Güzel Sanatlarda Tematik Lise Dönemi Başlıyor
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: 'Güzel sanatlar liselerinde de tematik lise uygulamasını başlatacağız. Bir lisemiz, sadece Türk Sanat Müziği'nden, bir lisemiz sadece Türk Halk Müziği'nden eğitim verecek' 'Eğitimin her kademesinde yapılan sanat eğitimi ile yeni eserler üreten, yaratıcı ve kendilerini özgürce ifade edebilen bireylere ulaşmak bizim hedefimiz'
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, güzel sanatlar liselerinde de "tematik lise" uygulamasını başlatacaklarını bildirdi.
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın, sanatçı Yavuz Bingöl ve bakanlık bürokratları ile Ankara Güzel Sanatlar Lisesini ziyaret etti.
Kalın ile Bingöl, lisenin konferans salonunda öğrencilerle birlikte saz çalarak mini bir konser verdi. İkili, "Yemen Türküsü, Uzun İnce Bir Yoldayım, Sarı Gelin" isimli türküler ile Bakan Yılmaz'ın istediği "Melullenme Deli Gönül" türküsünü seslendirdi.
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, konser sonrasındaki konuşmasına, sanatçı Bingöl'e ve Kalın'a günlerini daha da güzelleştirdikleri için teşekkür ederek başladı.
Yılmaz, sanatın bireysel gelişime, birlikte çalışma becerilerinin gelişmesine ve üretici birey olarak yetişmeye katkı sağlayacağına işaret etti.
Konser sırasında sanatçı Bingöl'ün cura çalan öğrenciye büyük bir sevgi ile baktığını ve İbrahim Kalın ile o esnada haberleştiğini ve "İstikbal var." dediğini aktaran Yılmaz, "İnşallah Türkiye'nin çok büyük sanatçıları bu okullarda çıkacaktır." dedi.
Çağdaş eğitim için bilim, teknoloji ve sanatı bir bütün olarak ele aldıklarını anlatan Yılmaz, "Eğitimin her kademesinde yapılan sanat eğitimi ile yeni eserler üreten, yaratıcı ve kendilerini özgürce ifade edebilen bireylere ulaşmak bizim hedefimizdir." diye konuştu.
Yılmaz, hem bir eğitim aracı, hem bir eğitim yöntemi, hem de bir eğitim alanı olan müziğin ayrıca kültürel ve evrensel değerlerin sanat yoluyla aktarılmasında önemli bir rolü bulunduğunu vurguladı.
Bakan Yılmaz, öğrencilerin kendi ezgilerini oluşturmalarını, bir müzik kültürüne ve birikimine de sahip olmalarını, sadece iyi bir dinleyici değil, aynı zamanda müziği yaparak ve yaşayarak öğrenmelerini istediklerini anlattı. Yılmaz, "Öğrencilerimizin müzik terminolojisini doğru ve yerinde kullanmasını, sahne ve performans becerisine sahip olmasını istiyoruz. Bu alanda da sosyokültürel farklılığın farkında olmasını istiyoruz. Şarkı sözü yaparak, müzik aleti çalarak, beste yaparak oluşturdukları ürünleri uygun ortamda aileleri ve çevreleriyle paylaşmalarını istiyoruz. Her sınıf düzeyinde türkü, şarkı ile ilgili sekiz eseri seslendirmesini bekliyoruz." diye konuştu.
- "Hem sanat hem sanatçı tanınmalı"
Bilimsel çalışmaların çalgı eğitiminin beynin farklı işlev gören bölgelerini geliştirdiğini anlatan Yılmaz, bu nedenle çalgı eğitimini her sınıftan itibaren verilmesini istediklerini söyledi.
Ülkenin bozlak, halay, horon, gazel, zeybek, karşılama gibi değerlerinin bilinmesinin önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, "Ama bunun yanında 10. Yıl Marşı, Cumhuriyet marşları, Atatürk marşları, mehter marşlarını da bilsin istiyoruz. Ülkemizdeki en önemli sanatçıları da tanımalarını istiyoruz. Eğitim programlarımız arasında hem ülkenin sanatının hem sanatçılarının tanınması yönünde bir kazanım bulunuyor. " dedi.
