Diyaliz Hastaları Hastanede Okuma Yazma Öğreniyor
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Diyaliz Merkezi’nde okuma yazma bilmeyen hastalara tedavilerinin yanı sıra okuma, yazma, ahşap boyama ve kitap okuma etkinliği eğitimi verilerek hastaların moral bulmaları sağlanıyor.
Diyaliz merkezinde okuma yazmanın dışında ahşap boyama, kitap okuma etkinliği de yapılıyor. Bu aktiviteler sayesinde hastalar moral buluyor, mutlu oluyor ve psikolojileri düzeliyor. Boyanan ahşapların sergilenerek satılması ile yeni etkinliğin malzemelerinin alınması sağlanıyor.
17 senedir diyaliz hastası olan ve okuma yazmayı hastanede öğrenen Hülya Demirel (46), “Burada ders yapıyoruz, boyama yapıyoruz. Okuma bilmiyordum, hiçbir yere gidip, gelmeyi bilmiyordum. Burada her şeyi öğrendim. Okumayı öğrendikten sonra her işimi yapabiliyorum, her tarafa gidebiliyorum. Önceden gidemiyordum. Okuma yazmayı öğrendikten sonra telefonla arama da yapabiliyorum” dedi.
Diyaliz hastası olan ve hastanede vaktini ahşap boyama yaparak geçirdiğini belirten Necla Bursalı, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını ve çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Evlendim, çocuğum oldu. Doğum yaptıktan sonra böbreğimde sıkıntı oldu. Ağustos’ta buraya geldim. Daha sonra ahşap boyama karşıma çıktı, çok mutlu oldum. İlk önce acemilik çektim ama daha sonra hırs yapmaya başladım. ‘Çırak ustasını geçti’ diye boşuna dememişler, ben de öyle oldum. Hocama ‘ne varsa getir, ben yapayım’ diyorum. Tansiyonum düşmese yapacağım. Tansiyonum düştüğü için malesef dinlenmek zorunda kalıyorum. Memnunum, çok mutluyum” sözleri ile mutluluğunu dile getirdi. Ahşap boyamanın tansiyonuna iyi geldiğinin altını çizen Bursalı, “Tansiyonum bu etkinlik sayesinde düzene girdi, artık düşmüyor” ifadelerini kullandı.
Hastanede okuma yazma derslerine katılan 30 yaşındaki Dursiye Tonkas ise, “1 yıldır buradayım. Okuma yazmayı çözüyoruz. Evde de okutan olsa daha güzel okuyacağız” diyerek mutluluğunu anlattı.
Diyaliz hastalarına okuma, yazma öğreten Çankaya Halk Eğitim Merkezi öğretmenlerinden Aysel Yılmaz, “Çarşamba ve Cuma günleri buradayım. Haftada 2 saat dersimiz var. Onlar iyi olduğu sürece derslerimiz daha tempolu geçiyor. Onların sağlık durumuna göre biz de dersimizi yavaşlatıyor veya hızlandırıyoruz . Zamanımız kısıtlı, artık 120 saat kadar bir süremiz kaldı. Bu saatleri en verimli şekilde değerlendirmeye gayret ediyoruz” dedi.
Öğrencilerinden memnun olduğunun altını çizen Yılmaz, “Öğrenme istekleri çok yüksek, yaşama sevinçleri çok yüksek, çok istekliler. Ödev sorumlulukları var, bunlar beni çok mutlu eden şeyler” diye konuştu.
Hastaların “usta” diye hitap ettikleri Çankaya Halk Eğitim Merkezi usta öğreticisi Buse Kardeş de, “Amacımız onların kendilerini iyi hissetmeleri, motive olmaları. Mutlu olsunlar yeter” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
17 senedir diyaliz hastası olan ve okuma yazmayı hastanede öğrenen Hülya Demirel (46), “Burada ders yapıyoruz, boyama yapıyoruz. Okuma bilmiyordum, hiçbir yere gidip, gelmeyi bilmiyordum. Burada her şeyi öğrendim. Okumayı öğrendikten sonra her işimi yapabiliyorum, her tarafa gidebiliyorum. Önceden gidemiyordum. Okuma yazmayı öğrendikten sonra telefonla arama da yapabiliyorum” dedi.
Diyaliz hastası olan ve hastanede vaktini ahşap boyama yaparak geçirdiğini belirten Necla Bursalı, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını ve çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Evlendim, çocuğum oldu. Doğum yaptıktan sonra böbreğimde sıkıntı oldu. Ağustos’ta buraya geldim. Daha sonra ahşap boyama karşıma çıktı, çok mutlu oldum. İlk önce acemilik çektim ama daha sonra hırs yapmaya başladım. ‘Çırak ustasını geçti’ diye boşuna dememişler, ben de öyle oldum. Hocama ‘ne varsa getir, ben yapayım’ diyorum. Tansiyonum düşmese yapacağım. Tansiyonum düştüğü için malesef dinlenmek zorunda kalıyorum. Memnunum, çok mutluyum” sözleri ile mutluluğunu dile getirdi. Ahşap boyamanın tansiyonuna iyi geldiğinin altını çizen Bursalı, “Tansiyonum bu etkinlik sayesinde düzene girdi, artık düşmüyor” ifadelerini kullandı.
Hastanede okuma yazma derslerine katılan 30 yaşındaki Dursiye Tonkas ise, “1 yıldır buradayım. Okuma yazmayı çözüyoruz. Evde de okutan olsa daha güzel okuyacağız” diyerek mutluluğunu anlattı.
Diyaliz hastalarına okuma, yazma öğreten Çankaya Halk Eğitim Merkezi öğretmenlerinden Aysel Yılmaz, “Çarşamba ve Cuma günleri buradayım. Haftada 2 saat dersimiz var. Onlar iyi olduğu sürece derslerimiz daha tempolu geçiyor. Onların sağlık durumuna göre biz de dersimizi yavaşlatıyor veya hızlandırıyoruz . Zamanımız kısıtlı, artık 120 saat kadar bir süremiz kaldı. Bu saatleri en verimli şekilde değerlendirmeye gayret ediyoruz” dedi.
Öğrencilerinden memnun olduğunun altını çizen Yılmaz, “Öğrenme istekleri çok yüksek, yaşama sevinçleri çok yüksek, çok istekliler. Ödev sorumlulukları var, bunlar beni çok mutlu eden şeyler” diye konuştu.
Hastaların “usta” diye hitap ettikleri Çankaya Halk Eğitim Merkezi usta öğreticisi Buse Kardeş de, “Amacımız onların kendilerini iyi hissetmeleri, motive olmaları. Mutlu olsunlar yeter” şeklinde konuştu.