Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gerekirse idam için de bir referandum yapabiliriz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İdam talebi parlamentoya gelecek. Parlamentodan geçtiği anda bana geldiği anda ben bunu onaylarım. Bir sıkıntı anayasa değişikliği gerekiyor. Ayın 16'sı bunun işareti olacak. Gerekirse bunun için de bir referandum yapabiliriz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manisa Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
'BUNLAR 16 NİSAN'IN ÖNCÜ HABERLERİDİR'
'Biz bugüne kadar beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Sadece Allah'ın huzurunda eğiliriz. Bundan sonraki süreçte de sizlerle beraber el ele, dimdik bu yürüyüşümüzü devam ettireceğiz.
Manisa, 15 yılda 18 milyar liralık yatırımla yepyeni bir çehreye kavuştu. İstanbul-İzmir otoyolu aynı zamanda bir Manisa projesidir. Yaklaşık 6,5 milyar dolarlık proje etap etap hizmete girmeye başladı. Bunlar 16 Nisan'ın öncü haberleridir. İstanbul-İzmir 3 saat. Arabana atlayacaksın 3 saatte İstanbul'dan İzmir'e, Manisa'dan ulaşacaksın. Bugünler yaklaştı. Ankara-Afyon-Uşak-Manisa-İzmir hızlı tren hattı inşa ediliyor. Bu hat devreye girdiğinde Ankara-Manisa arası 3 saatin de altına düşüyor.
Manisa her dönemde bu coğrafyanın üreten ölü, savaşan kolu, düşünen beyni olmuştur. Şehrimizin terörle mücadelede 21 şehidi var. Son El Bab operasyonunda da 3 gazisi var. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz.
'BUNLARA 5 KOYUN VER...'
Dün Osmanlı'ya şehzade yetiştiren Manisa, Cumhuriyet döneminde tarihiyle, ticaretiyle ülkemizin gelişmesine en büyük katkıları vermiştir. Türkiye, 16 Nisan'da sandığa gidecek ve önemli bir tercihte bulunacak. Ana muhalefet ve onun malum takıntıları 'Bunlar rejim değiştirecek' diyor. Rejim sorunu 1923'te bitti. Bizim şu anda yönetim sistemiyle sorunumuz var. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık bunları birleştiriyoruz; güçlü bir yürütme organı oluşturuyoruz. Bunlara 5 koyun ver kaybedip gelirler.
'EVET DEMEK...'
14 yıldır Türkiye nereden nereye geldi. Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 14 senede 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Yol medeniyettir. 25 havalimanımız vardı, şimdi 59 havalimanımız var. İşte 16 Nisan'da evet bunların devamı demektir. Evet demek yüksek hızlı tren demektir, evet demek bölünmüş yol, evet demek havalimanı demektir. Bunlar medeniyet nedir anlamazlar. Şurada Beydağı Barajı'nı yaptık birileri bizle dalga geçti. Ödemiş Ovası'nı sulamaya başladık. Evet demek bu demektir işte.
'YALAN KONUŞMA, DOĞRU KONUŞ'
CHP, 'Meclis'i kaldıracaklar' diyor. Yalan konuşma, doğru konuş. Tam tersine Meclis'in denetim gücünü artırıyoruz. Cumhuriyetimizi daha güçlü bir demokrasiyle, yönetimle taçlandırıyoruz. Biz bu milletin sevdalısıyız. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş tünel yaptık. Bitmedi, 'Denizin altından da gideriz' dedik. Bütün bunlar bu aziz millet için.
Türkiye'nin, Türk milletinin aleyhine olacak hiçbir işin içinde yer almayız, tam tersine karşısında bulunuruz. 1994 yılında İstanbul büyükşehir Belediye Başkanı olduğumdan beri duruşuma şahit oluyorsunuz. Bir şiir okuduğum için beni içeri attılar. 2002 yılı 3 Kasım'ında şahsımın milletvekilliği engellendi. 2003'ten bugüne kadar yurtiçinde ve yurtdışında sizleri temsil ederken ortaya koyduğum duruşa da sahipsiniz. Bu millet dik durur, dikleşmez.
