RTÜK Başkanı Yerlikaya Açıklaması
'Şüphesiz ki terör bir insanlık suçudur ve dini, dili ve ırkı yoktur. Hangi kültürden ve bölgeden kaynaklanırsa kaynaklansın tamamı lanetlenmelidir. Bu noktada, medyada sorumluluk taşıyanların doğruları söylemesinin, tarafsız olmasının ve medyanın silah olarak kullanılmamasının önemi ortaya çıkmaktadır. Terör olayları konusunda çok hassas olunmalı, terörün amacına hizmet edecek hiçbir yayına katkıda bulunmamalıdır' 'Türk medyasının da 15 Temmuz darbe girişimi gecesi TV kanallarının ve radyoların, darbeci askerlerin fiili müdahalesine maruz kalmasına rağmen ekranlarını karartmayarak verdiği mücadele ve habercilik adına göstermiş oldukları refleks takdire şayandır'
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı İlhan Yerlikaya, terörün bir insanlık suçu olduğunu vurgulayarak, "Medyada sorumluluk taşıyanların doğruları söylemesinin, tarafsız olmasının ve medyanın silah olarak kullanılmamasının önemi ortaya çıkmaktadır. Terör olayları konusunda çok hassas olunmalı, terörün amacına hizmet edecek hiçbir yayına katkıda bulunmamalıdır." ifadesini kullandı.
RTÜK'ten yapılan açıklamaya göre, RTÜK Başkanı Yerlikaya, Fransa'nın Marsilya şehrinde 26 ülkeden temsilcinin katılımıyla düzenlenen Akdeniz Düzenleyici Ağı Toplantısı'nda, "15 Temmuz FETÖ Terör Örgütü'nün Başarısız Darbe Girişimi ve Suriye'den Gelen Göçmenler" konulu konuşma yaptı.
Katılımcılara, 15 Temmuz darbe girişimi örneğinden hareketle kriz zamanlarında ve özellikle terörle iltisaklı yayınlarla mücadelede medyanın rolü ve önemi ile göç ve mülteci konularında Üst Kurul'un yaklaşımı hakkında bilgi veren Yerlikaya, küresel düzeydeki terör saldırıları ile savaş ve göç olgusunun ülkeler açısından önemli bir sorun haline geldiğine işaret etti.
"Kriz zamanlarında olayların topluma aktarılmasında medyanın rolü ve sorumlulukları düzenleyici otoritelerin gündemini sıklıkla meşgul etmektedir." değerlendirmesini yapan Yerlikaya, Türkiye'nin, PKK/PYD ve DEAŞ gibi terör örgütleri ile uzun yıllardır mücadele ettiğine dikkati çekti.
- "Habercilik adına göstermiş oldukları refleks takdire şayandır"
RTÜK Başkanı Yerlikaya konuşmasında, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Bunun, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yeltenen, organize suç örgütü FETÖ tarafından düzenlenen hain bir darbe girişimi olduğunu vurgulayan Yerlikaya, şunları kaydetti:
"FETÖ'nün hain darbe girişimi karşısında, halkımız ve demokratik seçimlerle iş başına gelmiş başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, hükümet ve millet meclisi, kahramanca bir direniş ortaya koymuştur. Türk medyasının da 15 Temmuz darbe girişimi gecesi TV kanallarının ve radyoların darbeci askerlerin fiili müdahalesine maruz kalmasına rağmen, ekranlarını karartmayarak verdiği mücadele ve habercilik adına göstermiş oldukları refleks takdire şayandır."
- "Terör olayları konusunda çok hassas olunmalı"
Yerlikaya, "Şüphesiz ki terör bir insanlık suçudur ve dini, dili ve ırkı yoktur. Hangi kültürden ve bölgeden kaynaklanırsa kaynaklansın tamamı lanetlenmelidir. Bu noktada, medyada sorumluluk taşıyanların doğruları söylemesinin, tarafsız olmasının ve medyanın silah olarak kullanılmamasının önemi ortaya çıkmaktadır. Terör olayları konusunda çok hassas olunmalı, terörün amacına hizmet edecek hiçbir yayına katkıda bulunmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
RTÜK Başkanı, Üst Kurul'un şiddet ve nefret dilinin önlenmesi, terör örgütlerinin ifade ve haber alma özgürlüğünü istismar ederek propaganda yapmak için kullandığı görsel-işitsel medya ortamlarındaki yayınların engellenmesi amacıyla hem ulusal hem de uluslararası platformlarda faaliyet yürütmekte olduğunu aktardı.
- Göçmenler
Kkonuşmasında göç olgusuna da değinen Yerlikaya, Suriye'de başlayan iç savaşın ardından 6 milyon Suriye vatandaşının ülke dışına göç etmek zorunda kaldığına dikkati çekti.
Dünyanın bugün 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük insanlık dramına şahitlik ettiğini belirten Yerlikaya, Türkiye'nin, 3 milyonun üzerinde mülteciye ev sahipliği yaptığını ve mültecilerin mağdur olmaması, Türkiye'ye sağlıklı bir şekilde entegrasyonlarının sağlanabilmesi için şimdiye kadar yaklaşık 25 milyar dolar harcandığını aktardı.