Yılmaz, müfredatta da yer alan Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Neşet Ertaş, Karacaoğlan, Dede Efendi, Itri, Hacı Arif Bey, Aşık Veysel, Abdurrahim Karakoç, Ulvi Cemal Erkin, Münir Nurettin Selçuk ile beste yapan sanatkar Osmanlı sultanlarının tanınmasının yanında Vivaldi, Bach, Chopin gibi dünyaca ünlü sanatçıların da bilinmesinin önemine işaret etti.
Öğrencilerin Yavuz Bingöl ve İbrahim Kalın'ı da bilmelerini istediklerini dile getiren Yılmaz, "Bunların her birisi bizim değerimizdir. Bu değerleri öne çıkarmak veya kıymetini bilmek için bir başkasını geride bırakmaya gerek yok." değerlendirmesini yaptı.
Yeni müfredatı değiştirerek çocukların hayata hazır olmaları, kendisi ve çevresi ile barışık ve mutlu bireyler olarak yetişmelerini istediklerini dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güzel sanatlarda 81 okulumuz 14 bin 743 öğrencimiz var. Spor lisesinde ise 70 okulda 15 bin 320 öğrencimiz bulunuyor. Spor lisesinde tematik uygulamayı başlattık. Bundan sonra da İbrahim Kalın ve Yavuz Bingöl'ün de desteğiyle birlikte güzel sanatlar liselerinde de tematik lise uygulamasını başlatacağız. Bir lisemiz sadece Türk Sanat Müziği'nden, bir lisemiz sadece Türk Halk Müziği'nden eğitim verecek. Bizim kültürümüze ait güzelliklerle sadece bir bölüm ilgilensin ki artık yatay büyüme yetmiyor. Dikey büyümeyi de sağlayabilmek lazım. "
Bakan Yılmaz, Türkiye'nin içinde olanların ülkenin heybetini büyüklüğünü geldiği noktayı tam hakkıyla göremediğini belirterek, "Yurt dışındaki yakınlarınıza sorun. Türkiye gerçekten çok büyük bir değişim sağladı." dedi.
- Öğrencilerden mini konser
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Bakan Yılmaz ve sanatçı Bingöl, okul ziyaretinde öğrencilerin seslendirdiği "Fikrimin İnce Gülü" ve "Demedim mi" isimli eserleri dinledi.
Genç müzisyenlerle buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kalın, müziğin hayatın önemli bir parçası olduğunu belirterek, "Müzik bir lüks değildir, sadece bir eğlence de değildir. Müzik aslında bizim en iyi niteliklerimizi ortaya çıkartan çok önemli bir var olma alanıdır." dedi.
"Anadolu irfanı, müzik geleneği düşünüldüğünde çok büyük bir müzik medeniyetinin varisleriyiz biz." diyen Kalın, şu şöyle devam etti:
"Anadolu halk müziğidir, sanat müziğidir, klasik müziktir, başka tür müziklerdir. Bunların zenginliği ile beraber Türk müziği bugün dünya çapında bir müzik geleneği haline gelmiştir. Bunu yaşatmak çok önemli. Buna yeni şeyler eklemek çok önemli. Bundan sonra da Türk müziği bu gür sesiyle, şiiriyle, bestesiyle, nameleriyle bizim insanımızın yolunu aydınlatmaya devam edecek. Benim de tavsiyem bu yolda devam edin. Müziğimizin derinliklerini keşfederek paylaşarak güzelliklerini çoğaltarak bu yolda devam edin."
Öğrencileri tebrik eden Kalın, "Bu dünyaya yapacağınız en büyük katkılardan birisi bu alanda vereceğiniz eserler olacak." dedi.
- "Hiç vazgeçmeyin"
Sanatçı Bingöl ise öğrencilere tavsiyesinin sorulması üzerine, "Bir kere hiç vazgeçmeyin. 12 yaşından beri çalışıyorum. Her işi yaptım ama müziğe hep geri döndüm. Müzik dışında birşey yapamayacağım dedim. Günde 10-12 saat çalıştığım zamanlarım vardı. Özellikle enstrüman çalanlar için çok özel bir mesaidir bu. Orhan Gencebay'ın Arif Sağ'ın albümleri çıktığında eve kapanırdım bir hafta. Sabahtan akşama kadar çalışırdım. O açıdan çok çalışmanız gerekiyor. Çalışmak hayatınızı kolaylaştıracaktır." diye konuştu.