'BİZ DAMDAN DÜŞTÜK'
Eğer mevcut sistemle Türkiye'nin hedefine ulaşabileceğine inansaydık, anayasa değişikliği konusunda en küçük adım atmazdık. 14 senedir bunu görüyoruz. Biz damdan düştük, neyin ne olduğunu biliyoruz. Başbakanım ilk göreve geldim, Merkez Bankası'na atama yapacağız. Merkez Bankası'na yapacağım atamada, bir arkadaşımı ortaya getirmek istedim. Yapmadılar. Uygun değil dedi. Arkadan ikinci bir teklif yaptım, bu zihniyet var ya çok ilginçtir. Şu anda Başbakan Yardımcımız olan Mehmet Şimşek'i teklif ettim. Bu da olmaz dedi. Niye olmaz. 'Ben böyle uygun gördüm, olmaz' dedi. 'Ben böyle uygun gördüm' dedi. 'Başörtülü değil, Amerikalıdır' dedim. Ona da hayır dedi. Maalesef ikisi de olmadı. Sonra Merkez Bankası içinden bir arkadaşı başa getirdik. Niye, zihniyet uymuyor. İllaha aynı yerden gelecek. Bu zihniyet kendi zihniyetinde olduğu halde rahmetli Ecevit'e kitap fırlattı. Cumhurbaşkanı Başbakan'a anayasa kitapçığını fırlatacak, böyle bir anlayış olabilir mi? Ben Sayın Gül'le, ben de iki başbakanla böyle sıkıntılar yaşamadık. Eksikler yanlışlar olsa da aramızda halledebiliyoruz.
Bu ülkede zayıf yönetimler, bütün bunlar yüzünden siyasi ve ekonomik krizler çıktığında zararı millet görüyor. Onların ise batan geminin malları misali kendilerine menfaat sağlamaktan başka düşünceleri yok. Cumhurbaşkanı seçimleri çıkmaza girdi, kaybeden millet oluyor. Başbakanlığım döneminde önümüze çıkarılan engelleri biliyorsunuz değil mi? 367 garabeti ve diğer usulsüzlükler dün gibi gözümüzün önünde. Türkiye, 16 Nisan'da bu anayasa değişikliğine durduk yere gelmemiştir. Asırlık sıkıntılar, tecrübler, ortaya çıkan ihtiyaçlar vardır.
'İSTİKRAR VE GÜVENİN TEMİNATI SİSTEM OLSUN DİYE...'
Birileri diyor ki, 'Türkiye'nin bunca sorunu var, bunlarla uğraşmak yerine niye yönetim sistemini değiştiriyorsunuz'. İşte tam da bu yüzden değiştiriyoruz. İstikrar ve güvenin teminatı bizzat sistemin kendisi olsun diye sistemi değiştiriyoruz. Ülkemize her cepheden saldırılar var. Terörden ekonomiye, her araç kullanılıyor. Mücadeleyi doğru yöntemlerle sürdürmek gerekiyor. Mevcut sistem dünkü Türkiye'nin ihtiyaçlarını dahi sağlayamıyordu. Birileri diyor ki, '10 yıldır işler yürüyor, sorun çıkmıyor'. Bunun kerameti sistemden kaynaklanmıyor ki. Biz bu sistemi sadece milletimiz için istiyoruz. Türkiye hedeflerine daha kolay ulaşabilsin diye istiyoruz.
'DAHA GÜÇLÜ MÜCADELE İÇİN İSTİYORUZ'
Eğer tek adam diyorsanız, tek adamcılık CHP'nin yapısında vardır. CHP'nin il başkanları, o ilin il valisiydi aynı zamanda. Hem il başkanı, hem vali. Bu ülkeyi böyle yönettiler. Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini daha güçlü sürdürebilsin diye bu sistemi istiyoruz. Türkiye daha etkin bir ülke haline gelebilsin diye istiyoruz. Gelişmiş ülkelerin 57'si başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Yeni yönetim sistemini ülkemize diz çöktürmeye uğraşanlara karşı daha güçlü mücadele vermek için istiyoruz. Türkiye bir daha darbelerin, muhtıraların sancısını çekmesin diye istiyoruz.
'MİLLİ BİRLİK SEFERBERLİĞİDİR'
16 Nisan sizin gününüz. Hani diyorlardı ya 'Çoluk çocuğa mı bırakacaksınız' diye. 30 yaşında seçilme hakkı vardı, kaldırdık önce 25'e şimdi de 18'e indiriyoruz. 18 seçme yaşı oluyor da niye seçilme yaşı olmasın. Dünyada var, Türkiye'de niye olmasın. 16 Nisan parlamentonun kapısını size açma günüdür. Birileri buna hayır diyor. Şimdi AK Parti'ye, MHP'ye, CHP'ye ve HDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu milli birlik seferberliğidir, gelin birleşelim. Meclis görevini yaptı şimdi sıra sizde.
