çok bilgiye sahip değiliz, biraz yabancıyız diyelim. Dolayısıyla çapa, bu konulara ışık tutma ve aydınlatma konusunda da son derece yol gösterici olacak."
- "250 yıllık bir çapa olduğunu tahmin ediyoruz"
Düzce İl Kültür ve Turizm Müdürü Resul Taştan ise Karadeniz'den çıkarılan tarihi çapa üzerinde analiz çalışması yaptıklarını söyledi.
Çapanın önemli bir değer olduğunu ifade eden Taştan, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 250 yıllık bir çapa olduğunu tahmin ediyoruz. Akçakoca açıklarında bir balıkçı ağına takıldı ve balıkçımız bu çapayı müzemize hibe etti. Şu an ahşap kısmını su içerisinde bekletiyoruz, havuzlama işlemini devam ettireceğiz. Daha büyük bir havuz dizaynı yaparak tüm kısımlarını 6 ay su içerisinde bekleteceğiz. Şu an incelenmek üzere bazı parçalar alındı üzerinden, İstanbul'da analiz ediliyor. Analiz sonucunda yaşı kesin olarak belli olacaktır."
Taştan, çapanın devamının olacağını umduklarını, bulunduğu yerde büyük bir kanyon ya da gemiye rastlamayı beklediklerini anlattı.
Melenağzı açıklarından Batı Karadeniz'e açılan balıkçı Hasan Yusufoğlu'nun ağına 27 Kasım'da çapa takılmış ve balıkçı çapayı limana çıkartarak Konuralp Müze Müdürlüğü'ne teslim etmişti.