AB'nin sığınmacı politikaları savunması

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, sığınmacıların AB ülkelerine gelmesini önlemek için Libya'yla vardıkları 200 milyon avroyu da kapsayan anlaşmanın, denizlerde can kaybının önlenmesi açısından önem taşıdığını söyledi.

"BU BİR DUVAR DEĞİL"

Anlaşmaya dair konuşan Mogherini, "Bizim yöntemimiz, bunu net bir şekilde ifade etmek isterim, sığınmacı akışını yönetmek. Bu bir duvar değil, insanları dışarda tutmak değil. Başka tür bir yöntem, yönetmesi oldukça karmaşık olan bir konuyu, insan haklarını ve suç örgütleri ile mücadeleyi önceleyerek yönetmeyi amaçlayan Avrupa yöntemi." dedi.

"DİĞER TARZLARIN TAMAMEN AKSİ"

Bu yöntemde, sığınmacıların geldiği ve transit olarak kullandığı ülkelerin yanı sıra uluslarası kurumlarla iş birliği yaptıklarını ifade eden Mogherini, ABD Başkanı Donald Trump'ın Meksika sınırına duvar örme kararı ve sığınmacı almaya karşı tavrına atıfta bulunarak, "Dolayısıyla bu, bugünlerde gördüğünüz diğer tarzların tamamen aksi." ifadesini kullandı.

AB'NİN DUVARLARI

AB ülkelerinin liderleri, 3 Şubat'ta dönem başkanı Malta'da bir araya gelerek ve Libya'dan Avrupa'ya olan sığınmacı akışını durdurmak amacıyla hazırlanan bir paket üzerinde anlaşmaya varmıştı. Paket, Libya sahil güvenlik birimlerine eğitim vermek ve 200 milyonluk yardım ile ülkedeki sığınmacı kamplarının durumlarının iyileştirilmesi için destekte bulunmayı kapsıyor.

AB üyesi Macaristan, izinsiz sığınmacı geçişlerine karşı duvar, Avusturya da çit örmüştü.

Ayrıca, aralarında Almanya'nın da olduğu bazı AB ülkeleri, sığınmacıların topraklarına gelişini önlemek için Schengen'i askıya almıştı.