'İDAM İÇİN REFERANDUM YAPILABİLİR'
İdam talebi parlamentoya gelecek. Parlamentodan geçtiği anda bana geldiği anda ben bunu onaylarım. Bir sıkıntı anayasa değişikliği gerekiyor. Ayın 16'sı bunun işareti olacak. Gerekirse bunun için de bir referandum yapabiliriz. 16 Nisan'da yapacağımız işin adı, 2007'de başlayan anayasa reformunu nihayet erdirmektir.
7 Haziran 2015 seçimleri öncesinde başkanlık sistemini ifade ettim. Hem yaşadığımız hadiseler, hem gelişmeler böyle bir ihtiyacı ortaya koyuyordu. Türkiye bu imkanı elde etti, Meclis üzerine düşeni yaptı, sıra milletimizde. Keşke bu değişikliği tüm partilerimizin katılımıyla gerçekleştirebilseydik. Biz anayasa değişikliğinin milletimizin huzuruna gelmesinden mutluluk duyuyoruz.
Bu sistemle Türkiye'yi 3 kat büyüteceğimizin sözünü veriyorum. Siz hiçbir teklif ortaya koymadan, mevcut sisteme dokunmayın derseniz hiçbir derde derman olamazsınız. Bunlar sadece bomba yapıp milleti bombalasın. Ne diyor Kandil'deki 'Bizim oyumuz hayır' diyor. Aynı anlayışı paylaşan aynı değil midir? 16 Nisan'da Türkiye yepyeni daha istikrarlı, daha güvenli bir sistemin sahibi olur. Yönetim sistemini değiştirmek yetmez, büyük ve güçlü ülkeyi inşa etmek için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Yeni yönetim sistemi bu birliğin çimentosu olacaktır.
Bugüne kadar milletmizin başına özellikle hep bir şeyler getirmek istediler, ama biz eğdirmedik. Bu millete hizmetkar olmak için çalıştık. Yüzde 50+1 oyla seçilmek zorunda olan her cumhurbaşkanı da bu zorunluluktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
'BUNLAR 16 NİSAN'IN ÖNCÜ HABERLERİDİR'
'Biz bugüne kadar beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Sadece Allah'ın huzurunda eğiliriz. Bundan sonraki süreçte de sizlerle beraber el ele, dimdik bu yürüyüşümüzü devam ettireceğiz.
Manisa, 15 yılda 18 milyar liralık yatırımla yepyeni bir çehreye kavuştu. İstanbul-İzmir otoyolu aynı zamanda bir Manisa projesidir. Yaklaşık 6,5 milyar dolarlık proje etap etap hizmete girmeye başladı. Bunlar 16 Nisan'ın öncü haberleridir. İstanbul-İzmir 3 saat. Arabana atlayacaksın 3 saatte İstanbul'dan İzmir'e, Manisa'dan ulaşacaksın. Bugünler yaklaştı. Ankara-Afyon-Uşak-Manisa-İzmir hızlı tren hattı inşa ediliyor. Bu hat devreye girdiğinde Ankara-Manisa arası 3 saatin de altına düşüyor.
Manisa her dönemde bu coğrafyanın üreten ölü, savaşan kolu, düşünen beyni olmuştur. Şehrimizin terörle mücadelede 21 şehidi var. Son El Bab operasyonunda da 3 gazisi var. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz.
'BUNLARA 5 KOYUN VER...'
Dün Osmanlı'ya şehzade yetiştiren Manisa, Cumhuriyet döneminde tarihiyle, ticaretiyle ülkemizin gelişmesine en büyük katkıları vermiştir. Türkiye, 16 Nisan'da sandığa gidecek ve önemli bir tercihte bulunacak. Ana muhalefet ve onun malum takıntıları 'Bunlar rejim değiştirecek' diyor. Rejim sorunu 1923'te bitti. Bizim şu anda yönetim sistemiyle sorunumuz var. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık bunları birleştiriyoruz; güçlü bir yürütme organı oluşturuyoruz. Bunlara 5 koyun ver kaybedip gelirler.
