Ürdün'deki 'Ortadoğu'da Yüksek Düzeyli Bölgesel İşbirliği Toplantısı'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dişli: 'Ülkeler, sınır ayrımı yapmaksızın bütün Mezopotamya ve Ortadoğu topraklarına hayatı ve bereketi taşıyan su kaynakları üzerinde ortak projeler üretebilirse birbirleriyle olan siyasi ve ekonomik entegrasyon da o ölçüde artacaktır' 'Bu sayede bir yandan ortak ekonomik kalkınmayı gerçekleştirirken, bölgedeki çatışmaları da azaltabiliriz'.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, ülkelerin sınır ayrımı yapmaksızın bütün Mezopotamya ve Ortadoğu topraklarına hayatı ve bereketi taşıyan su kaynakları üzerinde ortak projeler üretebilmesi durumunda, birbirleriyle olan siyasi ve ekonomik entegrasyonun da o ölçüde artacağını belirtti.
Dişli, yaptığı yazılı açıklamada İngiltere merkezli Stratejik Öngörü Grubu (Strategic Foresight Group) tarafından 22-23 Şubat'ta Ürdün'ün başkenti Amman'da düzenlenen 'Ortadoğu'da Yüksek Düzeyli Bölgesel İşbirliği Toplantısı'na Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Reha Denemeç ile katıldığını aktararak, toplantıda Irak, Lübnan ve Ürdün ile Hollanda, İsveç, Mısır ve İran'dan temsilcilerin yer aldığını bildirdi.
Dişli, 'Suyun Ortadoğu'da bölgesel barış için bir enstrüman olarak kullanılması' ana teması üzerine kurgulanan toplantıda, terör, demokratik kurumların ve devlet yönetimlerinin zayıflığı, artan mülteci sayısı, kadın ve çocukların maruz kaldığı tehlikeler ve bölgede ön plana çıkan diğer meselelerin masaya yatırıldığını kaydetti.
Toplantıyı değerlendiren Dişli, Ortadoğu'nun son yıllarda maruz kaldığı acı tablonun son bulabilmesi için ortak su kaynaklarını, bölge ülkeleri arasında ortak bir geleceği planlayabilmek adına büyük bir fırsat olarak gördüğünü belirtti.
Su kaynaklarının tek başına değerlendirilmesinin eksik kaldığını vurgulayan Dişli, şunları kaydetti:
'Su kaynakları, beraberinde gıda ve enerji güvenliğini de getiriyor. Bu yüzden bu meselenin tüm bölge ülkeleri için ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Ülkeler, sınır ayrımı yapmaksızın bütün Mezopotamya ve Ortadoğu topraklarına hayatı ve bereketi taşıyan su kaynakları üzerinde ortak projeler üretebilirse birbirleriyle olan siyasi ve ekonomik entegrasyon da o ölçüde artacaktır. Bu sayede bir yandan ortak ekonomik kalkınmayı gerçekleştirirken, bölgedeki çatışmaları da azaltabiliriz.'
Dişli, toplantının ana katılımcılarına bakıldığında ortak noktanın Suriye olduğuna dikkati çekerek, Suriye'de kalıcı barışın sağlanabilmesi ve savaştan ciddi hasar gören insanların sağlıklı şekilde hayatlarını sürdürebilmesi için komşu 4 ülkenin ortak hareket etmesinin çok önemli olduğunu aktardı.
Şimdiden yapılacak projelere, barışın sağlanmasıyla Suriye'nin de katılacağını, uzun yıllardır savaşa maruz kalmış bir ülkenin böylece hızlı şekilde yeniden imar edilebileceğini belirten Dişli, 'Biz Türkiye olarak bu alanda ciddi adımlar atıyoruz. Bu konudaki örneklerden sadece bir tanesini vermek gerekirse Irak ve Türkiye arasında dostluk barajı kurulması konusunda 3 anlaşmayı tamamladık. Kurulacak olan barajlardan, iki ülke ortak faydalanacak. Böylesine projeleri desteklemeye devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Dişli, yaptığı yazılı açıklamada İngiltere merkezli Stratejik Öngörü Grubu (Strategic Foresight Group) tarafından 22-23 Şubat'ta Ürdün'ün başkenti Amman'da düzenlenen 'Ortadoğu'da Yüksek Düzeyli Bölgesel İşbirliği Toplantısı'na Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Reha Denemeç ile katıldığını aktararak, toplantıda Irak, Lübnan ve Ürdün ile Hollanda, İsveç, Mısır ve İran'dan temsilcilerin yer aldığını bildirdi.
Dişli, 'Suyun Ortadoğu'da bölgesel barış için bir enstrüman olarak kullanılması' ana teması üzerine kurgulanan toplantıda, terör, demokratik kurumların ve devlet yönetimlerinin zayıflığı, artan mülteci sayısı, kadın ve çocukların maruz kaldığı tehlikeler ve bölgede ön plana çıkan diğer meselelerin masaya yatırıldığını kaydetti.
Toplantıyı değerlendiren Dişli, Ortadoğu'nun son yıllarda maruz kaldığı acı tablonun son bulabilmesi için ortak su kaynaklarını, bölge ülkeleri arasında ortak bir geleceği planlayabilmek adına büyük bir fırsat olarak gördüğünü belirtti.
Su kaynaklarının tek başına değerlendirilmesinin eksik kaldığını vurgulayan Dişli, şunları kaydetti:
'Su kaynakları, beraberinde gıda ve enerji güvenliğini de getiriyor. Bu yüzden bu meselenin tüm bölge ülkeleri için ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Ülkeler, sınır ayrımı yapmaksızın bütün Mezopotamya ve Ortadoğu topraklarına hayatı ve bereketi taşıyan su kaynakları üzerinde ortak projeler üretebilirse birbirleriyle olan siyasi ve ekonomik entegrasyon da o ölçüde artacaktır. Bu sayede bir yandan ortak ekonomik kalkınmayı gerçekleştirirken, bölgedeki çatışmaları da azaltabiliriz.'
Dişli, toplantının ana katılımcılarına bakıldığında ortak noktanın Suriye olduğuna dikkati çekerek, Suriye'de kalıcı barışın sağlanabilmesi ve savaştan ciddi hasar gören insanların sağlıklı şekilde hayatlarını sürdürebilmesi için komşu 4 ülkenin ortak hareket etmesinin çok önemli olduğunu aktardı.
Şimdiden yapılacak projelere, barışın sağlanmasıyla Suriye'nin de katılacağını, uzun yıllardır savaşa maruz kalmış bir ülkenin böylece hızlı şekilde yeniden imar edilebileceğini belirten Dişli, 'Biz Türkiye olarak bu alanda ciddi adımlar atıyoruz. Bu konudaki örneklerden sadece bir tanesini vermek gerekirse Irak ve Türkiye arasında dostluk barajı kurulması konusunda 3 anlaşmayı tamamladık. Kurulacak olan barajlardan, iki ülke ortak faydalanacak. Böylesine projeleri desteklemeye devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.