Merkez Bankasının Faiz İndirimine Devam Etmesi
Merkez Bankası üst üste 5 kez faiz indirimi yaparak, faiz koridorunun üst bandını 200 baz puan düşürerek yüzde 8,75'e çekti Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Kırali: 'TCMB’nin genel enflasyon görünümü üzerindeki risklere dikkati çekmesini olumlu görsek de çekirdek enflasyon konusunda iyimser olduğunu düşünüyoruz' Ziraat Yatırım Ekonomisti Yılmaz: 'Bu sene, Merkez Bankası piyasa beklentilerini göz önünde tutarak ilerliyor ve ciddi ölçüde kredibilitesini artırmakta. Merkez Bankası artık ölçülü adımları da derecelendirmeye başladı'
MURAT BİRİNCİ - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) mart ayından bu yana üst üste 5 Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirerek, marjinal fonlama oranını yüzde 10,75'ten 8,75'e çekti.
Bugün gerçekleştirilen toplantı sonrasında marjinal fonlama oranının (faiz koridoru üst bandı) 25 baz puan indirilmesiyle koridor genişliği 150 baz puan düşerek, tarihinin en dar faiz koridorunu gördü.
Analistler, yurt içinde yaşanan gelişmeler neticesinde Merkez Bankasının 'ölçülü ve temkinli' adım attığını, kısa vadede enflasyonda belirgin bir artış yaşanabileceği beklentisiyle gelecek dönemde sıkı duruşun sürdürülebileceğini belirtiyor.
Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Ali Kırali, Merkez Bankasının yakın dönemdeki politik gelişmelere karşı alınan likidite tedbirlerinin piyasalardaki oynaklığı sınırladığını düşünse de sadeleşme sürecine bu ay ölçülü ve temkinli bir adım ile devam etme kararı aldığını söyledi.
Ülke risk priminin artması ve finansal koşulların bozulması nedeniyle TCMB’nin esnekliği elden bırakmamak adına temkinli bir duruş sergileyeceğini düşündüklerini ifade eden Kırali, bu nedenle, bankanın üst banttaki indirimlere bu ay tamamıyla ara vererek faizleri sabit tutmasını beklediklerini belirtti.
Kırali, bununla birlikte, TCMB'nin genel enflasyon görünümü üzerindeki risklere dikkati çekmesini olumlu gördüklerini, çekirdek enflasyon konusunda ise iyimser olduklarını kaydetti.
TL'deki yükselen oynaklığın ve makro ekonomideki belirsizliğin artması ile fiyatlama davranışlarında yaşanabilecek bir bozulmanın çekirdek enflasyon üzerindeki önemli riskler olduğunu dile getiren Kırali, 'Bu riskin de ayrıca TCMB’nin bu toplantıda faizleri değiştirmemesi için ilave bir neden olması gerektiğini öngörüyorduk. Türkiye’ye yönelik yatırımcı algısında ciddi biçimde bir iyileşme olmadığı sürece, önümüzdeki birkaç ayda TCMB’nin faizleri değiştirmesini beklemiyoruz. Sonrasında ise gerek yurt içi ve yurt dışı finansal koşullar ile enflasyon görünümü ile ortaya çıkacak tablonun bankanın para politikası genel çerçevesini ve duruşunu belirleyeceğini düşünüyoruz.'
- 'Yüksek baz etkisiyle çekirdek enflasyon yavaşlamaya devam edecek'
Turkey Macro View (TMV) Consulting Yönetici Direktörü İnanç Sözer ise Merkez Bankasının son dönem gelişmeleri ışığında faiz indirimlerinde temkinli bir adım attığını söyledi.
TCMB'nin de işaret ettiği gibi gıda fiyatlarındaki normalizasyon ve son sigara zamları nedeniyle enflasyonun temmuzda yüzde 8'in üzerine çıkacağını ifade eden Sözer, ancak yüksek baz etkisiyle çekirdek enflasyonun yavaşlamaya devam edeceğini kaydetti.
Sözer, gelecek dönemde enflasyon görünümü ve TL'nin seyrinde bir iyileşme olmazsa, TCMB'nin ihtiyatlı olmak adına faiz indirimi sürecine ağustos ayından itibaren ara vermeyi tercih edebileceğini belirtti.