'EVET DEMEK...'
14 yıldır Türkiye nereden nereye geldi. Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 14 senede 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Yol medeniyettir. 25 havalimanımız vardı, şimdi 59 havalimanımız var. İşte 16 Nisan'da evet bunların devamı demektir. Evet demek yüksek hızlı tren demektir, evet demek bölünmüş yol, evet demek havalimanı demektir. Bunlar medeniyet nedir anlamazlar. Şurada Beydağı Barajı'nı yaptık birileri bizle dalga geçti. Ödemiş Ovası'nı sulamaya başladık. Evet demek bu demektir işte.
'YALAN KONUŞMA, DOĞRU KONUŞ'
CHP, 'Meclis'i kaldıracaklar' diyor. Yalan konuşma, doğru konuş. Tam tersine Meclis'in denetim gücünü artırıyoruz. Cumhuriyetimizi daha güçlü bir demokrasiyle, yönetimle taçlandırıyoruz. Biz bu milletin sevdalısıyız. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş tünel yaptık. Bitmedi, 'Denizin altından da gideriz' dedik. Bütün bunlar bu aziz millet için.
Türkiye'nin, Türk milletinin aleyhine olacak hiçbir işin içinde yer almayız, tam tersine karşısında bulunuruz. 1994 yılında İstanbul büyükşehir Belediye Başkanı olduğumdan beri duruşuma şahit oluyorsunuz. Bir şiir okuduğum için beni içeri attılar. 2002 yılı 3 Kasım'ında şahsımın milletvekilliği engellendi. 2003'ten bugüne kadar yurtiçinde ve yurtdışında sizleri temsil ederken ortaya koyduğum duruşa da sahipsiniz. Bu millet dik durur, dikleşmez.
'BİZ DAMDAN DÜŞTÜK'
Eğer mevcut sistemle Türkiye'nin hedefine ulaşabileceğine inansaydık, anayasa değişikliği konusunda en küçük adım atmazdık. 14 senedir bunu görüyoruz. Biz damdan düştük, neyin ne olduğunu biliyoruz. Başbakanım ilk göreve geldim, Merkez Bankası'na atama yapacağız. Merkez Bankası'na yapacağım atamada, bir arkadaşımı ortaya getirmek istedim. Yapmadılar. Uygun değil dedi. Arkadan ikinci bir teklif yaptım, bu zihniyet var ya çok ilginçtir. Şu anda Başbakan Yardımcımız olan Mehmet Şimşek'i teklif ettim. Bu da olmaz dedi. Niye olmaz. 'Ben böyle uygun gördüm, olmaz' dedi. 'Ben böyle uygun gördüm' dedi. 'Başörtülü değil, Amerikalıdır' dedim. Ona da hayır dedi. Maalesef ikisi de olmadı. Sonra Merkez Bankası içinden bir arkadaşı başa getirdik. Niye, zihniyet uymuyor. İllaha aynı yerden gelecek. Bu zihniyet kendi zihniyetinde olduğu halde rahmetli Ecevit'e kitap fırlattı. Cumhurbaşkanı Başbakan'a anayasa kitapçığını fırlatacak, böyle bir anlayış olabilir mi? Ben Sayın Gül'le, ben de iki başbakanla böyle sıkıntılar yaşamadık. Eksikler yanlışlar olsa da aramızda halledebiliyoruz.
Bu ülkede zayıf yönetimler, bütün bunlar yüzünden siyasi ve ekonomik krizler çıktığında zararı millet görüyor. Onların ise batan geminin malları misali kendilerine menfaat sağlamaktan başka düşünceleri yok. Cumhurbaşkanı seçimleri çıkmaza girdi, kaybeden millet oluyor. Başbakanlığım döneminde önümüze çıkarılan engelleri biliyorsunuz değil mi? 367 garabeti ve diğer usulsüzlükler dün gibi gözümüzün önünde. Türkiye, 16 Nisan'da bu anayasa değişikliğine durduk yere gelmemiştir. Asırlık sıkıntılar, tecrübler, ortaya çıkan ihtiyaçlar vardır.
'İSTİKRAR VE GÜVENİN TEMİNATI SİSTEM OLSUN DİYE...'
