Probiyotikler Ve Gebelik
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Özge Deniz Ünyeli, hamileyken doğal besin kaynaklarından alınan probiyotiklerin daha güvenli kabul edildiğini söyledi.
Probiyotiklerin sindirim sistemini desteklemeye yardımcı sağlık üzerine yararlı etkileri olan ve mide-bağırsaklarda doğal olarak bulunan canlı mikroorganizmalar olduğunu belirten Opr. Dr. Özge Deniz Ünyeli, gebelik ve emzirme döneminde de probiyotik kullanımının tartışılan bir konu olduğunu anlattı.
Probiyotiklerin gebelikte kullanımının güvenli olduğu düşünülmekle birlikte probiyotiklerle yapılan çalışmaların sınırlı olduğunu ifade eden Liv Hospital Samsun Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinden Opr. Dr. Özge Deniz Ünyeli, probiyotiklerin sistemik dolaşıma geçerek zarar verme olasılıklarının düşük olduğunu, gebelikte probiyotik kullanımı ile gebelik kaybı ve fetal malformasyon oranlarında artış saptanmadığını kaydetti.
Doğal besinlerde daha güvenilir
Opr. Dr. Özge Deniz Ünyeli, “Hamileyken doğal besin kaynaklarından alınan probiyotikler daha güvenli kabul edilmektedir. Ev yoğurdu, ayran, kefir, süt ve bazı meyve suları ile soyalı içecekler probiyotik besinler içeren besinlerdir. Probiyotiklerin zararlı bakterileri yenerek çoğalmasını önlediği düşünülmektedir. Ayrıca bu yararlı bakterilerin enfeksiyonları ve diğer gastrointestinal sistem rahatsızlıklarını önleme, bağırsak florasını düzenleyerek ve bağışıklık sistemini uyararak, patojen mikroorganizmaların o bölgeye yerleşip ishal, kabızlık, bazı kanser türleri gibi hastalıklara yol açmasını engellemeyle, antioksidant, antiallerjenik özelliği ise de özellikle besin alerjisi riskini azaltma potansiyeli vardır. Probiyotik desteklerin hangi dozlarının daha uygun olacağı konusunda yeterli çalışma olmadığı için günlük rutin olarak alınması önerilmez. Ancak doktorunuzun tavsiye edeceği durumlarda kullanabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Olumlu yönde etkilediği hastalıklarda var
Probiyotiklerin, aynı zamanda birçok besin öğesinin biyo yararlılığını arttırdığını belirten Ünyeli, “Kalsiyum emilimini artırarak, sağlıklı kemik gelişimini desteklemeleri, K vitamini ve B grubu vitaminlerin kalın bağırsaktaki sentezlerinde önemli rol oynamaları buna örnek verilebilir. Bu anlamda probiyotiklerin, diare, kabızlık, antibiyotiğe bağlı ishal, irritable bağırsak sendromu, iltihabi bağırsak hastalıkları, bakteriyel vajinozis, egzama ve yeni doğanın atopik dermatiti gibi hastalıklara olumlu etkileri olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Gebelikte probiyotiklerin etkileri
Opr. Dr. Özde Deniz Ünyeli, konuşmasını şöyle tamamladı: “Erken doğumlarının yüzde 30 ila 50’sinin anneyle ilgili enfeksiyonlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Probiyotikler, zararlı bakterilerle yer değiştirerek ve öldürerek, ayrıca bağışıklık sistemi yanıtını etkileyerek enfeksiyonlarla mücadele ettikleri, dolayısıyla erken doğum eylemini engelleyebilecekleri öngörülmektedir. Probiyotik kullanımıyla gebelikte vajinal enfeksiyonlarda yüzde 81 oranında azalma olmasına rağmen, erken doğumun önlenmesi ile ilgili yeterli veri ve kanıt bulunamamıştır. Ayıca diyabet konusu ile ilgili olarak da vücutta bulunan yararlı bakterilerin gebelik metabolizması üzerine, olumlu etki yapacağı düşünülmektedir. Konuyla ilgili çalışmalar devam etmektedir. 2014 yılında yapılan derlemede; 256 kadını içeren bir randomize kontrollü çalışmada probiyotik kullanan kadınlarda gestasyonel diyabet oranlarını belirgin olarak düşük bulunmuştur. İri bebek, ölü doğum, yeni doğan ölümü oranları ile ilgili veri yoktur ve yeni çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.”