Faiz indirimlerinin kredi faizlerine yansımasının mevduat faizlerindeki görece yüksek seyrin sürmesi ve son dönem gelişmeler nedeniyle pek olması gözükmediğini dile getiren Sözer, 'Bu nedenle ekonomide arzu edilen teşvik mekanizması için TCMB’nin faiz indirimlerinden öte maliye ve TCMB ile BDDK nezdindeki makro ihtiyati politika araçlarıyla desteğin vakit kaybetmeksizin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.' dedi
Sözer, Merkez Bankasının bu faiz indirimiyle faiz koridorundan tek faiz politikasına geçmeye daha yakın göründüğünü, zamanlamadan öte küresel finansal piyasalarda kırılganlıklar ve yurt içindeki gelişmeler nedeniyle söz konusu sadeleştirmeden sonra risklerin nasıl kontrol altına alınabileceğinin tartışılmasının daha yararlı olacağını sözlerine ekledi.
- 'Faiz koridoru üst bandında toplam 200 baz puan indirim oldu'
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı da, mart ayından beri yürütülen süreçle faiz koridorunun üst bandında toplam 200 baz puanlık bir indirim gerçekleştiğini ifade etti.
Şubat-mayıs döneminde enflasyondaki düşüşe önemli katkı sağlayan ancak haziran ayında yükseliş gösteren işlenmemiş gıda fiyatlarının tütün fiyatlarıyla birlikte kısa vadede enflasyonda belirgin bir artışa neden olabileceğini söyleyen Tokalı, 'Her ne kadar çekirdek enflasyondaki kademeli düşüşün sürmesi beklense de, enflasyon görünümüne ilişkin temkinlilik nedeniyle sıkı likidite duruşunun devam edeceğini görüyoruz.' diye konuştu.
- 'Merkez Bankası piyasaları ikilemde bırakmadı'
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, Merkez Bankasının piyasayı ikilemde bırakmadığını belirtti.
Bu sene, Merkez Bankasının piyasa beklentilerini göz önünde tutarak ilerlediğini ve ciddi ölçüde kredibilitesini artırdığını ifade eden Yılmaz, 'Yine piyasa beklentileri dahilinde atılan adım 'ölçülü ve temkinli' ifade edildi. Böylece Merkez Bankası artık ölçülü adımları da derecelendirmeye başladı. Önceden 25 ila 75 baz puan ölçeğindeki adımları 'ölçülü' kabul eden Merkez Bankası artık 25 baz puanlık adımların aynı zamanda temkinli dönemleri de kapsadığını belirtmiş oldu.' değerlendirmesini yaptı.
Yılmaz, merkez bankacılığında hiçbir hamle yapmamanın da bir hamle yapmaya karşılık geldiğini kaydetti.
Bugün Merkez Bankasının faizlere dokunmaması durumunda piyasada yeni soru işaretlerinin oluşabileceğine işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
'Hafta sonu yaşadığımız başarısız darbe girişiminin ardından zaten olayın doğası gereği piyasada belirsizlik artıp oynaklık yükseldiği için Merkez Bankası bugün piyasanın daha fazla kafasını karıştırmak istemedi ve sadeleşme sürecini sürdürdü. İşlerin kontrol altında seyrettiğini ve Merkez Bankasının önümüzdeki dönemde sadeleşme sürecini başarı ile tamamlayacağı görüşündeyiz.
Bundan sonra ay sonundaki enflasyon raporuna odaklanmanın doğru olacağını düşünüyoruz. Enflasyon raporunda TCMB Başkanı Murat Çetinkaya önümüzdeki döneme ilişkin iyi bir sözle yönlendirme fırsatı yakalayacak.'
- 'Faizde ek indirimler olabilir'
Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise Merkez Bankasının normalde 50 baz puan indirime gideceğini ancak son gelişmelerle bunu 25 baz puan çektiğini ifade etti.
