AA'da 'Ustalardan Fotoğraf Hikayeleri' Konferansı
Anadolu Ajansı Haber Akademisince, AA'nın 97 yıllık fotoğraf deneyimini kamuoyuyla paylaşmak amacıyla düzenlenen 'Fotoğrafçılık Eğitimi'nde tanınmış fotoğraf sanatçılarının tecrübelerini aktardığı 'Ustalardan Fotoğraf Hikayeleri' konferansının ikincisi gerçekleştirildi Fotoğraf sanatçısı Sağdıç: 'Bazı ustaların fotoğraflarını bol bol izleyin, takip edin. Onların güzel olma, doğru olma nedenlerini kendi kendinize sorun, araştırın. 'Bu fotoğraf etkileyici ama ne yönden etkileyici' diye sorun kendinize' 'Bol bol fotoğraf çekin ama hiçbir fotoğrafınızı beğenmeyin. Çünkü şöyle bir ihtimal var, o fotoğraftan daha iyisini çekebilirsiniz. 'Şaheser yarattım' fikrine hiçbir zaman düşmeyin'
Fotoğraf sanatçısı Ozan Sağdıç, fotoğrafla ilgilenenlerin ustaların fotoğraflarını takip etmesi gerektiğini belirterek, 'Onların güzel olma, doğru olma nedenlerini kendi kendinize sorun, araştırın. 'Bu fotoğraf etkileyici ama ne yönden etkileyici' diye sorun kendinize. Bol bol fotoğraf çekin ama hiçbir fotoğrafınızı beğenmeyin. Çünkü şöyle bir ihtimal var, o fotoğraftan daha iyisini çekebilirsiniz. 'Şaheser yarattım' fikrine hiçbir zaman düşmeyin.' dedi.
Anadolu Ajansı Haber Akademisi Koordinatörlüğünce, AA'nın 97 yıllık fotoğraf alanındaki deneyimini kamuoyuyla paylaşmak amacıyla düzenlenen 'Fotoğrafçılık Eğitimi'nde tanınmış fotoğraf sanatçılarının tecrübelerini aktardığı 'Ustalardan Fotoğraf Hikayeleri' konferansının ikincisi gerçekleştirildi.
Fotoğraf sanatçısı Sağdıç, AA Genel Müdürlüğündeki konferansta, 65 yıllık deneyimini ve kariyeri boyunca çektiği fotoğraflardan oluşan slaytları fotoğrafseverlerle paylaştı.
Katılımcılara fotoğrafları hakkındaki fikirlerini soran Sağdıç, karelerinin çoğunun insana yönelik olduğunu ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde çekildiğini söyledi.
Sağdıç, fotoğrafa başlama hikayesini, '82 yaşını bitirdim. 19 yaşında lise son sınıftayken 30 liraya satın aldığımız çay kutusu gibi 'kutu makina' da denir onlara, tek bir ayarı olan bir fotoğraf makinasına sahip oldum. Edremit'te baba dostu, fotoğraf malzemesi satan bir amcamız vardı. Ondan 12 poz çeken roll film aldım. İki tane de film verdi. Birini Edremit'te, diğerini de Akçay'da çektim. Çektiğim fotoğrafları gören fotoğrafçı amcamız, İstanbul'dan gelen yedek subaylara dedi ki 'Göreceksiniz, Ozan'ın fotoğrafları Avrupa mecmualarında neşredilecek.' Bu bana kamçı oldu ve bu işe devam ettim.' sözleriyle anlattı.
İstanbul'da 1956'da başlayan, Ankara'da devam eden kariyeriyle ilgili anılarını paylaşan Sağdıç, 'Çektiğiniz fotoğraflarda öncelikle sağlam bir kompozisyon olması lazım. Ben şimdi aktüalite fotoğrafı çekerken bile, enseme tabanca dayasalar, açıyı beğenmezsem o fotoğrafı çekmem. İnsanlar üst üste gelmesin, birbirini ezmesin. Perspektife çok dikkat ederim. Dik şeyler benim haber fotoğraflarımda vardır. Bu içten gelen bir refleks.' diye konuştu.
- 'Kimseyi taklit etmedim'
Sağdıç, dünyadaki hiçbir fotoğrafçıyı taklit etmediğini dile getirerek, 'Yaşadığım çağ açısından bütün dünyada olan akımları takip ettim. Hümanizm dediğimiz insancıllığı ön plana alarak, insana yönelik ve insanın hallerini sevgiyle, muhabbetle yakalayan fotoğrafları çekmeye çalıştım. Fotoğraflarım bazı akımlarla akraba oldu ve dünya çapındaki fotoğrafçıların çalışmalarıyla akrabalaştı ama kimseyi taklit etmedim.' değerlendirmesini yaptı.
Edebiyatla, özellikle şiirle meşgul olduğunu fakat fotoğraf kariyerini engellememesi için şiir kitaplarını sahafa verdiğini söyleyen Sağdıç, şairliğini fotoğraflarına yansıttığını vurguladı.
