CHP İstanbul Milletvekili Bekaroğlu Açıklaması
'(Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Lozan Antlaşmasına ilişkin sözleri) Böyle konuları tartışma ve toplum kesimlerinin duyarlı olduğu bunun gibi konuları gündeme getirmek, gündem saptırma amacını taşıyor, insanları bir şekilde tekrar kutuplaştırmak, gereksiz tartışmalar açmak anlamına geliyor'.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Lozan Antlaşmasına ilişkin sözleriyle ilgili, 'Böyle konuları tartışma ve toplum kesimlerinin duyarlı olduğu bunun gibi konuları gündeme getirmek, gündem saptırma amacını taşıyor, insanları bir şekilde tekrar kutuplaştırmak, gereksiz tartışmalar açmak anlamına geliyor.' dedi.
Bekaroğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, FETÖ soruşturmalarının 'giderek bir cadı avına dönüştüğünü' savunarak, bu yaklaşım tarzıyla hükümetin bunun altından kalkamayacağını ileri sürdü.
Türkiye'nin yöneliminin bozulduğunu ve olayın aslının unutulduğunu iddia eden Bekaroğlu, 'Bu süreç, yönetilemez bir süreç olmaya doğru gidiyor. Gerçek suçlular bulunsun. Ona yardım edenler bellidir. Örgüt ortadadır. Bunlar bulunsun. Hukukun dışına çıkılmasın.' ifadesini kullandı.
Bu kapsamdaki çalışmaların OHAL içinde değil, normal süreçte yapılmasının doğru olduğunu önceden beri dile getirdiklerini anımsatan Bekaroğlu, 'Şimdi OHAL, neredeyse Cumhurbaşkanının fiili başkanlık sistemine dönüşmüştür.' iddiasında bulundu.
Türkiye'nin temel sorunlarının ise örtülmeye ve dikkatlerin bunlar üzerinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Bekaroğlu, ekonomide ve çalışma hayatında ciddi sorunların bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin sorunlarının, Meclis çatısı altında çözülmesi gerektiğini belirten Bekaroğlu, 'Türkiye'nin temel sorunu hala Kürt ve terör meselesidir. Bu sorun dururken Türkiye'nin diğer sorunlarıyla baş etmesi mümkün değildir. Bütün partiler bir araya gelmeli ve Türkiye'nin Kürt ve terör meselesini çözmek için ne yapılacağını oturup konuşmalı ve gerekli adımlar atılmalıdır.' diye konuştu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, CHP'nin kanun hükmündeki kararnameleri Anayasa Mahkemesine götürmesine ilişkin açıklamalarına da değinen Bekaroğlu, Anayasa Mahkemesi'ne başvurularda anayasa ve kanunların yanı sıra daha önceki içtihat kararlarının da gündeme getirilebileceğine dikkati çekerek, 'CHP'nin Anayasa Mahkemesine vermiş olduğu dilekçelerde bu var. Buna dayanarak, 'CHP, anayasa ve yasalara değil de bir mahkeme içtihadına aykırıdır diye kanun hükmünde kararnameleri Anayasa Mahkemesine götürdü' demek bir bakana, hukukçuya yakışan bir şey değildir.' değerlendirmesini yaptı.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Lozan Antlaşması'na ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:
'Tarihçiler gibi bu konuda bir tartışma yapmak siyasetin işi değil. Sanıyorum 1,5-2 ay önce Lozan'ın, Türkiye'nin tapusu olduğunu söylemiş ve Lozan'ın mimarlarına teşekkür etmiş bir Cumhurbaşkanı, 2 ay sonra Lozan'ı eleştiriyor ve Lozan Antlaşması'nda masaya oturanları başarısızlıkla suçluyor. Bir defa burada bir tutarsızlık var. Böyle konuları tartışma ve toplum kesimlerinin duyarlı olduğu bunun gibi konuları gündeme getirmek, gündem saptırma amacını taşıyor, insanları bir şekilde tekrar kutuplaştırmak, gereksiz tartışmalar açmak anlamına geliyor.'
Bekaroğlu, 'Yenikapı ruhunun bir tarafı da Cumhurbaşkanı'nın işini yapmasıdır. Bütün partiler oraya toplanmışsa siz bir partinin genel başkanı değilsiniz. Eğer Yenikapı ruhu olacaksa siz herkesin Cumhurbaşkanı olarak, cumhurbaşkanı gibi davranmak mecburiyetindesiniz.' dedi.
