Uzmanlardan Verem Uyarısı
Anka Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ünal, halk arasında ’verem’ ya da “ince hastalık” olarak bilinen ’Tüberküloz’un, dünya genelinde hala ciddi bir sorun olarak insanların sağlığını tehdit etmeye devam ettiğini söyledi.
Bulaşıcı özelliği nedeniyle toplumdan dışlanma korkusuyla hastalığın, hastalar tarafından gizlenebildiğini dile getiren Dr. Mehmet Ünal, bunun hem toplum sağlığını tehdit ettiğini, hem de hasta açısından hastalığın ilerlemesine neden olduğunu belirtti.
Veremin tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğunu söyleyen Ünal, “ Verem mikrobu en çok akciğerde yerleşir. Yerleştiği diğer organlar akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler, beyin zarlarıdır. Vücudun bütün organlarında hastalık yapabilir. Mikropların vücuda girdikten sonra hastalık yapma süresi farklılıklar gösterir. Vücut direnci düşükse, hastalık hızlı gelişebilir. Ya da yıllar sonra hastalık gelişebilir. Hastalık ciddidir. Erken teşhis ve tedavi ile hastalar tamamen bu hastalıktan kurtulabilir. Ancak tedavi edilmediği sürece, tuttuğu organda ya da organlarda hasar yapar, bu hasar giderek artar ve öldürücü olabilir. Hastalığın genel belirtileri, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi, öksürük, öksürükle kan tükürme, göğüs ve sırt, nefes darlığıdır. İki haftadan uzun süren öksürüklerde veremden şüphelenmek gerek. Şikayetler genellikle hafif başlar ve yavaş ilerler. Bu nedenle, birçok hasta doktora başvurmakta gecikir. Yanlış teşhis ve yanlış tedaviler de hastalık ilerler ve ölümcül olur, aynı zamanda hastanın çevresine mikrop saçmayı sürdürmesine yol açar” dedi.
Hastalarda bazı belirtiler iki haftadan fazla sürüyorsa yapılan ilk muayene sonrası hastadan bazı tetkiklerin istendiğini dile getiren Ünal,”Bunlardan en önemlisi balgamın incelenmesidir. Balgam incelenerek verem mikrobu olup olmadığı araştırılır. Hastanın yakınmaları ve akciğer film bulguları hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Günümüzde yeni tedaviler sayesinde hastaların daha fazla yaşama şansı olmaktadır. Verem hastalığı bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık olduğundan, hastaların tedavisi toplum sağlığı için de önemlidir” şeklinde konuştu.
Veremin, genelde solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu dile getiren Ünal,” Sokakta, otobüste, kapalı bir mekanda öksüren birisinden verem mikrobu alma olasılığından çok, bulaşma için genellikle verem hastası bir kişi ile belirli süre birlikte yaşamak gerekir. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Verem saptanan bir kişi ile aynı evi ya da iş yerini paylaşan kişiler, doktora başvurmalıdırlar” diye konuştu.
Verem hastalığından kurtulmak için veya verem hastalığına yakalanmamak için nemli ve rutubetli ortamlardan uzak kalmanın da son derece önemli olduğunu söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ünal, bu hastalığa yakalanmamak için sigara ve alkolden uzak durmanın da önemli olduğunu da sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Veremin tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğunu söyleyen Ünal, “ Verem mikrobu en çok akciğerde yerleşir. Yerleştiği diğer organlar akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler, beyin zarlarıdır. Vücudun bütün organlarında hastalık yapabilir. Mikropların vücuda girdikten sonra hastalık yapma süresi farklılıklar gösterir. Vücut direnci düşükse, hastalık hızlı gelişebilir. Ya da yıllar sonra hastalık gelişebilir. Hastalık ciddidir. Erken teşhis ve tedavi ile hastalar tamamen bu hastalıktan kurtulabilir. Ancak tedavi edilmediği sürece, tuttuğu organda ya da organlarda hasar yapar, bu hasar giderek artar ve öldürücü olabilir. Hastalığın genel belirtileri, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi, öksürük, öksürükle kan tükürme, göğüs ve sırt, nefes darlığıdır. İki haftadan uzun süren öksürüklerde veremden şüphelenmek gerek. Şikayetler genellikle hafif başlar ve yavaş ilerler. Bu nedenle, birçok hasta doktora başvurmakta gecikir. Yanlış teşhis ve yanlış tedaviler de hastalık ilerler ve ölümcül olur, aynı zamanda hastanın çevresine mikrop saçmayı sürdürmesine yol açar” dedi.
Hastalarda bazı belirtiler iki haftadan fazla sürüyorsa yapılan ilk muayene sonrası hastadan bazı tetkiklerin istendiğini dile getiren Ünal,”Bunlardan en önemlisi balgamın incelenmesidir. Balgam incelenerek verem mikrobu olup olmadığı araştırılır. Hastanın yakınmaları ve akciğer film bulguları hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Günümüzde yeni tedaviler sayesinde hastaların daha fazla yaşama şansı olmaktadır. Verem hastalığı bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık olduğundan, hastaların tedavisi toplum sağlığı için de önemlidir” şeklinde konuştu.
Veremin, genelde solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu dile getiren Ünal,” Sokakta, otobüste, kapalı bir mekanda öksüren birisinden verem mikrobu alma olasılığından çok, bulaşma için genellikle verem hastası bir kişi ile belirli süre birlikte yaşamak gerekir. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Verem saptanan bir kişi ile aynı evi ya da iş yerini paylaşan kişiler, doktora başvurmalıdırlar” diye konuştu.
Verem hastalığından kurtulmak için veya verem hastalığına yakalanmamak için nemli ve rutubetli ortamlardan uzak kalmanın da son derece önemli olduğunu söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ünal, bu hastalığa yakalanmamak için sigara ve alkolden uzak durmanın da önemli olduğunu da sözlerine ekledi.