Binlerce sığınmacının Avrupa'ya geçebilmek için Akdeniz ve Ege Denizi üzerinden göze aldığı tehlikeli yolculukların ve maruz kaldığı zorlu şartların sadece Türkiye'nin iç ve dış politika gündeminde değil, uluslararası toplumun gündeminde de geniş bir yer tuttuğunu kaydeden Yerlikaya, "Görsel-işitsel medyanın Akdeniz göçmen ve mülteci krizi konusunda bilgi verme yaklaşımı üzerine Barselona Deklarasyonu'nun kriz dönemlerinde medya hususunda MNRA'ya (Akdeniz Düzenleyici Kurullar Ağı) üye ülkeler arasında uluslararası düzeyde yakın bir işbirliğinin geliştirilmesine büyük bir katkı sunacağına inanıyorum." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
RTÜK'ten yapılan açıklamaya göre, RTÜK Başkanı Yerlikaya, Fransa'nın Marsilya şehrinde 26 ülkeden temsilcinin katılımıyla düzenlenen Akdeniz Düzenleyici Ağı Toplantısı'nda, "15 Temmuz FETÖ Terör Örgütü'nün Başarısız Darbe Girişimi ve Suriye'den Gelen Göçmenler" konulu konuşma yaptı.
Katılımcılara, 15 Temmuz darbe girişimi örneğinden hareketle kriz zamanlarında ve özellikle terörle iltisaklı yayınlarla mücadelede medyanın rolü ve önemi ile göç ve mülteci konularında Üst Kurul'un yaklaşımı hakkında bilgi veren Yerlikaya, küresel düzeydeki terör saldırıları ile savaş ve göç olgusunun ülkeler açısından önemli bir sorun haline geldiğine işaret etti.
"Kriz zamanlarında olayların topluma aktarılmasında medyanın rolü ve sorumlulukları düzenleyici otoritelerin gündemini sıklıkla meşgul etmektedir." değerlendirmesini yapan Yerlikaya, Türkiye'nin, PKK/PYD ve DEAŞ gibi terör örgütleri ile uzun yıllardır mücadele ettiğine dikkati çekti.
- "Habercilik adına göstermiş oldukları refleks takdire şayandır"
RTÜK Başkanı Yerlikaya konuşmasında, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Bunun, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yeltenen, organize suç örgütü FETÖ tarafından düzenlenen hain bir darbe girişimi olduğunu vurgulayan Yerlikaya, şunları kaydetti:
"FETÖ'nün hain darbe girişimi karşısında, halkımız ve demokratik seçimlerle iş başına gelmiş başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, hükümet ve millet meclisi, kahramanca bir direniş ortaya koymuştur. Türk medyasının da 15 Temmuz darbe girişimi gecesi TV kanallarının ve radyoların darbeci askerlerin fiili müdahalesine maruz kalmasına rağmen, ekranlarını karartmayarak verdiği mücadele ve habercilik adına göstermiş oldukları refleks takdire şayandır."
- "Terör olayları konusunda çok hassas olunmalı"
Yerlikaya, "Şüphesiz ki terör bir insanlık suçudur ve dini, dili ve ırkı yoktur. Hangi kültürden ve bölgeden kaynaklanırsa kaynaklansın tamamı lanetlenmelidir. Bu noktada, medyada sorumluluk taşıyanların doğruları söylemesinin, tarafsız olmasının ve medyanın silah olarak kullanılmamasının önemi ortaya çıkmaktadır. Terör olayları konusunda çok hassas olunmalı, terörün amacına hizmet edecek hiçbir yayına katkıda bulunmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
RTÜK Başkanı, Üst Kurul'un şiddet ve nefret dilinin önlenmesi, terör örgütlerinin ifade ve haber alma özgürlüğünü istismar ederek propaganda yapmak için kullandığı görsel-işitsel medya ortamlarındaki yayınların engellenmesi amacıyla hem ulusal hem de uluslararası platformlarda faaliyet yürütmekte olduğunu aktardı.
- Göçmenler
Kkonuşmasında göç olgusuna da değinen Yerlikaya, Suriye'de başlayan iç savaşın ardından 6 milyon Suriye vatandaşının ülke dışına göç etmek zorunda kaldığına dikkati çekti.
Dünyanın bugün 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük insanlık dramına şahitlik ettiğini belirten Yerlikaya, Türkiye'nin, 3 milyonun üzerinde mülteciye ev sahipliği yaptığını ve mültecilerin mağdur olmaması, Türkiye'ye sağlıklı bir şekilde entegrasyonlarının sağlanabilmesi için şimdiye kadar yaklaşık 25 milyar dolar harcandığını aktardı.
Binlerce sığınmacının Avrupa'ya geçebilmek için Akdeniz ve Ege Denizi üzerinden göze aldığı tehlikeli yolculukların ve maruz kaldığı zorlu şartların sadece Türkiye'nin iç ve dış politika gündeminde değil, uluslararası toplumun gündeminde de geniş bir yer tuttuğunu kaydeden Yerlikaya, "Görsel-işitsel medyanın Akdeniz göçmen ve mülteci krizi konusunda bilgi verme yaklaşımı üzerine Barselona Deklarasyonu'nun kriz dönemlerinde medya hususunda MNRA'ya (Akdeniz Düzenleyici Kurullar Ağı) üye ülkeler arasında uluslararası düzeyde yakın bir işbirliğinin geliştirilmesine büyük bir katkı sunacağına inanıyorum." ifadesini kullandı.