Yılmaz, Kalın ve Bingöl, öğrenciler ve öğretmenlerin yaptığı ve 15 Temmuz şehitlerinin isimlerinin bulunduğu "demokrasi ağacı"nı da inceledi.
Kaynak: AA
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın, sanatçı Yavuz Bingöl ve bakanlık bürokratları ile Ankara Güzel Sanatlar Lisesini ziyaret etti.
Kalın ile Bingöl, lisenin konferans salonunda öğrencilerle birlikte saz çalarak mini bir konser verdi. İkili, "Yemen Türküsü, Uzun İnce Bir Yoldayım, Sarı Gelin" isimli türküler ile Bakan Yılmaz'ın istediği "Melullenme Deli Gönül" türküsünü seslendirdi.
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, konser sonrasındaki konuşmasına, sanatçı Bingöl'e ve Kalın'a günlerini daha da güzelleştirdikleri için teşekkür ederek başladı.
Yılmaz, sanatın bireysel gelişime, birlikte çalışma becerilerinin gelişmesine ve üretici birey olarak yetişmeye katkı sağlayacağına işaret etti.
Konser sırasında sanatçı Bingöl'ün cura çalan öğrenciye büyük bir sevgi ile baktığını ve İbrahim Kalın ile o esnada haberleştiğini ve "İstikbal var." dediğini aktaran Yılmaz, "İnşallah Türkiye'nin çok büyük sanatçıları bu okullarda çıkacaktır." dedi.
Çağdaş eğitim için bilim, teknoloji ve sanatı bir bütün olarak ele aldıklarını anlatan Yılmaz, "Eğitimin her kademesinde yapılan sanat eğitimi ile yeni eserler üreten, yaratıcı ve kendilerini özgürce ifade edebilen bireylere ulaşmak bizim hedefimizdir." diye konuştu.
Yılmaz, hem bir eğitim aracı, hem bir eğitim yöntemi, hem de bir eğitim alanı olan müziğin ayrıca kültürel ve evrensel değerlerin sanat yoluyla aktarılmasında önemli bir rolü bulunduğunu vurguladı.
Bakan Yılmaz, öğrencilerin kendi ezgilerini oluşturmalarını, bir müzik kültürüne ve birikimine de sahip olmalarını, sadece iyi bir dinleyici değil, aynı zamanda müziği yaparak ve yaşayarak öğrenmelerini istediklerini anlattı. Yılmaz, "Öğrencilerimizin müzik terminolojisini doğru ve yerinde kullanmasını, sahne ve performans becerisine sahip olmasını istiyoruz. Bu alanda da sosyokültürel farklılığın farkında olmasını istiyoruz. Şarkı sözü yaparak, müzik aleti çalarak, beste yaparak oluşturdukları ürünleri uygun ortamda aileleri ve çevreleriyle paylaşmalarını istiyoruz. Her sınıf düzeyinde türkü, şarkı ile ilgili sekiz eseri seslendirmesini bekliyoruz." diye konuştu.
- "Hem sanat hem sanatçı tanınmalı"
Bilimsel çalışmaların çalgı eğitiminin beynin farklı işlev gören bölgelerini geliştirdiğini anlatan Yılmaz, bu nedenle çalgı eğitimini her sınıftan itibaren verilmesini istediklerini söyledi.
Ülkenin bozlak, halay, horon, gazel, zeybek, karşılama gibi değerlerinin bilinmesinin önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, "Ama bunun yanında 10. Yıl Marşı, Cumhuriyet marşları, Atatürk marşları, mehter marşlarını da bilsin istiyoruz. Ülkemizdeki en önemli sanatçıları da tanımalarını istiyoruz. Eğitim programlarımız arasında hem ülkenin sanatının hem sanatçılarının tanınması yönünde bir kazanım bulunuyor. " dedi.
Yılmaz, müfredatta da yer alan Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Neşet Ertaş, Karacaoğlan, Dede Efendi, Itri, Hacı Arif Bey, Aşık Veysel, Abdurrahim Karakoç, Ulvi Cemal Erkin, Münir Nurettin Selçuk ile beste yapan sanatkar Osmanlı sultanlarının tanınmasının yanında Vivaldi, Bach, Chopin gibi dünyaca ünlü sanatçıların da bilinmesinin önemine işaret etti.
