'Suudi Arabistan'a Silah Satışının Durdurulması İçin Baskı Artacak'
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) Kıdemli Araştırmacısı Pieter D. Wezeman: “Birkaç ülke şimdiye kadar Suudi Arabistan’a silah satışına kısıtlamalar getirdi; İsveç, Almanya, Hollanda, kısmen Belçika ve Norveç. Bütün bu ülkelerin Suudi Arabistan’ın insan hakları karnesine ilişkin endişeleri var”“Bütün bu gelişmelerin sonucunda daha fazla kısıtlamanın uygulanması için kamu baskısı ve siyasi baskı olacaktır”“Bu ülkeler (ABDİngiltere) açıktan Suudi Arabistan’a silah ticaretinde ambargo koyacaklarını söylemeseler de perde arkasından Suudi Arabistan’ın kendine çeki düzen vermesi gerektiğini yoksa silah ticaretini sona erdirmek zorunda kalacaklarını söyleyebilirler”
LONDRA – GÖKHAN KURTARAN – Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) Kıdemli Araştırmacısı Pieter D. Wezeman artan kamuoyu baskısının batılı hükümetleri dünyanın en büyük ikinci en büyük silah ithalatçısı konumunda olan Suudi Arabistan’a silah satışını kısıtlamaya ya da durdurmaya zorlayacağını söyledi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan küresel silah ticareti alanında araştırmaları ile tanınan düşünce kuruluşu Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) Kıdemli Araştırmacısı Wezeman, “Birkaç ülke şimdiye kadar Suudi Arabistan’a silah satışına kısıtlamalar getirdi; İsveç, Almanya, Hollanda, kısmen Belçika ve Norveç. Bütün bu ülkelerin Suudi Arabistan’ın insan hakları karnesine ilişkin endişeleri var. Özellikle Yemen’deki askeri müdahaleye ilişkin olarak. ” değerlendirmesinde bulundu.
Son dönemde yaşanan gelişmelerin Suudi Arabistan’la silah ticareti yapmayı giderek zorlaştırdığının altını çizen Wezeman, “Bu ülkeler bu zamana kadar Suudi Arabistan’a silah satışını ya tamamen yasakladı ya da kısıtladı. Sadece insan hakları konusunda değil Katar meselesi de var. Bütün bu gelişmelerin sonucunda daha fazla kısıtlamanın uygulanması için kamu baskısı ve siyasi baskı olacaktır.” şeklinde konuştu.
Suudi Arabistan’ın en büyük silah tedarikçilerinin ABD ve İngiltere olduğunu hatırlatan Wezeman, “Tüm bu gelişmeler ABD ve İngiltere üzerinde bir etki yaratır mı? ABD’de silah ticaretine sınırlamalar getirilmesini talep eden kongre üyeleri oldu. İngiltere’de Suudi Arabistan’la silah ticaretine benzer kısıtlamaların getirilmesi talepleri olacaktır.” yorumunu yaptı.
İngiltere ve ABD’nin Suudi Arabistan’la önümüzdeki dönemde perde arkasında bir strateji izleyebileceğinin altını çizen Wezeman, “Belki bu ülkeler ( ABD ve İngiltere) bundan sonra daha dikkatli davranacaktır. Bu ülkeler açıktan Suudi Arabistan’a silah ticaretinde ambargo uygulayacaklarını söylemeseler de perde arkasından Suudi Arabistan’ın kendine çeki düzen vermesi gerektiğini, yoksa silah ticaretini sona erdirmek zorunda kalacaklarını söyleyebilirler” ifadelerini kullandı.
-Suudi Arabistan’ın silah ithalatı yüzde 225 arttı
Küresel silah ticareti alanında araştırmaları ile tanınan SIPRI'nın verilerine göre Suudi Arabistan 2013 – 2017'de Hindistan’ın ardından küresel pastada yüzde 10 ile dünyanın en büyük ikinci silah ithalatçısı konumunda. Bu verilere yakından bakıldığında Suudi Arabistan’ın iki batılı müttefiki öne çıkıyor.