Karar metninde iç gelişmelere değinilip ardından 25 baz puanlık indirimin 'temkinli bir indirim' olduğunun ifade edildiğini söyleyen Kanlı, 'Bu metinden, TCMB'nin önümüzdeki dönemde, yapamadığı 25 baz puanlık indirimi yapacağını ve hatta küresel piyasaların elvermesi durumunda ek indirimlerin de geleceği sonucunu çıkarıyorum. Diğer taraftan metinde temmuz ayında enflasyonda gıda ve sigara fiyatları kaynaklı olmak üzere belirgin bir artış olacağı yönünde bir uyarı bulunuyor.' diye konuştu.
Kanlı, Türkiye'nin kendine özgü riskleri ve dış finansman ihtiyacı bir ülke olduğunu kaydetti.
Bu sebeple pozitif reel faize ihtiyacı olduğuna işaret eden Kanlı, 'Enflasyon yüksek kalırken, ek faiz indirimleri TCMB’nin verdiği reel faiz miktarını düşürecektir. Bu da piyasada işler iyi, portföy girişleri güçlüyken değil belki ama ilerleyen dönemlerde risk algılaması bozulduğunda TL’yi kırılgan hale getirecektir.' dedi.
- 'Faiz koridor genişliği 150 baz puana geriledi'
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, indirimlerin sadeleşme başlığı altında devam ederken, sürecin yavaşlatıldığı gözlense de bittiğine dair yine bir sinyal verilmediğini söyledi.
Dolayısıyla piyasa koşullarının düzelmesi durumunda TCMB’nin üst bant indirimlerine en azından 25 baz puanlık adımlarla devam etmesinin yolunun açık olduğunu ifade eden Bürümcekçi, son indirimle beraber mart ayından bu yana birikimli faiz indiriminin 200 baz puana ulaşırken, koridorun genişliği de 150 baz puana gerilediğini ifade etti.
Bürümcekçi, şöyle devam etti:
'Faiz koridorunun geçmişteki normal zamanlarda 200 baz puan civarı olduğu ve belli bir esnekliğin korunması gerektiği dikkate alınırsa, aslında üst bant indirimlerinin potansiyelinin artık kalmamış olması gerektiğini düşünüyoruz. Enflasyon Raporu toplantısında bu konuda daha net mesajlar duymayı bekler ve umarız. Ayrıca, manşet enflasyonun yönünü yukarı çevirmesi ve yurt içi piyasalardaki dalgalanma nedeniyle daha ihtiyatlı ilerlemek de gereklidir. Buna karşılık, küresel risk iştahının güçlü seyretmesi ve gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faizlerin son günlerde rekor düşük seviyelere yakın seyretmesi TCMB’nin elini güçlendirmektedir.'
Kaynak: AA
Bugün gerçekleştirilen toplantı sonrasında marjinal fonlama oranının (faiz koridoru üst bandı) 25 baz puan indirilmesiyle koridor genişliği 150 baz puan düşerek, tarihinin en dar faiz koridorunu gördü.
Analistler, yurt içinde yaşanan gelişmeler neticesinde Merkez Bankasının 'ölçülü ve temkinli' adım attığını, kısa vadede enflasyonda belirgin bir artış yaşanabileceği beklentisiyle gelecek dönemde sıkı duruşun sürdürülebileceğini belirtiyor.
Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Ali Kırali, Merkez Bankasının yakın dönemdeki politik gelişmelere karşı alınan likidite tedbirlerinin piyasalardaki oynaklığı sınırladığını düşünse de sadeleşme sürecine bu ay ölçülü ve temkinli bir adım ile devam etme kararı aldığını söyledi.
Ülke risk priminin artması ve finansal koşulların bozulması nedeniyle TCMB’nin esnekliği elden bırakmamak adına temkinli bir duruş sergileyeceğini düşündüklerini ifade eden Kırali, bu nedenle, bankanın üst banttaki indirimlere bu ay tamamıyla ara vererek faizleri sabit tutmasını beklediklerini belirtti.
Kırali, bununla birlikte, TCMB'nin genel enflasyon görünümü üzerindeki risklere dikkati çekmesini olumlu gördüklerini, çekirdek enflasyon konusunda ise iyimser olduklarını kaydetti.