Meslek hayatı boyunca Türkiye'nin hemen hemen tüm şehirlerini gezdiğini ve fotoğraf çektiğini aktaran Sağdıç, fotoğrafla ilgilenenlere şu tavsiyelerde bulundu:
'Bazı ustaların fotoğraflarını bol bol izleyin, takip edin. Onların güzel olma, doğru olma nedenlerini kendi kendinize sorun, araştırın. 'Bu fotoğraf etkileyici ama ne yönden etkileyici' diye sorun kendinize. Bol bol fotoğraf çekin ama hiçbir fotoğrafınızı beğenmeyin. Çünkü şöyle bir ihtimal var, o fotoğraftan daha iyisini çekebilirsiniz. 'Şaheser yarattım' fikrine hiçbir zaman düşmeyin.'
Kaynak: AA
Anadolu Ajansı Haber Akademisi Koordinatörlüğünce, AA'nın 97 yıllık fotoğraf alanındaki deneyimini kamuoyuyla paylaşmak amacıyla düzenlenen 'Fotoğrafçılık Eğitimi'nde tanınmış fotoğraf sanatçılarının tecrübelerini aktardığı 'Ustalardan Fotoğraf Hikayeleri' konferansının ikincisi gerçekleştirildi.
Fotoğraf sanatçısı Sağdıç, AA Genel Müdürlüğündeki konferansta, 65 yıllık deneyimini ve kariyeri boyunca çektiği fotoğraflardan oluşan slaytları fotoğrafseverlerle paylaştı.
Katılımcılara fotoğrafları hakkındaki fikirlerini soran Sağdıç, karelerinin çoğunun insana yönelik olduğunu ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde çekildiğini söyledi.
Sağdıç, fotoğrafa başlama hikayesini, '82 yaşını bitirdim. 19 yaşında lise son sınıftayken 30 liraya satın aldığımız çay kutusu gibi 'kutu makina' da denir onlara, tek bir ayarı olan bir fotoğraf makinasına sahip oldum. Edremit'te baba dostu, fotoğraf malzemesi satan bir amcamız vardı. Ondan 12 poz çeken roll film aldım. İki tane de film verdi. Birini Edremit'te, diğerini de Akçay'da çektim. Çektiğim fotoğrafları gören fotoğrafçı amcamız, İstanbul'dan gelen yedek subaylara dedi ki 'Göreceksiniz, Ozan'ın fotoğrafları Avrupa mecmualarında neşredilecek.' Bu bana kamçı oldu ve bu işe devam ettim.' sözleriyle anlattı.
İstanbul'da 1956'da başlayan, Ankara'da devam eden kariyeriyle ilgili anılarını paylaşan Sağdıç, 'Çektiğiniz fotoğraflarda öncelikle sağlam bir kompozisyon olması lazım. Ben şimdi aktüalite fotoğrafı çekerken bile, enseme tabanca dayasalar, açıyı beğenmezsem o fotoğrafı çekmem. İnsanlar üst üste gelmesin, birbirini ezmesin. Perspektife çok dikkat ederim. Dik şeyler benim haber fotoğraflarımda vardır. Bu içten gelen bir refleks.' diye konuştu.
- 'Kimseyi taklit etmedim'
Sağdıç, dünyadaki hiçbir fotoğrafçıyı taklit etmediğini dile getirerek, 'Yaşadığım çağ açısından bütün dünyada olan akımları takip ettim. Hümanizm dediğimiz insancıllığı ön plana alarak, insana yönelik ve insanın hallerini sevgiyle, muhabbetle yakalayan fotoğrafları çekmeye çalıştım. Fotoğraflarım bazı akımlarla akraba oldu ve dünya çapındaki fotoğrafçıların çalışmalarıyla akrabalaştı ama kimseyi taklit etmedim.' değerlendirmesini yaptı.
Edebiyatla, özellikle şiirle meşgul olduğunu fakat fotoğraf kariyerini engellememesi için şiir kitaplarını sahafa verdiğini söyleyen Sağdıç, şairliğini fotoğraflarına yansıttığını vurguladı.
Meslek hayatı boyunca Türkiye'nin hemen hemen tüm şehirlerini gezdiğini ve fotoğraf çektiğini aktaran Sağdıç, fotoğrafla ilgilenenlere şu tavsiyelerde bulundu:
'Bazı ustaların fotoğraflarını bol bol izleyin, takip edin. Onların güzel olma, doğru olma nedenlerini kendi kendinize sorun, araştırın. 'Bu fotoğraf etkileyici ama ne yönden etkileyici' diye sorun kendinize. Bol bol fotoğraf çekin ama hiçbir fotoğrafınızı beğenmeyin. Çünkü şöyle bir ihtimal var, o fotoğraftan daha iyisini çekebilirsiniz. 'Şaheser yarattım' fikrine hiçbir zaman düşmeyin.'