Öğrencilerin Yavuz Bingöl ve İbrahim Kalın'ı da bilmelerini istediklerini dile getiren Yılmaz, "Bunların her birisi bizim değerimizdir. Bu değerleri öne çıkarmak veya kıymetini bilmek için bir başkasını geride bırakmaya gerek yok." değerlendirmesini yaptı.
Yeni müfredatı değiştirerek çocukların hayata hazır olmaları, kendisi ve çevresi ile barışık ve mutlu bireyler olarak yetişmelerini istediklerini dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güzel sanatlarda 81 okulumuz 14 bin 743 öğrencimiz var. Spor lisesinde ise 70 okulda 15 bin 320 öğrencimiz bulunuyor. Spor lisesinde tematik uygulamayı başlattık. Bundan sonra da İbrahim Kalın ve Yavuz Bingöl'ün de desteğiyle birlikte güzel sanatlar liselerinde de tematik lise uygulamasını başlatacağız. Bir lisemiz sadece Türk Sanat Müziği'nden, bir lisemiz sadece Türk Halk Müziği'nden eğitim verecek. Bizim kültürümüze ait güzelliklerle sadece bir bölüm ilgilensin ki artık yatay büyüme yetmiyor. Dikey büyümeyi de sağlayabilmek lazım. "
Bakan Yılmaz, Türkiye'nin içinde olanların ülkenin heybetini büyüklüğünü geldiği noktayı tam hakkıyla göremediğini belirterek, "Yurt dışındaki yakınlarınıza sorun. Türkiye gerçekten çok büyük bir değişim sağladı." dedi.
- Öğrencilerden mini konser
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Bakan Yılmaz ve sanatçı Bingöl, okul ziyaretinde öğrencilerin seslendirdiği "Fikrimin İnce Gülü" ve "Demedim mi" isimli eserleri dinledi.
Genç müzisyenlerle buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kalın, müziğin hayatın önemli bir parçası olduğunu belirterek, "Müzik bir lüks değildir, sadece bir eğlence de değildir. Müzik aslında bizim en iyi niteliklerimizi ortaya çıkartan çok önemli bir var olma alanıdır." dedi.
"Anadolu irfanı, müzik geleneği düşünüldüğünde çok büyük bir müzik medeniyetinin varisleriyiz biz." diyen Kalın, şu şöyle devam etti:
"Anadolu halk müziğidir, sanat müziğidir, klasik müziktir, başka tür müziklerdir. Bunların zenginliği ile beraber Türk müziği bugün dünya çapında bir müzik geleneği haline gelmiştir. Bunu yaşatmak çok önemli. Buna yeni şeyler eklemek çok önemli. Bundan sonra da Türk müziği bu gür sesiyle, şiiriyle, bestesiyle, nameleriyle bizim insanımızın yolunu aydınlatmaya devam edecek. Benim de tavsiyem bu yolda devam edin. Müziğimizin derinliklerini keşfederek paylaşarak güzelliklerini çoğaltarak bu yolda devam edin."
Öğrencileri tebrik eden Kalın, "Bu dünyaya yapacağınız en büyük katkılardan birisi bu alanda vereceğiniz eserler olacak." dedi.
- "Hiç vazgeçmeyin"
Sanatçı Bingöl ise öğrencilere tavsiyesinin sorulması üzerine, "Bir kere hiç vazgeçmeyin. 12 yaşından beri çalışıyorum. Her işi yaptım ama müziğe hep geri döndüm. Müzik dışında birşey yapamayacağım dedim. Günde 10-12 saat çalıştığım zamanlarım vardı. Özellikle enstrüman çalanlar için çok özel bir mesaidir bu. Orhan Gencebay'ın Arif Sağ'ın albümleri çıktığında eve kapanırdım bir hafta. Sabahtan akşama kadar çalışırdım. O açıdan çok çalışmanız gerekiyor. Çalışmak hayatınızı kolaylaştıracaktır." diye konuştu.
Yılmaz, Kalın ve Bingöl, öğrenciler ve öğretmenlerin yaptığı ve 15 Temmuz şehitlerinin isimlerinin bulunduğu "demokrasi ağacı"nı da inceledi.