2013 – 2017'de Suudi Arabistan toplam silah ithalatının yaklaşık yüzde 61’ini ABD’den, yüzde 23’ünü ise İngiltere’den yapıyor. Başka bir ifadeyle; Suudi Arabistan toplam silah ithalatının 84’ünü ABD ve İngiltere’den gerçekleştiriyor. Fransa ise Suudi Arabistan’ın toplam silah ithalatında yüzde 3,6’lık payla üçüncü sırada.
Suudi Arabistan bölgesel nüfuzunu artırabilmek için giderek daha fazla silah ithalatına yöneliyor. SIPRI verilerine göre Suudi Arabistan’ın 2013-2017'deki toplam silah ithalatı 2008-2012'deki döneme kıyasla yüzde 225 artış gösterdi.
Suudi Arabistan’ın batılı müttefikleri bu karlı müşteriyi üzecek manevralardan kaçınırken, Yemen gibi uzun yıllardır insanlık trajedisinin devam ettiği sorunlu bölgelerde yaşananlara sırtını dönüyor.
Öte yandan Suudi yazar Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğunda öldürülmesinin ardından artan uluslararası kamuoyu baskısının artık batılı hükümetleri silah ticaretinin sınırlandırılmasını ya da tamamen durdurulmasını değerlendirmeye zorluyor.
- Almanya, Kanada ve İngiltere'nin yaklaşımı
Almanya Başbakanı Angela Merkel ülkesinin Suudi Arabistan'a silah satışını daha önce sınırlandırdığını ve bu şartlar altında Suudi Arabistan'a silah ihracatı yapamayacağını açıklamıştı.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier ise Almanya’nın bu şartlar altında Suudi Arabistan'a silah ihracatı yapmama kararı aldığını belirterek Riyad üzerinde daha etkili olabilmesi için, öteki Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de benzer şekilde kararı almasını istediklerini söylemişti.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından Suudi Arabistan’la imzalanan ve toplam değeri 15 milyar doları aşan savunma anlaşmasını durdurabileceklerini söylemişti.
Trudeau, "Daha önce (Suudilerin) ihracat izinlerini kötüye kullandıklarına dair endişelerimiz olduğunda bu izinleri dondurmuştuk. Bunu tekrar yapmaktan çekinmeyiz." İfadelerini kullanmıştı.
Suudi Arabistan’ın toplam silah ithalatında ikinci sırada yer alan İngiltere’de ise iktidarın üzerindeki baskı giderek artıyor. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn hükümetin eyleme geçilmesini beklediklerini belirterek "Kınamak yeterli değil. Hükümet Suudi Arabistan'a silah satışını durduracak mı?" sorusunu sormuştu.
Kaynak: AA
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan küresel silah ticareti alanında araştırmaları ile tanınan düşünce kuruluşu Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) Kıdemli Araştırmacısı Wezeman, “Birkaç ülke şimdiye kadar Suudi Arabistan’a silah satışına kısıtlamalar getirdi; İsveç, Almanya, Hollanda, kısmen Belçika ve Norveç. Bütün bu ülkelerin Suudi Arabistan’ın insan hakları karnesine ilişkin endişeleri var. Özellikle Yemen’deki askeri müdahaleye ilişkin olarak. ” değerlendirmesinde bulundu.
Son dönemde yaşanan gelişmelerin Suudi Arabistan’la silah ticareti yapmayı giderek zorlaştırdığının altını çizen Wezeman, “Bu ülkeler bu zamana kadar Suudi Arabistan’a silah satışını ya tamamen yasakladı ya da kısıtladı. Sadece insan hakları konusunda değil Katar meselesi de var. Bütün bu gelişmelerin sonucunda daha fazla kısıtlamanın uygulanması için kamu baskısı ve siyasi baskı olacaktır.” şeklinde konuştu.