TL'deki yükselen oynaklığın ve makro ekonomideki belirsizliğin artması ile fiyatlama davranışlarında yaşanabilecek bir bozulmanın çekirdek enflasyon üzerindeki önemli riskler olduğunu dile getiren Kırali, 'Bu riskin de ayrıca TCMB’nin bu toplantıda faizleri değiştirmemesi için ilave bir neden olması gerektiğini öngörüyorduk. Türkiye’ye yönelik yatırımcı algısında ciddi biçimde bir iyileşme olmadığı sürece, önümüzdeki birkaç ayda TCMB’nin faizleri değiştirmesini beklemiyoruz. Sonrasında ise gerek yurt içi ve yurt dışı finansal koşullar ile enflasyon görünümü ile ortaya çıkacak tablonun bankanın para politikası genel çerçevesini ve duruşunu belirleyeceğini düşünüyoruz.'
- 'Yüksek baz etkisiyle çekirdek enflasyon yavaşlamaya devam edecek'
Turkey Macro View (TMV) Consulting Yönetici Direktörü İnanç Sözer ise Merkez Bankasının son dönem gelişmeleri ışığında faiz indirimlerinde temkinli bir adım attığını söyledi.
TCMB'nin de işaret ettiği gibi gıda fiyatlarındaki normalizasyon ve son sigara zamları nedeniyle enflasyonun temmuzda yüzde 8'in üzerine çıkacağını ifade eden Sözer, ancak yüksek baz etkisiyle çekirdek enflasyonun yavaşlamaya devam edeceğini kaydetti.
Sözer, gelecek dönemde enflasyon görünümü ve TL'nin seyrinde bir iyileşme olmazsa, TCMB'nin ihtiyatlı olmak adına faiz indirimi sürecine ağustos ayından itibaren ara vermeyi tercih edebileceğini belirtti.
Faiz indirimlerinin kredi faizlerine yansımasının mevduat faizlerindeki görece yüksek seyrin sürmesi ve son dönem gelişmeler nedeniyle pek olması gözükmediğini dile getiren Sözer, 'Bu nedenle ekonomide arzu edilen teşvik mekanizması için TCMB’nin faiz indirimlerinden öte maliye ve TCMB ile BDDK nezdindeki makro ihtiyati politika araçlarıyla desteğin vakit kaybetmeksizin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.' dedi
Sözer, Merkez Bankasının bu faiz indirimiyle faiz koridorundan tek faiz politikasına geçmeye daha yakın göründüğünü, zamanlamadan öte küresel finansal piyasalarda kırılganlıklar ve yurt içindeki gelişmeler nedeniyle söz konusu sadeleştirmeden sonra risklerin nasıl kontrol altına alınabileceğinin tartışılmasının daha yararlı olacağını sözlerine ekledi.
- 'Faiz koridoru üst bandında toplam 200 baz puan indirim oldu'
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı da, mart ayından beri yürütülen süreçle faiz koridorunun üst bandında toplam 200 baz puanlık bir indirim gerçekleştiğini ifade etti.
Şubat-mayıs döneminde enflasyondaki düşüşe önemli katkı sağlayan ancak haziran ayında yükseliş gösteren işlenmemiş gıda fiyatlarının tütün fiyatlarıyla birlikte kısa vadede enflasyonda belirgin bir artışa neden olabileceğini söyleyen Tokalı, 'Her ne kadar çekirdek enflasyondaki kademeli düşüşün sürmesi beklense de, enflasyon görünümüne ilişkin temkinlilik nedeniyle sıkı likidite duruşunun devam edeceğini görüyoruz.' diye konuştu.
- 'Merkez Bankası piyasaları ikilemde bırakmadı'
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, Merkez Bankasının piyasayı ikilemde bırakmadığını belirtti.
Bu sene, Merkez Bankasının piyasa beklentilerini göz önünde tutarak ilerlediğini ve ciddi ölçüde kredibilitesini artırdığını ifade eden Yılmaz, 'Yine piyasa beklentileri dahilinde atılan adım 'ölçülü ve temkinli' ifade edildi. Böylece Merkez Bankası artık ölçülü adımları da derecelendirmeye başladı. Önceden 25 ila 75 baz puan ölçeğindeki adımları 'ölçülü' kabul eden Merkez Bankası artık 25 baz puanlık adımların aynı zamanda temkinli dönemleri de kapsadığını belirtmiş oldu.' değerlendirmesini yaptı.