Birileri diyor ki, 'Türkiye'nin bunca sorunu var, bunlarla uğraşmak yerine niye yönetim sistemini değiştiriyorsunuz'. İşte tam da bu yüzden değiştiriyoruz. İstikrar ve güvenin teminatı bizzat sistemin kendisi olsun diye sistemi değiştiriyoruz. Ülkemize her cepheden saldırılar var. Terörden ekonomiye, her araç kullanılıyor. Mücadeleyi doğru yöntemlerle sürdürmek gerekiyor. Mevcut sistem dünkü Türkiye'nin ihtiyaçlarını dahi sağlayamıyordu. Birileri diyor ki, '10 yıldır işler yürüyor, sorun çıkmıyor'. Bunun kerameti sistemden kaynaklanmıyor ki. Biz bu sistemi sadece milletimiz için istiyoruz. Türkiye hedeflerine daha kolay ulaşabilsin diye istiyoruz.
'DAHA GÜÇLÜ MÜCADELE İÇİN İSTİYORUZ'
Eğer tek adam diyorsanız, tek adamcılık CHP'nin yapısında vardır. CHP'nin il başkanları, o ilin il valisiydi aynı zamanda. Hem il başkanı, hem vali. Bu ülkeyi böyle yönettiler. Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini daha güçlü sürdürebilsin diye bu sistemi istiyoruz. Türkiye daha etkin bir ülke haline gelebilsin diye istiyoruz. Gelişmiş ülkelerin 57'si başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Yeni yönetim sistemini ülkemize diz çöktürmeye uğraşanlara karşı daha güçlü mücadele vermek için istiyoruz. Türkiye bir daha darbelerin, muhtıraların sancısını çekmesin diye istiyoruz.
'MİLLİ BİRLİK SEFERBERLİĞİDİR'
16 Nisan sizin gününüz. Hani diyorlardı ya 'Çoluk çocuğa mı bırakacaksınız' diye. 30 yaşında seçilme hakkı vardı, kaldırdık önce 25'e şimdi de 18'e indiriyoruz. 18 seçme yaşı oluyor da niye seçilme yaşı olmasın. Dünyada var, Türkiye'de niye olmasın. 16 Nisan parlamentonun kapısını size açma günüdür. Birileri buna hayır diyor. Şimdi AK Parti'ye, MHP'ye, CHP'ye ve HDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu milli birlik seferberliğidir, gelin birleşelim. Meclis görevini yaptı şimdi sıra sizde.
'İDAM İÇİN REFERANDUM YAPILABİLİR'
İdam talebi parlamentoya gelecek. Parlamentodan geçtiği anda bana geldiği anda ben bunu onaylarım. Bir sıkıntı anayasa değişikliği gerekiyor. Ayın 16'sı bunun işareti olacak. Gerekirse bunun için de bir referandum yapabiliriz. 16 Nisan'da yapacağımız işin adı, 2007'de başlayan anayasa reformunu nihayet erdirmektir.
7 Haziran 2015 seçimleri öncesinde başkanlık sistemini ifade ettim. Hem yaşadığımız hadiseler, hem gelişmeler böyle bir ihtiyacı ortaya koyuyordu. Türkiye bu imkanı elde etti, Meclis üzerine düşeni yaptı, sıra milletimizde. Keşke bu değişikliği tüm partilerimizin katılımıyla gerçekleştirebilseydik. Biz anayasa değişikliğinin milletimizin huzuruna gelmesinden mutluluk duyuyoruz.
Bu sistemle Türkiye'yi 3 kat büyüteceğimizin sözünü veriyorum. Siz hiçbir teklif ortaya koymadan, mevcut sisteme dokunmayın derseniz hiçbir derde derman olamazsınız. Bunlar sadece bomba yapıp milleti bombalasın. Ne diyor Kandil'deki 'Bizim oyumuz hayır' diyor. Aynı anlayışı paylaşan aynı değil midir? 16 Nisan'da Türkiye yepyeni daha istikrarlı, daha güvenli bir sistemin sahibi olur. Yönetim sistemini değiştirmek yetmez, büyük ve güçlü ülkeyi inşa etmek için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Yeni yönetim sistemi bu birliğin çimentosu olacaktır.
Bugüne kadar milletmizin başına özellikle hep bir şeyler getirmek istediler, ama biz eğdirmedik. Bu millete hizmetkar olmak için çalıştık. Yüzde 50+1 oyla seçilmek zorunda olan her cumhurbaşkanı da bu zorunluluktadır.