Suudi Arabistan’ın en büyük silah tedarikçilerinin ABD ve İngiltere olduğunu hatırlatan Wezeman, “Tüm bu gelişmeler ABD ve İngiltere üzerinde bir etki yaratır mı? ABD’de silah ticaretine sınırlamalar getirilmesini talep eden kongre üyeleri oldu. İngiltere’de Suudi Arabistan’la silah ticaretine benzer kısıtlamaların getirilmesi talepleri olacaktır.” yorumunu yaptı.
İngiltere ve ABD’nin Suudi Arabistan’la önümüzdeki dönemde perde arkasında bir strateji izleyebileceğinin altını çizen Wezeman, “Belki bu ülkeler ( ABD ve İngiltere) bundan sonra daha dikkatli davranacaktır. Bu ülkeler açıktan Suudi Arabistan’a silah ticaretinde ambargo uygulayacaklarını söylemeseler de perde arkasından Suudi Arabistan’ın kendine çeki düzen vermesi gerektiğini, yoksa silah ticaretini sona erdirmek zorunda kalacaklarını söyleyebilirler” ifadelerini kullandı.
-Suudi Arabistan’ın silah ithalatı yüzde 225 arttı
Küresel silah ticareti alanında araştırmaları ile tanınan SIPRI'nın verilerine göre Suudi Arabistan 2013 – 2017'de Hindistan’ın ardından küresel pastada yüzde 10 ile dünyanın en büyük ikinci silah ithalatçısı konumunda. Bu verilere yakından bakıldığında Suudi Arabistan’ın iki batılı müttefiki öne çıkıyor.
2013 – 2017'de Suudi Arabistan toplam silah ithalatının yaklaşık yüzde 61’ini ABD’den, yüzde 23’ünü ise İngiltere’den yapıyor. Başka bir ifadeyle; Suudi Arabistan toplam silah ithalatının 84’ünü ABD ve İngiltere’den gerçekleştiriyor. Fransa ise Suudi Arabistan’ın toplam silah ithalatında yüzde 3,6’lık payla üçüncü sırada.
Suudi Arabistan bölgesel nüfuzunu artırabilmek için giderek daha fazla silah ithalatına yöneliyor. SIPRI verilerine göre Suudi Arabistan’ın 2013-2017'deki toplam silah ithalatı 2008-2012'deki döneme kıyasla yüzde 225 artış gösterdi.
Suudi Arabistan’ın batılı müttefikleri bu karlı müşteriyi üzecek manevralardan kaçınırken, Yemen gibi uzun yıllardır insanlık trajedisinin devam ettiği sorunlu bölgelerde yaşananlara sırtını dönüyor.
Öte yandan Suudi yazar Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğunda öldürülmesinin ardından artan uluslararası kamuoyu baskısının artık batılı hükümetleri silah ticaretinin sınırlandırılmasını ya da tamamen durdurulmasını değerlendirmeye zorluyor.
- Almanya, Kanada ve İngiltere'nin yaklaşımı
Almanya Başbakanı Angela Merkel ülkesinin Suudi Arabistan'a silah satışını daha önce sınırlandırdığını ve bu şartlar altında Suudi Arabistan'a silah ihracatı yapamayacağını açıklamıştı.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier ise Almanya’nın bu şartlar altında Suudi Arabistan'a silah ihracatı yapmama kararı aldığını belirterek Riyad üzerinde daha etkili olabilmesi için, öteki Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de benzer şekilde kararı almasını istediklerini söylemişti.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından Suudi Arabistan’la imzalanan ve toplam değeri 15 milyar doları aşan savunma anlaşmasını durdurabileceklerini söylemişti.
Trudeau, "Daha önce (Suudilerin) ihracat izinlerini kötüye kullandıklarına dair endişelerimiz olduğunda bu izinleri dondurmuştuk. Bunu tekrar yapmaktan çekinmeyiz." İfadelerini kullanmıştı.
Suudi Arabistan’ın toplam silah ithalatında ikinci sırada yer alan İngiltere’de ise iktidarın üzerindeki baskı giderek artıyor. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn hükümetin eyleme geçilmesini beklediklerini belirterek "Kınamak yeterli değil. Hükümet Suudi Arabistan'a silah satışını durduracak mı?" sorusunu sormuştu.