Kaynak: İHA
Probiyotiklerin gebelikte kullanımının güvenli olduğu düşünülmekle birlikte probiyotiklerle yapılan çalışmaların sınırlı olduğunu ifade eden Liv Hospital Samsun Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinden Opr. Dr. Özge Deniz Ünyeli, probiyotiklerin sistemik dolaşıma geçerek zarar verme olasılıklarının düşük olduğunu, gebelikte probiyotik kullanımı ile gebelik kaybı ve fetal malformasyon oranlarında artış saptanmadığını kaydetti.
Doğal besinlerde daha güvenilir
Opr. Dr. Özge Deniz Ünyeli, “Hamileyken doğal besin kaynaklarından alınan probiyotikler daha güvenli kabul edilmektedir. Ev yoğurdu, ayran, kefir, süt ve bazı meyve suları ile soyalı içecekler probiyotik besinler içeren besinlerdir. Probiyotiklerin zararlı bakterileri yenerek çoğalmasını önlediği düşünülmektedir. Ayrıca bu yararlı bakterilerin enfeksiyonları ve diğer gastrointestinal sistem rahatsızlıklarını önleme, bağırsak florasını düzenleyerek ve bağışıklık sistemini uyararak, patojen mikroorganizmaların o bölgeye yerleşip ishal, kabızlık, bazı kanser türleri gibi hastalıklara yol açmasını engellemeyle, antioksidant, antiallerjenik özelliği ise de özellikle besin alerjisi riskini azaltma potansiyeli vardır. Probiyotik desteklerin hangi dozlarının daha uygun olacağı konusunda yeterli çalışma olmadığı için günlük rutin olarak alınması önerilmez. Ancak doktorunuzun tavsiye edeceği durumlarda kullanabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Olumlu yönde etkilediği hastalıklarda var
Probiyotiklerin, aynı zamanda birçok besin öğesinin biyo yararlılığını arttırdığını belirten Ünyeli, “Kalsiyum emilimini artırarak, sağlıklı kemik gelişimini desteklemeleri, K vitamini ve B grubu vitaminlerin kalın bağırsaktaki sentezlerinde önemli rol oynamaları buna örnek verilebilir. Bu anlamda probiyotiklerin, diare, kabızlık, antibiyotiğe bağlı ishal, irritable bağırsak sendromu, iltihabi bağırsak hastalıkları, bakteriyel vajinozis, egzama ve yeni doğanın atopik dermatiti gibi hastalıklara olumlu etkileri olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Gebelikte probiyotiklerin etkileri
Opr. Dr. Özde Deniz Ünyeli, konuşmasını şöyle tamamladı: “Erken doğumlarının yüzde 30 ila 50’sinin anneyle ilgili enfeksiyonlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Probiyotikler, zararlı bakterilerle yer değiştirerek ve öldürerek, ayrıca bağışıklık sistemi yanıtını etkileyerek enfeksiyonlarla mücadele ettikleri, dolayısıyla erken doğum eylemini engelleyebilecekleri öngörülmektedir. Probiyotik kullanımıyla gebelikte vajinal enfeksiyonlarda yüzde 81 oranında azalma olmasına rağmen, erken doğumun önlenmesi ile ilgili yeterli veri ve kanıt bulunamamıştır. Ayıca diyabet konusu ile ilgili olarak da vücutta bulunan yararlı bakterilerin gebelik metabolizması üzerine, olumlu etki yapacağı düşünülmektedir. Konuyla ilgili çalışmalar devam etmektedir. 2014 yılında yapılan derlemede; 256 kadını içeren bir randomize kontrollü çalışmada probiyotik kullanan kadınlarda gestasyonel diyabet oranlarını belirgin olarak düşük bulunmuştur. İri bebek, ölü doğum, yeni doğan ölümü oranları ile ilgili veri yoktur ve yeni çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.”