İçişleri Bakan Yardımcısı Öztürk Adıyaman'da
Öztürk: 'Dünyanın en vahşi, en gaddar terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Bu örgütle mücadele ederken bugüne kadar bölge halkıyla birlikte 40 bine yakın kayıp vermişiz. Sivil, asker ve herkes bunun içerisinde dahildir' 'Bizim anlayış ve düşüncemize göre terör örgütünün artık kırsalda alan hakimiyeti yok. Bundan sonra da olmayacak'
İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, 'Dünyanın en vahşi, en gaddar terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Bu örgütle mücadele ederken bugüne kadar bölge halkıyla birlikte 40 bine yakın kayıp vermişiz. Sivil, asker ve herkes bunun içerisinde dahildir' dedi.
Öztürk, beraberindeki Jandarma Genel Komutanlığı Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Tuğgeneral Engin Çırakoğlu ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akdeniz ile Adıyaman Valiliğini ziyaret etti.
Öztürk ve beraberindekiler, daha sonra basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda vali yardımcıları ve kaymakamlarıyla bir araya geldi.
Adıyaman temasları çerçevesinde güvenlik korucuları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle de Türkiye Petrollerinde gerçekleştirilen basına kapalı toplantıda buluşan Öztürk, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, halk oylaması öncesi 20'ye yakın ilde güvenliği ele aldıkları programlar düzenlediklerini ifade etti.
Amaçlarının halk oylamasının selametini sağlamak, güvenlikteki durumu tespit etmek ve eksiklikleri tamamlamak olduğunu dile getiren Öztürk, 'Bizim anlayış ve düşüncemize göre terör örgütünün artık kırsalda alan hakimiyeti yok. Bundan sonra da olmayacak. Sayın Bakanımız daha önce toplantı yaptılar. Özellikle Adıyaman özelinde zaten herhangi bir şey beklemiyoruz. Gayet güzel, her şeyin yolunda olacağını değerlendiriyoruz.' diye konuştu.
- 'Terör en büyük zararı kendi bölgesindeki insanlara verdi'
Terörle mücadelenin 33 yıldır sürdürüldüğüne işaret eden Öztürk, şunları kaydetti:
'Dünyanın en vahşi, en gaddar terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Bu örgütle mücadele ederken bugüne kadar bölge halkıyla birlikte 40 bine yakın kayıp vermişiz. Sivil, asker ve herkes bunun içerisinde dahildir. Verdiği zararın en büyüğü kendi bölgesindeki insanlar oldu maalesef. Bu 40 bin kişinin büyük bir bölümü Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun insanlarından oluşuyor. Bu vahşi örgütle mücadele etmek kolay bir şey değil. Türkiye, 33 yıldır bu örgütle mücadele ediyor. İnişli çıkışlı bir takım mücadele zamanlarımız oldu. Daha az kan aksın ve barışçıl yöntemlerle bu sorun çözülsün diye eski hükümet ve şimdiki hükümet olsun adım atıldı. Görüldü ki her seferinde örgüt bu verilmiş olan şansların hepsini harcayarak devlet ve millet için yeniden sabotajlar ve tuzaklar kurmaya başladı. Millet için silahlanmaya başladığı anlaşıldı. Bütün bunlar hepimizin gözü önünde cereyan ediyor.'
Kaynak: AA
Öztürk, beraberindeki Jandarma Genel Komutanlığı Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Tuğgeneral Engin Çırakoğlu ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akdeniz ile Adıyaman Valiliğini ziyaret etti.
Öztürk ve beraberindekiler, daha sonra basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda vali yardımcıları ve kaymakamlarıyla bir araya geldi.
Adıyaman temasları çerçevesinde güvenlik korucuları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle de Türkiye Petrollerinde gerçekleştirilen basına kapalı toplantıda buluşan Öztürk, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, halk oylaması öncesi 20'ye yakın ilde güvenliği ele aldıkları programlar düzenlediklerini ifade etti.
Amaçlarının halk oylamasının selametini sağlamak, güvenlikteki durumu tespit etmek ve eksiklikleri tamamlamak olduğunu dile getiren Öztürk, 'Bizim anlayış ve düşüncemize göre terör örgütünün artık kırsalda alan hakimiyeti yok. Bundan sonra da olmayacak. Sayın Bakanımız daha önce toplantı yaptılar. Özellikle Adıyaman özelinde zaten herhangi bir şey beklemiyoruz. Gayet güzel, her şeyin yolunda olacağını değerlendiriyoruz.' diye konuştu.
- 'Terör en büyük zararı kendi bölgesindeki insanlara verdi'
Terörle mücadelenin 33 yıldır sürdürüldüğüne işaret eden Öztürk, şunları kaydetti:
'Dünyanın en vahşi, en gaddar terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Bu örgütle mücadele ederken bugüne kadar bölge halkıyla birlikte 40 bine yakın kayıp vermişiz. Sivil, asker ve herkes bunun içerisinde dahildir. Verdiği zararın en büyüğü kendi bölgesindeki insanlar oldu maalesef. Bu 40 bin kişinin büyük bir bölümü Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun insanlarından oluşuyor. Bu vahşi örgütle mücadele etmek kolay bir şey değil. Türkiye, 33 yıldır bu örgütle mücadele ediyor. İnişli çıkışlı bir takım mücadele zamanlarımız oldu. Daha az kan aksın ve barışçıl yöntemlerle bu sorun çözülsün diye eski hükümet ve şimdiki hükümet olsun adım atıldı. Görüldü ki her seferinde örgüt bu verilmiş olan şansların hepsini harcayarak devlet ve millet için yeniden sabotajlar ve tuzaklar kurmaya başladı. Millet için silahlanmaya başladığı anlaşıldı. Bütün bunlar hepimizin gözü önünde cereyan ediyor.'