İİT'nin 'Doğu Kudüs'ü Filistin'in Başkenti' İlan Etmesi
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan: 'İİT'nin aldığı karar BM'ye götürülecek. ABD'nin şu anki yönetimi nedeniyle BM'den olumlu karar çıkamayacak ama bu kararı oraya götürmemiz, dünyanın bunu bir kere daha orada görmesi önemli' 'İslam coğrafyasına karışmak isteyenlere de net bir şekilde, 'Bırakın kaderimizi kendimiz belirleyelim, gelip bizim coğrafyamızda bizim kaderimizi olumsuz etkileyecek kararları alan durumunda olmayın.' denilecek'
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti ilan edilmesi yönündeki kararının Birleşmiş Milletlere (BM) götürüleceğini belirterek, "ABD'nin şu anki yönetimi nedeniyle BM'den olumlu karar çıkamayacak ama bu kararı oraya götürmemiz, dünyanın bunu bir kere daha orada görmesi önemli." dedi.
Arslan, 1915 Çanakkale Köprüsü Kule Rüzgar Tüneli testine katılmak üzere geldiği Kopenhag'da, İİT'nin İstanbul'daki zirvesinde aldığı, Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanıma kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Arslan, İİT'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Türkiye'de toplanmasını ve burada güçlü bir iradeyle bildiri yayımlanmasını çok önemsediğini söyledi.
Bazı kesimlerde, "İslam coğrafyasının dağınıklığı nedeniyle bir arada hareket edemeyeceği" düşüncesinin bulunduğuna işaret eden Arslan, İİT'yi oluşturan bütün ülkelerin en üst seviyede İstanbul'a geldiklerini ve çıkan kararların net olduğunu bildirdi.
Arslan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs konusunda aldığı kararın kınanmasının önemli olduğunu dile getirerek, bu kararın bir an önce gözden geçirilmesi ve düzeltilmesinin öneminin bildiride vurgulandığını hatırlattı.
Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunun ve işgal altında tutulduğunun alınan kararla net bir şekilde ortaya konulduğuna dikkati çeken Arslan, bugüne kadar Filistin'in tanınması yönünde gayretler varken yayımlanan bildiriye herkesin imza atmasının bir başka önemli boyut olduğunu kaydetti.
Bu konunun bundan sonra çok daha fazla dikkate alınması ve değerlendirilmesi gerektiğini belirten Arslan, zirvede BM'nin 1967'den bu yana aldığı kararların uygulanması ve bunlara uyulması konusunda da iradenin ortaya konulduğunu söyledi.
Arslan, Türkiye'nin, coğrafyasında özellikle barış süreciyle ilgili önemli adımlar atmaya ve bunlara öncülük etmeye çalıştığını anımsatarak, bölgeye barış ve huzurun gelmesi adına gayretler ortaya konulurken, ABD'nin barış ve huzuru bozarak, coğrafyayı kaosa itecek kararlarının Filistin konusunda oluşturduğu infialin görüldüğünü bildirdi.
Uygulanmayan BM kararlarının, İsrail'in Filistin'deki yayılmacı politikalarının ve orada yaşanan sıkıntıların dünyanın gözü önünde olduğuna dikkati çeken Arslan, ABD tarafından alınan kararların, kaosun, insanlık dışı oluşan görüntülerin artması anlamına geldiğini, bunun da kabul edilemeyeceğini vurguladı.
- "İİT'nin aldığı karar BM'ye götürülecek"
Arslan, ABD Başkanı Trump'ın görev gelmesiyle dünyanın huzuru yönünde daha fazla adımlar atması beklenirken tam tersine "miras yedi evlat" gibi hiçbir şekilde kabul edilmeyecek kararlar aldığını ve dünyanın başına bela olduğunu ifade etti.
Dünyanın her yerinde insanların ölmesine, kan kusmasına neden olan terör örgütlerini, bir başka terör örgütüyle yenebilme mantığının kabul edilemeyeceğini dile getiren Arslan, İİT'nin Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğu yönündeki kararının BM'ye götürüleceğini bildirdi.
Arslan, ABD'nin şu anki yönetimi nedeniyle BM'den olumlu kararın çıkmasını beklemediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu kararı oraya götürmemiz, dünyanın bunu bir kere daha orada görmesi önemli. Cumhurbaşkanımızın 'Dünya beşten büyüktür' sözünün haklı gerekçeleri orada ortaya çıkacak. Uygulanır uygulanmaz o ayrı ama BM Genel Kurulu'nun alacağı karar, dünyadaki bütün insanlara ve insanlığa diyecek ki, 'Evet sadece 5 ülkenin aldığı kararın, dünyanın kaderini belirliyor olması çok yanlıştır.' Nitekim Filistin'de İsrail'in tavrının yanlışlığı kadar, buna destek veren, 'Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul edeceğim, büyükelçiliğimi taşıyacağım.' diyen ABD'nin de bugünkü tavrının yanlış olduğunu dünya görecek."
Arslan, bundan sonra İslam dünyasının daha fazla el ele olacağını ve güç birliği yapacağını söyledi.
