Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması (2)
'CHP birtakım yalanlarla milletin kafasını bulandırmaya çalışıyor. En son 'Cumhurbaşkanı muhtarları da ortadan kaldıracak.' Bu yalanların arkasından 'hayır' oyunu birkaç tane artırırız zannediyor. O da yetmemiş gibi şimdi bir de diyor ki 'Cumhurbaşkanı ikinci döneminin son yılında istifa eder, yeniden bir seçim yapar, bir beş yıl daha gelirse?' Mübarek sen çalış çabala da sen cumhurbaşkanı ol' '(İsviçre) Ancak sadece mitingi yapanlara değil, o mitinge izin verenlere karşı da soruşturma başlatmalıdırlar. Bu bir siyasi skandaldır'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'CHP birtakım yalanlarla milletin kafasını bulandırmaya çalışıyor. En son 'Cumhurbaşkanı muhtarları da ortadan kaldıracak.' Bu yalanların arkasından 'hayır' oyunu birkaç tane artırırız zannediyor. O da yetmemiş şimdi bir de diyor ki 'Cumhurbaşkanı ikinci döneminin son yılında istifa eder, yeniden bir seçim yapar, bir beş yıl daha gelirse?' Mübarek sen çalış çabala da sen cumhurbaşkanı ol.' dedi.
Kurtulmuş, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut arasında büyük ihtilaflar çıktığını, Özal'ın 'Irak'ta yeni durum söz konusudur, Misak-ı Milli'ye müdahale edelim.' dediğini ancak Akbulut ve generallerin 'Hayır kımıldamayalım' diye karşı çıktığını anlattı.
Kurtulmuş, 'Eğer o zaman Misak-ı Milli konusunu ciddi şekilde Özal, yönetimde çift başlı değilde tek başlı olarak adım atsaydı bugün DEAŞ diye bir örgütle karşılaşmazdık, belki bugün PYD diye bir örgüt olmayacaktı.' dedi.
Daha sonraki cumhurbaşkanlarıyla başbakanlar arasında yaşanan sorunlara da değinerek, ülkenin bu krizlerden ciddi zarar gördüğünü dile getiren Kurtulmuş, bu çatışmaların sistemin kötü olması nedeniyle kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.
Kurtulmuş, yeni sistemin siyasi istikrarsızlıkları ortadan kaldırmak için gerekli olduğunu dile getirerek, '94 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 65. hükümeti biziz. Bölün, yaklaşık 17 ay düşüyor. 17 ayda bir hükümetle Türkiye yönetilemez. Türkiye uzun vadeli ne ekonomik ne de yapısal kararlar alabilir. Öyle dönemler olmuş ki 25 günde, 3 ayda dağılan, aylarca kurulamayan hükümetler olmuş. Dolayısıyla siyasi istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Dördüncüsü, ekonomik krizlerin ortadan kaldırılması için yeni bir anayasaya, yönetim sistemine ihtiyaç var.' diye konuştu.