Yılmaz, merkez bankacılığında hiçbir hamle yapmamanın da bir hamle yapmaya karşılık geldiğini kaydetti.
Bugün Merkez Bankasının faizlere dokunmaması durumunda piyasada yeni soru işaretlerinin oluşabileceğine işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
'Hafta sonu yaşadığımız başarısız darbe girişiminin ardından zaten olayın doğası gereği piyasada belirsizlik artıp oynaklık yükseldiği için Merkez Bankası bugün piyasanın daha fazla kafasını karıştırmak istemedi ve sadeleşme sürecini sürdürdü. İşlerin kontrol altında seyrettiğini ve Merkez Bankasının önümüzdeki dönemde sadeleşme sürecini başarı ile tamamlayacağı görüşündeyiz.
Bundan sonra ay sonundaki enflasyon raporuna odaklanmanın doğru olacağını düşünüyoruz. Enflasyon raporunda TCMB Başkanı Murat Çetinkaya önümüzdeki döneme ilişkin iyi bir sözle yönlendirme fırsatı yakalayacak.'
- 'Faizde ek indirimler olabilir'
Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise Merkez Bankasının normalde 50 baz puan indirime gideceğini ancak son gelişmelerle bunu 25 baz puan çektiğini ifade etti.
Karar metninde iç gelişmelere değinilip ardından 25 baz puanlık indirimin 'temkinli bir indirim' olduğunun ifade edildiğini söyleyen Kanlı, 'Bu metinden, TCMB'nin önümüzdeki dönemde, yapamadığı 25 baz puanlık indirimi yapacağını ve hatta küresel piyasaların elvermesi durumunda ek indirimlerin de geleceği sonucunu çıkarıyorum. Diğer taraftan metinde temmuz ayında enflasyonda gıda ve sigara fiyatları kaynaklı olmak üzere belirgin bir artış olacağı yönünde bir uyarı bulunuyor.' diye konuştu.
Kanlı, Türkiye'nin kendine özgü riskleri ve dış finansman ihtiyacı bir ülke olduğunu kaydetti.
Bu sebeple pozitif reel faize ihtiyacı olduğuna işaret eden Kanlı, 'Enflasyon yüksek kalırken, ek faiz indirimleri TCMB’nin verdiği reel faiz miktarını düşürecektir. Bu da piyasada işler iyi, portföy girişleri güçlüyken değil belki ama ilerleyen dönemlerde risk algılaması bozulduğunda TL’yi kırılgan hale getirecektir.' dedi.
- 'Faiz koridor genişliği 150 baz puana geriledi'
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, indirimlerin sadeleşme başlığı altında devam ederken, sürecin yavaşlatıldığı gözlense de bittiğine dair yine bir sinyal verilmediğini söyledi.
Dolayısıyla piyasa koşullarının düzelmesi durumunda TCMB’nin üst bant indirimlerine en azından 25 baz puanlık adımlarla devam etmesinin yolunun açık olduğunu ifade eden Bürümcekçi, son indirimle beraber mart ayından bu yana birikimli faiz indiriminin 200 baz puana ulaşırken, koridorun genişliği de 150 baz puana gerilediğini ifade etti.
Bürümcekçi, şöyle devam etti:
'Faiz koridorunun geçmişteki normal zamanlarda 200 baz puan civarı olduğu ve belli bir esnekliğin korunması gerektiği dikkate alınırsa, aslında üst bant indirimlerinin potansiyelinin artık kalmamış olması gerektiğini düşünüyoruz. Enflasyon Raporu toplantısında bu konuda daha net mesajlar duymayı bekler ve umarız. Ayrıca, manşet enflasyonun yönünü yukarı çevirmesi ve yurt içi piyasalardaki dalgalanma nedeniyle daha ihtiyatlı ilerlemek de gereklidir. Buna karşılık, küresel risk iştahının güçlü seyretmesi ve gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faizlerin son günlerde rekor düşük seviyelere yakın seyretmesi TCMB’nin elini güçlendirmektedir.'