Mehmet Dişli'den mahkemede sağır numarası

15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü'nde yaşananlara ilişkin dava devam ediyor. Mehmet Dişli de suçlamaları reddetti.

Mehmet Dişli'den mahkemede sağır numarası
Mehmet Dişli'den mahkemede sağır numarası
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsünde görülen davada, çapraz sorgusu yapılan Dişli, Genelkurmay Karargahında silah seslerinin yoğunlaşması üzerine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı, alt katlarda korunaklı bulunan yerlerden birine geçme teklifinde bulunduğunu, saat 22.00 sıralarında helikopter sesi duyduklarını, 23.00 civarında da 'emniyetli yere geçiyoruz' denilerek, Akar ve kendisini helikoptere bindirdiklerini anlattı.

Akıncı Üssü'ne indikten sonra VIP minibüsüyle üs komutanının odasına götürüldüklerini, kendilerini getiren silahlı Özel Kuvvetler Komutanlığı personelinin de emir astsubayının odasına konumlandığını belirten sanık Dişli, 'Odaya girdiğimizde Kubilay Selçuk general vardı, başka kimse yoktu. Ayaktaydı. Komutana 'Hoş geldiniz.' dedi, oturduk çay söyledi. Komutan televizyonu açtırdı ve olanları takip etmeye başladık. Daha sonra Komutan 'Eve bir haber versinler. Mesainin devam ettiğini söylesinler.' dedi. Ben dışarı çıktım karargahı aradım, hanımefendiye ulaşmalarını ve Akıncı'ya götürüldüğümüzü söyledim. Odadayken böyle 5-10 defa telefon görüşmemiz oldu. Bunun dışında Komutan, Kubilay Paşa ile konuşuyor, sorular soruyor o da cevaplıyordu.' diye konuştu.

Mehmet Dişli'den mahkemede sağır numarası

'TOPÇU OLDUĞUM İÇİN KULAKLARIM İYİ DUYMUYOR'

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, Kubilay Selçuk'a, Akın Öztürk'ün nerede olduğunu sorması üzerine, 'Akın Öztürk bu işte yok' mu yoksa 'Akın Öztürk bu üste yok' mu dediğini bilmediğini savunan sanık Dişli, 'Topçu olduğum için kulaklarım iyi duymuyor, yüzde 40 duyma kaybı oluyor.' dedi.

Sanık Dişli, Orgeneral Akar'ın Kubilay Selçuk'tan Akın Öztürk'ü çağırmasını istediğini, Selçuk'un da bunun üzerine odadan çıktığını anlatarak, odada kaldıkları bu sürede Akar'ın, 'Karargahta konsey falan diyordun, ne oldu?' dediğini, kendisinin de 'Müsaade ederseniz sorayım' diyerek odadan çıktığını, Genelkurmay Karargahını arayarak özel kalemde telefonu açanlara 'Konsey falan diyorlardı sorun bakalım bu adamlar neredeymiş, buraya gelsinler.' dediğini kaydetti.