Yaşanan krizlerde, anlaşmazlıklarda faturayı milletin ödediğini, aynı zamanda ekonomik krizlerin dışa bağımlı hale gelmek olduğunu ve tüm bunların ortadan kaldırılması için vesayetçi, çatışmacı sistemi sona erdirmek, çift başlılığı ortadan kaldırmak, siyasi, ekonomik istikrarsızlıkları önlemek için yeni bir anayasa ve yönetim modeline, hükümet sistemine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kurtulmuş, 'Onun için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gündeme geldi. Parlamentodan 339 oyla AK Partili ve MHP'li milletvekillerimizin oyuyla geçti. Şimdi inşallah 16 Nisan'da milletimizin oyuyla büyük oranda 'evet, evet, evet' denilerek kabul edilecek.' ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, başlangıcından bu yana gözle görülür şekilde 'evet' oylarının eğrisinin yukarıya doğru gittiğini, önlerinde 3 hafta süre kaldığını belirterek, şöyle devam etti:
' 'Evet' oyları yukarıya doğru çıktıkça maalesef Cumhuriyet Halk Partisi ve 'hayır' cephesi de çok hareketleniyor. CHP üzerine düşen birtakım yalanlarla milletin kafasını bulandırmaya çalışıyor. En son 'Cumhurbaşkanı muhtarları da ortadan kaldıracak.' Bu yalanların arkasından 'hayır' oyunu birkaç tane artırırız zannediyor. O da yetmemiş şimdi bir de diyor ki 'Cumhurbaşkanı ikinci döneminin son yılında istifa eder, yeniden bir seçim yapar, bir beş yıl daha gelirse?' Mübarek sen çalış çabala da sen cumhurbaşkanı ol. Kendilerinden birisinin cumhurbaşkanı olacağına dair hiçbir kanaatleri yok. Ne kadar yalanla biz bunlardan birisinin cumhurbaşkanı olmasını önlersek diye çalışıyorlar. Böyle, bu milletin zihninde, gönlünde yer edilmez. Bu milletin zihninde, gönlünde yer etmek istiyorsanız, milletin kabul edeceği siyasi liderle, programlarla çıkacaksınız. Niye Recep Tayyip Erdoğan milletten bu kadar çok oy alıyor? Bunu inceleyeceksiniz, siz de aynı şekilde milletin gözüne girecek, milletten oy olmaya çalışacaksınız. Yoksa yalanlarla, birtakım dedikodularla, şer ittifaklarıyla 'hayır' oyunu yükseltmenin peşinde koşmayacaksınız.'
Türkiye'nin artık eski devirleri geride bıraktığını, yeni sistemle görev süresinin de 5 yıl olduğunu ifade eden Kurtulmuş, katılımcılara Amerika'daki seçimi örnek göstererek, Başkan Trump'ın seçileceğine son 15-20 gün kalana kadar kesin gözüyle bakılmadığını ama çalışarak seçimi kazandığını söyledi.
Kurtulmuş, 'Türkiye'de de eğer kim cumhurbaşkanı seçilecekse o 5 yıl devam edecek, 5 yılın sonunda millet istemiyorsa değiştirecek. Bu 5 yıl içerisinde de parlamentoda eğer yeterli çoğunluk bulunursa cumhurbaşkanı hesap verebilecek. Hızlı hükümet kurma ve doğrudan demokrasi. Bu anayasa paketinin getirdiği bir numaralı ayrıcalık ve avantaj budur.' dedi.
Yeni sistemle yasamayla yürütmenin de birbirinden ayrılacağını dile getiren Kurtulmuş, CHP ve 'hayır' blokunun da en fazla bu konuda 'yalan' söylediğini, ısrarla da bunu sürdürdüklerini ama bunun tam tersine olduğunu, bugünkü sistemde hükümet kimse, yasamanın da o olduğunu dile getirdi.
Numan Kurtulmuş, yeni sisteme ilişkin bilgi vererek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye'nin önünü açacağını söyledi.
- 'Bu bir siyasi skandaldır'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, girişimleri sonucunda Bern'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef gösteren mitinge ilişkin soruşturmayı İsviçre makamlarının başlattığını belirterek, 'Ancak sadece mitingi yapanlara değil, o mitinge izin verenlere karşı da soruşturma başlatmalıdırlar. Bu bir siyasi skandaldır. İsviçre gibi bir ülkede, halk tarafından seçilmiş demokratik bir cumhurbaşkanını 'öldürün' pankartlarıyla 'hayır' mitinginin yapılması asla kabul edilemez. İsviçre'nin bu anlamda siyasi olarak da adımlarını atması gerekir.' değerlendirmesini yaptı.
Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hep cumhurbaşkanı olacağını, kendilerinden hiçbir ismin cumhurbaşkanı olamayacağını zannettiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
'Doğru da düşünüyor, yanlış düşünüyor değil. Zihninin arkasındaki bu sebepten dolayı diyor ki 'Bir sabah cumhurbaşkanı kalkacak ve Meclis'i feshedecek.' Böyle bir şey yok. CHP'liler uzun yıllardır iktidarda olmadıkları için bundan sonra da uzun yıllar bu sosyoloji devam ederse iktidara gelmeyeceklerini bildikleri için 'Nasıl olsa kafası bozulur gider.' Devlet yönetimi bu kadar gayriciddi olmaz. Hiçbir sorumlu devlet adamı, ne olursa olsun kolay kolay seçimi yenilemez. Ama bıçak kemiğe dayanır, darbelere ramak kalır, sistemin kilitlenmesine ramak kalır, o zaman cumhurbaşkanı ve Meclis der ki 'Biz seçimi yeniliyoruz.' '
Yeni sistemin Türkiye'nin önünü açacağını belirten Kurtulmuş, 'Hızlı hükümet kurma ve doğrudan doğruya halk tarafından yönetim, yasama ve yürütmenin tamamıyla birbirinden ayrılması, kurumların kurumsal kapasitesinin artırılması, darbe savar bir sistemin ortaya konulması' maddelerinin, anayasa değişikliğinin ana özellikleri olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki seçimlere ilk kez bazı ülkelerin de 'davetsiz misafir' olarak katıldığını ve 'hariçten gazel okuduğunu' aktaran Kurtulmuş, 'Baktılar ki 'hayır' cephesi geride kalmış, 'hayır' cephesi geriye gidip, 'evet' cephesi ileriye doğru gittikçe dozajını artırdıkları bir kampanyayla hariçten gazel okumayı sürdürdüler.' dedi.
Kurtulmuş, Avusturya, Hollanda ve Almanya'nın 'evet'e destek verenlere yönelik engelleyici uygulamalarına da dikkati çekip, Almanya'da, 'hayır' kampanyası yürüten PKK'ya ses çıkartılmadığını, polislerin korumasında bu propagandalara izin verildiğini aktararak, Avrupa'nın çifte standartlı davranışlarına yönelik tepkisini dile getirdi.
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada etkin bir ülke olmasını istediklerini vurgulayarak, sözlerini, 'Yeni Türkiye için 'evet' diyoruz, güçlü Türkiye için 'evet' diyoruz ve Allah'ın izniyle tam bağımsız Türkiye için 'evet' diyoruz. 'Korku dağları bekler' diye bir söz var. Ne yapalım? Güçlü Türkiye istemeyenler korkmaya devam etsin. Bu millet kararını verdi.' diye tamamladı.
(Bitti)
Kaynak: AA
Kurtulmuş, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut arasında büyük ihtilaflar çıktığını, Özal'ın 'Irak'ta yeni durum söz konusudur, Misak-ı Milli'ye müdahale edelim.' dediğini ancak Akbulut ve generallerin 'Hayır kımıldamayalım' diye karşı çıktığını anlattı.
Kurtulmuş, 'Eğer o zaman Misak-ı Milli konusunu ciddi şekilde Özal, yönetimde çift başlı değilde tek başlı olarak adım atsaydı bugün DEAŞ diye bir örgütle karşılaşmazdık, belki bugün PYD diye bir örgüt olmayacaktı.' dedi.
Daha sonraki cumhurbaşkanlarıyla başbakanlar arasında yaşanan sorunlara da değinerek, ülkenin bu krizlerden ciddi zarar gördüğünü dile getiren Kurtulmuş, bu çatışmaların sistemin kötü olması nedeniyle kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.
Kurtulmuş, yeni sistemin siyasi istikrarsızlıkları ortadan kaldırmak için gerekli olduğunu dile getirerek, '94 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 65. hükümeti biziz. Bölün, yaklaşık 17 ay düşüyor. 17 ayda bir hükümetle Türkiye yönetilemez. Türkiye uzun vadeli ne ekonomik ne de yapısal kararlar alabilir. Öyle dönemler olmuş ki 25 günde, 3 ayda dağılan, aylarca kurulamayan hükümetler olmuş. Dolayısıyla siyasi istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Dördüncüsü, ekonomik krizlerin ortadan kaldırılması için yeni bir anayasaya, yönetim sistemine ihtiyaç var.' diye konuştu.