Söz konusu açıklamaların, CHP'nin, Meclis'in açılışı sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı tavrında bir değişikliğe neden olup olmayacağı sorusuna ise Mehmet Bekaroğlu, CHP'nin bu konuyla ilgili bir grup kararının henüz kendisine ulaşmadığını aktararak, 'Bu konuda milletvekilleri serbesttir, içerir girerler, kalkarlar, kalkmazlar. Onu bilmiyorum. Ama CHP Grubu özel bir tavrı henüz belirleyip milletvekillerine ulaştırmamış ve böyle bir belirlemenin olacağını da sanmıyorum.' yanıtını verdi.
Kaynak: AA
Bekaroğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, FETÖ soruşturmalarının 'giderek bir cadı avına dönüştüğünü' savunarak, bu yaklaşım tarzıyla hükümetin bunun altından kalkamayacağını ileri sürdü.
Türkiye'nin yöneliminin bozulduğunu ve olayın aslının unutulduğunu iddia eden Bekaroğlu, 'Bu süreç, yönetilemez bir süreç olmaya doğru gidiyor. Gerçek suçlular bulunsun. Ona yardım edenler bellidir. Örgüt ortadadır. Bunlar bulunsun. Hukukun dışına çıkılmasın.' ifadesini kullandı.
Bu kapsamdaki çalışmaların OHAL içinde değil, normal süreçte yapılmasının doğru olduğunu önceden beri dile getirdiklerini anımsatan Bekaroğlu, 'Şimdi OHAL, neredeyse Cumhurbaşkanının fiili başkanlık sistemine dönüşmüştür.' iddiasında bulundu.
Türkiye'nin temel sorunlarının ise örtülmeye ve dikkatlerin bunlar üzerinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Bekaroğlu, ekonomide ve çalışma hayatında ciddi sorunların bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin sorunlarının, Meclis çatısı altında çözülmesi gerektiğini belirten Bekaroğlu, 'Türkiye'nin temel sorunu hala Kürt ve terör meselesidir. Bu sorun dururken Türkiye'nin diğer sorunlarıyla baş etmesi mümkün değildir. Bütün partiler bir araya gelmeli ve Türkiye'nin Kürt ve terör meselesini çözmek için ne yapılacağını oturup konuşmalı ve gerekli adımlar atılmalıdır.' diye konuştu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, CHP'nin kanun hükmündeki kararnameleri Anayasa Mahkemesine götürmesine ilişkin açıklamalarına da değinen Bekaroğlu, Anayasa Mahkemesi'ne başvurularda anayasa ve kanunların yanı sıra daha önceki içtihat kararlarının da gündeme getirilebileceğine dikkati çekerek, 'CHP'nin Anayasa Mahkemesine vermiş olduğu dilekçelerde bu var. Buna dayanarak, 'CHP, anayasa ve yasalara değil de bir mahkeme içtihadına aykırıdır diye kanun hükmünde kararnameleri Anayasa Mahkemesine götürdü' demek bir bakana, hukukçuya yakışan bir şey değildir.' değerlendirmesini yaptı.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Lozan Antlaşması'na ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:
'Tarihçiler gibi bu konuda bir tartışma yapmak siyasetin işi değil. Sanıyorum 1,5-2 ay önce Lozan'ın, Türkiye'nin tapusu olduğunu söylemiş ve Lozan'ın mimarlarına teşekkür etmiş bir Cumhurbaşkanı, 2 ay sonra Lozan'ı eleştiriyor ve Lozan Antlaşması'nda masaya oturanları başarısızlıkla suçluyor. Bir defa burada bir tutarsızlık var. Böyle konuları tartışma ve toplum kesimlerinin duyarlı olduğu bunun gibi konuları gündeme getirmek, gündem saptırma amacını taşıyor, insanları bir şekilde tekrar kutuplaştırmak, gereksiz tartışmalar açmak anlamına geliyor.'
Bekaroğlu, 'Yenikapı ruhunun bir tarafı da Cumhurbaşkanı'nın işini yapmasıdır. Bütün partiler oraya toplanmışsa siz bir partinin genel başkanı değilsiniz. Eğer Yenikapı ruhu olacaksa siz herkesin Cumhurbaşkanı olarak, cumhurbaşkanı gibi davranmak mecburiyetindesiniz.' dedi.
Söz konusu açıklamaların, CHP'nin, Meclis'in açılışı sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı tavrında bir değişikliğe neden olup olmayacağı sorusuna ise Mehmet Bekaroğlu, CHP'nin bu konuyla ilgili bir grup kararının henüz kendisine ulaşmadığını aktararak, 'Bu konuda milletvekilleri serbesttir, içerir girerler, kalkarlar, kalkmazlar. Onu bilmiyorum. Ama CHP Grubu özel bir tavrı henüz belirleyip milletvekillerine ulaştırmamış ve böyle bir belirlemenin olacağını da sanmıyorum.' yanıtını verdi.