İslam coğrafyasına karışmak isteyenlere, net bir şekilde alınacak kararlarla "Bırakın kaderimizi kendimiz belirleyelim, gelip bizim coğrafyamızda bizim kaderimizi olumsuz etkileyecek kararları alan durumunda olmayın." denileceğini vurgulayan Arslan, bunun daha fazla kabul göreceğini dile getirdi.
Arslan, ABD'nin "yok" hükmünde görülen söz konusu kararını geri alması temennisinde bulundu.
Kaynak: AA
Arslan, 1915 Çanakkale Köprüsü Kule Rüzgar Tüneli testine katılmak üzere geldiği Kopenhag'da, İİT'nin İstanbul'daki zirvesinde aldığı, Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanıma kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Arslan, İİT'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Türkiye'de toplanmasını ve burada güçlü bir iradeyle bildiri yayımlanmasını çok önemsediğini söyledi.
Bazı kesimlerde, "İslam coğrafyasının dağınıklığı nedeniyle bir arada hareket edemeyeceği" düşüncesinin bulunduğuna işaret eden Arslan, İİT'yi oluşturan bütün ülkelerin en üst seviyede İstanbul'a geldiklerini ve çıkan kararların net olduğunu bildirdi.
Arslan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs konusunda aldığı kararın kınanmasının önemli olduğunu dile getirerek, bu kararın bir an önce gözden geçirilmesi ve düzeltilmesinin öneminin bildiride vurgulandığını hatırlattı.
Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunun ve işgal altında tutulduğunun alınan kararla net bir şekilde ortaya konulduğuna dikkati çeken Arslan, bugüne kadar Filistin'in tanınması yönünde gayretler varken yayımlanan bildiriye herkesin imza atmasının bir başka önemli boyut olduğunu kaydetti.
Bu konunun bundan sonra çok daha fazla dikkate alınması ve değerlendirilmesi gerektiğini belirten Arslan, zirvede BM'nin 1967'den bu yana aldığı kararların uygulanması ve bunlara uyulması konusunda da iradenin ortaya konulduğunu söyledi.
Arslan, Türkiye'nin, coğrafyasında özellikle barış süreciyle ilgili önemli adımlar atmaya ve bunlara öncülük etmeye çalıştığını anımsatarak, bölgeye barış ve huzurun gelmesi adına gayretler ortaya konulurken, ABD'nin barış ve huzuru bozarak, coğrafyayı kaosa itecek kararlarının Filistin konusunda oluşturduğu infialin görüldüğünü bildirdi.
Uygulanmayan BM kararlarının, İsrail'in Filistin'deki yayılmacı politikalarının ve orada yaşanan sıkıntıların dünyanın gözü önünde olduğuna dikkati çeken Arslan, ABD tarafından alınan kararların, kaosun, insanlık dışı oluşan görüntülerin artması anlamına geldiğini, bunun da kabul edilemeyeceğini vurguladı.
- "İİT'nin aldığı karar BM'ye götürülecek"
Arslan, ABD Başkanı Trump'ın görev gelmesiyle dünyanın huzuru yönünde daha fazla adımlar atması beklenirken tam tersine "miras yedi evlat" gibi hiçbir şekilde kabul edilmeyecek kararlar aldığını ve dünyanın başına bela olduğunu ifade etti.
Dünyanın her yerinde insanların ölmesine, kan kusmasına neden olan terör örgütlerini, bir başka terör örgütüyle yenebilme mantığının kabul edilemeyeceğini dile getiren Arslan, İİT'nin Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğu yönündeki kararının BM'ye götürüleceğini bildirdi.
Arslan, ABD'nin şu anki yönetimi nedeniyle BM'den olumlu kararın çıkmasını beklemediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu kararı oraya götürmemiz, dünyanın bunu bir kere daha orada görmesi önemli. Cumhurbaşkanımızın 'Dünya beşten büyüktür' sözünün haklı gerekçeleri orada ortaya çıkacak. Uygulanır uygulanmaz o ayrı ama BM Genel Kurulu'nun alacağı karar, dünyadaki bütün insanlara ve insanlığa diyecek ki, 'Evet sadece 5 ülkenin aldığı kararın, dünyanın kaderini belirliyor olması çok yanlıştır.' Nitekim Filistin'de İsrail'in tavrının yanlışlığı kadar, buna destek veren, 'Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul edeceğim, büyükelçiliğimi taşıyacağım.' diyen ABD'nin de bugünkü tavrının yanlış olduğunu dünya görecek."
Arslan, bundan sonra İslam dünyasının daha fazla el ele olacağını ve güç birliği yapacağını söyledi.
İslam coğrafyasına karışmak isteyenlere, net bir şekilde alınacak kararlarla "Bırakın kaderimizi kendimiz belirleyelim, gelip bizim coğrafyamızda bizim kaderimizi olumsuz etkileyecek kararları alan durumunda olmayın." denileceğini vurgulayan Arslan, bunun daha fazla kabul göreceğini dile getirdi.
Arslan, ABD'nin "yok" hükmünde görülen söz konusu kararını geri alması temennisinde bulundu.