Yaşanan krizlerde, anlaşmazlıklarda faturayı milletin ödediğini, aynı zamanda ekonomik krizlerin dışa bağımlı hale gelmek olduğunu ve tüm bunların ortadan kaldırılması için vesayetçi, çatışmacı sistemi sona erdirmek, çift başlılığı ortadan kaldırmak, siyasi, ekonomik istikrarsızlıkları önlemek için yeni bir anayasa ve yönetim modeline, hükümet sistemine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kurtulmuş, 'Onun için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gündeme geldi. Parlamentodan 339 oyla AK Partili ve MHP'li milletvekillerimizin oyuyla geçti. Şimdi inşallah 16 Nisan'da milletimizin oyuyla büyük oranda 'evet, evet, evet' denilerek kabul edilecek.' ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, başlangıcından bu yana gözle görülür şekilde 'evet' oylarının eğrisinin yukarıya doğru gittiğini, önlerinde 3 hafta süre kaldığını belirterek, şöyle devam etti:
' 'Evet' oyları yukarıya doğru çıktıkça maalesef Cumhuriyet Halk Partisi ve 'hayır' cephesi de çok hareketleniyor. CHP üzerine düşen birtakım yalanlarla milletin kafasını bulandırmaya çalışıyor. En son 'Cumhurbaşkanı muhtarları da ortadan kaldıracak.' Bu yalanların arkasından 'hayır' oyunu birkaç tane artırırız zannediyor. O da yetmemiş şimdi bir de diyor ki 'Cumhurbaşkanı ikinci döneminin son yılında istifa eder, yeniden bir seçim yapar, bir beş yıl daha gelirse?' Mübarek sen çalış çabala da sen cumhurbaşkanı ol. Kendilerinden birisinin cumhurbaşkanı olacağına dair hiçbir kanaatleri yok. Ne kadar yalanla biz bunlardan birisinin cumhurbaşkanı olmasını önlersek diye çalışıyorlar. Böyle, bu milletin zihninde, gönlünde yer edilmez. Bu milletin zihninde, gönlünde yer etmek istiyorsanız, milletin kabul edeceği siyasi liderle, programlarla çıkacaksınız. Niye Recep Tayyip Erdoğan milletten bu kadar çok oy alıyor? Bunu inceleyeceksiniz, siz de aynı şekilde milletin gözüne girecek, milletten oy olmaya çalışacaksınız. Yoksa yalanlarla, birtakım dedikodularla, şer ittifaklarıyla 'hayır' oyunu yükseltmenin peşinde koşmayacaksınız.'
Türkiye'nin artık eski devirleri geride bıraktığını, yeni sistemle görev süresinin de 5 yıl olduğunu ifade eden Kurtulmuş, katılımcılara Amerika'daki seçimi örnek göstererek, Başkan Trump'ın seçileceğine son 15-20 gün kalana kadar kesin gözüyle bakılmadığını ama çalışarak seçimi kazandığını söyledi.
Kurtulmuş, 'Türkiye'de de eğer kim cumhurbaşkanı seçilecekse o 5 yıl devam edecek, 5 yılın sonunda millet istemiyorsa değiştirecek. Bu 5 yıl içerisinde de parlamentoda eğer yeterli çoğunluk bulunursa cumhurbaşkanı hesap verebilecek. Hızlı hükümet kurma ve doğrudan demokrasi. Bu anayasa paketinin getirdiği bir numaralı ayrıcalık ve avantaj budur.' dedi.
