'Zeytincileri Bilgilendirme Toplantısı'
Marmarabirlik ve Uludağ Üniversitesi (UÜ) tarafından düzenlenen 'Zeytincileri Bilgilendirme Toplantısı'nda, zeytin üretiminde doğru bilinen uygulama hataları ile gübrelemenin önemi anlatıldı.
Gemlik Esnaf Kefalet Kooperatifi'nde gerçekleştirilen toplantıya, Marmarabirlik Başkanı Hidamet Asa, Marmarabirlik Gemlik Kooperatifi Başkanı İbrahim Demir'in yanı sıra çok sayıda çiftçi katıldı.
UÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Başar, toplantıda yaptığı konuşmada, azotlu gübrelemenin şubat ve mayıs ayları içinde yapılması gerektiğini söyledi.
Güney Marmara Bölgesi'nde yaptığı araştırmalara değinen Başar, şöyle konuştu:
'Yüzde 100 potasyum eksiği, yüzde 39 azot eksiği görüldü. Bu tamamen yanlış bilgiden kaynaklanıyor. Organik gübre de çok önemlidir. Marmarabirlik ile ortaklaşa projemiz var. Türkiye'nin en iyi organik gübresini üreteceğiz. Gübreleme köke yakın olmalı, yoksa etkili olmaz. Köke 4-5 santimetre kala yapılmalı ve suyla köke giderek serum etkisi vermeli. En büyük fayda, böyle sağlayabilir. Organik gübre, ahırdan çıktığı gibi değil, bekletilerek kullanılmalı. Fosfor da bitkinin köküne yönelik uygulanmalıdır. Güney Marmara'da 25 santimetre alta inilmediği için ağaçların yeterince beslenmediğini gördük. Yüzeye verilen gübre, boşa masraftır. Gübrelemede sadece demir ve bor, yapraktan verilir. Kalanı köke yakın olmalıdır.'
Başar, yaprak ve toprak analizinin önemine dikkati çekerek, 'Yaprak analizi, kan tahlili gibidir. Diğer analizler, yaprak analizinden sonra gelir. En az 80-100 yaprakla analiz yapılmalı. Yapraklar, sürgünün ortasından ve tarlanın farklı bölümlerinden alınmalı. Yaprak örneği de ocak ayı içinde alınmalı. En önemli ayrıntı, çiçeklenme zamanında zeytinden uzak durmaktır.' dedi.
Doç. Dr. Cevriye Mert de budamanın her yıl düzenli olarak yapılması gerektiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
'İşlem, ağaçta üsten aşağı doğru uygulanmalı. Zeytin ağacının gençlik, verim ve yaşlılık dönemlerine göre de budamanın şekli farklılaşır. Verim budaması, ağacın gelişme, topağın verimlilik ve bölgenin iklim durumuna bakılarak yapılmalı. Budamayı yapan kişi, öncelikle çürümüş dalları, ardından ağacın dibinden çıkmış dip sürgünleri, son olarak ise çıplak kalmış ve sopa gibi uzamış çıplak dalları çıkartmalıdır.'
Doç. Dr. Hizmet Tezcan ve Doç. Dr. Nabi Alper Kumral da katılımcıların sorularını cevapladı.
Kaynak: AA
UÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Başar, toplantıda yaptığı konuşmada, azotlu gübrelemenin şubat ve mayıs ayları içinde yapılması gerektiğini söyledi.
Güney Marmara Bölgesi'nde yaptığı araştırmalara değinen Başar, şöyle konuştu:
'Yüzde 100 potasyum eksiği, yüzde 39 azot eksiği görüldü. Bu tamamen yanlış bilgiden kaynaklanıyor. Organik gübre de çok önemlidir. Marmarabirlik ile ortaklaşa projemiz var. Türkiye'nin en iyi organik gübresini üreteceğiz. Gübreleme köke yakın olmalı, yoksa etkili olmaz. Köke 4-5 santimetre kala yapılmalı ve suyla köke giderek serum etkisi vermeli. En büyük fayda, böyle sağlayabilir. Organik gübre, ahırdan çıktığı gibi değil, bekletilerek kullanılmalı. Fosfor da bitkinin köküne yönelik uygulanmalıdır. Güney Marmara'da 25 santimetre alta inilmediği için ağaçların yeterince beslenmediğini gördük. Yüzeye verilen gübre, boşa masraftır. Gübrelemede sadece demir ve bor, yapraktan verilir. Kalanı köke yakın olmalıdır.'
Başar, yaprak ve toprak analizinin önemine dikkati çekerek, 'Yaprak analizi, kan tahlili gibidir. Diğer analizler, yaprak analizinden sonra gelir. En az 80-100 yaprakla analiz yapılmalı. Yapraklar, sürgünün ortasından ve tarlanın farklı bölümlerinden alınmalı. Yaprak örneği de ocak ayı içinde alınmalı. En önemli ayrıntı, çiçeklenme zamanında zeytinden uzak durmaktır.' dedi.
Doç. Dr. Cevriye Mert de budamanın her yıl düzenli olarak yapılması gerektiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:
'İşlem, ağaçta üsten aşağı doğru uygulanmalı. Zeytin ağacının gençlik, verim ve yaşlılık dönemlerine göre de budamanın şekli farklılaşır. Verim budaması, ağacın gelişme, topağın verimlilik ve bölgenin iklim durumuna bakılarak yapılmalı. Budamayı yapan kişi, öncelikle çürümüş dalları, ardından ağacın dibinden çıkmış dip sürgünleri, son olarak ise çıplak kalmış ve sopa gibi uzamış çıplak dalları çıkartmalıdır.'
Doç. Dr. Hizmet Tezcan ve Doç. Dr. Nabi Alper Kumral da katılımcıların sorularını cevapladı.