Yeni sistemle yasamayla yürütmenin de birbirinden ayrılacağını dile getiren Kurtulmuş, CHP ve 'hayır' blokunun da en fazla bu konuda 'yalan' söylediğini, ısrarla da bunu sürdürdüklerini ama bunun tam tersine olduğunu, bugünkü sistemde hükümet kimse, yasamanın da o olduğunu dile getirdi.
Numan Kurtulmuş, yeni sisteme ilişkin bilgi vererek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye'nin önünü açacağını söyledi.
- 'Bu bir siyasi skandaldır'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, girişimleri sonucunda Bern'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef gösteren mitinge ilişkin soruşturmayı İsviçre makamlarının başlattığını belirterek, 'Ancak sadece mitingi yapanlara değil, o mitinge izin verenlere karşı da soruşturma başlatmalıdırlar. Bu bir siyasi skandaldır. İsviçre gibi bir ülkede, halk tarafından seçilmiş demokratik bir cumhurbaşkanını 'öldürün' pankartlarıyla 'hayır' mitinginin yapılması asla kabul edilemez. İsviçre'nin bu anlamda siyasi olarak da adımlarını atması gerekir.' değerlendirmesini yaptı.
Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hep cumhurbaşkanı olacağını, kendilerinden hiçbir ismin cumhurbaşkanı olamayacağını zannettiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
'Doğru da düşünüyor, yanlış düşünüyor değil. Zihninin arkasındaki bu sebepten dolayı diyor ki 'Bir sabah cumhurbaşkanı kalkacak ve Meclis'i feshedecek.' Böyle bir şey yok. CHP'liler uzun yıllardır iktidarda olmadıkları için bundan sonra da uzun yıllar bu sosyoloji devam ederse iktidara gelmeyeceklerini bildikleri için 'Nasıl olsa kafası bozulur gider.' Devlet yönetimi bu kadar gayriciddi olmaz. Hiçbir sorumlu devlet adamı, ne olursa olsun kolay kolay seçimi yenilemez. Ama bıçak kemiğe dayanır, darbelere ramak kalır, sistemin kilitlenmesine ramak kalır, o zaman cumhurbaşkanı ve Meclis der ki 'Biz seçimi yeniliyoruz.' '
Yeni sistemin Türkiye'nin önünü açacağını belirten Kurtulmuş, 'Hızlı hükümet kurma ve doğrudan doğruya halk tarafından yönetim, yasama ve yürütmenin tamamıyla birbirinden ayrılması, kurumların kurumsal kapasitesinin artırılması, darbe savar bir sistemin ortaya konulması' maddelerinin, anayasa değişikliğinin ana özellikleri olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki seçimlere ilk kez bazı ülkelerin de 'davetsiz misafir' olarak katıldığını ve 'hariçten gazel okuduğunu' aktaran Kurtulmuş, 'Baktılar ki 'hayır' cephesi geride kalmış, 'hayır' cephesi geriye gidip, 'evet' cephesi ileriye doğru gittikçe dozajını artırdıkları bir kampanyayla hariçten gazel okumayı sürdürdüler.' dedi.
Kurtulmuş, Avusturya, Hollanda ve Almanya'nın 'evet'e destek verenlere yönelik engelleyici uygulamalarına da dikkati çekip, Almanya'da, 'hayır' kampanyası yürüten PKK'ya ses çıkartılmadığını, polislerin korumasında bu propagandalara izin verildiğini aktararak, Avrupa'nın çifte standartlı davranışlarına yönelik tepkisini dile getirdi.
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada etkin bir ülke olmasını istediklerini vurgulayarak, sözlerini, 'Yeni Türkiye için 'evet' diyoruz, güçlü Türkiye için 'evet' diyoruz ve Allah'ın izniyle tam bağımsız Türkiye için 'evet' diyoruz. 'Korku dağları bekler' diye bir söz var. Ne yapalım? Güçlü Türkiye istemeyenler korkmaya devam etsin. Bu millet kararını verdi.' diye tamamladı.
(Bitti)